TESPİT VE TEMENNİ
Kartal Anadolu İmam Hatip Lisesi’nden mezun, üniversite öğrencisi bir grup genç, açık mektup yayınlayarak Kılıçdaroğlu’na destek verdiler.
Binlerce mezun vermiş bir okul için imzacıların sayısı çok az. Açıkçası; okulun mezunları adına konuşmak için yeterli değil.
Ancak elbette kendilerini “kartal mezunu” olarak tanıtacaklar. Kim ne diyebilir?
Takip ettiğim kadarıyla mektubun kayda değer bir yankısı olmadı. Organize bir ‘sessizlik duvarı’ndan söz edilemez. Seçimin yaklaşmış olmasının gerilimli atmosferi, seslerinin duyulmasını engellemiş olabilir. Düşünce adına ürettiklerini siyaset kabına döktüklerinden, oradaki iletişim düzeyinin farklılığı sebebiyle de mektupları karşılıksız kalmış, sözlerinin bütünü dikkate alınmamış olabilir.
Metni okuduğunuzda, her anlamda ‘okumuş’ çocuklar olduklarını hemen anlıyorsunuz.
‘Aykırı ve tepkisel olmadıklarını’ ifade ederek, kendi koordinatlarını sıkı sıkıya belirlemişler. İyi de etmişler. Böylece, sözlerinin bir hamleyle değersizleştirilme ihtimalini ortadan kaldırmışlar.
Özetle; AK Parti iktidarında doğmuş çocuklar büyümüşler de sözleriyle kamuya çıkma cesaretini göstermişler.
İki Farklı Bakış
Bir mektupla bu kadar geniş bir alanı ve tarihi birikimi olan bir konuyu, yani din-siyaset ilişkilerinin nasıl olacağını anlatmak istemişlerse, bunun imkansız olduğu açık. ‘Siyasal İslam’ kavramsallaştırması etrafında biriken teori ve pratik, elbette tek bir metinle analiz edilip sonuca bağlanamaz. Kaldı ki; çok metinle de yapılamıyor!
AK Parti iktidarına ve Erdoğan’a bakarken ne kadar sert gerçekçi iseler, Kılıçdaroğlu’na bir o kadar ‘naif’ bakmışlar. Karşılaştırmaları insaflı değil. Bir tarafta 20 yıllık iktidar, diğer tarafta henüz sözlü ya da yazılı vaatlerden ibaret bir ittifak var.
Mektubun iki bölüm olduğunu kabul edersek; İlk bölümde Erdoğan ve AK Parti’yi uzun uzun eleştirmişler ve görüşlerini destekleyecek argümanlar bulmuşlar. İkinci bölüme Kılıçdaroğlu’nun kurduğu seçim ittifakına ‘kucaklayıcı koalisyon’ kavramını hediye ederek başlamışlar. Siyahtan beyaza geçerken gri alanda hiç oyalanmamışlar. Ve Kılıçdaroğlu için “siz ülkemizde uzun yıllardır eksikliğini çektiğimiz demokratik siyaset anlayışını sahiplendiniz” cümlesine ulaşmışlar. Ne ileri bir tespit!
Kılıçdaroğlu’nun kuracağı Türkiye’ye çok yüksek kredi açmışlar. O yükseklikte krediyi açarken hiç şart koşmamışlar. ‘Hınç ve travma döngüsü’ derken muhalefeti tamamen günahsız saymışlar. Bu ‘döngü’nün uzun tarihinin, ancak karşılıklı dövüşle mümkün olabileceğini görmezden gelmişler.
Demokratlık Testi
Kartallıların söylediklerinden Erdoğan’a dair olanları ‘tespit’, Kılıçdaroğlu üzerine olanları ‘temenni’ olarak kabul edebiliriz. Temenni, çünkü seçim kazanmak için ittifak kurarken, bir taktik olarak her kesime tahammül göstermeye “demokratlık” diyebilir miyiz? Kılıçdaroğlu’nun “demokrat” olup olmadığını öğrenmek için CHP’yi ele geçirme sürecinde attığı adımlara bakmamız gerekmiyor mu? Oraya baktığımızda, demokrasi ilkelerinin sistematik biçimde doğrandığından başka ne görüyoruz!
Sözleri esas alsaydık, Kılıçdaroğlu’nu uluslararası sorunları çözen, enflasyonu indiren, işsizliği sonlandıran bir lider olarak da selamlamamız gerekmiyor muydu? Ne de olsa onların da sözünü veriyor!
Seçim sürecindeki demokratik yürüyüşünün(!) de pek çok antidemokratik parantezi var. Seçimi kazanma hesabının gözü dönmüşlüğüyle, dilinde demokrasiyle girdiği odalarda, yaptığı terör pazarlıkları artık saklanamıyor.
Son Yerine
Gençler siz, “helalleşme” çağrısını önemsiyor olabilirsiniz. Çağrının kendisi elbette önemli. O ayrı konu. Sayınız 20 olabilir. Onu da geçiyorum ve sadece soruyorum:
CHP içinde ‘helalleşme’ çağrısını sizin kadar ciddiye alan, bu çağrının gereğini yapmak için çabalayan, bu seslenişi diline yakıştıran, kendisine soru sorulmadan konuyu gündeme getiren 20 CHP’li yönetici var mıdır? Siz gördünüz mü? Kılıçdaroğlu’ndan gayrı bir üst düzey CHP’linin, zorda kalmadan “helalleşelim” dediğini duydunuz mu? Yoksa bütün bunlar danışmanların dosyalarından çıkan seçim projeleri olabilir mi?
Neyse… tanıştığımıza memnun oldum. Yeni mektuplarınızı beklerim.