Deprem davası: Eskiden zemin etüdü yoktu
İZMİR'in Seferihisar ilçesi açıklarındaki 6.6 büyüklüğündeki depremde 10 kişinin yaralandığı Cumhuriyet Sitesi davasında 'görevi kötüye kullanma' suçundan 2'şer yıla kadar hapis istemiyle yargılanan o dönem Karşıyaka Belediyesi çalışanı 3 sanıktan Kamuran T. (70), "O zaman zemin etüt çalışması yapılmazdı. O bölgenin ova Melez Deltası içinde kaldığı için riskli bir yapı bölgesi olduğu sonradan anlaşılmıştır" dedi.
Ege Denizi'nde Seferihisar açıklarında 30 Ekim 2020'de meydana gelen, 115 kişinin hayatını kaybettiği 6.6 büyüklüğündeki depremde yıkılan Bayraklı ilçesindeki 10 kişinin yaralandığı Cumhuriyet Sitesi C Blok ile ilgili 1991 yılında Karşıyaka Belediyesi'nde görevli İmar Müdürlüğü Şube Şefi Fitnat Perihan U. (64), İmar Müdürlüğü Teknisyeni evli ve 2 çocuk babası Hıdır A. ve Belediye İmar Müdürü Kamuran T. hakkında 'görevi kötüye kullanma' suçundan iddianame hazırlandı. İddianamede, binanın 1975 tarihli 'Deprem Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik' hükümlerine uygun yapılmadığı ve onay veren kamu kurumunda çalışan görevli ya da görevlilerin de bu durumdan sorumlu olduğu belirtildi. İddianamede binanın projelendirmede eksiklik, malzeme özelliklerinde noksanlık, uygulama ve işçilik hatalarıyla yapım denetiminde yetersizlikler nedeniyle yıkıldığı belirtildi. Hıdır A.'nın ruhsatı düzenlediği, Fitnat Perihan U.'nun bunu kontrol ettiği ve Kamuran T.'nin de belgeyi onayladığı da iddianamede yer aldı. Toplanan deliller ışığında 3 şüphelinin kişilerin maddi ve manevi mağduriyetlerine yol açmak suretiyle görevlerini kötüye kullandıkları belirtilerek, haklarında 'görevi kötüye kullanma' suçundan 2'şer yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
'SORUMLULUK PROJEYİ ÇİZEN İNŞAAT MÜHENDİSİ VE ONAYLAYAN İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI'NA AİT'
Tutuksuz sanıkların, bugün Karşıyaka 5'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlandı. Duruşmaya tutuksuz sanıklardan Hıdır A. ve Kamuran T. ile taraf avukatları ve müştekiler katıldı. Sanık Fitnat Perihan U. ise duruşmada yer almadı.
Duruşmada ifade veren sanık Hıdır A., "Olay tarihinde Karşıyaka Belediyesi'nde müracaata bakan görevliydim. Ancak eleman eksikliği nedeniyle ruhsat düzenleme, daha doğrusu ruhsatları yazıp imzalamaya da geçici olarak bakıyordum. Yapılarla ilgili olarak vatandaşın ya da yetkililerin getirdiği belgeler belediyemizde önce müracaat bölümüne teslim edilir. Ardından yetkili ve teknik elamanlar projeleri inceler. Her biri kendi alanında yaptıkları inceleme sonucunda imza atıp, onayladıktan sonra dosya ruhsat masasına gelir. O dönem ruhsat masasında çalıştığım için sadece gelen dosyanın bürokratik olarak ilgililer tarafından imzalanıp, imzalanmadığını kontrol ederim. İmzalanmış ise ben ruhsat düzenlerim. Bunun dışında projeyi inceleme, değerlendirme gibi bir yetkim yoktur. Dolayısıyla suç kastım ya da eylemden dolayı suçum yoktur. Beraatimi isterim. Kaldı ki: söz konusu binanın sorumluluğu hem projeyi çizen inşaat mühendisine hem de bunu onaylayan İnşaat Mühendisleri Odası'na aittir. Bunu da hatırlatmak isterim. Kaldı ki, Belediye ile İnşaat Mühendisleri Odası arasında da protokol vardır" ifadelerini kullandı.
'GÖREVİM TEKNİK NİTELİKTE DEĞİLDİ'
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen diğer sanık Kamuran T. de "1991 yılında Karşıyaka Belediyesi'nde İmar Müdürü olarak görev yapıyordum. Bayraklı da o zaman Karşıyaka Belediyesi'nin yetki alanındaydı. O dönemin belediye başkanlığı çalışma sisteminde önce anlatmak isterim. Şöyle ki, O zaman herhangi bir personel yeterliliği yoktu. Bilgisayar ve dolayısıyla bilgisayar programı yoktu. Bilirkişi raporunda belirtilen hususları, belediye tarafından incelemek için şartlar yeterli değildi. Kaldı ki, projeler Mühendisler Odası'ndan geçerdi. İmar müdürü olarak benim görevim teknik nitelikte değil. Daha ziyade ilgili odadan geçen belgelerin usulüne uygun olup olmadığı konusunda idari bir görevdi. Ayrıca söz konusu proje gizli bir ayıp değildir. Dolayısıyla, 'Burada zaman aşımı yoktur' demek, uygun olmaz. Dosyayla ilgili zaman aşımı söz konusudur" diye konuştu.
'TEKNİK OLARAK KONTROL ETME GÖREVİM YOK'
Davaya konu edilen Cumhuriyet Sitesi'nin bir kısmının yıkılmasının proje eksikliğinden kaynaklandığını düşündüğünü vurgulayan Kamuran T., "O dönemde herhangi bir şekilde zemin etüdünün yapılmamasından kaynaklandığını düşünüyorum. Çünkü o dönemde zemin etüt çalışması yapılmazdı. O bölgenin ova, Melez Deltası içinde kaldığı için riskli bir yapı bölgesi olduğu sonradan anlaşılmıştır. Dönemin yönetmeliklerine uygun olarak yapılıp yapılmadığı konusunda kontrol etmek için herhangi bir bilgisayar programı da yoktur. Kaldı ki, imar müdürü olarak bunları teknik olarak kontrol etme görevim olmayıp, sadece bir yapının ilgili birimler ve teknik görevliler tarafından projelerinin uygun olarak düzenlenip düzenlenmediğini kontrol ederdim. Bunlar da usulüne uygun olarak yapılmıştır. Yani dönemimde kontrol edilmiştir. Benim olayda imar müdürü olarak herhangi bir sorumluluğum yoktur. Beraatimi isterim" dedi.
Duruşmada şikayetçiler de dinlendi. Şikayetçilerden Fatma Aladağ, "3 çocuğumla birlikte enkaz altında kalmıştım. Binadaki yıkım nedeniyle yaralanmalarımız dışında evimin ve eşyalarımın maddi değerinin tamamı sigorta şirketi ya da devlet tarafından karşılanmadı. Ayrıca ben özel öğretmenlik yapıyordum. Bu sebeple de zararım oldu. Sanık ya da sanıklardan şikayetçiyim" ifadelerini kullandı.
Büşra Cengiz de "Binada kiracı olarak oturuyordum. Enkaz altında kaldım. Eşyalarımız tamamen gitti. Devlet ya da sigorta şirketleri hiçbir şekilde zararımızı karşılamadı. Ev sahibinin kim olduğunu açıkça hatırlamıyorum ancak bu olay nedeniyle maddi ve manevi zararımız olduğu için sanık ya da sanıklardan şikayetçiyim" dedi.
Tarafların dinlenmesinin ardından hakim, duruşmayı erteledi. (DHA)
YORUMLAR