Durum daha da kötü olacak!

Prof. Dr. Bülent Karabulut, bugüne kadar edindiği tecrübelerine dayanarak vatandaşları şöyle uyardı:

An itibarı ile Türkiye. Yetmedi mi kayıplarımız. Sadece maske, mesafe ve el hijyeni dedik aylardan beri. Sadece buna dikkat etsek her yer mavi olurdu, kayıplarımız olmazdı, sosyal ve psikolojik bunca sorun oluşmazdı, insanlar işsiz kalmazdı, işyerleri kapanmazdı, insanlar birbirine bu kadar özlem duymazdı. 

Bu kadar mı zor. Yasak varmış. Sadece önemli ihtiyaçlarımız için çıktım, her yer dolu. 

Ne kadar çok görevli varmış dedim. İnsaf, gerçekten insaf. 

Hadi biz sabah hiçbir yer açılmadan hastaneye koşuyoruz, akşam heryer kapandıktan sonra da evimize dönüyoruz.

Hiçbir ihtiyacımızı göremiyoruz. Mecburen çıkmak zorunda kalıyoruz. Ya sizler. Bütün haftayı hafta sonuna sıkıştırmış gibisiniz.

Sanki kıtlık varmış gibi. Bir cümbüş bir karnaval havası.

Bu arada biz bugün bir hekim arkadaşımızı daha yoğun bakıma teslim ettik, bir arkadaşımızı da yatırdık.

Olsun siz gezin, tozun. Şimdi evde sıkıldık ne yapalım dersiniz. 

Olsun, önemli değil. Siz gezin biz ölelim. Umarım aylardan beri Azrail ile resmen dans eden, canlarını dişine takıp gece gündüz çalışan, ölen, arkadaşlarını ve yakınlarını kaybeden sağlık çalışanları da sıkılmaz. 

Dua edin lütfen. Sıkılmasınlar. Yoksa facia olan durum çok daha kötü olacak. Bizler sadece mücadele vermiyoruz, resmen savaşıyoruz. 

Kendi alanlarımızdaki hastaların tedavilerini de sürdürmek bu şartlarda çok zorlaştı. 

Corona dışında bununla da mücadele ediyoruz. Ama ölüyoruz, tükeniyoruz. Bizim bu durumdan canımız sıkılmıyor, içiniz açıyor.

 Kayıplara kahroluyoruz. Nefes alamıyorum, oksijen diye bağıran hastalar için elimizden birşey gelmediğinde göz yaşlarına boğuluyoruz.

İyileştirdiğimiz hastalarla havalara uçuyoruz. Bizler sıkılmıyoruz. Ama lütfen sizler sıkılın. Hiç olmazsa bu savaşta sıkılarak bizlerin yanında olun.

 İnanın bu herşeyden çok daha kolay.