TAVŞAN DEĞİL, TİLKİ ADAY
31 Mart’ta iki seçimi bir arada yapacağız. İlki; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimi. İkincisi; diğer seçimler. İstanbul seçimi, diğer bütün seçimlerden ayrı tutulacak kadar önemli. Her parti, her aday İstanbul seçimine asılıyor.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu’nun bütün hesapları koltuğunu korumak üzerine. 2019 seçiminde İmamoğlu’nun CHP dışında iki büyük destekçisi vardı: açıktan İYİ Parti, üstü örtülü biçimde HDP, bugünkü adıyla DEM Parti. İYİ Parti İstanbul için adayını belirledi. DEM’in yaptıkları ve yapmadıkları konuşulmaya devam ediyor.
DEM’deki adaylık süreci
DEM’in İstanbul oylarını en yükseğe çıkarma potansiyeline sahip aday Başak Demirtaş idi. Uzmanlar Demirtaş’ın DEM oylarını İstanbul’da %10’un üzerine çıkaracağında birleşiyorlardı. ‘Kandil’ sert biçimde müdahale etti. Demirtaş adaylıktan çekildi.
Demirtaş’ın yerine Meral Danış Beştaş aday gösterildi. Eş başkan adayı ise Murat Çepni.
Başvuru aşamasında kurnaz bir taktik denendi. Başvuru, sürenin bitimine öyle ayarlandı ki; kabul edilmeyebilir, kriz çıkabilirdi. Devlet sağduyulu davrandı. Kriz çıkmasına izin vermedi. Sonu gelmeyecek bir tartışmanın başlaması önlendi. Yoksa DEM, hem mağdur postuna bürünecek, hem mağdur kimliğiyle İmamoğlu’nu desteklemenin yolunu açacaktı. Kurnazlık tutmadı.
CHP ile DEM’in anlaşma noktası
DEM-CHP işbirliğinin kurucu iradesi Kandil’den. Eli kanlı örgütün sözcüsü televizyon ekranında ittifak talimatını açıktan verince DEM için ittifak yapmaktan başka seçenek kalmadı.
İşbirliğinin diğer tarafındaki İmamoğlu ise İstanbul’u kazanmak için gözünü karartmış durumda. DEM’in Büyükşehir için güçlü (!) aday çıkardığını, bunun ilçeler üzerinden oynanacak oyunları örteceğini düşünüyor. Hele bir de ittifak kavramını kullanmaz, adına ‘kent uzlaşısı’ derse işin biteceğini, ittifakın tamamen görünmez olacağını umuyor.
DEM’in İstanbul özelindeki hedefi; ‘küçük ancak stratejik’. Hedef: Esenyurt. DEM, silahlı terör örgütünün siyasi uzantısı olarak, siyaset hattını İstanbul’a taşımayı çok önemsiyor.
CHP’nin İstanbul’daki tek yetkilisi olarak İmamoğlu, bu amaca hizmet etmek üzere, ilan edilen Esenyurt adayını geri çekip, DEM profilinde birini aday gösterdi.
31 Mart akşamı Esenyurt’ta CHP’nin seçimi kazanması halinde, ilk sevinç gösterileri DEM’de yapılacak. Kutlama konvoyu DEM’den belediye başkanlığına doğru yürüyüşe geçecek.
‘Kent Uzlaşısı’ modeli
‘Kent Uzlaşısı’, ‘ittifak’ın olumsuz çağrışımlarından kurtulmak için kurgulanmış yeni bir kavram. Kaybettiren yanlışları dışarda bırakmak üzere geliştirilmiş stratejik bir model. Geniş bir alanda, sayısız imkanlar sunuyor. Yeni olduğundan, tanımı nasıl yapılırsa, içi nasıl doldurulursa, öyle kabul edileceği varsayılıyor.
Oysa bizde seçmen teoride fazla oyalanmayıp, çıkan sonuca bakar. Biz de o patikayı kullanalım. ‘Kent Uzlaşısı’ modelinin İstanbul’da ortaya çıkardığı tabloya bakalım.
DEM İstanbul’un 22 ilçesinde aday çıkartmayarak CHP’yi destekliyor. Aday çıkarmadığı bu ilçelerde seçmenlerini CHP’ye yönlendirmeye başladı bile.
DEM Esenler’de ve Bağcılar’da başvurularını geciktirerek ilçeleri adaysız bıraktı. Yani DEM-CHP açık işbirliğinin 24 ilçeye ulaşması an meselesi. Kalan ilçelerde ise desteğin üstü örtük. ‘Kent Uzlaşısı’ zaten bu demek. O ilçedeki duruma, önerilere, kabullere göre istenen şekli almaya elverişli.
Seçim dayanışması projesinin pilot ilçesi Esenyurt’ta ise DEM-CHP işbirliği, bütün detaylarıyla tamam. Her konu görüşülmüş, her konuda anlaşmaya varılmış.
Meral Danış Beştaş’ın aday olarak portresi
İstanbul’daki DEM-CHP işbirliğinin DEM tarafında Meral Danış Beştaş yönetecek. Meral hanım düşünülmüş, taşınılmış, ölçülmüş, biçilmiş bir aday. Adaylığını güçlülük-zayıflık ekseninde değerlendirmek hata olur.
Portresini netleştirmeye çalışalım:
- 2009’dan bu yana 25 yıldır aktif siyasetin içinde. Dolayısıyla “DEM yarışa tavşan adayla girdi” iddialarını boşa çıkaracak biri.
- DEM’in asıl gerçekliği olan geri plandaki güç ilişkilerini, o ilişkilerin hiyerarşisini, o hiyerarşinin parti içine yansımasını ve sahadaki kombinasyonlarını yakından biliyor.
- Örgütün talimatlarını kendi diline aktararak dönüştürme ve benimseme yeteneğini meleke düzeyine çıkarmış biri. Pazartesi günü t24’e verdiği röportajda, “başta şunu söyleyeyim; bizim stratejik olarak ittifak siyasetimiz bitmedi” diyerek, örgütün “ittifak devam edecek” talimatını hızla içselleştirebildiğinin bir örneğini gösterdi.
- Bir youtube kanalındaki röportajında ise “biz amatör değiliz, ne yaptığımızı biliyoruz” diyordu. Bu ifadesi, Kandil ile ayrı, partinin organik seçmenleri ile ayrı, güven ilişkisi kurabildiğinin açık bir beyanı.
- Kamuoyuna “DEM güçlü aday çıkardı. Demek ki CHP’yi desteklemiyor” diyerek sunmak için doğru seçilmiş bir aday. Sahnenin önünde bu algıyı temsil ederken, geri tarafta gücünü kontrollü kullanmayı, gerektiği yerlerde hiç kullanmamayı başarabilecek ustalıkta. DEM seçmenini, mahalle mahalle, sandık sandık yönlendirebilecek, nerede ne kadar güç konulacağının, gücün nerede geri çekileceğinin ince hesaplarını başarıyla yapabilecek ustalıkta.
- Birbiriyle çelişiyor gibi görünen birden fazla amaca hizmet edebilecek biri. Örgütün talimatını, partinin imajını, CHP seçmenin gözünü boyamayı, çalışıyor görünüp de kuvvet vermemeyi bir potada eritecek yegane aday.
- 2 kez Adana’dan, bir kez Siirt’ten seçime girmiş ve kazanmış. 9 ay önceki seçimde Erzurum gibi DEM için zor bir ilden vekil seçilmiş. Vekilliğinin dördüncü ve muhtemelen son döneminde. Seçimin ardından vekilliğine devam edecek. Açıkçası; seçim sonucu, onun siyasi kariyerini etkilemeyecek.
Sonsöz
Meral Danış Beştaş ‘tavşan aday’ değil ‘tilki aday’dır. Bunu, asla hakaret kastıyla söylemiyorum. Niyetim aşağılamak, küçümsemek de değildir. ‘Tavşan aday’ nasıl sahici aday olmamayı anlatıyorsa, ‘tilki aday’ da kurnaz adayın metaforudur.
DEM-CHP işbirliğinin bu seçimdeki anahtar kelimesi ‘kurnazlık’tır. Kurnazlık yolunun taşları, ‘kent uzlaşısı’ kavramı ile döşenmeye başlanmış, süreci doğru yönetip salimen sonuçlandırmanın DEM ayağı Meral Danış Beştaş’ın tecrübesine emanet edilmiştir.