AKŞENER, İZMİR'DEN İMAMOĞLU MESAJI VERDİ

Hasan ÇÖLMEKÇİ

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İzmir'deydi...
Ege Sanayici İşinsanları Derneği'nin (ESİAD) 'Liderler Buluşması' etkinliğine konuk oldu.

Millet İttifakı'nda CHP ve Saadet Partisi ile yol yürüyen Akşener, Deva Partisi, Gelecek Partisi ve Demotrat Parti'nin katılımıyla ittifakta parti sayısının 6 olacağı sinyali verdi.
Siyasi konuşmaları kendi yaptı, ekonomik konularda kurmaylarına söz verdi.
TBMM Başkanvekili Erhan Usta, ‘Ekonomi Politikaları Başkanı Prof. Dr. Bilge Yılmaz ve Kalkınma Politikaları Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale, İYİ Parti'nin projelerini anlatmaya çalıştı.
Çalıştı diyorum, çünkü kısa sürede pat diye anlatılacak, hemen anlaşılacak konular değil.
Aylarca üzerinde çalışılan bir konu 10 dakikada kimseye anlatılamaz.
O yüzden yüzeysel kaldı.
O yüzden çoğu kişiyi tatmin etmedi.
Örneğin bu pahalılıktan nasıl kurtulunacağı, ekonomik dalgalanmaların nasıl durdurulağı gibi konular anlatılamadı.
Sadece...
"Güven" dendi.. 
Ekonominin patronunun güven olduğu, güven gelirse ekonominin düzeleceğine değinildi.

Ama bu toplantıdaki asıl mesaj ekonomik değildi bence...
İmamoğlu'na Akşener'den bir açık destek daha geldi.

Meral hanım biliyorsunuz, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarında; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile aynı sahneyi paylaştı.
Konuşmasında İmamoğlu'nu 1453'te İstanbul'u fetheden Osmanlı Padişahı Fatih Sultan Mehmet'e benzetti. Dedi ki:
"Fatih Sultan Mehmet aynı senin gibi dedi ki 'Ya İstanbul beni alır, ya ben İstanbul'u alırım. Bizans'a rağmen, Avrupa'ya rağmen, Haçlılara rağmen 'Ya İstanbul'u alırım ya İstanbul beni alır.' İki kararlı lider ve İstanbul alındı. İstikbalimiz dedi, ikinci istikbal fethidir."
AK Parti ve MHP'den oluşan Cumhur İttifakı'nı 'Haçlılar'a benzetti.
Çok tartışıldı.

Bu kez İzmir'de, daha konuşmasına başlar başlamaz şunları söyledi:
"İçişleri Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde terör örgütleriyle iltisaklı personel olduğu yönünde ihbarlar üzerine konunun soruşturulması için özel teftiş başlattı.
Buradan şunu söylemek isterim; beyler gerçekten aklınızı başınıza alın. Milli iradeye her el uzattığınızda elinizin üstüne şamar yiyorsunuz.
Bütün belediyelere işe alınan insanların, GBT denilen durumlarına, güvenlik durumlarına bakılır. Acaba hukuki problemleri var mıdır diye bakılır.
Devleti yönetenlerin görevi, herhangi bir terör örgütüyle irtibatlı olanların, bu sorgulamalarının karşısında gereğini yapmaktır. Terör örgütüne yardım ve yataklık eden insanlar eğer bilinmiyorsa ya da bilinip işe alanlara dair tuzak kuruluyorsa bu bir suçtur.
İstanbul'da daha önce 13 bin 500 oy farkıyla büyükşehir belediyesini alan Millet İttifakı'nın adayı İmamoğlu'nun sonucunu iptal ettiniz. İstanbullular ikinci turda sizi cezalandırdı."

Bir kez daha anladım ki, İY Parti lideri, Cumhurbaşkanlığı için Kılıçdaroğlu'nu düşünmüyor. Sürekli İmamoğlu'na verdiği destekle adayım o diye bangır bangır bağırıyor.
Aslında İzmir'den verilen en önemli mesaj buydu.
Millet İttifakı'na hayırlı olsun.