BAŞKAN BAŞKANLIĞINI YAPSIN, GAZETECİ GAZETECİLİĞİNİ!

 
Şu Karşıyaka Belediye Başkanı Cemil Tugay tuhaf bir adam..
‘Ben bu işi beceremeyeceğim’ diye istifa etmeye kalktığı sosyal medyada yer alan Tugay, estetikçi, siyasetçi, başkan, yönetici sıfatlarına bir yenisini ekledi: Gazeteci..
Bir anda gazete patronu oluverdi. Nasıl mı?
Belediye, ‘Gazetekarşıyaka’ adında haftalık bir gazete çıkarmaya başladı.
Ücretsiz dağıtılan gazetede, benim sayabildiğim kadar yazarlar dahil 22 kişi görev yapıyor.
Tiyatrocu, yazar, sanat danışmanı Haluk Işık’ın genel yayın yönetmenliğini yaptığı gazetede haber, röportaj, köşe yazısı, bulmaca ve de ilan var..
İşin ilginci gazete, tam anlamıyla belediyenin icraatlarının tanıtımı için çıkarılmamış. Yazarlardan bu anlaşılıyor.
Bir yandan ücretsiz dağıtılıyor, bir yandan da ilan toplanıyor.
Bildiğin ticari bir işletme..
Kimin aklına geldiyse dahiyane!!!
 
Belediye maddi sıkıntıda, yatırımların bir bölümü askıda, hizmetler aksıyorsa bunu neyle cilalayacaksın?
Ya yandaş, ya candaş medyacıları yanına alıp besleyeceksin; seni allayıp pullayacaklar.
Hatalarını, suçlarını görmezden gelecekler, sürekli şak şak yapacaklar…
Ya da..
Kendi medyanı yaratacaksın..
18 yıldır yıldır başta olan AKP, kendi medyasını yaratmasına karşın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘yaratılan medya’nın etkin olamamasından dem vurduğu bir dönemde senin yarattığın medya ne kadar etkin ola ki?
Yoksa birilerini tatmin etme ya da kendini tatmin etme yolu mudur bilemedim.
 
Genel başkan yardımcılarının yarattığı medyaya, parti yöneticileri ve büyük başkanın ‘şunları besleyin’ pardon, ‘destekleyin’ dediği medyaya para akıttığı yetmez gibi şimdi bu gazete patronluğu da ne ola ki?
Düşündüm taşındım işin içinden çıktım.. Çıktım çıkmasına da belgem yok yazamadım. Bana ulaşan bilgiler yanlış olabilir kanısıyla da bu satırlarda yer vermedim..
 
Neyse geçelim..
Bir gazete nasıl ayakta kalır?
İlanla..
İlan verenle alan arasında nasıl bir bağ olur?
Eskiden yoktu?
Benim muhabirlik dönemlerinden, haber müdürlüğümün ilk yıllarından bahsediyorum. O zamanlar ilan verenlerin gazeteler üzerinde bir hükmü yoktu.
Biraz ağır kaçacak ama, gazetenin ilan servisi çalışanları; reklam aldıkları şirketler, kurumlar için bırakın ‘yalaka’ haber yaptırmayı, yazıişleri katına bile giremezlerdi.
Şimdi durum değişti.
Bu yüzden de inandırıcılık azaldı.
Ama etkin olan gazete ve gazeteciler hala var. Çünkü onlar gerçekten haberci.
Çünkü onlar ‘Benim hırsızım iyi’ demezler.
Araştırır, soruşturur, sorar, görüş alır haberi verir.
 
Gelelim Karşıyaka’ya.. Kafama takılan soruları sıralıyorum. Bana verdiği sözde durmayan, yalan söyleyen başkan bakalım bu sorulara cevap verebilecek mi?
1. Gazetenin imtiyaz sahibi gözüken Belediye Başkanı Cemil Tugay, gazetecilik senin işin mi?
2. Maddi sıkıntıda yüzen, borçları olan, eski başkanını bu yüzden mahkemeye veren, bir dönem çalışanının maaşını ödeyemeyen, kıdemini veremeyen sen. Bu işe, buradaki çalışanlara nasıl para buldun. Bütçen ne kadar?
3. Bu gazetenin yazarları senden para alıyorlar mı? Maaş ya da telif hakkı..
4. Burada çalışan 'belediye kadrolu' elemanların asli görevi nedir? Asli görevini bırakıp nasıl bu gazete için çalışabiliyorlar? Burada çalıştıkları için ek ücret (telif) alıyorlar mı?
5. Basın Yasası’na göre mi görev yapıyorlar?
6. Gazetedeki ilanların fiyatı, cm/sütun olarak ya da tam sayfa, yarım sayfa ne kadar? Bu ilanlardan haftada kaç lira kazanıyorsun? Bu paraları nerelerde harcıyorsun?
 
Gelelim can alıcı sorulara..
 
7. Bu gazete için kurduğun ilan servisinde (ki koordinatörü bile künyede var) çalışan elemanlar, ilan alırken belediyenin adını kullanıyorlar mı?
8. Gazetene para veren bir esnaf, mağazacı, işletme, inşaat şirketi yasal olmayan bir iş yaptığında onu da o gazetede yazabilecek misin? Hadi yazmaktan geçtim, ceza kesebilecek misin? (Çünkü bir ihbar var. Ona göre cevap verin)
 
Bu soruların cevabının verileceğini sanmıyorum ama verilirse bu köşeden aynen yayınlayacağım.
Benim merak ettiğim bir konu daha var.
Bu konu şikayet olarak İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ne gitmiş. Ne yaptılar acaba bu konuda?