PKK'YA PKK DİYEMEMEK
14 Mayıs seçimine az zaman kaldı. Seçimin temel konularının neler olduğu belli. Enflasyon, işsizlik, özellikle gençlerin işsizliği, depremin açtığı yaralar, göçmenler ve diğerleri… Bunların arasında bir büyük başlık olarak, terörle mücadeleyi de anmak durumundayız. Biz anmasak da zaten seçmenin dilinde ve gündeminde…
Türkiye, tam 40 yıldır PKK terörüyle mücadele ediyor. Asker, polis, sivil o kadar çok kayıp verdik ki; terörün ekonomik bilançosunu anlatmaya utanıyoruz.
İktidarın terörle mücadelede nerede durduğunu ve ne yaptığını biliyoruz. Kararlılığının farkındayız. Dolayısıyla, seçmenin terörle mücadeleye ilişkin soruları, ister istemez muhalefete yöneliyor.
- Teröre nereden bakıyorsunuz?
- Terörle mücadele yönteminiz ne olacak?
- Sınır ötesi operasyonlara ve İHA’ları, SİHA’ları kullanmaya devam edecek misiniz?
- Terörle mücadelede ne ölçüde kararlısınız?
Daha Üç Gün Önce
Tarih 28 Nisan 2023, günlerden cuma. Mardin'in Nusaybin ilçesinde PKK'lı teröristlerle çıkan çatışmada, Jandarma Astsubay Üstçavuş Mehmet Gündüz şehit oldu. Gündüz 36 yaşındaydı ve iki çocuk babasıydı. 5 yaşındaki kızı Beren, 1 yaşındaki oğlu Metin Kutay yetim kaldılar. Eşi Melike hanım hayat arkadaşını kaybetti. Annesi Hacer hanım kalan ömrünü evlat acısıyla tamamlayacak.
Şehit Gündüz'ün cenazesinin Tokat’ın Niksar ilçesine bağlı Günlüce köyünde defnedildiği günün akşamında, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu Habertürk televizyonundaydı. Konu teröre, terörle mücadeleye gelmişti. Kılıçdaroğlu şunları söyledi; “Terör örgütünün adını niye söylemiyorsun?” diyorlar.
Genelkurmay’ın internet sitesinde terör örgütünün adı yazmıyor. Biz devleti kuran partiyiz. Devleti göz ardı ederek terörün reklamını yapmayız. Açın bakın Genelkurmay’ın sitesini, Milli Savunma Bakanlığının sitesini, terör örgütünün adı yazmaz. Biz devletin dilini kullanıyoruz”.
Kılıçdaroğlu Yanılıyor!
Kaldım öylece. Duyduklarıma inanmak istemedim. Kılıçdaroğlu’nun gerekçesi doğru olabilir mi? Genelkurmay Başkanı’nın, Milli Savunma Bakanı’nın “eli kanlı PKK terör örgütü” dediğini, “bebek katili PKK” dediğini duymuştum. Ancak resmi ve yazılı tavır böyle olabilir mi?
Davranıp internete baktım. Hayır. Kılıçdaroğlu yanılıyor. Ya da son zamanlarda moda olan, danışman perdelemesiyle söylersem; Kılıçdaroğlu yanıltılmış. Milli Savunma Bakanlığının sitesinde de, Genelkurmay Başkanlığının sitesinde de PKK’nın, KCK’nın, FETÖ’nün adları yazılı.
Başka bir olaydan, somut bir örnek vereyim. Hem olayı hatırlayalım, hem Milli Savunma Bakanlığı’nın terörden söz ederken kullandığı dili öğrenmiş olalım.
6 Şubat 2023’de, 11 ilimizi etkileyen, Türkiye’yi acıya boğan depremleri yaşamıştık. PKK Türkiye düşmanlığının boyutunu ve sinsiliğinin ulaştığı aşamayı, o gün bir kez daha göstermişti. Milli Savunma Bakanlığı olayı şöyle duyurdu:
“İnsanlıktan nasibini almamış olan terör örgütü PKK/YPG, depremi bile fırsat bilerek Tel Rıfat’tan Öncüpınar Hudut Karakolumuzun sorumluluk sahasına alçakça bir ÇNRA saldırısı gerçekleştirdi. Birliklerimizde hasar-zayiat oluşmazken, terör hedeflerine misliyle karşılık verildi”.
Anlamıyorum!
Kılıçdaroğlu’nun devletin dilini çarpıtarak sütre yapmasını ve arkasına saklanma çabasını nasıl anlamalıyız? Belki iki şey.
1. HDP’yi, bu seçimdeki adıyla YSP’yi küstürmek, onun üzerinden PKK’yı kızdırmak istemediğini anlayabiliriz.
2. Terör bahsinde PKK’nın adını anmadan seçim varmaya kararlı olduğunu çıkarabiliriz.
‘40 yıldır kan akıtan terör örgütünün adını anmayarak reklamını yapmamak’ ne demek? ‘PKK’ya PKK diyememek’ ne demek? Gerçekten anlamıyorum. İttifak çekişmesinin, seçim kazanma yarışının içine de sığdıramıyorum.
Hacer hanımın, Melike hanımın yanında, “ben katilin adını anmak istemiyorum” diyebilir miyiz?
Bu sözü böylece sarf eden biri, Beren’in ve Metin Kutay’ın gözlerinin içine bakabilir mi?
Yoksa farkında değil miyiz; Bu ülkede kaç Hacer hanım, kaç Melike hanım, kaç Beren, kaç Metin Kutay var?