Grup Başkanvekilliği seçimi ve Murat Aydın..
11 Nisan Pazartesi günü İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nde grup başkanvekilliği seçimleri yapılacak. CHP'de Başkan Soyer'in adayı Murat Aydın.. Karşısında Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü olacak. Mülkiyeli siyaset bilimci İbrahim Naki Avşar, Bu yarışı ve Başkan Soyer'in istediği Murat Aydın'ı yazdı. İşte o yazı:
08 Nisan 2022 - 14:21
İZMİR GRUP BAŞKANVEKİLLİĞİ SEÇİMİ
CHP'nin büyükşehir belediye meclisi grubunun başkanı, "İl Başkanı" Deniz Yücel'dir.
Meclisteki grup başkanvekili ise grup başkanının (yani, il başkanının meclisteki) yardımcısı ve vekilidir.
11.4.2022 Pazartesi günü İzmir BŞB meclisinde "grup başkanvekilliği" seçimi yapılacaktır.
CHP'nin belediye meclisi üyeleri, "grup başkanvekili"ni seçeceklerdir.
"Grup başkanvekili" sanıldığının aksine büyükşehir belediye başkanı Tunç Soyer'in değil, CHP İl Başkanı Deniz Yücel'in vekili ve meclisteki yardımcısıdır.
Partideki yaygın (ve yanlış) kanı, grup başkanvekilinin Tunç Soyer ile uyumlu çalışacak,ona yakın birisi olması gerektiği tezidir.
Partideki bu yaygın (ve yanlış) kanı nedeniyle 3 yıl önce Tunç Soyer'e çok yakın olan Mustafa Özuslu partinin belediye meclisinde grup başkanvekili seçilmiştir..
Grup başkanvekilinin, belediye başkanı ile uyumlu ve yakın olması gerekir şeklindeki görüşün doğru olmadığı/olamayacağı Tunç Soyer'in can ciğer kuzu sarması, arkadaşı, adeta tek yumurta ikizi, gölgesi gibi olan Mustafa Özuslu örneği ile ortaya çıkmıştır.
Geçtiğimiz üç yılda gerek Tunç Soyer, gerekse Mustafa Özuslu uyum abidesi gibi çalıştıkları halde İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet, yatırım ve finansal durum olarak çökmüş ve asfalt yaması bile yapamaz hale düşürülmüştür.
Oysa, yönetsel etkinlik için yöneticinin tıpkı basımı yani ikizine gereksinim olmaz/olamaz.
Belediye başkanlarının denge ve kontol sistemi ile denetlenmesi ve yönlendirilmesi hatta yanlış yapma olasılığı belirdiğinde dürtülmeleri gerekir. Ülkemizde de somut olarak yaşanan tek adam rejiminde tüm bunlar yapıl(a)madığı için olumsuz çıktılar herkesin gözünün önünde durmaktadır.
Tek adam rejimine karşı olan CHP'nin belediyelerde tek adam rejimini ısrarla uygulamaya çalışması kendi içinde yaşadığı en büyük çelişkilerden birisidir.
Tek adam rejimlerinde, otoriteye sekte vurulması, yetkinin dağıtılması ve ayrıştırılması, kontrolü/denetimi kaçınılmaz bir durumdur.
Tek adam rejimine en doğru (ve haklı) eleştirileri yapan CHP'nin, kendi içinde tutarlı olması; yönettiği belediyelerde de tek adam rejimine sekte vurup, yetkiyi paylaştırması, bir kişinin istek ve iradesine bırakmaması gerekir.
Bunun için de denge ve kontrol sistemini kurması ve etkin olarak da çalıştırması gerekir.
Büyükşehir belediyesinin tek adamı olan belediye başkanı Tunç Soyer, bugüne kadar başarılı olamamıştır. Üç yıl grup başkanvekilliği yapan tıpkı basım ya da ikizi gibi olan Mustafa Özuslu ile birlikte çalışması da kentte sinerji yaratamamış, kentlilerin sinir katsayısını yükseltmiştir.
Pazartesi günü yapılacak "grup başkanvekilliği" seçimi, CHP'nin ilkelerine/özüne dönüş olanağı sunmaktadır.
Tek adam rejiminin sınırlandırılması, dengelenmesi, kontrol edilmesi olanağı ortaya çıkmıştır.
Bu olanağın kaçırılmaması için Tunç Soyer'e (Mustafa Özuslu veya Murat Aydın gibi) çok yakın kişilerin bu göreve getirilmemesi gerekir. Tıpkı basım, ikizi, gölge adam uygulamasının İzmir Büyükşehir Belediyesini ne hale getirdiği, somut verilerle sabittir ve ortadadır.
Belediye meclisi üyelerinin aynı hataya düşmemeleri, bu yanlış uygulamayı yinelememeleri iktidara yürümek için çaba sarfeden parti için kaçınılmaz bir gerekliliktir.
Bu arada bir iki çift laf da grup başkan vekili olmaya çalışan Murat Aydın için yapmak gerekir. Murat Aydın'ın hem teknik, hem de yönetsel bilgi ve deneyimi olmayan bir kişidir.
İdeolojik birikimi ise sıfıra yakındır. Durumu ortaya koyan veriler ise Karşıyaka Belediyesi iştiraki Personel A.Ş. genel müdürlüğü görevini şeffaflık ilkesi doğrultusunda yap(a)maması, personel alımı ve yönetiminde etkinlik sağla(ya)maması, yaptığı meclis konuşmalarındaki sığlığı ve de AKP tezlerine yanıt verememesidir.
Aynı zamanda avukatlık mesleği ile geçimini sağlayacak durumda ol(a)madığı için gelen her unvan ve görev tekliflerine evet demesi de tespitimizin doğru olduğunu kanıtlamıştır. Murat Aydın büyükşehir belediyesi imar komisyonu üyeliğinde sık sık yanlış kararlara da imza atanlardan birisi olmuştur. Karşıyaka'daki mevzuata aykırı imar plan değişimlerinde de adı sık sık geçmiştir.
Bu değerlendirmelerin ışığı altında İzmir Büyükşehir Belediye meclisi grup başkanvekilliği seçiminde Tunç Soyer'in değil, il başkanı Deniz Yücel'in vekilinin seçileceğinin bilinmesi ve de tek adam rejimi sistemine set çekecek, denge ve denetim işlevini etkin şekilde yerine getirebilecek bir kişinin seçilmesinin sağlanması gerekir.
Temel yaklaşımın da Tunç Soyer'le uyumlu değil, Tunç Soyer'i kontrol edecek/denetleyecek ve dengeleyecek (hatta gerektiğinde dürtecek) bilgi birikimine sahip grup başkan vekili seçilmesinin gereğidir.
Amaç, Tunç Soyer'le (tekille) ters düşmemek değil, (tekilin) Tunç Soyer'in belediye meclisi grubu (çoğulla) ters düşmemesinin sağlanması olmalıdır....
CHP'nin büyükşehir belediye meclisi grubunun başkanı, "İl Başkanı" Deniz Yücel'dir.
Meclisteki grup başkanvekili ise grup başkanının (yani, il başkanının meclisteki) yardımcısı ve vekilidir.
11.4.2022 Pazartesi günü İzmir BŞB meclisinde "grup başkanvekilliği" seçimi yapılacaktır.
CHP'nin belediye meclisi üyeleri, "grup başkanvekili"ni seçeceklerdir.
"Grup başkanvekili" sanıldığının aksine büyükşehir belediye başkanı Tunç Soyer'in değil, CHP İl Başkanı Deniz Yücel'in vekili ve meclisteki yardımcısıdır.
Partideki yaygın (ve yanlış) kanı, grup başkanvekilinin Tunç Soyer ile uyumlu çalışacak,ona yakın birisi olması gerektiği tezidir.
Partideki bu yaygın (ve yanlış) kanı nedeniyle 3 yıl önce Tunç Soyer'e çok yakın olan Mustafa Özuslu partinin belediye meclisinde grup başkanvekili seçilmiştir..
Grup başkanvekilinin, belediye başkanı ile uyumlu ve yakın olması gerekir şeklindeki görüşün doğru olmadığı/olamayacağı Tunç Soyer'in can ciğer kuzu sarması, arkadaşı, adeta tek yumurta ikizi, gölgesi gibi olan Mustafa Özuslu örneği ile ortaya çıkmıştır.
Geçtiğimiz üç yılda gerek Tunç Soyer, gerekse Mustafa Özuslu uyum abidesi gibi çalıştıkları halde İzmir Büyükşehir Belediyesi hizmet, yatırım ve finansal durum olarak çökmüş ve asfalt yaması bile yapamaz hale düşürülmüştür.
Oysa, yönetsel etkinlik için yöneticinin tıpkı basımı yani ikizine gereksinim olmaz/olamaz.
Belediye başkanlarının denge ve kontol sistemi ile denetlenmesi ve yönlendirilmesi hatta yanlış yapma olasılığı belirdiğinde dürtülmeleri gerekir. Ülkemizde de somut olarak yaşanan tek adam rejiminde tüm bunlar yapıl(a)madığı için olumsuz çıktılar herkesin gözünün önünde durmaktadır.
Tek adam rejimine karşı olan CHP'nin belediyelerde tek adam rejimini ısrarla uygulamaya çalışması kendi içinde yaşadığı en büyük çelişkilerden birisidir.
Tek adam rejimlerinde, otoriteye sekte vurulması, yetkinin dağıtılması ve ayrıştırılması, kontrolü/denetimi kaçınılmaz bir durumdur.
Tek adam rejimine en doğru (ve haklı) eleştirileri yapan CHP'nin, kendi içinde tutarlı olması; yönettiği belediyelerde de tek adam rejimine sekte vurup, yetkiyi paylaştırması, bir kişinin istek ve iradesine bırakmaması gerekir.
Bunun için de denge ve kontrol sistemini kurması ve etkin olarak da çalıştırması gerekir.
Büyükşehir belediyesinin tek adamı olan belediye başkanı Tunç Soyer, bugüne kadar başarılı olamamıştır. Üç yıl grup başkanvekilliği yapan tıpkı basım ya da ikizi gibi olan Mustafa Özuslu ile birlikte çalışması da kentte sinerji yaratamamış, kentlilerin sinir katsayısını yükseltmiştir.
Pazartesi günü yapılacak "grup başkanvekilliği" seçimi, CHP'nin ilkelerine/özüne dönüş olanağı sunmaktadır.
Tek adam rejiminin sınırlandırılması, dengelenmesi, kontrol edilmesi olanağı ortaya çıkmıştır.
Bu olanağın kaçırılmaması için Tunç Soyer'e (Mustafa Özuslu veya Murat Aydın gibi) çok yakın kişilerin bu göreve getirilmemesi gerekir. Tıpkı basım, ikizi, gölge adam uygulamasının İzmir Büyükşehir Belediyesini ne hale getirdiği, somut verilerle sabittir ve ortadadır.
Belediye meclisi üyelerinin aynı hataya düşmemeleri, bu yanlış uygulamayı yinelememeleri iktidara yürümek için çaba sarfeden parti için kaçınılmaz bir gerekliliktir.
Bu arada bir iki çift laf da grup başkan vekili olmaya çalışan Murat Aydın için yapmak gerekir. Murat Aydın'ın hem teknik, hem de yönetsel bilgi ve deneyimi olmayan bir kişidir.
İdeolojik birikimi ise sıfıra yakındır. Durumu ortaya koyan veriler ise Karşıyaka Belediyesi iştiraki Personel A.Ş. genel müdürlüğü görevini şeffaflık ilkesi doğrultusunda yap(a)maması, personel alımı ve yönetiminde etkinlik sağla(ya)maması, yaptığı meclis konuşmalarındaki sığlığı ve de AKP tezlerine yanıt verememesidir.
Aynı zamanda avukatlık mesleği ile geçimini sağlayacak durumda ol(a)madığı için gelen her unvan ve görev tekliflerine evet demesi de tespitimizin doğru olduğunu kanıtlamıştır. Murat Aydın büyükşehir belediyesi imar komisyonu üyeliğinde sık sık yanlış kararlara da imza atanlardan birisi olmuştur. Karşıyaka'daki mevzuata aykırı imar plan değişimlerinde de adı sık sık geçmiştir.
Bu değerlendirmelerin ışığı altında İzmir Büyükşehir Belediye meclisi grup başkanvekilliği seçiminde Tunç Soyer'in değil, il başkanı Deniz Yücel'in vekilinin seçileceğinin bilinmesi ve de tek adam rejimi sistemine set çekecek, denge ve denetim işlevini etkin şekilde yerine getirebilecek bir kişinin seçilmesinin sağlanması gerekir.
Temel yaklaşımın da Tunç Soyer'le uyumlu değil, Tunç Soyer'i kontrol edecek/denetleyecek ve dengeleyecek (hatta gerektiğinde dürtecek) bilgi birikimine sahip grup başkan vekili seçilmesinin gereğidir.
Amaç, Tunç Soyer'le (tekille) ters düşmemek değil, (tekilin) Tunç Soyer'in belediye meclisi grubu (çoğulla) ters düşmemesinin sağlanması olmalıdır....
YORUMLAR