Başkan Soyer: "Dirençli şehirleri birlikte tasarlayalım"
İzmir'i sarsan depremin ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İstanbul'dan tüm Türkiye'ye dayanışma ve dirençli şehirler inşa etmek için tüm yaşam alanlarını birlikte tasarlama çağrısı yaptı.
26 Kasım 2020 - 14:57 - Güncelleme: 26 Kasım 2020 - 14:57
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İstanbul'da düzenlediği ortak akıl toplantısında Türkiye'deki girişimcileri İzmir'in gelişimine destek vermeye çağırdı. Toplantı pandemi önlemleri nedeniyle Beşiktaş Yıldız Parkı'nda açık alanda yapıldı. Fiziksel mesafe kurallarının gözetildiği toplantıya başkonsoloslar, uluslararası finans kuruluşlarının temsilcileri, iş ve sanat dünyasının önde gelen isimleri, girişimciler ve gazeteciler katıldı.
Konuşmasına İzmir'de deprem felaketinin yaralarını sarmaya çalışırken neden İstanbul'da bir toplantı yapma gereği duyduğunu anlatarak başlayan Başkan Soyer, "Son 18 ayda İzmir tarihinin en büyük orman yangınlarından birini, pandemiyi, tsunamiyi ve deprem felaketini ardından tekrar pandemiyi yaşadık. Bu zor süreçte zamanımızın önemli bir kısmı kriz yönetimiyle geçti. Çok acı tecrübeler yaşadık, hızla çözümler ürettik ve bunların ne kadar verimli olabildiğini gördük. Bugün burada olmamızın nedeni, bu tecrübemiz henüz sıcakken tüm Türkiye ile paylaşmak ve çözümleri birlikte nasıl güçlendirebileceğimizi karşılıklı konuşmak" dedi.
"Yaşamın tüm alanlarını birlikte tasarlayalım"
Başkan Soyer, doğa olaylarının yıkıcı felaketlere dönüşmesini beklemeden birleşme çağrısı yaparak sözlerine şöyle devam etti:
"Yaşam hakkının güvence altında olduğu bir şehir iklimi oluşturmak için İzmir'de bir düşünce meydanı oluşturalım. Zaten dünya çok kırılgan, devasa küresel sorunlarımız var. Bu sorunlarla ancak dayanışmamızı büyüterek başa çıkabiliriz. Bu niyetlerimizi paylaşan herkesi, sosyal ve ekonomik girişimcileri, daha dirençli bir şehir, bir Türkiye, bir dünya oluşturmak için İzmir'e katılmaya davet ediyorum."
"Bir hafta içinde kimseyi sokakta bırakmayacağız"
Başkan Soyer, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. AFAD ile İzmir Büyükşehir Belediyesinin arasında koordinasyonsuzluk olup olmadığına dair soruyu Başkan Soyer, "Size öyle yansımış olabilir. Her sabah birlikte toplantı yaparak birlikte çalışmayı sürdürdük" şeklinde yanıtladı.
Başkan Soyer, bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceğine dair de bilgi verdi. Depremin hemen ardından üç ana başlık altında çalışmaya başladıklarını dile getiren Başkan Soyer, "İlk başlığımız arama kurtarmaydı. İkinci başlığımız dışarıda süren hayatın organize edilmesiydi. 4 bin 239 ağır, 6 bin 929 orta hasarlı binamız var. Ve bu binalarda yaşayan yaklaşık 50 bin kişi sokakta kaldı. Sadece çadır kurmakla, battaniye dağıtmakla iş bitmiyordu. Biz de mobil çamaşırhaneler, mobil duşlar kurduk örneğin. Çok hızlı bir biçimde dışarıda devam eden hayatı koordine ettik. Üçüncü başlık olarak ise bundan sonra bu tip felaketlerin yaşanmaması için nasıl bir kentsel dönüşüm yapacağımıza dair çalışıyoruz. Depremle ilgili bilim insanlarının ve meslek örgütlerinin katılımıyla bir ortak akıl çalıştayı yaptık. Her bir binaya bir deprem güvenlik karnesi vermek için kent yapı stokunun envanterini çıkarmaya başladık. Acil ihtiyaçları için orta hasarlı binaların sahiplerini de maddi olarak destekleme kararı aldık. Bir hafta içinde kimseyi sokakta bırakmayacağız" dedi.
Toplantıda İzmir Kalkınma Ajansının desteğiyle yapılan İzmir Zamanı Tanıtım Filmi de gösterildi. Film kendisi de İzmirli olan tiyatro ve sinema sanatçısı Haluk Bilginer tarafından seslendirildi.
Konuşmasına İzmir'de deprem felaketinin yaralarını sarmaya çalışırken neden İstanbul'da bir toplantı yapma gereği duyduğunu anlatarak başlayan Başkan Soyer, "Son 18 ayda İzmir tarihinin en büyük orman yangınlarından birini, pandemiyi, tsunamiyi ve deprem felaketini ardından tekrar pandemiyi yaşadık. Bu zor süreçte zamanımızın önemli bir kısmı kriz yönetimiyle geçti. Çok acı tecrübeler yaşadık, hızla çözümler ürettik ve bunların ne kadar verimli olabildiğini gördük. Bugün burada olmamızın nedeni, bu tecrübemiz henüz sıcakken tüm Türkiye ile paylaşmak ve çözümleri birlikte nasıl güçlendirebileceğimizi karşılıklı konuşmak" dedi.
"Yaşamın tüm alanlarını birlikte tasarlayalım"
Başkan Soyer, doğa olaylarının yıkıcı felaketlere dönüşmesini beklemeden birleşme çağrısı yaparak sözlerine şöyle devam etti:
"Yaşam hakkının güvence altında olduğu bir şehir iklimi oluşturmak için İzmir'de bir düşünce meydanı oluşturalım. Zaten dünya çok kırılgan, devasa küresel sorunlarımız var. Bu sorunlarla ancak dayanışmamızı büyüterek başa çıkabiliriz. Bu niyetlerimizi paylaşan herkesi, sosyal ve ekonomik girişimcileri, daha dirençli bir şehir, bir Türkiye, bir dünya oluşturmak için İzmir'e katılmaya davet ediyorum."
"Bir hafta içinde kimseyi sokakta bırakmayacağız"
Başkan Soyer, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. AFAD ile İzmir Büyükşehir Belediyesinin arasında koordinasyonsuzluk olup olmadığına dair soruyu Başkan Soyer, "Size öyle yansımış olabilir. Her sabah birlikte toplantı yaparak birlikte çalışmayı sürdürdük" şeklinde yanıtladı.
Başkan Soyer, bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceğine dair de bilgi verdi. Depremin hemen ardından üç ana başlık altında çalışmaya başladıklarını dile getiren Başkan Soyer, "İlk başlığımız arama kurtarmaydı. İkinci başlığımız dışarıda süren hayatın organize edilmesiydi. 4 bin 239 ağır, 6 bin 929 orta hasarlı binamız var. Ve bu binalarda yaşayan yaklaşık 50 bin kişi sokakta kaldı. Sadece çadır kurmakla, battaniye dağıtmakla iş bitmiyordu. Biz de mobil çamaşırhaneler, mobil duşlar kurduk örneğin. Çok hızlı bir biçimde dışarıda devam eden hayatı koordine ettik. Üçüncü başlık olarak ise bundan sonra bu tip felaketlerin yaşanmaması için nasıl bir kentsel dönüşüm yapacağımıza dair çalışıyoruz. Depremle ilgili bilim insanlarının ve meslek örgütlerinin katılımıyla bir ortak akıl çalıştayı yaptık. Her bir binaya bir deprem güvenlik karnesi vermek için kent yapı stokunun envanterini çıkarmaya başladık. Acil ihtiyaçları için orta hasarlı binaların sahiplerini de maddi olarak destekleme kararı aldık. Bir hafta içinde kimseyi sokakta bırakmayacağız" dedi.
Toplantıda İzmir Kalkınma Ajansının desteğiyle yapılan İzmir Zamanı Tanıtım Filmi de gösterildi. Film kendisi de İzmirli olan tiyatro ve sinema sanatçısı Haluk Bilginer tarafından seslendirildi.
YORUMLAR