GÜNEYDOĞU TURU: MARDİN
Gaziantep ve Urfa turunu tamamlayıp 'yolcu yolunda gerek' diyerek düştük yollara..
Viranşehir'de mola verip devam ettik.
Kızıltepe'ye yaklaşırken telefonum çaldı, arayan İzmir'in ünlü ajans-reklam şirketi sahibi İlhan Bilgehan'dı.. 'Neredesin?" diye sordu.
Güneydoğu turuna çıktığımı biliyordu. "Şu an Mardin'e yaklaştık" deyince "Fotoğrafı aşağıdan çek, kent görünsün" karşılığı verdi.
Önce anlam verememiştim..
Kızıltepe Havaalanı'nı geçince tam karşımızdaki dağın tepesinde bir kent bizi bekliyordu. O zaman ne demek istediğini anladım.
Dediği gibi aşağıdan çektik fotoğrafları..
İlk kez gittiğim Mardin, değişik bir kent, görülmesi gereken o kadar çok tarihi yeri var ki, bir hafta kalmak gerek. Ama bizim zamanımız sadece bir gün.
Eski Mardin ve çarşısını gezdik..
Dar sokakları, taştan evleri, mimarisi etkileyici ama bana biraz karmaşık geldi. Bir de bakımsız.
Korunan onlarca yapıya rağmen korunamayan bir kent Mardin.
Türkçe kadar Arapça'nın en çok konuşulduğu bir kent. Hemen herkes Arapça biliyor.
Nobel Ödüllü bilim insanımız Prof. Dr. Aziz Sancar'ın memleketi..
Mardin'in Savur ilçesinde, ana dili Arapça olan orta gelirli bir çiftçi ailesinin sekiz çocuğundan yedincisi olarak dünyaya gelen Sancar, hepimizin olduğu gibi Mardin'in de büyük gururu..
Mardin'in bir özelliği de İzmir'le olan bağları..
İzmir'deki Mardinli sayısı nüfusun yüzde 4'ü kadar. İzmir'de yaşayan başka şehirliler arasında Manisalılar ilk sırayı alırken, ikinci sırada Mardinliler var.
İzmir'de yaşayan 180 bine yakın Mardinli, siyasette, ticarette etkinler. Kurdukları derneklerle memleketleriyle bağlarını daha sağlam tutuyorlar.
Örneğin İzmir Mardinliler Federasyonu eski Kadın Kolları Başkanı Hamdiye Altun, bölgeyle İzmir arasında adeta bir köprü.
Mardinli işadamı, Gazetem gazetesi, Gazetem İzmir TV kanalı ve gazetemizmir.com haber sitesi sahibi sayın Salih Erkek aracılığıyla tanıştığım Hamdiye hanımın, bir sonraki yazımın konusu olan Midyat'la ilgili yol göstericiliği muhteşemdi.
13. yüzyılın sonlarında Melik Mahmut Karaaslan Artuklu tarafından yaptırılan bugün ayakta olmayan Muzafferiye Medresesi arazisi üzerine 1898 senesinde inşa edilen Rüştiye Mektebi şimdi el sanatlarına ev sahipliği yapıyor.
Tekrar Mardin'e dönersek.. Mezopotamya'nın Dicle tarafında kalan Mardin'in eski kent bölümü en çok turist çeken yerlerden.
Filmlere mekan olan konakları, camileri, medreseleri, kiliseleri, manastırları, müzeleri ören yeriliyle muhteşem bir yer.
Kent merkezinin simgesi olan ve 1176 yılında Artuklu Sultanı Kutbettin İlgazi zamanında inşa edilmiş Ulu Cami, herkesin çektirdiği fotoğraflarda mutlaka vardır.
Hele o Dara Antik Kenti... Pers Kralı Darius'un Büyük İskender'le savaşıp öldüğü o mistik yer görülmesi gereken alanlardan.
Çarşıda gezerken Süryanı El Sanatları Merkezi adlı bir dükkana girdik. Sahibi Ümit Çoban.. Süryani vatandaşımız. Güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Artık çok az sayıda Süryani kaldığını, çoğunun İsveç'e yerleştiğini, kendisinin Türkiye'den kopamadığını anlattı.
Süryani vatandaşlarımızla ilgili ayrıntıyı gelecek yazımda, Midyat bölümünde anlatacağım.
Bugünlük bu kadar.
Ulu Cami
Dara antik yeryeşim alanı..