Bakan Soylu: Dünyanın her noktasında bir karışıklık var

    Gaziantep'in Nizip ilçesinde bir fıstık fabrikasının açılışına katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dünyanın bazı bölgelerinde yaşanan karışıklıkların Türkiye'ye de taşınmak istendiğini belirtti.

    Bakan Soylu: Dünyanın her noktasında bir karışıklık var
    22 Kasım 2019 - 13:51 - Güncelleme: 22 Kasım 2019 - 13:51

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Gaziantep'in Nizip ilçesinde yapımı tamamlanan fıstık fabrikasının açılışını yaptı. Soylu, törende yaptığı konuşmada, Türkiye gibi dünyanın da önemli bir süreçten geçtiğini kaydetti. Dünyayı karıştırmak isteyenlere ve bu karışıklığı Türkiye'ye de taşımayı amaçlayanlara en güzel cevabın sanayi yatırımı olduğunu belirten Soylu, "Sadece memleketimiz değil dünya önemli bir dönemden geçiyor. Şili'den Irak'a, Venezuela'dan Afganistan, Pakistan'a kadar dünyanın her noktasında bir karmaşa var. Toplumsal, ekonomik, sosyal olayları görüyoruz. Bunu bu güzel topraklara bir şekilde taşımak isteyenler var. Yıllardan beri kah ekonomik saldırılarla, kah 15 Temmuz'la, aramızdaki zenginlikleri aramızdaki bir münaferete döndürmeye çalışmak isteyenler var. Ama bütün bunların yanı sıra o kadar güzel şeyler var ki. Sadece bir fabrikanın açılışına şahitlik yapıyor değiliz. Aslında bir hikayeye şahitlik yapıyoruz. Aslında Türkiye'nin büyük dönüşümüne şahitlik yapıyoruz, hep birlikte. Bir insan hayatının, Türkiye ile Türkiye'nin gelişmesi, büyümesi, serpilmesi, itirazları ile nasıl aynı anlayışta buluştuğunu imza altına almaya geldik" dedi.

    "Hangi sınır bizi birbirimizden ayırır"

    Suriye'nin Şam ve Halep kenti ile Türkiye'nin Gaziantep kenti arasında fark bulunmadığını belirten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bölge insanını kimsenin birbirinden ayıramayacağını ifade etti. Soylu, "Suriye'nin geldiği durum çok açık. Bunu en iyi hissedenler sizlersiniz, O gün Suriye istikrar içerisindeyken de en iyi hissedenler de sizlerdiniz. Gaziantep, Şam, Halep arasında ne fark var. Aynı kardeşlerin, aynı ticaret aklının, aynı komşuluğun, aynı komşuluğun, aynı kültürün,aynı anlayışın birlikte yüzlerce yıl bir arada yaşandığı, sürdürülebilir olduğunun canlı kanıtlarının yaşandığı bir alanda konuşuyoruz" ifadelerini kullandı.

    "Her şey para değildir"

    Türk milletinin bugüne kadar kimseye sırtını dönmediğini vurgulayan Soylu, Suriyelilere de aynı anlayışla sahip çıkıldığını kaydetti.

    Tüm dünyanın Türk milleti üzerine oyunlar oynamasına rağmen yıkamadığını da kaydeden Bakan Soylu, "Bizi nasıl birbirimizden ayırırlar. Hangi sınır bizi birbirimizden ayırır. Ne yapmalıydık yani. Yıllarca ticaret yaptığımız, komşuluk yaptığımız, kız alıp verdiğimiz o insanlara sırtımızı mı dönmeliydik. Müslümanlığımız, insanlığımız, kardeşliğimiz tartışılmaz mıydı yani. Kime sırtımızı döndük? Yüzyıllar önce gelen Musevilere mi sırtımızı mı döndük. Osmanlı-Rus harbinden sonra gelen Türkiye'ye Abazlara, Çerkezlere ve Gürcülere mi sırtımızı döndük? Bulgaristan'dan gelenlere mi sırtımıza döndük. Saddam'ın kimyasal silahlarla gelen peşmergelere mi sırtımızı döndük. Allah'ınızı severseniz kime sırtımızı döndük? Çok mu güçlüydük, çok mu zengindik? Bugünkü gibi 10 bin dolar kişi başına gelir seviyemiz mi vardı? Ayaklarımızın mecali bugünkü kadar güçlü müydü? Dünyanın en çok yardım yapan bir ülkelerinden biri miydik, bugün olduğu kadar? Hayır. Rahmetli Menderes, Yugoslavya'dan Bulgaristan'dan on binlerce insana, Türkiye'de ev bark verdi, Biz nasıl bugün büyük bir milletiz. Nasıl Amerika üzerimize oynuyor da bizi yıkamıyor. Nasıl Avrupa üzerimize oynuyor da bizi yıkamıyor. Etrafımızdaki coğrafyamızdaki her türlü fitne ortaya dökülüyor da bizi yıkamıyorlar. Niye yıkamıyorlar? Biz bütün coğrafyada, bütün sıkıntıya düşenlerin, hangi anlayış, etnik kökende olursa olsun, herkesi kucaklama anlayışına sahip olduğumuz için, Allah'ın emrettiğini yaptığımız için. İnsanlığımızı üç kuruş para kazandık diye unutmadığımız için. Unutamaz mıydık? Belki bu dertlerin, sıkıntıların çok az yaşandığı yerlerde yaşıyoruz. Bizi bugün ayakta tutan en önemli unsurlardan biri budur. Her şey para değildir. Belalardan ve musibetlerden bizi kendi gücümüz ve kudretimiz bir nebzeye kadar bizi kurtarır. Belalardan ve musibetlerden bizi kurtaracak olan bizim yaratılmışların en şereflisi olarak Cenab-ı Allah'ın nitelendirdiği insana olan ve O'nun yarattıklarına olan hürmetimizdir. Biz millet olarak bu hürmeti gösterdiğimiz sürece, ayaklarımızın üzerinde duracağız" şeklinde konuştu.

    "Tarih de dünya da yazacak"

    Türk devleti'in yaptıklarını yıllar sonra tarihin yazacağını anlatan Soylu, "Meselemiz sadece kendi coğrafyamız değil. Önümüzde çok ciddi sorunlar var. Suriye, Irak düzelecek. İran istikrara kavuşacak. Fas, Yemen, Tunus, Balkanlar, Afganistan, Pakistan. Şu anda orada sıkıntı çeken insanlar, yarından emin olmayan çocuklar, çocuğunun hayatını kurtarmak için bombaların üzerine kapanan anneler, bütün bunlar düzelecek. Ama bunların düzelmesinde tarih de dünya da yazacak, bugünkü Türkiye pay sahibi olacak. Sadece bunların düzelmesinde değil, imarında, inşasında, ihyasında, devlet tecrübesinde, her birinde pay sahibi olacağız" ifadelerine yer verdi.

    "Huzurun nasıl getirildiğini dünyaya gösterdik"

    Türkiye'nin, huzur ve istikrar götürmesi konusunda ABD, Almanya, İngiltere gibi ülkelere çok önemli bir örnek olduğunu da söyleyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Biz bu dünyaya büyük bir örnek oluyoruz. Hemen yanı başımızda Cerablus, Azez, Mare, El Bab, Rai, Afrin örneğini veriyoruz. Bir huzurun, bir istikrarsızlık ve huzursuzluk ortamına nasıl getirilebileceğini hep beraber ortaya koyduk. ABD, Almanya, İngiltere bunu yapamaz. Yıllarca Afrika'yı Asya'yı sömürdüler. Oraları neredeyse boş bir çuval gibi bıraktılar. Aşağılarını oydular. Biz bir yeri sömüren bir millet hiçbir zaman olmadık. Allah'tan korkarız, medeniyetimizden çekiniriz. Şimdi oralarda hastanelerimiz var. Şuradaki belediye başkanları hiçbir karşılık beklemeden, defalarca kez karşı karşıya kaldık. Araçlarını gönderdiler, asfaltlarını onardılar, evlerini tamir ettiler. Kardeşlik adına, komşuluk adına, tarih adına, yarın çocuklarımıza bırakabileceğimiz miras ve emanet adına. Yüzyıllar sonra kimse, "biz eziyet çektik, bu büyük millet, komşularımız bize sırtını döndü" diyemeyecek" dedi.

    Cumhur İttifakı ile ilgili eleştirilere de cevap veren Soylu, "Bugün de Cumhur İttifakı ile aynı anlayış ile devam ediyoruz. Hem de sarsılmaz bir irade ile devam ediyoruz" diye konuştu.

    Büyük bir insanlık tarihi yazılıyor

    Türkiye'de 3 milyon 684 bin Suriyeli, toplamda ise 5 milyon yabancı uyruklu şahsın misafir edildiğini hatırlatan Bakan Soylu, yabancılara evini açan tüm bölge ve ülke halkına teşekkür etti. Büyük bir insanlık tarihinin yazıldığını belirten Soylu, şöyle devam etti:

    "Dünyanın hiçbir ülkesi bunu kaldıramaz, hiçbir ülkesi bu yükü çekemez. Bir çok maliyetine rağmen, karıştırma çabalarına rağmen, milletimiz, dinimiz adına insanlık adına, kardeşlik, komşuluk ve coğrafyamız adına bugün büyük bir insanlık tarihine imza atmaktadır. Geçmişten geleceğe bırakılacak en büyük miras insanlıktır. Ama sadece para kazanılarak, büyük miras bırakılmaz. On yıllar sonra biz hala dönüp Pakistan'a ve Afganistan'a teşekkür ediyoruz. Onlar kurtuluş mücadelesinde bizi birilerinin ayakları altında ezdirmediler. Makinelerini satıp bize para gönderdiler. Türkiye'deki en büyük bankalardan bir tanesi onlardan gelen paranın sermayesi ile kurulmuştur. İşte yüzyıllar sonra komşularımızın evlatları da bu ülke için aynı şeyleri söyleyecek, aynı şeyleri yapacaktır. Bizim milletimizin asaleti bunu gerektirdi ve biz bunu yaptık. Ama sadece para kazanılarak, büyük miras bırakılmaz. En büyük miras insanlıktır."

    "Doğu ve Güneydoğu'da olduğu gibi Orta Doğuya'da huzur getireceğiz"

    Türkiye'nin Doğu ve Güneydoğu'dan sonra Orta Doğu başta olmak üzere tüm dünyaya huzur getirmek için çabasını sürdüreceğini vurgulayan Soylu, "Güçlü bir şekilde yürüyoruz. Dünyaya söyleyecek hem sözümüz hem de dünyada yapacak işimiz, etrafımızdaki coğrafyaya getireceğimiz huzur var. Doğu ve Güneydoğu'yu bugün nasıl huzurlu bir hale getirdiysek üzerimizdeki yükümlülük Orta Doğu'yu, Asya'yı ve Balkanları da aynı şekilde huzurlu hale getirebilmeyi Allah bu millete nasip eder inşallah" diye konuştu.

    Konuşmaların ardından yapılan dualarla fabrikanın açılış kurdelesi kesildi.

    YORUMLAR

    • 0 Yorum