Deprem riskine karşı ezber bozan öneriler
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) öğretim görevlisi, 30 yıllık inşaat mühendisi Şeref Alpago, sadece İzmir değil, Türkiye'nin birçok noktasını tehdit eden deprem riskine karşı atılması gereken adımları sıraladı, ezber bozan önerilerde bulundu.
23 Kasım 2020 - 23:58 - Güncelleme: 24 Kasım 2020 - 00:01
Geçici müteahhitlik belgesiyle yapılan konutlara 5 yıl satış yasağı getirilebileceğini, yeni yapılacak binalar için "inşaat sigortası" ve oturma raporu olmadan yaşamın başlatılmaması uygulamasının zorunlu tutulabileceğini belirten Alpago, ev alacak kişilere de "bodrum katına" dikkat etme uyarısı yaptı. Alpago, "Ev alacağınız kişiye, 'Binada bodrum katı var mı?' diye sorun. Binada, sağlam zemine doğru ne kadar inerseniz, o kadar iyidir. Bodrum kat, bina için her zaman avantajdır, çelik yelektir. 2-6 kat arasında yapılacak binalara, bodrum kat şartı gelmeli ve emsale sokulmamalı" diye konuştu.
İzmir'de, 30 Ekim tarihinde meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki deprem, geride birçok acı ve evsiz kalan yüzlerce kişi bıraktı. Bayraklı başta olmak üzere, birçok ilçede binalara zarar veren depremin yaraları sarılmaya çalışılırken; İzmir Ekonomi Üniversitesi öğretim görevlisi Şeref Alpago, köklü değişikliklerle, bundan sonra inşa edilecek yapılarda depremin oluşturabileceği zararları, önerdiği pratik ve hızlı kanunlaşabilecek kavramlarla azaltmanın mümkün olduğunu söyledi.
İlk olarak, geçici müteahhitlik belgesiyle konut yapan kişilere yönelik birtakım düzenlemelerin olabileceğini aktaran Alpago, "Bir kişi, geçici müteahhitlik belgesiyle 500 metrakareyi geçmeyecek şekilde, sadece tek bina yapabilir. Bunda bir sorun yok. Ancak kağıt üzerinde gayet normal gibi gözüken bu durum, işleyişte farklı olabiliyor. Örneğin bir kişi, kağıt üzerinde teyzesinin, amcasının ya da başka akrabasının ismi gözükse de, bu kişiler adına inşaat işini yürütebiliyor. Yani farklı kişiler yapıyormuş gibi gösterilse de, inşaatları aslında tek kişi yapıyor. Sonuç olarak, aynı kişi birden fazla yapı inşa edip satış yaparak kazanç sağlamanın peşine düşüyor. Benim önerim, geçici müteahhitlerce yapılan konutlara '5 yıl satış yasağı' getirilmesi" dedi.
Demir ve betona özel takip
Sigorta şirketlerinin de bina inşa sürecinde aktif rol oynayabileceğini ifade eden Alpago, "Yeni inşa edilen binalar için, 'inşaat sigortası' şartı getirilebilir. Yani sigorta şirketi, henüz yapım aşamasında binaya kefil olabilir. Jeoloji mühendislerine de sigorta şirketlerinde istihdam kapısı açılır. Demirden, betona kadar her şeyi sigorta şirketleri de takip eder, risk analizi yapar. Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) buna benzer bir sistem var. Ülkemizde de uygulanabilir. Geçici müteahhitlerce yapılan konutlara '5 yıl satış yasağı' getirilmesi ve 'inşaat sigortası', 100 bin müteahhit azaltır. Bir diğer önerim ise, inşaatta kullanılan beton ve demirlerin barkod benzer bir şekilde numaralandırılarak sürekli takibinin yapılması. Örneğin, ortalama 2 katlı villa yapımında yaklaşık 10-12 ton demir gereklidir. Bu demirin kullanılıp kullanılmadığının saptanması lazım. Özel bir numaralandırma yaptığınızda, bir nevi 'LOT takibi' ile bunun tespiti mümkün olacaktır. Böylece, proje için firmanın ne kadar demir ya da beton aldığı adreslenmiş, yani saptanmış olur. Eksik ya da fazla malzeme alımı varsa ortaya çıkar" dedi.
Her müteahhite puanlama
Alpago, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zemin etüdü, çok ciddi ve önemli bir işlem. Yapı denetim firmalarında mutlaka jeoloji mühendisleri istihdam edilmeli. Bir diğer önemli husus da müteahhitlere yönelik kriterler belirlenerek puanlamanın yapılması. Örneğin, arabanıza sigorta yaptırmak istediğinizde, 20 yıldır ehliyeti olan ve hiç kaza yapmamış bir kişinin poliçe ücreti düşük çıkar. Ancak yeni ehliyet alan ya da daha önce kazaya karışan bir kişinin sigorta için ödeyeceği ücret fazla olur. Bu noktada, müteahhitin eğitim durumundan, bugüne kadar hayata geçirdiği projeler, çalıştırdığı kişi sayısı ve sigorta prim katsayısına kadar birçok kriter belirlenip puanlama yapılabilir. Açıkçası, her müteahhitin bir puanı olabilir ve bu puan, şantiye panosunda ilan edilebilir. Bu işlemin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılması uygun olur."
Bodrum kat, binanın çelik yeleği
Binalarda bodrum kat bulunmasının da büyük önem taşıdığını belirten Alpago, "Bodrum kat demek, sağlam zemine doğru inmek ve yapının depremselliğini yumuşatmak demektir. Bizler inşaat mühendisi olarak, bunu avantaj olarak değerlendiririz. Ev alacak kişiler, 'Bodrum kat var mı?' diye de sorabilir. Bodrum kat, bina için bir anlamda çelik yelektir. Elbette, 'Bodrum katı olmayan bina güvensizdir' demiyorum. Ancak bodrum kat yapmanın, deprem riskine karşı binaya avantaj sağlayacağını söyleyebilirim. 2-6 kat arasında inşa edilecek binaya, bir kat da bodrum yapma zorunluluğu getirilmelidir. Ayrıca, bodrum kat emsale girmemeli, inşaat ruhsatında ve yapı kullanmada maliyetlendirilmemelidir" diye konuştu.
İzmir'de, 30 Ekim tarihinde meydana gelen 6.9 büyüklüğündeki deprem, geride birçok acı ve evsiz kalan yüzlerce kişi bıraktı. Bayraklı başta olmak üzere, birçok ilçede binalara zarar veren depremin yaraları sarılmaya çalışılırken; İzmir Ekonomi Üniversitesi öğretim görevlisi Şeref Alpago, köklü değişikliklerle, bundan sonra inşa edilecek yapılarda depremin oluşturabileceği zararları, önerdiği pratik ve hızlı kanunlaşabilecek kavramlarla azaltmanın mümkün olduğunu söyledi.
İlk olarak, geçici müteahhitlik belgesiyle konut yapan kişilere yönelik birtakım düzenlemelerin olabileceğini aktaran Alpago, "Bir kişi, geçici müteahhitlik belgesiyle 500 metrakareyi geçmeyecek şekilde, sadece tek bina yapabilir. Bunda bir sorun yok. Ancak kağıt üzerinde gayet normal gibi gözüken bu durum, işleyişte farklı olabiliyor. Örneğin bir kişi, kağıt üzerinde teyzesinin, amcasının ya da başka akrabasının ismi gözükse de, bu kişiler adına inşaat işini yürütebiliyor. Yani farklı kişiler yapıyormuş gibi gösterilse de, inşaatları aslında tek kişi yapıyor. Sonuç olarak, aynı kişi birden fazla yapı inşa edip satış yaparak kazanç sağlamanın peşine düşüyor. Benim önerim, geçici müteahhitlerce yapılan konutlara '5 yıl satış yasağı' getirilmesi" dedi.
Demir ve betona özel takip
Sigorta şirketlerinin de bina inşa sürecinde aktif rol oynayabileceğini ifade eden Alpago, "Yeni inşa edilen binalar için, 'inşaat sigortası' şartı getirilebilir. Yani sigorta şirketi, henüz yapım aşamasında binaya kefil olabilir. Jeoloji mühendislerine de sigorta şirketlerinde istihdam kapısı açılır. Demirden, betona kadar her şeyi sigorta şirketleri de takip eder, risk analizi yapar. Amerika Birleşik Devletleri'nde (ABD) buna benzer bir sistem var. Ülkemizde de uygulanabilir. Geçici müteahhitlerce yapılan konutlara '5 yıl satış yasağı' getirilmesi ve 'inşaat sigortası', 100 bin müteahhit azaltır. Bir diğer önerim ise, inşaatta kullanılan beton ve demirlerin barkod benzer bir şekilde numaralandırılarak sürekli takibinin yapılması. Örneğin, ortalama 2 katlı villa yapımında yaklaşık 10-12 ton demir gereklidir. Bu demirin kullanılıp kullanılmadığının saptanması lazım. Özel bir numaralandırma yaptığınızda, bir nevi 'LOT takibi' ile bunun tespiti mümkün olacaktır. Böylece, proje için firmanın ne kadar demir ya da beton aldığı adreslenmiş, yani saptanmış olur. Eksik ya da fazla malzeme alımı varsa ortaya çıkar" dedi.
Her müteahhite puanlama
Alpago, sözlerini şöyle sürdürdü: "Zemin etüdü, çok ciddi ve önemli bir işlem. Yapı denetim firmalarında mutlaka jeoloji mühendisleri istihdam edilmeli. Bir diğer önemli husus da müteahhitlere yönelik kriterler belirlenerek puanlamanın yapılması. Örneğin, arabanıza sigorta yaptırmak istediğinizde, 20 yıldır ehliyeti olan ve hiç kaza yapmamış bir kişinin poliçe ücreti düşük çıkar. Ancak yeni ehliyet alan ya da daha önce kazaya karışan bir kişinin sigorta için ödeyeceği ücret fazla olur. Bu noktada, müteahhitin eğitim durumundan, bugüne kadar hayata geçirdiği projeler, çalıştırdığı kişi sayısı ve sigorta prim katsayısına kadar birçok kriter belirlenip puanlama yapılabilir. Açıkçası, her müteahhitin bir puanı olabilir ve bu puan, şantiye panosunda ilan edilebilir. Bu işlemin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yapılması uygun olur."
Bodrum kat, binanın çelik yeleği
Binalarda bodrum kat bulunmasının da büyük önem taşıdığını belirten Alpago, "Bodrum kat demek, sağlam zemine doğru inmek ve yapının depremselliğini yumuşatmak demektir. Bizler inşaat mühendisi olarak, bunu avantaj olarak değerlendiririz. Ev alacak kişiler, 'Bodrum kat var mı?' diye de sorabilir. Bodrum kat, bina için bir anlamda çelik yelektir. Elbette, 'Bodrum katı olmayan bina güvensizdir' demiyorum. Ancak bodrum kat yapmanın, deprem riskine karşı binaya avantaj sağlayacağını söyleyebilirim. 2-6 kat arasında inşa edilecek binaya, bir kat da bodrum yapma zorunluluğu getirilmelidir. Ayrıca, bodrum kat emsale girmemeli, inşaat ruhsatında ve yapı kullanmada maliyetlendirilmemelidir" diye konuştu.
YORUMLAR