SAHNE ŞOVLARI CHP'YE OY GETİREMEDİ
Darılanlar darılsın, alınanlar alınsın, sözüm; vasıfsız liderler olup belediye başkanlarından medet uman ve siyasette yeni moda icat eden, emperyalist güçlere uşaklık yapan, ikbal ve koltuk için kılıktan kılığa giren, içi başka dış başka kılıç Müslüman’ı olan oğullara ve kızlara!…
Allah ömür boyu fırsat vermesin iktidar yüzü göstermesin: Demokrasi şöleni havasında geçen seçime dahi kılıf uydurup kaos peşinde olup, devletin kurumlarına iftira atıp zan altında bırakanlara o makamları nasip etmesin…
Siyaset ülkenin bekası için yapılır.. Bu dünyanın her yerinde küçük istisnalar haricinde böyledir.
Bizde ise hele ki Atatürk’ün kurduğu partide siyaset yapanlar için istisnasız böyle olmak zorundadır, ama maalesef oradakiler böyle değiller. PKK’nın siyasi uzantısı HDP ile iş birliği bunun ispatıdır.
Liderler halka buluşur politikasını yapar projesini anlatır, yeri gelir liderler birbirlerini eleştirir, belediye başkanları ise seçilinceye kadar partili olur seçim biter rozeti bir kenara atar.
Oysa “Parti rozetini çıkarıyorum” diye ifade kullanan belediye başkanları bizzat partinin peşinde koşuyorlar, adeta ‘seyyar’ belediye başkanı gibi…
Beşikten mezara kadar halka hizmet eden familyadan gelen başkanlar, bulunduğu kentin sorunlarıyla uğraşır, il il dolaşıp şov yapmaz kılıktankılığa girip nabza göre şerbet vermez, hükümet kim olursa olsun muhalefet lideri gibi hareket edemez ederse halk oy vermez.
Tarihe not düşün.. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş bir daha bırakın belediye başkanlığını muhtar bile olamazlar, olsa olsa belki CHP’ye genel başkan olurlar..
Çünkü belediye başkanlarından takviye güç alan liderler genel başkan olarak koltuklarında kalamazlar.
Bunlar genel başkan olsalar da halk, bu kendinin beğenmiş akıllı, aydın, kendi gibi düşünmeyenleri bilgisiz, cahil gören, hak, hukuk deyip kendi hakları dışında başkalarının hakkını görmeyen, hukuk deyip hukuksuzluk yapan ve başkalarının hukukunu tanımayanları iktidar yapmaz.
Ömür boyu zihniyetleri değişmeyen yüzde 20-25 fanatiğin oyu dışında olanlar oy veren olmaz, bir 50 sene daha muhalefette bırakır. İsimleri de Türkiye Muhalefet Partisi olarak kalır. 70 yıldır bu kafasını değiştirmeyen CHP’ye de Türkiye Cumhuriyeti Muhalefet Partisi deyiverirler…
Allah bu zihniyete fırsat vermedi vermesin, Halil İbrahim sofrası deyip 85 milyonu kucaklıyoruz denilse de seçim sathına girildiği gün itibariyle HDPKK ve CHP kadro ve taraftarları cadde ve sokaklarda neyin “hesabıysa!” hesap sorma ve intikam alma sevdasına düştüler.
20 senedir iktidar olup, din dil ırk ayırdı mı yapmayan iktidar ve taraftarlarına aba altından sopa gösterdiler, oğullar familyası ve destekçisi olan PKK terör örgüt temsilcileri seçim kazanmadan çarşı pazar ve sosyal medyada iktidar ve taraflarına mahalle baskısı yaptılar. Vatandaşı A-B partiliyim diyemez hale getirdiler, diğer oğullar ve kızlar buna sesiz kaldılar…
Kılıçdaroğlu sözde iyi polisi oynadı, kadroları hukuk dışı hesap soran külhan beyi, koltuk değneği olan HDPKK’da mafya oldular.
Şu proje, o proje, yok koro halinde tornadan çıkmış sözler.. Tek adamı ülkeden gönderiyorlar, asıyorlar kesiyorlar hesap soruyorlar, bununla da yetinmiyorlar gönül verenlere de hesap soruyorlar.
Yüzlerce örneği var, bir vatandaşın mekânında 3 kişi sohbet ederken terör örgütünün kılık değiştirmiş siyasi partisi ‘Yeşil Sol’ kadroları sürüyle mekâna girdiler, verdikleri bildirinin içeriği şantaj tehdit…
Mekân sahibi hayırlı olsun dediği halde, Cumhurbaşkanına “bu cani katil diktatörü 14 Mayıs’ta yok edeceğiz, hesabını soracağız ülkeden kovacağız” diye hönkürdüler…
Mekân sahibi hayırlısı olsun dediği halde aynı nakaratı sürdürürlerken, sabrım taştı.
Ulan ben 20 yıldır iktidarım! ömrünün baharında toprağa verdiğimiz yiğitleri katleden köpeklerin sesi ve temsilcisi olan sizleri bu ülkeden sürdüm mü?
Haydi “defolun, beni çileden çıkarmayın” dedim.
Vatandaş cam pencere kırılacak diye oldukça tedirgin oldu havlayarak gittiler. Bu seçim sathında benzeri birçok olayla karşılaştım…
Ben hiçbir zaman parti sözü etmediğim halde ve yıllardır dostluk yaptığım CHP’li arkadaşlarım dostluğu bir kenara atarak hesap zamanınız geldi.
14 Mayıs’ta görüşeceğiz demeleri bu zihniyetlerin samimiyetsizliklerinin bir göstergesidir.
CHP ömür boyu hep fakir fukara edebiyatı yaparlar, oyu da tarih boyu bu ülkeyi soyan zenginlerden alırlar.
İzmir’i ve sahil kentlerini örnek alırsak İzmir’de Alsancak, Karşıyaka ve sahil bandında olan zenginlerden oy alırlar…
Eğer iktidarların bir il için yaptıklarını o ilin seçmenleri görmezden geliyor, bir başka ildeki seçmenlerde takdir ediyorsa benim kabulüm takdir edenlerden yanadır.
Asrın felaketi depremini yaşadığımız illerdeki (Kahramanmaraş, Hatay, Gaziantep, Adana, Osmaniye, Kilis, Adıyaman ve Şanlıurfa) seçmenler; başta CHP, Millet İttifakı ve tüm sivil toplum örgütleriyle şer güçlerin şov ve tiyatrolarına rağmen inisiyatiflerini AK Parti’den yana kullandılar.
Bu onurlu inisiyatife karşılık illerine milyarlarca liralık yatırıma rağmen inisiyatifini Türkiye düşmanlarından yana kullanan seçmenlere, hiç kimse kusura bakmasın olumlu gözle bakmam, bakamam…
Ülkemizdeki sığınmacılar benim gözümde bunlardan daha muteberlerdir.