Bakımevlerindeki olay vicdana sığmaz
CHP İzmir Milletvekili ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyesi Av. Sevda Erdan Kılıç, “İzmir Gaziemir’deki özel zihinsel engelliler bakımevinde yaşanan ve vicdanlara sığmayan olayı” Meclis gündemine taşıdı.
28 Şubat 2021 - 16:16
Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, konuyla ilgili hazırladığı yazılı soru önergesini Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sundu.
CHP Milletvekili Av. Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, İzmir’in Gaziemir İlçesi’ndeki Özel Zihinsel Engelliler Bakımevi’nde çekildiği kaydedilen görüntülerin vicdanlara sığmadığını, kendisini derinden üzdüğünü ve yaraladığını belirtti.
Görüntülerde, bakımevinde kalan engelli bir hastanın, oradaki üç personel tarafından tecrit edildiği ve şiddete uğradığının açıkça görüldüğünü ifade eden Av. Sevda Erdan Kılıç, açıklamasında şunları kaydetti:
“Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan, özel engelli bakım merkezindeki şiddet görüntülerine ilişkin inceleme başlatıldığı ve olaya karışanlarla ilgili suç duyurusunda bulunulduğu yönünde açıklama yapılmıştır. Ancak sadece açıklama yaparak olayla ilgili inceleme başlatmak ve suç duyurusunda bulunmak yeterli değildir. Bakanlığın görevi bu tür olaylar olduktan sonra inceleme başlatmak ve suç duyurusunda bulunmak değildir; bakanlığın görevi, aldığı kalıcı tedbirlerle bu tür vicdanları yaralayan olayların olmasını önlemek ve bir daha yaşanmaması için gereken bütün tedbirleri almaktır.
Ülkemizde birçok kamu ve özel engelli veya yaşlı bakımevleri, huzurevleri bulunmaktadır. Zaman zaman da bu bakımevleri ve huzurevlerinde yaşanan şiddet olaylarına ilişkin görüntüler yayınlanmaktadır. Bakanlığın bu yerlere ilişkin denetimlerini yaptığını varsaysak bile yeterli olmadığı ortadadır.
“Denetimler arttırılmalıdır”
Bakanlık mutlaka bu yaşlı ve engelli bakımevlerine yönelik habersiz denetimler yapmalı ve bu denetimlerini de belirli periyotlarla sürdürmelidir. Bu merkezlerde istihdam edilen personele göreve başladığı tarihten itibaren ilki üç ay içinde olmak üzere, her yıl asgari on saatlik hizmet içi eğitim verilmesi gerektiği yönetmelikte belirtilmiş olup, hizmet içi eğitimin kalitesinin arttırılması gerekliliği ortadadır. Ayrıca, görevli personellere belirli aralıklarla psikolojik testler uygulanarak bu görevi ifa edebilecek kabiliyeti sağlayıp sağlayamadığı ölçülmelidir. Yaşlı ve engelli bakımevlerinde zorunlu çalıştırılması gereken personeller arasında çalışma izni olmayan personellerin ve zorunlu çalıştırılması gereken personel sayısından eksik personel çalıştıran merkezlerin tespit edilmesi, liyakat ve işleyiş açısından önem arz etmektedir. Bu gibi durumların tespit edilmesinde habersiz denetim yapmak önemlidir. Yönetmeliğe aykırı personel çalıştıran ve yönetmeliğin belirlediği sayıda personeli istihdam etmeyen merkezlerin ceza oranlarında da arttırıma gidilmelidir.”
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, pandeminin yaşandığı bugünler de temizlik ve hijyenin daha da önemli olduğunu vurgulayarak, “Zaman zaman bu bakım ve huzurevlerinde kalanların kişisel temizliğine ve kaldıkları yerlerin temizliğine önem verilmediği, burada kalanlara tarihi geçmiş meyve suları ve içeceklerin içerildiği, kötü yemeklerin verildiği, çok kötü şartlarda kaldıkları ile ilgili haberler kamuoyuna yansımaktadır. Bu tür haberler her vatandaşı olduğu gibi beni de derinden yaralamakta ve üzmektedir. Ama bakanlığın üzülmek yerine, bu vicdanları sızlatan olayları önlemesi gerekmektedir ve sorumluların cezalandırılması için de olayın sonuna kadar takipçisi olmalıdır.” dedi.
CHP Milletvekili Av. Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, İzmir’in Gaziemir İlçesi’ndeki Özel Zihinsel Engelliler Bakımevi’nde çekildiği kaydedilen görüntülerin vicdanlara sığmadığını, kendisini derinden üzdüğünü ve yaraladığını belirtti.
Görüntülerde, bakımevinde kalan engelli bir hastanın, oradaki üç personel tarafından tecrit edildiği ve şiddete uğradığının açıkça görüldüğünü ifade eden Av. Sevda Erdan Kılıç, açıklamasında şunları kaydetti:
“Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan, özel engelli bakım merkezindeki şiddet görüntülerine ilişkin inceleme başlatıldığı ve olaya karışanlarla ilgili suç duyurusunda bulunulduğu yönünde açıklama yapılmıştır. Ancak sadece açıklama yaparak olayla ilgili inceleme başlatmak ve suç duyurusunda bulunmak yeterli değildir. Bakanlığın görevi bu tür olaylar olduktan sonra inceleme başlatmak ve suç duyurusunda bulunmak değildir; bakanlığın görevi, aldığı kalıcı tedbirlerle bu tür vicdanları yaralayan olayların olmasını önlemek ve bir daha yaşanmaması için gereken bütün tedbirleri almaktır.
Ülkemizde birçok kamu ve özel engelli veya yaşlı bakımevleri, huzurevleri bulunmaktadır. Zaman zaman da bu bakımevleri ve huzurevlerinde yaşanan şiddet olaylarına ilişkin görüntüler yayınlanmaktadır. Bakanlığın bu yerlere ilişkin denetimlerini yaptığını varsaysak bile yeterli olmadığı ortadadır.
“Denetimler arttırılmalıdır”
Bakanlık mutlaka bu yaşlı ve engelli bakımevlerine yönelik habersiz denetimler yapmalı ve bu denetimlerini de belirli periyotlarla sürdürmelidir. Bu merkezlerde istihdam edilen personele göreve başladığı tarihten itibaren ilki üç ay içinde olmak üzere, her yıl asgari on saatlik hizmet içi eğitim verilmesi gerektiği yönetmelikte belirtilmiş olup, hizmet içi eğitimin kalitesinin arttırılması gerekliliği ortadadır. Ayrıca, görevli personellere belirli aralıklarla psikolojik testler uygulanarak bu görevi ifa edebilecek kabiliyeti sağlayıp sağlayamadığı ölçülmelidir. Yaşlı ve engelli bakımevlerinde zorunlu çalıştırılması gereken personeller arasında çalışma izni olmayan personellerin ve zorunlu çalıştırılması gereken personel sayısından eksik personel çalıştıran merkezlerin tespit edilmesi, liyakat ve işleyiş açısından önem arz etmektedir. Bu gibi durumların tespit edilmesinde habersiz denetim yapmak önemlidir. Yönetmeliğe aykırı personel çalıştıran ve yönetmeliğin belirlediği sayıda personeli istihdam etmeyen merkezlerin ceza oranlarında da arttırıma gidilmelidir.”
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, pandeminin yaşandığı bugünler de temizlik ve hijyenin daha da önemli olduğunu vurgulayarak, “Zaman zaman bu bakım ve huzurevlerinde kalanların kişisel temizliğine ve kaldıkları yerlerin temizliğine önem verilmediği, burada kalanlara tarihi geçmiş meyve suları ve içeceklerin içerildiği, kötü yemeklerin verildiği, çok kötü şartlarda kaldıkları ile ilgili haberler kamuoyuna yansımaktadır. Bu tür haberler her vatandaşı olduğu gibi beni de derinden yaralamakta ve üzmektedir. Ama bakanlığın üzülmek yerine, bu vicdanları sızlatan olayları önlemesi gerekmektedir ve sorumluların cezalandırılması için de olayın sonuna kadar takipçisi olmalıdır.” dedi.
YORUMLAR