İSTANBUL GELECEĞİ YAŞAYACAK
GEÇMİŞİ BEKLEMEK, GELECEĞİ YAŞAMAK
Son köşe yazımın üzerinden epey zaman geçti. Yazmak istedim, istedim ama parmaklarım bir türlü inanın tuşlara değemedi.
Çünkü bütün Türkiye gibi ben de 23 Haziran İstanbul Belediye Başkanlığı seçimlerine kilitlendim.
Benim beynim bir tuhaf işliyor. Kendini bir noktaya fokuslamış ise mümkün değil başka konulara odaklanamıyorum.
Geleceği, gerçekleşecek olanı beklemek… İşte beynim ancak beklenen sonuca ulaşınca kendi kendini özgür bırakıyor.
Gelecek için ne tahmin edeceğimizi geçmişten öğrenir ve sonra beklediğimiz geleceği yaşarız.
Bir gün AVM'nin birinde yürüyen merdivene adım attığım anda sanki başım dönmüş gibi bir hissiyata kapılmıştım.
Sonradan algıladım ki yürüyen merdiven yürümemekteymiş.
Ben ise merdivenin alışageldiği üzere yürümesini bekliyordum. Beklentimin gerçekleşmediğini görünce afalladım.
İşte benim beynimin çalışma biçimi böyledir.
23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimleri sonucunu da ben bu şekilde değerlendiriyorum.
Gerçekleşecek olanı bekledim…
Yürümesi gereken merdiven çalışmadığında nasıl afallamışsam İstanbul seçimleri iptal olduğu günden beri de aynı hissiyat içindeydim.
Seçimlerin tekrar edilmesi, verilen hakkın, mazbatanın haksızca geri alınması geçmişten gelen bir çok olayın unutulduğunun göstergesiydi.
Şimdi ise açık ara İstanbul’u geri alan Ekrem İmamoğlu bizlere beklediğimiz geleceği yaşatacak.
Tebrikler, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu. Demokrasi sonunda sandıkta kendini ispatladı.