Göçmen hayatlara tanıklık eden fotoğraflar sergilendi
Yaşar Üniversitesi UNESCO Uluslararası Göç Kürsüsü ve Dünya Doktorları Derneği işbirliği ile Dünya Göçmenler Günü nedeniyle 'Göç ve Mülteciler: Umudun Gölgeleri' temalı fotoğraf sergisi düzenlendi.
24 Aralık 2021 - 14:01 - Güncelleme: 24 Aralık 2021 - 14:02
Yaşar Üniversitesi Selçuk Yaşar Kampüsü'nde açılan sergide, Dünya Doktorları Derneği üyeleri tarafından saha çalışmaları sırasında çekilen ve hem kendi yaptıkları hem de göçmenlerin hayatlarından anlara tanıklık eden fotoğraflar yer aldı. Serginin açılışına Yaşar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ali Nazım Sözer, Yaşar Üniversitesi UNESCO Uluslararası Göç Kürsüsü Koordinatörü Doç. Dr. Ayselin Yıldız, Dünya Doktorları Derneği Program Koordinatörü Nidjad Khamedov, Dünya Doktorları Derneği İzmir-Manisa Saha Koordinatörü Aslı Soysal, akademisyenler, dernek çalışanları ve öğrenciler katıldı. Sergide, mevsimlik tarım işçisi olarak çalışan, çocukları için yemek yapan kadınlar, resim çizen ve oyun oynayan çocukların etkileyici fotoğraflarından oluşan 31 eser bulunuyor.
'LAR TANIKLIK EDİYOR'
Dünya Doktorları Derneği İzmir-Manisa Saha Koordinatörü Aslı Soysal, "Her şeyi geride bırakarak evlerini, yurtlarını terk etmek onların seçimi değil, zorunlu, tehlikeli ve hatta bazen de ölümcül bir yolculuğun başlangıcı. Dünya Göçmenler Günü'nde, göçmenlerin onurlu ve insanca bir yaşam sürebilmelerine dikkat çekmek amacıyla bu sergiyi düzenlemek istedik. 2016 yılından bu yana Dünya Doktorları Derneği İzmir Temsilciliği olarak yürüttüğümüz saha faaliyetlerimiz sırasında çalışma arkadaşlarımızın ölümsüzleştirdiği kareler sayesinde, sığınmacıların yaşamlarından bir kesit sunabilmeyi amaçladık. Fotoğraflar hem bizim yaptıklarımıza hem de göçmenlerin hayatlarından anlara tanıklık ediyor. Sergi, derneğimizin web sitesinde dijital olarak da görülebiliyor. Sebepleri, gönüllü olup olmaması, göç yolları, düzenli veya düzensiz olması fark etmeksizin ülkemizde ya da farklı topraklarda yaşam mücadelesi veren göçmenlere yapılan her türlü yardımın bir kısmı bile yerini buluyorsa gönülden yapılmışsa yürekler de eller de bir aradadır. Bu noktada bizlere her zaman destek veren Yaşar Üniversitesi UNESCO Uluslararası Göç Kürsüsü Başkanı Doç. Dr. Ayselin Yıldız'a da teşekkür ederiz" dedi.
'HER GÖÇ BİR HİKAYE'
Doç. Dr. Ayselin Yıldız ise "Her göç bir hikayedir ve bu sergi bize zorunlu göçün özellikle kadınlar ve çocuklar için ne kadar derin deneyimler içerdiğini gösteriyor. Beni en çok etkileyen fotoğraflardan biri olarak, sel sonrası insani yardım getirenleri karşılamak için en güzel beyaz elbisesi giymiş çamurda mutlulukla koşan çocuk hepimize çok şey söylüyor. Bu sergideki her bir kare, toplum olarak geleceğimizin nasıl şekillenebileceğine dair umut ve zorluklar üzerinden bizi düşündürüyor" ifadelerini kullandı.
'LAR TANIKLIK EDİYOR'
Dünya Doktorları Derneği İzmir-Manisa Saha Koordinatörü Aslı Soysal, "Her şeyi geride bırakarak evlerini, yurtlarını terk etmek onların seçimi değil, zorunlu, tehlikeli ve hatta bazen de ölümcül bir yolculuğun başlangıcı. Dünya Göçmenler Günü'nde, göçmenlerin onurlu ve insanca bir yaşam sürebilmelerine dikkat çekmek amacıyla bu sergiyi düzenlemek istedik. 2016 yılından bu yana Dünya Doktorları Derneği İzmir Temsilciliği olarak yürüttüğümüz saha faaliyetlerimiz sırasında çalışma arkadaşlarımızın ölümsüzleştirdiği kareler sayesinde, sığınmacıların yaşamlarından bir kesit sunabilmeyi amaçladık. Fotoğraflar hem bizim yaptıklarımıza hem de göçmenlerin hayatlarından anlara tanıklık ediyor. Sergi, derneğimizin web sitesinde dijital olarak da görülebiliyor. Sebepleri, gönüllü olup olmaması, göç yolları, düzenli veya düzensiz olması fark etmeksizin ülkemizde ya da farklı topraklarda yaşam mücadelesi veren göçmenlere yapılan her türlü yardımın bir kısmı bile yerini buluyorsa gönülden yapılmışsa yürekler de eller de bir aradadır. Bu noktada bizlere her zaman destek veren Yaşar Üniversitesi UNESCO Uluslararası Göç Kürsüsü Başkanı Doç. Dr. Ayselin Yıldız'a da teşekkür ederiz" dedi.
'HER GÖÇ BİR HİKAYE'
Doç. Dr. Ayselin Yıldız ise "Her göç bir hikayedir ve bu sergi bize zorunlu göçün özellikle kadınlar ve çocuklar için ne kadar derin deneyimler içerdiğini gösteriyor. Beni en çok etkileyen fotoğraflardan biri olarak, sel sonrası insani yardım getirenleri karşılamak için en güzel beyaz elbisesi giymiş çamurda mutlulukla koşan çocuk hepimize çok şey söylüyor. Bu sergideki her bir kare, toplum olarak geleceğimizin nasıl şekillenebileceğine dair umut ve zorluklar üzerinden bizi düşündürüyor" ifadelerini kullandı.
YORUMLAR