"Antik limanlardan günümüze körfez kıyısı alüvyon birikimiyle şekillendi"
Ege Üniversitesinde düzenlenen konferansta konuşan Doç. Dr. Serdar Vardar, Antik limanlardan günümüze körfez kıyısının alüvyon birikimiyle şekillendiğini söyledi.
18 Kasım 2021 - 11:19
Ege Üniversitesinde (EÜ) “İzmir Körfezi Kıyılarındaki Alsancak ve Karşıyaka Delta-Kıyı Düzlüklerinin Holosen Doğal Çevre-Kıyı Çizgisi Değişmeleri” konulu konferans gerçekleştirildi. İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Fakültesi Coğrafya Bölümü Fiziki Coğrafya Anabilim Dalı Başkanı öğretim üyesi Doç. Dr. Serdar Vardar’ın konuşmacı olarak katıldığı konferans, EÜ Edebiyat Fakültesi Nuri Bilgin Konferans Salonunda akademisyen ve öğrencilerin katılımı ile yapıldı.
İzmir Körfezi kıyılarında meydana gelen değişimler ile ilgili bilgiler veren Doç. Dr. Vardar, “Yüzyıllar önceki İzmir’in coğrafi yapısını araştırmak günümüz şehirleşmesi birçok alanı kapladığından hayli zor. Şantiye bölgelerinde ve henüz imara açılmamış bölgelerde sondaj çalışmalarımızı yapmaya imkan buluyoruz, birçok bölgeden örnekler aldık ve araştırmalarımıza hız kazandırdık. Element analizleri yapmaya başladık fakat bu çok zorluydu. Üniversitemizin bize sağladığı imkân ile birlikte çalışmaya devam etmek mümkün oldu. Kıyı şeridinin yüzyıllar, hatta bin yıllar içindeki değişimini takip etmek meşakkatli ve sabır gerektiren bir iş. Ayrıca ülkemizde bu gibi araştırmaları yapacak tek ekip İzmir’de bulunuyor” diye konuştu.
“Kıyı şeridindeki değişimler alüvyon birikiminden kaynaklı”
Doç. Dr. Vardar “Alüvyon taşıyan akarsular dünyanın her yerinde olduğu gibi kıyı şeridinin şeklini bin yıllar içinde değiştiriyor. Kimi zaman insan müdahalesi ile de karşılaşılsa da bu değişimlerin çoğu alüvyon birikiminden kaynaklı. Antik limanlardan günümüze alüvyon birikimi ile kıyı ve doğal çevre değişmeleri İzmir metroplünün kıyı çizgisini şekillendirdi. Yani, antik limanlardan günümüze körfez kıyısı alüvyon birikimiyle şekillendi. İzmir Körfezi’nde Meles Çayı ve Gediz Nehri, Konak, Karşıyaka ve Menemen bölgesinin dolmasına, Meles ve Gediz gibi deltaların oluşmasına neden oldular. İzmir körfezini alüvyon ile dolduran akarsular bu ikisi. Bazı noktalarda yeni liman inşa etmek ve kıyı şeridini kullanıma açmak için insan eli ile de doldurmalar yapıldı. Konak bölgesi bu konuda en büyük örnek” dedi.
“İzmir’in denizle bağlantısı kesilecekti”
Doç. Dr. Vardar “19. yüzyılın sonlarında İzmir limanı, Gediz Nehri’nin getirdiği alüvyonlar nedeniyle deniz ile bağlantısını kaybedecekti. Bu dönemde nehir yatağı değiştirilip bu tehlike ortadan kaldırıldı. Eğer bu yapılmasaydı körfez şimdiki halinden çok daha farklı görünecekti” dedi. Konferansın sonunda Doç. Dr. Vardar, katılımcıların sorularını cevapladı.
İzmir Körfezi kıyılarında meydana gelen değişimler ile ilgili bilgiler veren Doç. Dr. Vardar, “Yüzyıllar önceki İzmir’in coğrafi yapısını araştırmak günümüz şehirleşmesi birçok alanı kapladığından hayli zor. Şantiye bölgelerinde ve henüz imara açılmamış bölgelerde sondaj çalışmalarımızı yapmaya imkan buluyoruz, birçok bölgeden örnekler aldık ve araştırmalarımıza hız kazandırdık. Element analizleri yapmaya başladık fakat bu çok zorluydu. Üniversitemizin bize sağladığı imkân ile birlikte çalışmaya devam etmek mümkün oldu. Kıyı şeridinin yüzyıllar, hatta bin yıllar içindeki değişimini takip etmek meşakkatli ve sabır gerektiren bir iş. Ayrıca ülkemizde bu gibi araştırmaları yapacak tek ekip İzmir’de bulunuyor” diye konuştu.
“Kıyı şeridindeki değişimler alüvyon birikiminden kaynaklı”
Doç. Dr. Vardar “Alüvyon taşıyan akarsular dünyanın her yerinde olduğu gibi kıyı şeridinin şeklini bin yıllar içinde değiştiriyor. Kimi zaman insan müdahalesi ile de karşılaşılsa da bu değişimlerin çoğu alüvyon birikiminden kaynaklı. Antik limanlardan günümüze alüvyon birikimi ile kıyı ve doğal çevre değişmeleri İzmir metroplünün kıyı çizgisini şekillendirdi. Yani, antik limanlardan günümüze körfez kıyısı alüvyon birikimiyle şekillendi. İzmir Körfezi’nde Meles Çayı ve Gediz Nehri, Konak, Karşıyaka ve Menemen bölgesinin dolmasına, Meles ve Gediz gibi deltaların oluşmasına neden oldular. İzmir körfezini alüvyon ile dolduran akarsular bu ikisi. Bazı noktalarda yeni liman inşa etmek ve kıyı şeridini kullanıma açmak için insan eli ile de doldurmalar yapıldı. Konak bölgesi bu konuda en büyük örnek” dedi.
“İzmir’in denizle bağlantısı kesilecekti”
Doç. Dr. Vardar “19. yüzyılın sonlarında İzmir limanı, Gediz Nehri’nin getirdiği alüvyonlar nedeniyle deniz ile bağlantısını kaybedecekti. Bu dönemde nehir yatağı değiştirilip bu tehlike ortadan kaldırıldı. Eğer bu yapılmasaydı körfez şimdiki halinden çok daha farklı görünecekti” dedi. Konferansın sonunda Doç. Dr. Vardar, katılımcıların sorularını cevapladı.
YORUMLAR