CHP'li Cemil Tugay'dan, Soyer açıklaması: Kırgınlığı bana değil!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, Halk TV’de çıktığı programda Tunç Soyer ile arasında herhangi bir sorun olmadığına dikkat çekerek, yarın temel atma töreninde bir araya geleceklerini dile getirdi.
15 Mart 2024 - 12:23
İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, Halk TV’de çıktığı programda gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
“SOYER VE TUGAY BİRBİRİNE YABANCI DEĞİL”
Tunç Soyer ile arasında yaşanan ‘destek’ krizine ilişkin açıklamalarda bulunan Cemil Tugay, “Tunç Soyer ile benim ilişkime 5 sene önceden bakmak lazım. Soyer ve Tugay birbirine yabancı insanlar değil. Benim belediye başkanı olmamda referans vermiş ve geçen 5 sene içerisinde bir ağabey olarak yanımda olmuş bir insandır. Bu süreçte Soyer’in adaylık konusundaki önceliği hepimizin kabulüdür. Bu değerlendirmeyi Genel Merkez yapıyor. Genel Merkez de bazı kriterler üzerinden yapıyor. Ben Soyer’in tekrar aday gösterilmeme olasılığını anladığım zaman Özgür Özel ile bir konuşma yaptım. Genel Başkanımıza dedim ki, ‘Tunç Soyer’in önceliği olduğunu biliyorum. Olur da Soyer aday gösterilmezse aday olma şansı olan belediye başkanlarından birisiyim. İzmir’in metropol ilçelerinden birinin belediye başkanıyım ve önemli bir deneyimim var. Partiyi en iyi şekilde temsil edeceğimden şüphem yok. İzmirliyim, İzmir halkının karakter özelliklerini biliyorum. İzmir’in 4 bir köşesinde yaşadım. İzmir’i her şeyiyle tanıyan biriyim’ dedim. O gün başka birinin olmasından da benim olmam daha uygun olur diye düşünüyordum. Ancak önceliğimiz Tunç Başkanla ilgili değerlendirmenin doğru ve adil bir şekilde yapılmasıydı. Böyle bir konuşma ile aday adaylığı başvurusunda bulundum. Genel Başkan ise o gün bana, ‘Biz mevcut belediye başkanlarımızın devam edip, etmeyeceği ile ilgili kararı verdikten sonra diğer aday adaylarının hangisini tercih edeceğimize bakacağız’ dedi. Devam edenler de oldu, değişenler de oldu. Genel Merkezin sahadan aldığı bilgilerle bu kararı özenerek verdiğine inanıyorum” ifadelerine yer verdi.
“BOŞ BİR İNSAN DEĞİLİM”
Bayrak değişimi her zaman mümkün olduğuna dikkat çeken Tugay, “Ben bu dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olabilirim. Bir sonraki dönem başka bir arkadaşımız olabilir. Özgür Başkan zaman zaman söylüyor. İzmir’de bir kadın belediye başkan hayal ettiğini. Mevcut başkanlardan birileri deneyimlensin diye bekliyor. Benim hiçbir şekilde itirazım yok. Bu dönem görev alma derlerse de itiraz etmem. Şu gerçeği unutmamak lazım. Ben de boş bir insan değilim, sıradan biri değilim. İzmir’e dair hayat tecrübem var. Siyasi geçmişim var. Sivil toplum geçmişim var. Tabip olarak sivil toplum kuruluşlarında görevler aldım. Aktivist bir insan oldum. Yurt dışı deneyimi olan bir insanım. Oralardan gelen bir vizyonum var. 5 yıllık dönemde de Türkiye’de de büyük bir ilçenin belediye başkanlığı deneyimi yaşadım. Sahada yaşanan sorunları gözlemledim. Pandemi, deprem, ekonomik kriz bizi daha donanımlı hale getirdi. Ben bu göreve talip olurken kendimi tarttım. Çok iyi yapabileceğime dair kanaat getirdim” ifadelerini kullandı.
“SOYER’İN KIRGINLIĞI BANA DEĞİL”
‘Destek’ krizinin sona erdiğini aktaran Tugay, “Bu değerlendirme Genel Merkez tarafından yapıldı. Tunç Başkanla ilgili olumsuz bir tavrım olmadı. Aday adaylığı döneminde göz önünde olmamaya çalıştım. Adaylığıma karar verildikten sonra yine sevgi ve saygıya dayalı ilişkimiz sürsün diye çaba gösterdim. Bir dost ortamında duygusal olarak söylediğim iki cümle büyüdü. Bundan dolayı rahatsızım. Geçen gün bir araya geldik. Ondan çok mutlu oldum. Yarın da temel atma töreninde yine bir arada olacağız. İnsanlar bizi çok daha fazla bir arada görecekler. Tunç Başkanın kırgınlığı vardır ancak bu benimle ilgili değil” dedi.
"EN ÖNEMLİ MAHKEME VİCDANIM"
5’li çete iddialarına yanıt veren Cemil Tugay, “Konu edinmeye çalışılan şey benim kişisel kararım değil. Belediye meclis kararıyla hisse satışı oldu. 27 dönümlük bir yer vardı. Bu alan hala boş. Bu 27 dönümlük alan TOKİ tarafından malum şirkete satılmış ve belediyeye hisse doğmuş. Hissedarlar birbirleriyle anlaşırsa satılıyor. Anlaşılamazsa mahkemeye gidiliyor ve mahkeme değer belirliyor. O değer üzerinden bütün parsel satışa çıkarılıyor. Kimse almazsa değerinin yarısı kadar para ödeyerek büyük hissedar alıyor. Belediye böyle bir durumda zararlı çıkıyor. Biz bunu gördük ve girişimde bulunduk. O hisse satışı bir şekilde gerçekleşti. Malum firma değil de başka biri akmış olsaydı gündem olmayacaktı. Burada hukuksuz ve yanlış bir şey yok. İtirazlar oldu ancak mahkeme kamu zararı olmadığını doğruladı. En önemli mahkeme benim kendi vicdanım. Belediyeyi zarara sokulmak bir tarafa kara geçirildi. Çok daha ucuza verilebilecek bir hisseyi yüksek bir rakama devrettik. Bu ayrı bir parsel değil. Plan değişikliği yok. İlave rant sağlayacak hiçbir şey yapılmadı. Burası dışında biz hiçbir yer satmadık. Hele hele AKP’li belediyelerin yanında devede tırnak diyebileceğimiz kadar küçük satışlar yapıldı. Karşıyaka Belediyesi kendi ayakları üzerinde durdu. Biz kolay yoldan gelir sahibi olmaya çalışmadık. Son 2 senedir SGK ve vergi dairesi borçlar yüzünden bütün gayrimenkullere tedbir koydu. Biz bu borçlara karşı bazı mülkleri devretmek istedik onu da kabul etmediler. Vergi dairesine karşı olan davayı kazandık. SGK ile olan dava da bir kaç aya sonuçlanacak. Burada da siyasi baskıya maruz bırakıldık” dedi.
TOKİ’YE KARŞI DİRENDİK
TOKİ’nin Mavişehir’de 3 tane yeri satılığa çıkardığını anlatan Tugay, “ Biz bunlardan bir tanesini satın aldık. Türkiye’de ilk defa TOKİ’den hizmet alanı satın almak zorunda kaldı. Bu aslında utançtır. Biz almasaydık başka biri alacaktı ve bakanlık üzerinden plan değişikliği yapıp, orayı başka amaçlarla kullanacaktı. O alan artık halkın ve yemyeşil alan olarak duruyor. Gelecekte de güzel bir tesis yapmayı düşünüyoruz. 2 yeri de başkaları aldı. Ancak biz belediye olarak öyle bir tepki koyduk ki, onların satışı iptal oldu. Bırakın sahilde bazı alanları imara açmayı, TOKİ üzerinden satılan yerleri biz koruduk. Türkiye’de örneği olmayan işler yaptık. Mavişehir’de biz gece gündüz nöbet tuttuk. Böyle bir insana iftira atmak terbiyesizlik. Bu yalanın bitmesini bekliyorum. Ben namuslu, dürüst ve ter temiz bir insanım. Ben kul hakkından çok korkarım. 350 bin tane insanın emanetini taşıdım, hiçbirine ihanet etmedim. Şimdi de 4,5 milyon insanın emanetini almak istiyorum. Onurumdan bir gram ödün vermeden bu görevi yapacağım ” diye konuştu.
"DAĞ'I DÜRÜSTLÜĞE DAVET EDİYORUM"
Karşıyaka Stadı üzerinden AK Parti Adayı Hamza Dağ'a tepki gösteren Tugay, " Hukuki olarak stadın yapılmasının önünde engel kalmayınca bakanlığıa 'neyi bekliyoruz' diye sorduk. O zamanki Bakan Kasapoğlu'na gittik, Hamza Dağ' da eşlik etti. Hamza Bey'i dürüstlüğe davet ediyorum. Stad için bakan bey, kaynağın olmadığını söyledi. Ben Karşıyaka için onur meselesi olduğunu söyledim ve Büyükşehir'in yapmasını talep edeceğimi söyledim. Tunç Başkan hemen kabul etti. O alan bakanlığa tahsisti. Bakanlık bu alanla ilgili yetkiyi büyükşehire devretmedi. Mimari proje yapma yetkisini de vermiyorlar. Kuru bir kağıda tahsis ettiklerini yazıyorlar. Mimari yetkiyi vermezseniz büyükşehir orada taş koyamaz. Samimiyete davet ettik ve ne dediysek olmadı. AKP'li siyasetçiler çıkıp, 'belediye engel oluyor' dediler" diye konuştu.
“SOYER VE TUGAY BİRBİRİNE YABANCI DEĞİL”
Tunç Soyer ile arasında yaşanan ‘destek’ krizine ilişkin açıklamalarda bulunan Cemil Tugay, “Tunç Soyer ile benim ilişkime 5 sene önceden bakmak lazım. Soyer ve Tugay birbirine yabancı insanlar değil. Benim belediye başkanı olmamda referans vermiş ve geçen 5 sene içerisinde bir ağabey olarak yanımda olmuş bir insandır. Bu süreçte Soyer’in adaylık konusundaki önceliği hepimizin kabulüdür. Bu değerlendirmeyi Genel Merkez yapıyor. Genel Merkez de bazı kriterler üzerinden yapıyor. Ben Soyer’in tekrar aday gösterilmeme olasılığını anladığım zaman Özgür Özel ile bir konuşma yaptım. Genel Başkanımıza dedim ki, ‘Tunç Soyer’in önceliği olduğunu biliyorum. Olur da Soyer aday gösterilmezse aday olma şansı olan belediye başkanlarından birisiyim. İzmir’in metropol ilçelerinden birinin belediye başkanıyım ve önemli bir deneyimim var. Partiyi en iyi şekilde temsil edeceğimden şüphem yok. İzmirliyim, İzmir halkının karakter özelliklerini biliyorum. İzmir’in 4 bir köşesinde yaşadım. İzmir’i her şeyiyle tanıyan biriyim’ dedim. O gün başka birinin olmasından da benim olmam daha uygun olur diye düşünüyordum. Ancak önceliğimiz Tunç Başkanla ilgili değerlendirmenin doğru ve adil bir şekilde yapılmasıydı. Böyle bir konuşma ile aday adaylığı başvurusunda bulundum. Genel Başkan ise o gün bana, ‘Biz mevcut belediye başkanlarımızın devam edip, etmeyeceği ile ilgili kararı verdikten sonra diğer aday adaylarının hangisini tercih edeceğimize bakacağız’ dedi. Devam edenler de oldu, değişenler de oldu. Genel Merkezin sahadan aldığı bilgilerle bu kararı özenerek verdiğine inanıyorum” ifadelerine yer verdi.
“BOŞ BİR İNSAN DEĞİLİM”
Bayrak değişimi her zaman mümkün olduğuna dikkat çeken Tugay, “Ben bu dönem İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olabilirim. Bir sonraki dönem başka bir arkadaşımız olabilir. Özgür Başkan zaman zaman söylüyor. İzmir’de bir kadın belediye başkan hayal ettiğini. Mevcut başkanlardan birileri deneyimlensin diye bekliyor. Benim hiçbir şekilde itirazım yok. Bu dönem görev alma derlerse de itiraz etmem. Şu gerçeği unutmamak lazım. Ben de boş bir insan değilim, sıradan biri değilim. İzmir’e dair hayat tecrübem var. Siyasi geçmişim var. Sivil toplum geçmişim var. Tabip olarak sivil toplum kuruluşlarında görevler aldım. Aktivist bir insan oldum. Yurt dışı deneyimi olan bir insanım. Oralardan gelen bir vizyonum var. 5 yıllık dönemde de Türkiye’de de büyük bir ilçenin belediye başkanlığı deneyimi yaşadım. Sahada yaşanan sorunları gözlemledim. Pandemi, deprem, ekonomik kriz bizi daha donanımlı hale getirdi. Ben bu göreve talip olurken kendimi tarttım. Çok iyi yapabileceğime dair kanaat getirdim” ifadelerini kullandı.
“SOYER’İN KIRGINLIĞI BANA DEĞİL”
‘Destek’ krizinin sona erdiğini aktaran Tugay, “Bu değerlendirme Genel Merkez tarafından yapıldı. Tunç Başkanla ilgili olumsuz bir tavrım olmadı. Aday adaylığı döneminde göz önünde olmamaya çalıştım. Adaylığıma karar verildikten sonra yine sevgi ve saygıya dayalı ilişkimiz sürsün diye çaba gösterdim. Bir dost ortamında duygusal olarak söylediğim iki cümle büyüdü. Bundan dolayı rahatsızım. Geçen gün bir araya geldik. Ondan çok mutlu oldum. Yarın da temel atma töreninde yine bir arada olacağız. İnsanlar bizi çok daha fazla bir arada görecekler. Tunç Başkanın kırgınlığı vardır ancak bu benimle ilgili değil” dedi.
"EN ÖNEMLİ MAHKEME VİCDANIM"
5’li çete iddialarına yanıt veren Cemil Tugay, “Konu edinmeye çalışılan şey benim kişisel kararım değil. Belediye meclis kararıyla hisse satışı oldu. 27 dönümlük bir yer vardı. Bu alan hala boş. Bu 27 dönümlük alan TOKİ tarafından malum şirkete satılmış ve belediyeye hisse doğmuş. Hissedarlar birbirleriyle anlaşırsa satılıyor. Anlaşılamazsa mahkemeye gidiliyor ve mahkeme değer belirliyor. O değer üzerinden bütün parsel satışa çıkarılıyor. Kimse almazsa değerinin yarısı kadar para ödeyerek büyük hissedar alıyor. Belediye böyle bir durumda zararlı çıkıyor. Biz bunu gördük ve girişimde bulunduk. O hisse satışı bir şekilde gerçekleşti. Malum firma değil de başka biri akmış olsaydı gündem olmayacaktı. Burada hukuksuz ve yanlış bir şey yok. İtirazlar oldu ancak mahkeme kamu zararı olmadığını doğruladı. En önemli mahkeme benim kendi vicdanım. Belediyeyi zarara sokulmak bir tarafa kara geçirildi. Çok daha ucuza verilebilecek bir hisseyi yüksek bir rakama devrettik. Bu ayrı bir parsel değil. Plan değişikliği yok. İlave rant sağlayacak hiçbir şey yapılmadı. Burası dışında biz hiçbir yer satmadık. Hele hele AKP’li belediyelerin yanında devede tırnak diyebileceğimiz kadar küçük satışlar yapıldı. Karşıyaka Belediyesi kendi ayakları üzerinde durdu. Biz kolay yoldan gelir sahibi olmaya çalışmadık. Son 2 senedir SGK ve vergi dairesi borçlar yüzünden bütün gayrimenkullere tedbir koydu. Biz bu borçlara karşı bazı mülkleri devretmek istedik onu da kabul etmediler. Vergi dairesine karşı olan davayı kazandık. SGK ile olan dava da bir kaç aya sonuçlanacak. Burada da siyasi baskıya maruz bırakıldık” dedi.
TOKİ’YE KARŞI DİRENDİK
TOKİ’nin Mavişehir’de 3 tane yeri satılığa çıkardığını anlatan Tugay, “ Biz bunlardan bir tanesini satın aldık. Türkiye’de ilk defa TOKİ’den hizmet alanı satın almak zorunda kaldı. Bu aslında utançtır. Biz almasaydık başka biri alacaktı ve bakanlık üzerinden plan değişikliği yapıp, orayı başka amaçlarla kullanacaktı. O alan artık halkın ve yemyeşil alan olarak duruyor. Gelecekte de güzel bir tesis yapmayı düşünüyoruz. 2 yeri de başkaları aldı. Ancak biz belediye olarak öyle bir tepki koyduk ki, onların satışı iptal oldu. Bırakın sahilde bazı alanları imara açmayı, TOKİ üzerinden satılan yerleri biz koruduk. Türkiye’de örneği olmayan işler yaptık. Mavişehir’de biz gece gündüz nöbet tuttuk. Böyle bir insana iftira atmak terbiyesizlik. Bu yalanın bitmesini bekliyorum. Ben namuslu, dürüst ve ter temiz bir insanım. Ben kul hakkından çok korkarım. 350 bin tane insanın emanetini taşıdım, hiçbirine ihanet etmedim. Şimdi de 4,5 milyon insanın emanetini almak istiyorum. Onurumdan bir gram ödün vermeden bu görevi yapacağım ” diye konuştu.
"DAĞ'I DÜRÜSTLÜĞE DAVET EDİYORUM"
Karşıyaka Stadı üzerinden AK Parti Adayı Hamza Dağ'a tepki gösteren Tugay, " Hukuki olarak stadın yapılmasının önünde engel kalmayınca bakanlığıa 'neyi bekliyoruz' diye sorduk. O zamanki Bakan Kasapoğlu'na gittik, Hamza Dağ' da eşlik etti. Hamza Bey'i dürüstlüğe davet ediyorum. Stad için bakan bey, kaynağın olmadığını söyledi. Ben Karşıyaka için onur meselesi olduğunu söyledim ve Büyükşehir'in yapmasını talep edeceğimi söyledim. Tunç Başkan hemen kabul etti. O alan bakanlığa tahsisti. Bakanlık bu alanla ilgili yetkiyi büyükşehire devretmedi. Mimari proje yapma yetkisini de vermiyorlar. Kuru bir kağıda tahsis ettiklerini yazıyorlar. Mimari yetkiyi vermezseniz büyükşehir orada taş koyamaz. Samimiyete davet ettik ve ne dediysek olmadı. AKP'li siyasetçiler çıkıp, 'belediye engel oluyor' dediler" diye konuştu.
YORUMLAR