CHP'li Kocasakal'dan İktisat Kongresi için benzetme: Müsamere
İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde gerçekleşen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi eleştirilere neden oldu. CHP'ye yakınlığıyla bilinen gazeteci Enver Aysever’den sonra İstanbul Eski Baro Başkanı Ümit Kocasakal da kongrede neoliberalizmi savunan konuşmacıların yer almasını eleştirdi.
20 Mart 2023 - 12:11
Geçmişte CHP genel başkan adayı olan İstanbul eski Baro Başkanı Ümit Kocasakal, İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'nin adının ve içeriğinin çok yanlış aktarıldığının altını çizdi.
Sosyal medya hesabından görüşlerini madde madde yazan Prof. Dr. Ümit Kocasakal'ın paylaşımları şöyle:
“İSMİ BİLE YANLIŞ!”
1- İzmir’de İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde düzenlenen ve güya 17 Şubat 1923’de toplanan “Türkiye” İktisat Kongresiyle “İlişkilendirilmeye” çalışılan sözde “2. Yüzyılın İktisat Kongresi’nin”, gerçeğiyle hiçbir ilgisi olmayıp tam anlamıyla bir müsamereden ibarettir!
2- Bir kere fikir babası dönemin iktisat vekili Mahmut Esat Bey olup, 17 Şubat 1923’de Kazım Karabekir’in başkanlığında İzmir’de toplanan kongrenin gerçek ismi Türkiye İktisat Kongresidir. Bu Kongrenin açılışında Büyük Önder muhteşem bir konuşma yapmıştır.
3- Büyük Atatürk’ün açılış konuşması, tam bir tarih ve iktisat dersidir. Konuşmanın temeli ise her alanda ve bilhassa ekonomi alanında tam bağımsızlıktır, kamuculuktur! Aynı şekilde Mahmut Esat Bey’in de, diğerlerinin de konuşmalarının özü budur.
4- Kongre, Lozan görüşmeleri sürerken özellikle kapütülasyonlar konusunda bir sıkıştırma mevcutken, mali ve iktisadi bağımsızlıkla ilgili kararlılığı göstermek amacını taşımakta,anti-emperyalist, tam bağımsızlıkçı,kamucu ve halkçı bir rota içermekteydi.
“NEO-LİBERAL KONUŞMACILAR”
5- Bu açıdan; Neo-liberalizmin bayraktarlarının yer aldığı,1923 ruhuna, mali ve iktisadi bağımsızlığa,kamuculuğa hiçbir atfın yapılmayıp aksine sürekli bir “Yeni Türkiye” vurgusunun yapıldığı bir toplantının 1923 Türkiye İktisat Kongresi ile ortak hiç bir yönü yoktur,olamaz.
6- “Zahiri” (Görüntüde, şeklen) bir kaç “Cumhuriyet” ve “Atatürk” vurgusu, bu gerçeği gizlemeye yetmemektedir. Zaten üniter devletle, 1923 ruhuyla sorunu olan, 1921 yolcusu Sırrı Süreyya Önder’in konuşmacı olduğu bir toplantının, 1923 ruhu ile ne gibi bir ilgisi olabilir ki?!
7- Bu arada “twitter” ve “tıklanma” iktisatçılarının, “ortodoks”ekonomistlerin, “mandacıların” sesi soluğunun çıkmaması da ilginçtir! Öyle ya, ideolojik tercih ve yaklaşımların açıkça ve mertçe belirtilmesindense, genel geçer slogan ve ifadeler daha “konforlu” ve “güvenceli”dir!
Sosyal medya hesabından görüşlerini madde madde yazan Prof. Dr. Ümit Kocasakal'ın paylaşımları şöyle:
“İSMİ BİLE YANLIŞ!”
1- İzmir’de İzmir Büyükşehir Belediyesinin ev sahipliğinde düzenlenen ve güya 17 Şubat 1923’de toplanan “Türkiye” İktisat Kongresiyle “İlişkilendirilmeye” çalışılan sözde “2. Yüzyılın İktisat Kongresi’nin”, gerçeğiyle hiçbir ilgisi olmayıp tam anlamıyla bir müsamereden ibarettir!
2- Bir kere fikir babası dönemin iktisat vekili Mahmut Esat Bey olup, 17 Şubat 1923’de Kazım Karabekir’in başkanlığında İzmir’de toplanan kongrenin gerçek ismi Türkiye İktisat Kongresidir. Bu Kongrenin açılışında Büyük Önder muhteşem bir konuşma yapmıştır.
3- Büyük Atatürk’ün açılış konuşması, tam bir tarih ve iktisat dersidir. Konuşmanın temeli ise her alanda ve bilhassa ekonomi alanında tam bağımsızlıktır, kamuculuktur! Aynı şekilde Mahmut Esat Bey’in de, diğerlerinin de konuşmalarının özü budur.
4- Kongre, Lozan görüşmeleri sürerken özellikle kapütülasyonlar konusunda bir sıkıştırma mevcutken, mali ve iktisadi bağımsızlıkla ilgili kararlılığı göstermek amacını taşımakta,anti-emperyalist, tam bağımsızlıkçı,kamucu ve halkçı bir rota içermekteydi.
“NEO-LİBERAL KONUŞMACILAR”
5- Bu açıdan; Neo-liberalizmin bayraktarlarının yer aldığı,1923 ruhuna, mali ve iktisadi bağımsızlığa,kamuculuğa hiçbir atfın yapılmayıp aksine sürekli bir “Yeni Türkiye” vurgusunun yapıldığı bir toplantının 1923 Türkiye İktisat Kongresi ile ortak hiç bir yönü yoktur,olamaz.
6- “Zahiri” (Görüntüde, şeklen) bir kaç “Cumhuriyet” ve “Atatürk” vurgusu, bu gerçeği gizlemeye yetmemektedir. Zaten üniter devletle, 1923 ruhuyla sorunu olan, 1921 yolcusu Sırrı Süreyya Önder’in konuşmacı olduğu bir toplantının, 1923 ruhu ile ne gibi bir ilgisi olabilir ki?!
7- Bu arada “twitter” ve “tıklanma” iktisatçılarının, “ortodoks”ekonomistlerin, “mandacıların” sesi soluğunun çıkmaması da ilginçtir! Öyle ya, ideolojik tercih ve yaklaşımların açıkça ve mertçe belirtilmesindense, genel geçer slogan ve ifadeler daha “konforlu” ve “güvenceli”dir!
YORUMLAR