Ayvalık'ta çevreciler ayağa kalktı
Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde, bir demir zenginleştirme tesisine ait pasa yığınlarının kuvvetli yağış ve şiddetli rüzgârlar nedeniyle çökmesi sonucunda ortaya çıkan çevre kirliliği tepki çekti.
02 Şubat 2021 - 00:15 - Güncelleme: 02 Şubat 2021 - 00:18
Ayvalık'a ait kırsal mahallelerden Karaayıt'ta bulunan ve yılardır başta mahalle halkı ve ilçedeki çevrecilerin tepkisini çeken özel bir firmaya ait demir zenginleştirme tesisinin depolama alanındaki pasa yığınları; bölgedeki ekili alanları sulayan Madra Barajı'nı besleyen Dedetepe Deresi'ne çöktü. İçinde arsenik ve benzeri insan sağlığına zararlı olan kimyasal atıkların bulunduğu pasa tepeleri yığınlarının çökmesi ve çevreye zarar vermesi üzerine; Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin, CHP Ayvalık İlçe Başkanı Hüseyin Şalmanlı, Ayvalık Kent Konseyi öncülüğünde olayın yaşanıldığı bölgede incelemelerde bulundu.
Ensar Aytekin: "Burada bir cinayet işleniyor"
Firmanın adeta dağ haline gelmiş pasa tepelerinde iş makinelerinin çalıştığı ve dereye çöken atıkları temizlemeye çalıştığı gözlenilirken, CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin gazetecilere yaptığı açıklamada, "Burada bir cinayet işleniyor. Bu madenin köyün içerisine yapılmasına izin veren her kimse bu cinayetin failidir. Bin 500 metre uzakta toplanması gereken pasa, yerleşim yerine 50 metre uzakta." dedi.
Göçük sonucunda hemen bölgeye geldiklerini aktaran Aytekin, "Buradan geçen dere Madra Barajı'na, İzmir'e bağlı Dikili Bergama'ya kadar uzanan bir havzaya gidiyor. Şu an pasalar bu dereye akıyor. Yerleşim yerine 50 metre uzaklıkta bir maden pasa alanının olması yasaya göre imkânsız. Buradan yetkililere sesleniyoruz: Bu köyün mera alanlarını gasp edip maden şirketlerine peşkeş çektiniz, şimdi de canlarını tehlikeye atıyorsunuz. Burada bir cinayet işleniyor, bu cinayeti bu ülkeyi yönetenlerin, kendilerine yerli ve milli diyenlerin gelip görmesini istiyoruz. Devleti temsil eden valimizin, kaymakamımızın derhal müdahale etmesini bekliyoruz. Çevremizin, havamızın, suyumuzun, doğamızın dün olduğu gibi bugün de yanındayız. Yanında olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Belediye Başkanı Mesut Ergin: "Yıllardır anlatmaya çalıştığımız buydu"
Konuyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin ise; Karaayıt kırsal mahallesinin hemen yanında olan demir zenginleştirme tesisinin bulunduğu alanla ilgili geçmişte de yöre halkının şikayetlerini değerlendirerek, bu yönde tepkilerini ortaya koyduklarını anlattı.
Firmanın depolama alanlarını genişletebilmek için yaptıkları girişimleri engelleyebilmek adına köylülerle birlikte mücadele ettiklerini aktaran Mesut Ergin, "Bizim o tepkileri ortaya koyarken anlatmaya çalıştığımız da buydu. Bugün yaşanılan ve ağır metallerin biriktirildiği pasa yığınları çökmüş vaziyette. Bu yığınların çökmesi sonucunda da hemen dibindeki dereye karışmış durumdadır. Bu dereye akan zehirli atıklar, bölgemizin ekili alanlarını sulayan Madra Barajı havzasına akıyor. Bu bölge su havzalarının bulunduğu bir bölgedir. Bu bölgeyi böylesine hunharca kullanmak ne insanlığa ne de vicdana sığar. Biz acilen bu tesisin acilen gerekli tedbirleri almasını, artık doğaya verdiği zarara bir son vermesini ve hatta bu tesisin kapatılmasını istiyoruz" diye konuştu.
"Bu firma burada doğayı katletmektedir"
Ayvalık Kent Konseyi Başkanı Halil Coşkun da, söz konusu firmayı defalarca çevreye zarar vermemesi adına uyarmalarına rağmen, firmanın vahşi depolama sisteminde ısrarcı olduğunu vurgulayarak, "Bunun sonucunda da bu görülen pasa yığınları ve demir cevherinin atıkları olduğu gibi Dedetepe'nin altındaki aynı isimle anılan dereye akmakta ve su havzalarını ve dolayısıyla Madra Barajı'nı tehdit etmektedir. Zehirlemektedir. Firma yetkilileri, 'Tedbir alıyoruz' demelerine rağmen şu anda bu pasa yığınlarının altında çalışan iş makinesindeki operatörün bile canını hiçe saymaktadır. Oysa her an o yığının üst kısımlarında olabilecek bir çöküntü, bu iş makinesinin üzerine dökülebilecek ve tonlarca ağırlığındaki bu atıklar arasında kalması halinde belki de iş makinesindeki operatör hayatını bile kaybedebilecektir. Yani demir zenginleştirme tesisi yetkilileri kendi elemanına bile sahi çıkmamaktadır. Kendi elemanının hayatını hiçe sayan bir firma, yöre halkının hayatını ve bölgedeki canlıların hayatını hiç düşünmez. Bu firma burada doğayı katletmektedir" dedi.
"Gürültü, toz, duman yöre halkını tehdit ediyor"
Karaayıt Mahallesi Muhtarı Bayram Kaçar ise demir zenginleştirme tesisinin yaşadıkları köye de çok büyük zararları olduğunu kaydederek, "İş makinelerinin sesi, ortaya çıkan yoğun toz ve duman gibi birçok yönde yöre halkı olarak büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Tabi bu zararlar sadece bizim köyümüzle de sınırlı değil. Çevremizdeki Altınova Mahallesi, Ayvalık ile İzmir'in Bergama ilçesine, Dikili Ovası'na kadar uzanıyor. Buradan bu bölgeye tam anlamıyla zehri saçılıyor. Yetkili makamlardan bu konuda yardım bekliyoruz" diye konuştu.
Ensar Aytekin: "Burada bir cinayet işleniyor"
Firmanın adeta dağ haline gelmiş pasa tepelerinde iş makinelerinin çalıştığı ve dereye çöken atıkları temizlemeye çalıştığı gözlenilirken, CHP Balıkesir Milletvekili Ensar Aytekin gazetecilere yaptığı açıklamada, "Burada bir cinayet işleniyor. Bu madenin köyün içerisine yapılmasına izin veren her kimse bu cinayetin failidir. Bin 500 metre uzakta toplanması gereken pasa, yerleşim yerine 50 metre uzakta." dedi.
Göçük sonucunda hemen bölgeye geldiklerini aktaran Aytekin, "Buradan geçen dere Madra Barajı'na, İzmir'e bağlı Dikili Bergama'ya kadar uzanan bir havzaya gidiyor. Şu an pasalar bu dereye akıyor. Yerleşim yerine 50 metre uzaklıkta bir maden pasa alanının olması yasaya göre imkânsız. Buradan yetkililere sesleniyoruz: Bu köyün mera alanlarını gasp edip maden şirketlerine peşkeş çektiniz, şimdi de canlarını tehlikeye atıyorsunuz. Burada bir cinayet işleniyor, bu cinayeti bu ülkeyi yönetenlerin, kendilerine yerli ve milli diyenlerin gelip görmesini istiyoruz. Devleti temsil eden valimizin, kaymakamımızın derhal müdahale etmesini bekliyoruz. Çevremizin, havamızın, suyumuzun, doğamızın dün olduğu gibi bugün de yanındayız. Yanında olmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Belediye Başkanı Mesut Ergin: "Yıllardır anlatmaya çalıştığımız buydu"
Konuyla ilgili gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin ise; Karaayıt kırsal mahallesinin hemen yanında olan demir zenginleştirme tesisinin bulunduğu alanla ilgili geçmişte de yöre halkının şikayetlerini değerlendirerek, bu yönde tepkilerini ortaya koyduklarını anlattı.
Firmanın depolama alanlarını genişletebilmek için yaptıkları girişimleri engelleyebilmek adına köylülerle birlikte mücadele ettiklerini aktaran Mesut Ergin, "Bizim o tepkileri ortaya koyarken anlatmaya çalıştığımız da buydu. Bugün yaşanılan ve ağır metallerin biriktirildiği pasa yığınları çökmüş vaziyette. Bu yığınların çökmesi sonucunda da hemen dibindeki dereye karışmış durumdadır. Bu dereye akan zehirli atıklar, bölgemizin ekili alanlarını sulayan Madra Barajı havzasına akıyor. Bu bölge su havzalarının bulunduğu bir bölgedir. Bu bölgeyi böylesine hunharca kullanmak ne insanlığa ne de vicdana sığar. Biz acilen bu tesisin acilen gerekli tedbirleri almasını, artık doğaya verdiği zarara bir son vermesini ve hatta bu tesisin kapatılmasını istiyoruz" diye konuştu.
"Bu firma burada doğayı katletmektedir"
Ayvalık Kent Konseyi Başkanı Halil Coşkun da, söz konusu firmayı defalarca çevreye zarar vermemesi adına uyarmalarına rağmen, firmanın vahşi depolama sisteminde ısrarcı olduğunu vurgulayarak, "Bunun sonucunda da bu görülen pasa yığınları ve demir cevherinin atıkları olduğu gibi Dedetepe'nin altındaki aynı isimle anılan dereye akmakta ve su havzalarını ve dolayısıyla Madra Barajı'nı tehdit etmektedir. Zehirlemektedir. Firma yetkilileri, 'Tedbir alıyoruz' demelerine rağmen şu anda bu pasa yığınlarının altında çalışan iş makinesindeki operatörün bile canını hiçe saymaktadır. Oysa her an o yığının üst kısımlarında olabilecek bir çöküntü, bu iş makinesinin üzerine dökülebilecek ve tonlarca ağırlığındaki bu atıklar arasında kalması halinde belki de iş makinesindeki operatör hayatını bile kaybedebilecektir. Yani demir zenginleştirme tesisi yetkilileri kendi elemanına bile sahi çıkmamaktadır. Kendi elemanının hayatını hiçe sayan bir firma, yöre halkının hayatını ve bölgedeki canlıların hayatını hiç düşünmez. Bu firma burada doğayı katletmektedir" dedi.
"Gürültü, toz, duman yöre halkını tehdit ediyor"
Karaayıt Mahallesi Muhtarı Bayram Kaçar ise demir zenginleştirme tesisinin yaşadıkları köye de çok büyük zararları olduğunu kaydederek, "İş makinelerinin sesi, ortaya çıkan yoğun toz ve duman gibi birçok yönde yöre halkı olarak büyük sıkıntılar yaşıyoruz. Tabi bu zararlar sadece bizim köyümüzle de sınırlı değil. Çevremizdeki Altınova Mahallesi, Ayvalık ile İzmir'in Bergama ilçesine, Dikili Ovası'na kadar uzanıyor. Buradan bu bölgeye tam anlamıyla zehri saçılıyor. Yetkili makamlardan bu konuda yardım bekliyoruz" diye konuştu.
YORUMLAR