AKLIMDAN GEÇENLER
Hilside Beach Club klasiği
Lütfen aklınız, ruhunuz bende kalmasın ve kıskanmayın ,çünkü sizlere bu satırları Fethiye Hillside Beach Club'ten yazmaktayım. Buranın aşığı olduğumu beni takip eden bütün okuyucularım bilirler. Benim için yaz mevsimin açılışı Hillside’a ayak basmam ve burada denize girmemle başlar. Bu yazın ilkini bu hafta gerçekleştirdim ve Hillside açılışını yaptım.
Fethiye’nin Kalem Koyu’ndaki bu mevki, cenneti sizin ayaklarınıza getiriyor. Deniz yine inanılmaz... “Türkiye’nin turkuaz sahillerinin kristal suları" tanımını hakkıyla taşıyan bir koy Kalem Koyu.
Ormanlar, ağaçlar, doğa bozulmadan korunmaya devam ediyor. Odalarda ise her şey mevcut.
Personelin hepsinin "size hizmet etmekten çok mutluyuz" mesajı veren muhteşem yakınlıkları ve yardımseverlikleri her zamanki gibi yine kusursuz. Burada çalışan herkesi bir özlemişim ki sormayın. Buraya ayak bastığınız andan itibaren kendinizi aileden biri gibi hissediyorsunuz .
Avusturya'da detoks sağlık merkezlerine giderek 5 kilo verip ardından da Hillside'a gelmek aslında benim için Çin işkencesi gibi bir durum oldu.
Çünkü yemekleri inanılmaz lezzetli…
Hele bu sene Özgür şef kendini aşmış menüye inanılmaz çeşitler eklemiş.
Tatlı bölümünden, özellikle dondurmalardan uzak durmak için geldiğimden beri insan üstü bir caba sarf etmekteyim.
Hillside Beach Club’da sıkılmanıza imkan vermeyecek her türlü etkinlik mevcut.
Sanda SPA’da Nirvana'yı yaşıyorsunuz, kanaryaların olduğu köşede kuş cıvıltıları ile nefes alıyor ruhunuzu dinlendiriyorsunuz. Tenis, pin pon, voleybol aklınıza gelebilecek her türlü sportif faaliyetlerinizi gerçekleştirebiliyorsunuz.
Hiiside Beach Club'da sizlere anlatamayacağım kadar çok detaylar var. Özellikle her yaş grubundan çocuklu aileler için. Ne yurt dışında ne de yurt içinde bu kadar profesyonelce işletilen bir tesis görmedim.
Hiilside anlatılmaz yaşanır. Gelin bu deneyimi siz de yaşayın, cennet ayaklarınıza, moraliniz yerine gelsin.
Berlin Havalimanı neden hala bitmedi?
Yeni açılan Atatürk Havalimanı için en az iki çift laf etmeyen kalmadı. Kimileri korku filmi gibi, kimileri yürü yürü bitmiyor, kimi taksi bulmak imkansız, bazıları da çok uzak dediler.
“Bu kadar büyük yatırıma ne gerek varmış , iktidarın yandaşları faydalanmış” falan da filan da.
Ben ise bir tek şunu sormak istiyorum. Hani yeni İstanbul Havaliman'ında uçaklar artık sorunsuz ve rötarsız kalkacaktı?
Son bir aydır bütün uçuşlarımı İstanbul Havalimanı'ndan yapmaktayım ve inanın daha bir kez olsun rötarsız uçtuğum olmadı. Hele şimdi yaz sezonu gelirken uçakların rötarlarını düşünmek bile istemiyorum.
Gelelim İstanbul Havalimanı hakkında hala atıp tutanlara, bütün peronların neden açılmamış olmasına kadar söylenenlere….
İstanbul Havalimanı'nın yapım sürecinde çok sayıda kara propagandaya imza atan Alman basını geçtiğimiz günlerde yapımına 13 yıl önce başlanan Berlin-Brandenburg Havalimanı'nın 2020 yılında yapılması planlanan açılışının bir kez daha tehlikede olduğunu yazdı.
Dikkatinizi çekmek isterim, Almanlar havalimanını 12 yılda hizmete açamazken, biz çılgın Türkler 42 ayda dünyanın en büyük havalimanını inşa ettik.
2006'da temel atılan Berlin Havalimanı için şimdi de (bizlere kara propaganda yapan Alman basını) kendi gazetelerinden; “Buradan 3 kat, 4 kat büyük olan İstanbul Havalimanı bitti Berlin ne halde?" sorusunu sormaktalar. Sanayi ülkesi Almanya... Hakikaten ne olacak sizin bu havalimanın durumu?:))