Covid-19'un hafif-ağır seyrinde genetik faktörler etkili
ENFEKSİYON Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, "Ailelerinde Covid-19'a yakalanıp kurtulamayan kişiler var. Hastalığı çok hafif seyirle bile gelse, aşı da yaptırmış olsalar o kişiler hayatını kaybedebiliyor. Ailede Covid-19 nedeniyle ölmüş anne, baba, kardeş varsa hastalığa yakalanan kişilerin çok fazla dikkatli olması gerekiyor. Bunun nedeni tamamen genetik yatkınlık" diye konuştu.
12 Şubat 2022 - 10:28 - Güncelleme: 12 Şubat 2022 - 10:29
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Serhan Sakarya, koronavirüs aşısı olunsa bile virüsün bulaştığı bazı kişilerin hafif belirtilerle, bazılarının ise çok ağır bir şekilde hastalığı atlatıp hatta hayatını kaybetmesinde belirleyici unsurun genetik faktörler olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Sakarya, "Ailede Covid-19 nedeniyle hayatını kaybetmiş bir anne, baba ya da kardeş öyküsü varsa kişinin durumu başta çok iyi olmasına rağmen hasta kurtulamayabiliyor. Bu nedenle aşı da olsa kişinin genetik yatkınlığı belirleyici oluyor" dedi.
'SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI YÖNTEMİ ÇOK RİSKLİ'
Türkiye'de günlük vaka sayılarının 90 binin üzerine çıktığı ve her gün ortalama 250 kişinin hayatını kaybettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Serhan Sakarya, "Hastalığın 3'lü bacağı var. İlki kişinin virüse karşı bağışıklık yanıtının nasıl olduğu ile alakalı. İkincisi virüsün miktarı ve ne kadar hastalandırıcı faktörünün olduğu ile ilgili. Kişinin bağışıklığı güçlü ise gelen virüs miktarı da az ve hastalık yapıcı özelliği azsa kişi çok rahat bu virüsü yok edebiliyor. Ancak gelen virüs miktarı fazla ve hastalık yapıcı özelliği de yüksekse kişinin bağışıklığı ne kadar güçlü olursa olsun kişi bununla baş edemiyor. Şu an bu durumdayız. Sürünün bağışıklanması bu nedenle çok tehlikeli. İnsanlar bu nedenle aşı olsalar dahi hasta oluyor ya da ölüyor. Şu an sadece Türkiye değil, Almanya, İngiltere, Fransa gibi ülkeler de sürü bağışıklığı yöntemini deniyor. Sonuçları ise ortada" dedi.
'ÇİN KARANTİNA İLE BAŞARDI'
Devletlerin Covid-19 ile mücadele için sürü bağışıklığı değil, daha ciddi önlemler alması gerektiğini belirten Prof. Dr. Sakarya, "Tıpkı Çin örneği gibi. Nüfusları 3 milyar civarında ve günlük 300 vaka bildiriyorlar. Kapanma sayesinde bunu başardılar ve Çin için artık pandemi yok. Sadece aşılama ile sorunu çözebileceğini düşünen ülkelere bakıyorsun, örneğin Amerika gibi. Çin'e göre nüfusları çok daha az ancak günlük 500-600 bin vaka bildiriyorlar. Hatırlayın, pandeminin başında günlük vaka sayıları 3 binden 30 bine çıktığında insanlar maske taktı ve dikkat etmeye başladı. O dönem biz ülke olarak Covid-19'un önüne geçmeyi başardık. Şu an halkımız, ne günlük vaka sayılarını ne de ölümleri ciddiye almıyor. En büyük tehlike de bu" diye konuştu.
'NEDENİ TAMAMEN GENETİK YATKINLIK'
Covid-19'un seyrinin kişiden kişiye değişmesinin nedenini de açıklayan Prof. Dr. Sakarya, "Bunun genetik yatkınlıkla ilişkisi var. Mesela bazı hastalar geliyor. Ailelerinde Covid-19'a yakalanıp kurtulamayan kişiler var. Hastalığı çok hafif seyirle bile gelse, aşı da yaptırmış olsalar o kişiler hayatını kaybedebiliyor. Ailede Covid-19 nedeniyle ölmüş anne, baba, kardeş varsa hastalığa yakalanan kişilerin çok fazla dikkatli olması gerekiyor. Bunun nedeni tamamen genetik yatkınlık" diye konuştu.
'SÜRÜ BAĞIŞIKLIĞI YÖNTEMİ ÇOK RİSKLİ'
Türkiye'de günlük vaka sayılarının 90 binin üzerine çıktığı ve her gün ortalama 250 kişinin hayatını kaybettiğine dikkat çeken Prof. Dr. Serhan Sakarya, "Hastalığın 3'lü bacağı var. İlki kişinin virüse karşı bağışıklık yanıtının nasıl olduğu ile alakalı. İkincisi virüsün miktarı ve ne kadar hastalandırıcı faktörünün olduğu ile ilgili. Kişinin bağışıklığı güçlü ise gelen virüs miktarı da az ve hastalık yapıcı özelliği azsa kişi çok rahat bu virüsü yok edebiliyor. Ancak gelen virüs miktarı fazla ve hastalık yapıcı özelliği de yüksekse kişinin bağışıklığı ne kadar güçlü olursa olsun kişi bununla baş edemiyor. Şu an bu durumdayız. Sürünün bağışıklanması bu nedenle çok tehlikeli. İnsanlar bu nedenle aşı olsalar dahi hasta oluyor ya da ölüyor. Şu an sadece Türkiye değil, Almanya, İngiltere, Fransa gibi ülkeler de sürü bağışıklığı yöntemini deniyor. Sonuçları ise ortada" dedi.
'ÇİN KARANTİNA İLE BAŞARDI'
Devletlerin Covid-19 ile mücadele için sürü bağışıklığı değil, daha ciddi önlemler alması gerektiğini belirten Prof. Dr. Sakarya, "Tıpkı Çin örneği gibi. Nüfusları 3 milyar civarında ve günlük 300 vaka bildiriyorlar. Kapanma sayesinde bunu başardılar ve Çin için artık pandemi yok. Sadece aşılama ile sorunu çözebileceğini düşünen ülkelere bakıyorsun, örneğin Amerika gibi. Çin'e göre nüfusları çok daha az ancak günlük 500-600 bin vaka bildiriyorlar. Hatırlayın, pandeminin başında günlük vaka sayıları 3 binden 30 bine çıktığında insanlar maske taktı ve dikkat etmeye başladı. O dönem biz ülke olarak Covid-19'un önüne geçmeyi başardık. Şu an halkımız, ne günlük vaka sayılarını ne de ölümleri ciddiye almıyor. En büyük tehlike de bu" diye konuştu.
'NEDENİ TAMAMEN GENETİK YATKINLIK'
Covid-19'un seyrinin kişiden kişiye değişmesinin nedenini de açıklayan Prof. Dr. Sakarya, "Bunun genetik yatkınlıkla ilişkisi var. Mesela bazı hastalar geliyor. Ailelerinde Covid-19'a yakalanıp kurtulamayan kişiler var. Hastalığı çok hafif seyirle bile gelse, aşı da yaptırmış olsalar o kişiler hayatını kaybedebiliyor. Ailede Covid-19 nedeniyle ölmüş anne, baba, kardeş varsa hastalığa yakalanan kişilerin çok fazla dikkatli olması gerekiyor. Bunun nedeni tamamen genetik yatkınlık" diye konuştu.
YORUMLAR