Çocuklarınızın fotoğraflarını çok fazla paylaşmayın
Çocuk istismarcılarının yüzde 75'inin tanıdık olduğu ortaya çıktı. Ebeveynler, "çocuklarınızın fotoğraflarını çok fazla paylaşmayın" diye uyarıldı.
06 Ocak 2021 - 18:26
Iğdır Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Dr. Sait Yıldırım, 2008- 2018 yıllarındaki çocuğa yönelik istismar vakalarını incelerken, çocuk istismarcılarının yüzde 75'inin tanıdık olduğunu belirledi.
Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Dr. Sait Yıldırım, 2008- 2018 yıllarındaki çocuğa yönelik istismar vakalarını inceledi. Vakaların medyaya yansıyan haberlerini ve hukuki boyutlarını ele alan Yıldırım, “Türkiye'de Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar” kitabını hazırladı. Kamu ve STK iş birliğiyle çıkardığı kitabın ihmal ve istismarı önlemede yol gösterici olacağını belirten Yıldırım, "Biz medyaya yansımış olan 500 cinsel istismar vakasını kitaplaştırdık. 2018 yılında saha çalışmaları bitti, biz üzerine bir şeyler daha koyduk. Sahadaki çalışmalarımız ve deneyimlerimiz şunu gösterdi ki uygulama aşamasında eğitim politikaları, eğitim içerikleri ihmal ve istismarı önlemede yol gösterici olacak. Biz de bu noktada 'istismar nasıl önlenebilir' diye kamu ile STK iş birliğini öne çıkaralım, dedik. Vakaları incelerken sorumlu, duyarlı olan kuruluşların yöneticileriyle görüştük. Baro başkanlıkları, milli eğitim müdürlükleri, aile sosyal politikalar il müdürlükleri de çok etkili oldu. Öğrencilerin bu konuda duyarlılıklarını artırmak ve onları aktifleştirmek için üniversitelerin araştırma merkezleriyle görüştük" dedi.
“FAİL- MAĞDUR BİRBİRİNİ TANIYOR”
İstismar vakalarında önemli bilinçsizlik yaşandığını vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi:
"Birçok istismar vakasında insanların aklına gelen ıssız ormanlık alanlarda, yabancı insanlar tarafından gerçekleştirildiği algısı söz konusu. Fakat bizim incelediğimiz vakalarda istismar eylemlerinin yüzde 74'ü bilindik mekanlarda, failin ya da mağdurun evinde, iş yerinde, yakın çevresinde gerçekleşiyor. Aynı şekilde vakaların yüzde 75'inde de fail, mağdurun tanıdıklarından oluşuyor. Biz bu sonuca 500 vaka değerlendirmesiyle ulaştık. Fail ya aile içinden ya da öğretmeni, arkadaşı, annesinin, babasının sevgilisi veya bir akrabası gibi hep tanıdık, bildik çevrelerden çıkıyor. Aslında dikkat edilmesi gereken şeyin bu istismar eyleminin ortaya çıkışında temel hassasiyetleri belirlemek. Önleyici bağlamda da çok yönlü eğitim vurgusu yaparken çocuklara iyi dokunuşu, kötü dokunuşu anlatarak istismara 'dur' denilmesini istiyoruz. Bunu yaparken de çocuğun ailesine, çevresine karşı şüpheyle yaklaşmasını değil, kötü davranış neyse biz bunu ona anlatalım çocuk farkına vararak buna karşı durmayı öğrensin, bunu amaçlıyoruz. Bu noktada vakaları incelerken buna dikkat ettik."
Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Dr. Sait Yıldırım, 2008- 2018 yıllarındaki çocuğa yönelik istismar vakalarını inceledi. Vakaların medyaya yansıyan haberlerini ve hukuki boyutlarını ele alan Yıldırım, “Türkiye'de Çocuğa Yönelik Cinsel İstismar” kitabını hazırladı. Kamu ve STK iş birliğiyle çıkardığı kitabın ihmal ve istismarı önlemede yol gösterici olacağını belirten Yıldırım, "Biz medyaya yansımış olan 500 cinsel istismar vakasını kitaplaştırdık. 2018 yılında saha çalışmaları bitti, biz üzerine bir şeyler daha koyduk. Sahadaki çalışmalarımız ve deneyimlerimiz şunu gösterdi ki uygulama aşamasında eğitim politikaları, eğitim içerikleri ihmal ve istismarı önlemede yol gösterici olacak. Biz de bu noktada 'istismar nasıl önlenebilir' diye kamu ile STK iş birliğini öne çıkaralım, dedik. Vakaları incelerken sorumlu, duyarlı olan kuruluşların yöneticileriyle görüştük. Baro başkanlıkları, milli eğitim müdürlükleri, aile sosyal politikalar il müdürlükleri de çok etkili oldu. Öğrencilerin bu konuda duyarlılıklarını artırmak ve onları aktifleştirmek için üniversitelerin araştırma merkezleriyle görüştük" dedi.
“FAİL- MAĞDUR BİRBİRİNİ TANIYOR”
İstismar vakalarında önemli bilinçsizlik yaşandığını vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi:
"Birçok istismar vakasında insanların aklına gelen ıssız ormanlık alanlarda, yabancı insanlar tarafından gerçekleştirildiği algısı söz konusu. Fakat bizim incelediğimiz vakalarda istismar eylemlerinin yüzde 74'ü bilindik mekanlarda, failin ya da mağdurun evinde, iş yerinde, yakın çevresinde gerçekleşiyor. Aynı şekilde vakaların yüzde 75'inde de fail, mağdurun tanıdıklarından oluşuyor. Biz bu sonuca 500 vaka değerlendirmesiyle ulaştık. Fail ya aile içinden ya da öğretmeni, arkadaşı, annesinin, babasının sevgilisi veya bir akrabası gibi hep tanıdık, bildik çevrelerden çıkıyor. Aslında dikkat edilmesi gereken şeyin bu istismar eyleminin ortaya çıkışında temel hassasiyetleri belirlemek. Önleyici bağlamda da çok yönlü eğitim vurgusu yaparken çocuklara iyi dokunuşu, kötü dokunuşu anlatarak istismara 'dur' denilmesini istiyoruz. Bunu yaparken de çocuğun ailesine, çevresine karşı şüpheyle yaklaşmasını değil, kötü davranış neyse biz bunu ona anlatalım çocuk farkına vararak buna karşı durmayı öğrensin, bunu amaçlıyoruz. Bu noktada vakaları incelerken buna dikkat ettik."
YORUMLAR