• Reklam

Emekli amirallere 5 önemli soru

Emekli amirallerin bildirisi sonrası Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın gözaltı kararı verip başlattığı soruşturma 4 günlük ek süre alınarak devam ediyor. İşte soruşturmadaki 5 kritik soru...

Emekli amirallere 5 önemli soru
09 Nisan 2021 - 13:40

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi, emekli amirallerin bildirisi sonrası Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın titiz bir soruşturma yürüttüğünü yazdı. Anayasal düzene karşı suç işlemek üzere anlaşma gibi önemli bir iddia olması nedeniyle gözaltı süresinin uzatılmasını talep etmişti. Gözaltı süresi de uzatıldı... 

Abdulkadir Selvi'nin bugünkü köşe yazısından ilgili bölüm şöyle: 

104 emekli amiralin yayınladığı darbe tehditli bildiriyle ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı titiz bir soruşturma yürütüyor. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, dijital materyallerin çokluğu, bunlar üzerindeki incelemenin sürdüğü, şüpheli sayısının fazlalığı, henüz bunların ifadesinin alınmadığı, üzerlerine atılı suçun Anayasal düzene karşı suç işlemek üzere anlaşma gibi önemli bir iddia olması nedeniyle gözaltı süresinin uzatılmasını talep etmişti. Gözaltı süresi uzatıldı.

HTS KAYITLARI GELMİŞ
 

Gözaltındaki emekli amirallerin HTS kayıtları gelmiş ancak onların analizleri tamamlanmamış.

Ne üzerinde duruluyor?

  1. Emekli amirallerin muvazzaflarla bir irtibatı var mı?
  2. Bildiri kimlere gönderildi, kendisine bildiri geldiği halde imzalamayan oldu mu? 104 emekli amiralin yayınladığı bildiriye 86 emekli amiralin katılmadığı ifade ediliyor.
  3. Bildirinin hazırlanması ve yayınlanması sürecinde yönetici konumunda olanların dış irtibatları var mı?
  4. Bildirinin hazırlanıp yayınlanma sürecinde siyasilerle irtibat kuruldu mu?
  5. Bildirinin gece yayınlanması kararı nasıl alındı?


HÜKÜMET CEPHESİ DE HAZIRLIK YAPIYOR
 

27 Nisan’da e-muhtıraya muhatap olmuş, 15 Temmuz’da kanlı bir darbe girişimine maruz kalmış olan AK Parti’nin, iktidar olduğu günden bu yana “darbe tehdidi” eksik olmadığı için yoğurt üflenerek yeniliyor. Emekli amirallerle ilgili soruşturma dikkatli bir şekilde takip ediliyor. Ama aynı zamanda bir takım idari düzenlemeler üzerinde de çalışılıyor.

KRİTİK TOPLANTI
 

Yayınladıkları gece yarısı bildirisi ile darbe tartışmalarının başlamasına neden olan emekli oramiraller, hükümeti harekete geçirdi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması sürerken emekli amiral ve generaller hakkında idari olarak yapılabilecek tasarruflar değerlendiriliyor. Çarşamba günü Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başkanlığında İçişleri, Adalet, Milli Savunma Bakanı başta olmak üzere bazı bakanlar ile hukukçu kökenli parti yöneticileri ile bir toplantı yapıldığı öğrenildi. Toplantıda idari tasarrufların neler olabileceğinin üzerinde durulduğu ifade edildi.

DARBE MEKANİĞİ NASIL HAZIRLANIYOR
 

12 Eylül’ün beyin takımından olan 2.Ordu Komutanı Org. Bedrettin Demirel, “Biz buna bir sene evvel karar vermiştik, ama olgunlaşmasını bekledik. Ama çok kan aktı” demişti. Kenan Evren de 12 Eylül darbesinin hazırlıklarına, 1979 yılı eylül ayında Genelkurmay İkinci Başkanı Haydar Saltık başkanlığında kurdurduğu çalışma grubu ile başladıklarını anlatacaktı.

27 Mayıs darbesine giden yolda ilk cuntalar 1954 yılında kurulmaya başlamıştı.

NİHAT ERİM’İN BAŞBAKANLIĞI
 

12 Mart’ta ise Amerikalılar, Nihat Erim’e Başbakan olacağını önceden tebliğ etmişti. Ki o zaman başbakan Süleyman Demirel’di.  Amerikalılarla teması olan gazete patronu üzerinden haberi olan gazeteci Fethi Akkoç, Nihat Erim’e Başbakan olacağı yönündeki söylentiyi sorunca yalanlamış, ancak Başbakan olunca, o zaman Başbakan olacağını söyleyemeyeceğini ifade etmişti. Merak eden Akkoç’un, “Ekose Etekli Levrek” isimli kitabına bakabilir.

28 ŞUBAT’IN BÇG’Sİ
 

28 Şubat süreci ise önce sivil kuvvetlerin zemini hazırladığı sonra Silahlı Kuvvetlerin Başbakan Erbakan’ı istifaya zorladığı bir süreç olmuştu. 28 Şubat’ta kurulan Batı Çalışma Grubu 18 Haziran günü Erbakan’ı Başbakanlıktan istifa ettirene kadar süreci yönetmişti. 

CUMHURİYET MİTİNGLERİNDEN 27 NİSAN’A
 

27 Nisan e-muhtırasının verildiği günler ise belleklerimizde tazeliğini koruyor. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin başlamasıyla birlikte Cumhuriyet mitingleri, 367 kararı ile olgunlaştırılan süreç 27 Nisan gecesi Genelkurmay Başkanlığı’nın sitesine konulan e-muhtıra ile ileri bir aşamaya taşınmıştı. Darbeler tarihinden kısa bir özet yapmamın bin nedeni var.

Darbeler bir günde tankları yürüterek gerçekleştirilen bir iş değil. Bir süreç içi. Darbelerin sadece iç bağlantıları da yok. Hatta ondan daha önemlisi dış bağlantılarının kurulması. Yani Amerika’nın desteğinin sağlanıp, onayının alınması.

ÖNCE DARBE İKLİMİ
 

Bir darbe iklimi oluşturuluyor başarılı olurlarsa ardından darbe mekaniği işlemeye başlıyor. Kimi darbe yapar kimileri de darbeye giden zemini hazırlar. Emekli oramiraller açıklama yapar, iktidarı test eder. Ses çıkmazsa bu kez Hava Kuvvetleri’nden emekli orgeneraller bildiri yayınlar. Onu Kara Kuvvetleri’nden emekli olanlar takip eder. Sonra bakmışsınız ki, rektörler, yüksek yargı mensupları cüppelerini giymiş Anıtkabir’e çıkmış. Kurt dumanlı havayı sever.

SONRA DARBE MEKANİĞİ
 

Türkiye geçmişte böyle adım adım darbelere taşındı. Geçmişte darbe mekaniği böyle harekete geçirildi. O nedenle ‘Efendim emekli generaller mi darbe yapacakmış’ gibi safsatalarla kimse aklımızla alay etmeye kalkışmasın. Onların görevi darbe yapmak değil, darbe iklimini hazırlamak. O nedenle emekli amirallerin darbe kokulu bildirilerine gösterilen tepki, belki tehlikeli yolun açılmasının önüne geçecek.

BALYOZ TEMYİZİ NE DURUMDA?
 

Gece yarısı yayınladıkları bildiri ile darbe tehdidinde bulundukları iddiasıyla haklarında soruşturma açılan emekli amirallerin bir kısmı Balyoz davası sanığıydı. Balyoz sanıkları Anayasa Mahkemesi’nin ihlal kararı üzerine yeniden yargılanmış ve İstanbul Anadolu 4.Ağır Ceza Mahkemesi 236 sanık hakkında beraat kararı vermişti. Anadolu Cumhuriyet Savcılığı aralarında 1.Ordu eski Komutanı Çetin Doğan’ın da bulunduğu 7 kişi hakkındaki beraat kararına itiraz etmişti. Temyiz dilekçesinde “Sanıklar Çetin Doğan, İhsan Balabanlı, Behzat Balta, Mehmet Kaya Varol, Metin Yavuz Yalçın, Erdal Akyazan ve Emin Küçükkılıç’ın, atılı suçtan ayrı ayrı mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken beraat etmelerinin usul ve yasaya aykırı olduğu kanaatiyle Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin söz konusu kararının bozulmasına karar verilmesi kamu adına arz ve talep olunur” denildi.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NİN İTİRAZI
 

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı temyiz talebini yerinde bularak, 7 sanık hakkında beraat kararına itiraz etti. Balyoz davasına konu olan ve 2003’te 1.Ordu Komutanlığı’ndaki seminerde yapılan konuşmalara dikkat çekildi. Seminerdeki ses kayıtları suçun işlendiğine delil gösterildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne gönderildi.

GÖZLER 16. CEZA’DA
 

Ancak burada bir nokta önemli. 7 sanıkla ilgili kararı verecek olan Yargıtay 16. Ceza Dairesi. 16.Ceza Dairesi henüz kararını verip Yargıtay Ceza Genel Kurulu’na göndermedi. Dosya genel kurula gelmediği için görüşülüp karara bağlanamıyor.

SARIKLI AMİRAL OKULLUYMUŞ
 

Sarıklı Amiral’in sözleşmeli olduğu haberlerde yer aldı, ben dahil birçok yazar yazdı. Ancak bu bilginin doğru olmadığını öğrendim. Sarıklı Amiral Deniz Lisesi’nde okumuş ve 1991 yılında Deniz Harp Okulu’ndan mezun olmuş. Amerika’da mühendislik üzerine yüksek lisans yaptığı için Deniz Kuvvetleri onu mühendislik sınıfına ayırmış. Bu arada soruşturma ne durumda derseniz? Usul hatası yapmamak için titiz bir şekilde sürdürülüyor.


YORUMLAR

  • 0 Yorum