Diyaliz hastası Azra, doktor olup çocukları tedavi etmek istiyor
Böbrek yetmezliği hastası Azra, çocuk doktoru olup hasta çocukların tedavisini üstlenmek istiyor
03 Kasım 2020 - 15:06 - Güncelleme: 03 Kasım 2020 - 15:07
Sağlıklı bir çocuk olarak Osmaniye de dünyaya gelen Azra Ağır (14) 2 ay sonra geçirdiği sarılık nedeniyle zorlu bir yaşam sürecine girdi. Ailesinin farklı şehirlerde tedavisi için gezmeye başlaması Azra'ya Ankara'da böbrek yetmezliği tanısının konması ve Kırşehir'de böbrek yetmezliği nedeniyle diyalize girmesi süreci ile devam etti. Kırşehir Eğitim ve Araştırma Hastanesi diyaliz ünitesinde 10 aydır diyalize giren Azra, en büyük hayalinin çocuk doktoru olup hasta çocukların tedavilerini üstlenmek istediğini söyledi.
Sokakta ve okulda olmayı özledi
Pandemi şartları ve bağışıklık sisteminin zayıflaması sonrası evden dışarı çıkamadığını anlatan Azra, "Evden dışarı çıkamıyorum. Dışarı çıkmayı çok özledim. Sadece hastaneye sonrada eve gidip geliyorum. Öğretmenlerim eve geldi. Ziyaret ettiler beni, bana çok yardımcı oluyorlar. Bilgisayardan dersler güzel ama ben yüz yüze eğitim almak istiyorum" dedi.
Pandemi etkisi ile böbrek nakilleri azaldı
Azra'nın evde olmasının ve nakil sırası beklemesinin aile olarak kendilerini de yorduğunu ifade eden annesi Nevin Ağır, "Azra'nın 2 yıldır kronik böbrek rahatsızı olduğunu öğrendik. Rahatsızlık öncesi Azra, okula giden derslerini ve öğretmenlerini çok seven birisiydi. 5 ay Ankara'da hastanede yatılı geçti. Böbrek yetmezliği son evresine gelince 10 aydır da hemodiyalize girmeye başladık. Okula gidememesi arkadaşları ile iletişiminin kesilmesi hastane süreci kızımı psikolojik olarak çok etkiledi." diye konuştu.
Birer gün arayla diyaliz ve evde
Hastalık süresince hayatlarının ev ve diyaliz merkezi arasında geçtiğini belirten anne Ağır, "Son evredeyiz. Nakil sürecinde havuz sistemi ile sıraya giriliyor. Pandemi etkisi ile nakillerin azaldığı belirtiliyor. Halkın biraz daha özverili davranması ve bilinçlenmesi gerekiyor. Böbrek verildiği zaman yaşanılmayacağı düşünülüyor. Halkımızdan duyarlılık bekliyoruz. İnsan başına geldikten sonra bu tür rahatsızlıkların önemini kavrıyor. Hayata bir adım geriden bakmak çok zor" ifadelerini kullandı.
Sokakta ve okulda olmayı özledi
Pandemi şartları ve bağışıklık sisteminin zayıflaması sonrası evden dışarı çıkamadığını anlatan Azra, "Evden dışarı çıkamıyorum. Dışarı çıkmayı çok özledim. Sadece hastaneye sonrada eve gidip geliyorum. Öğretmenlerim eve geldi. Ziyaret ettiler beni, bana çok yardımcı oluyorlar. Bilgisayardan dersler güzel ama ben yüz yüze eğitim almak istiyorum" dedi.
Pandemi etkisi ile böbrek nakilleri azaldı
Azra'nın evde olmasının ve nakil sırası beklemesinin aile olarak kendilerini de yorduğunu ifade eden annesi Nevin Ağır, "Azra'nın 2 yıldır kronik böbrek rahatsızı olduğunu öğrendik. Rahatsızlık öncesi Azra, okula giden derslerini ve öğretmenlerini çok seven birisiydi. 5 ay Ankara'da hastanede yatılı geçti. Böbrek yetmezliği son evresine gelince 10 aydır da hemodiyalize girmeye başladık. Okula gidememesi arkadaşları ile iletişiminin kesilmesi hastane süreci kızımı psikolojik olarak çok etkiledi." diye konuştu.
Birer gün arayla diyaliz ve evde
Hastalık süresince hayatlarının ev ve diyaliz merkezi arasında geçtiğini belirten anne Ağır, "Son evredeyiz. Nakil sürecinde havuz sistemi ile sıraya giriliyor. Pandemi etkisi ile nakillerin azaldığı belirtiliyor. Halkın biraz daha özverili davranması ve bilinçlenmesi gerekiyor. Böbrek verildiği zaman yaşanılmayacağı düşünülüyor. Halkımızdan duyarlılık bekliyoruz. İnsan başına geldikten sonra bu tür rahatsızlıkların önemini kavrıyor. Hayata bir adım geriden bakmak çok zor" ifadelerini kullandı.
YORUMLAR