Ayda ve ailesi birbirine tutundu
İzmir'de 30 Ekim 2020'de meydana gelen depremde enkaz altından tam 91 saat sonra çıkarılan Ayda Gezgin, depremin sembol isimlerinden biri olmuştu. Depremde eşini kaybeden, oğlu Atakan ve 4 yaşındaki Ayda ile hayatına devam baba Uğur Gezgin, "Üçümüz birbirimize bağlanmış durumdayız" dedi.
30 Ekim 2021 - 12:59 - Güncelleme: 30 Ekim 2021 - 13:00
30 Ekim 2020'de İzmir'de meydana gelen depremde enkaz altından son kurtarılan kişi, Ayda Gezgin oldu. Depreme, annesi Fidan Gezgin ile Rıza Bey Apartmanı'ndaki evlerinde yakalanan minik Ayda, tam 91 saat sonra ekipler tarafından enkaz altından çıkarılmış, anne Fidan Gezgin ise hayatını kaybetmişti. Depremin simge isimlerinden biri olan 4 yaşındaki Ayda, ağabeyi Atakan ve babası Uğur Gezgin ile hayatına devam ediyor. Geçen bir yıllık sürecin kendileri için zor olduğunu, çocuklarının psikolojik tedavi görmeye devam ettiğini belirten baba Uğur Gezgin, "Atakan ve Ayda, depremden önce de çok iyi anlaşıyordu. Şimdi de çok iyi anlaşıyorlar. Sonuçta üçümüz birbirimize bağlanmış durumdayız" diye konuştu.
"Ayda'yı kurtaran AFAD ekibi ile sık sık görüşüyoruz"
Geçen bir yıllık süreyi anlatan Gezgin, "Bizim için zorlu bir süreç oldu. İlk başlarda çocukların tedavileri ön plandaydı. Daha sonra okullar açıldı, iş hayatımı düzene oturttum. Hayat devam ediyor. Çocuklarımız için hayata iki elle sarılmış bir vaziyette devam ediyoruz. Ayda'nın psikolojik olarak daha ağır bir dönemi olacağını düşünüyorduk ama herhalde enkazda kaldığı süreyi uyuyarak geçirdiği için doktorların beklediği gibi olmadı. İlk zamanlarda karanlık korkusu fazlaydı. Onu atlattık. Enkaz altındayken iş makinelerinin seslerinden dolayı aşırı seslere tepkisi oluyor ama onu da atlatmaya çalışıyoruz. Anne özlemi oluyor. Ancak genel anlamda Ayda iyi. Okulunu, arkadaşlarını, öğretmenlerini seviyor. Ayda depremzede olduğunu aslında tam olarak bilmiyor ama öyle bir olay yaşadığını biliyor" ifadelerini kullandı. Gezgin, Ayda'yı kurtaran AFAD ekibi ile de sık sık görüştüklerini sözlerine ekledi.
"Değişen bir şey görmüyorum"
Geçen yıldan bu yana deprem farkındalığının artmadığını söyleyen baba Gezgin, şöyle konuştu: "Geçen seneden bu yana değişen bir şey görmüyorum. İnsanlar hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor. Hasarlı evlerde oturmaya çalışanlar var. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Herkes kendi mücadelesini veriyor ama bu konuyla ilgili insanların bilinçlenip ders çıkardığını düşünmüyorum. Gereken dersi hem almadık hem de bu durumu fırsatçılığa çeviren insanlar da var. Sağlam olduğunu düşündüğünüz bir ev normalde 600-700 bin liraysa, şu anda 1 milyon 500 bin liradan aşağıya ev yok. 3 bin liradan aşağıya kiralık ev yok. Düşük fiyatlı kiralık evlerde oturan insanların, baskı uygulanarak evden çıkması isteniyor ki daha yüksek fiyatla başka kiracı bulunsun. Bu tarz insanlar da maalesef var. Belki insanlar da çaresizlikten hasarlı evlere yöneliyor. Bu nasıl çözülecek bilmiyorum. Ben de benzer şeyler yaşadım. Ev normalde 1 milyonsa, anında 1 milyon 500'e çıkaran insanlar oldu. 'Depremzedelerden komisyon alınmayacak' denmesine rağmen 30 bin liraya yakın komisyon isteyen emlakçılar oldu."
"Hatası olanlar gereken cezayı alsın"
Rıza Bey Apartmanı'na ilişkin süren davayı da takip ettiğini belirten Uğur Gezgin, "Davaları takip ediyoruz. Belgeye imza atmadığını söyleyen mimarlar, inşaat sürerken orada bulunmadığını söyleyen inşaat mühendisleri var. Dava sürecinde şoke oluyoruz. İnşallah hatası olanlar gereken cezayı alır" dedi.
"Ayda'yı kurtaran AFAD ekibi ile sık sık görüşüyoruz"
Geçen bir yıllık süreyi anlatan Gezgin, "Bizim için zorlu bir süreç oldu. İlk başlarda çocukların tedavileri ön plandaydı. Daha sonra okullar açıldı, iş hayatımı düzene oturttum. Hayat devam ediyor. Çocuklarımız için hayata iki elle sarılmış bir vaziyette devam ediyoruz. Ayda'nın psikolojik olarak daha ağır bir dönemi olacağını düşünüyorduk ama herhalde enkazda kaldığı süreyi uyuyarak geçirdiği için doktorların beklediği gibi olmadı. İlk zamanlarda karanlık korkusu fazlaydı. Onu atlattık. Enkaz altındayken iş makinelerinin seslerinden dolayı aşırı seslere tepkisi oluyor ama onu da atlatmaya çalışıyoruz. Anne özlemi oluyor. Ancak genel anlamda Ayda iyi. Okulunu, arkadaşlarını, öğretmenlerini seviyor. Ayda depremzede olduğunu aslında tam olarak bilmiyor ama öyle bir olay yaşadığını biliyor" ifadelerini kullandı. Gezgin, Ayda'yı kurtaran AFAD ekibi ile de sık sık görüştüklerini sözlerine ekledi.
"Değişen bir şey görmüyorum"
Geçen yıldan bu yana deprem farkındalığının artmadığını söyleyen baba Gezgin, şöyle konuştu: "Geçen seneden bu yana değişen bir şey görmüyorum. İnsanlar hiçbir şey olmamış gibi devam ediyor. Hasarlı evlerde oturmaya çalışanlar var. Ateş düştüğü yeri yakıyor. Herkes kendi mücadelesini veriyor ama bu konuyla ilgili insanların bilinçlenip ders çıkardığını düşünmüyorum. Gereken dersi hem almadık hem de bu durumu fırsatçılığa çeviren insanlar da var. Sağlam olduğunu düşündüğünüz bir ev normalde 600-700 bin liraysa, şu anda 1 milyon 500 bin liradan aşağıya ev yok. 3 bin liradan aşağıya kiralık ev yok. Düşük fiyatlı kiralık evlerde oturan insanların, baskı uygulanarak evden çıkması isteniyor ki daha yüksek fiyatla başka kiracı bulunsun. Bu tarz insanlar da maalesef var. Belki insanlar da çaresizlikten hasarlı evlere yöneliyor. Bu nasıl çözülecek bilmiyorum. Ben de benzer şeyler yaşadım. Ev normalde 1 milyonsa, anında 1 milyon 500'e çıkaran insanlar oldu. 'Depremzedelerden komisyon alınmayacak' denmesine rağmen 30 bin liraya yakın komisyon isteyen emlakçılar oldu."
"Hatası olanlar gereken cezayı alsın"
Rıza Bey Apartmanı'na ilişkin süren davayı da takip ettiğini belirten Uğur Gezgin, "Davaları takip ediyoruz. Belgeye imza atmadığını söyleyen mimarlar, inşaat sürerken orada bulunmadığını söyleyen inşaat mühendisleri var. Dava sürecinde şoke oluyoruz. İnşallah hatası olanlar gereken cezayı alır" dedi.
YORUMLAR