Gümüş balığı popülasyonu balıkçıları tedirgin ediyor
Birçok ülkeye ihraç edilen gümüş balığının günden güne azalması balıkçıları tedirgin ediyor.
14 Ağustos 2021 - 09:58 - Güncelleme: 14 Ağustos 2021 - 10:02
Türkiye'nin beşinci ve Marmara bölgesinin en büyük gölü olan İznik gölünde gümüş balığı nesli günden güne azalıyor. İklim şartlarının yanı sıra gölde avlanan balıkçılarının sayılarının artması ve bazı dönemlerde gümüş balığı için av yasağının getirilmemesine bağlı yaşanan balık azlığı, avcılıktan geçinen mahalle sakinlerini tedirgin ediyor. Birçok ülkeye ihracatı yapılan gümüş balığının kilosu önceki yıllarda 3,5 TL'ye satılırken, pandemi sonrası talebin azalması ile birlikte kilogram fiyatı 2,5 ile 2,8 lira arasına düştü.
Göllüce Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Hasan Karabacak, gümüş balığının avlandıktan sonra aracılar tarafından alındığını ifade ederek, "Oradan firmalara gidiyor. Firmalar da işleyip İngiltere, İtalya, İspanya, Fransa gibi ülkelere ihraç ediyor. Pandemiden dolayı çalışma yapamadık. Avrupa bu balığı pandemiden dolayı almadı, bir süre bu sıkıntıya sebebiyet verdi" dedi.
Pandemi tedbirlerinin kaldırılması ile birlikte işlerin bir nebze de olsa açıldığını vurgulayan Karabacak, "Eskiye nazaran talep daha az. Göldeki balık popülasyonu da düşük. Geçmiş yıllarda bu aylarda çok daha fazla çıkması gerekiyordu. Bu durumu hava sıcaklığı da tetikliyor. Havalar sıcak olunca bu balık kıyıya gelmiyor. Havalar serinleyince biraz daha iyi balık tutacağımızı düşünüyoruz. Bu tuttuğumuz balıkla ülkemize katma değer kazandırıyoruz" ifadelerini kullandı.
Gümüş balığının kilogramının 2,5 ile 2,8 lira arasında satıldığını belirten Karabacak, "Bundan 3 sene önce 3,5 TL'ye gidiyordu. Şimdi fiyatlar aşağı düştü. Pandeminin etkisi oldu. Devletin biraz bize imkân sağlaması gerekiyor. Göl taksitlerinin biraz düşük olması gerekiyor. Biz bu balığı 3,5 TL'ye satarken, devlet bize o fiyattan gölü verdi. Şimdi fiyatlar düştü, biraz daha devletten teşvik bekliyoruz. Sazan, yayın balığı bu aylarda olmuyor" diye konuştu.
Kooperatif üyesi bir başka balıkçı, Fatih Karabacak da, balık tutmanın meşakkatli olduğunu anlatarak, "Ağustos ayında sabah saatlerinde bu balığı avlarken, eylül ayında gece avlamaya başlarız. Eskiye göre çok fark var. Eskiden ırp dediğimiz ağı açardık, çayımızı demlerdik, balık içine dolardı. Kaç ton lazım diye firmayı arardık. Onlar da bize mesela 7 ton derdi. Bir çekerdik ağımızı, 10 ton balık var... Şimdi ise 1 ton tutan seviniyor. Biz de eskiden bu gölde gümüş tutan 5 balıkçıydık. Şimdi 40 balıkçı olduk. Göl bu kadar avlanmayı kaldırmıyor. Bu gölün bir kapasitesi var. 40 balıkçı günde 1 ton tutsa, 40 ton gümüş balığı yapar. Firmalar diyor ki, 'Sen tutmasan diğeri tutuyor'. Bunlar balık azlığına sebep oluyor. Nisan,Mmayıs ayında bu gölden balık tutturulmaması gerekiyor. Yumurta zamanı avcılığa kapanması lâzım" dedi.
Göllüce Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Hasan Karabacak, gümüş balığının avlandıktan sonra aracılar tarafından alındığını ifade ederek, "Oradan firmalara gidiyor. Firmalar da işleyip İngiltere, İtalya, İspanya, Fransa gibi ülkelere ihraç ediyor. Pandemiden dolayı çalışma yapamadık. Avrupa bu balığı pandemiden dolayı almadı, bir süre bu sıkıntıya sebebiyet verdi" dedi.
Pandemi tedbirlerinin kaldırılması ile birlikte işlerin bir nebze de olsa açıldığını vurgulayan Karabacak, "Eskiye nazaran talep daha az. Göldeki balık popülasyonu da düşük. Geçmiş yıllarda bu aylarda çok daha fazla çıkması gerekiyordu. Bu durumu hava sıcaklığı da tetikliyor. Havalar sıcak olunca bu balık kıyıya gelmiyor. Havalar serinleyince biraz daha iyi balık tutacağımızı düşünüyoruz. Bu tuttuğumuz balıkla ülkemize katma değer kazandırıyoruz" ifadelerini kullandı.
Gümüş balığının kilogramının 2,5 ile 2,8 lira arasında satıldığını belirten Karabacak, "Bundan 3 sene önce 3,5 TL'ye gidiyordu. Şimdi fiyatlar aşağı düştü. Pandeminin etkisi oldu. Devletin biraz bize imkân sağlaması gerekiyor. Göl taksitlerinin biraz düşük olması gerekiyor. Biz bu balığı 3,5 TL'ye satarken, devlet bize o fiyattan gölü verdi. Şimdi fiyatlar düştü, biraz daha devletten teşvik bekliyoruz. Sazan, yayın balığı bu aylarda olmuyor" diye konuştu.
Kooperatif üyesi bir başka balıkçı, Fatih Karabacak da, balık tutmanın meşakkatli olduğunu anlatarak, "Ağustos ayında sabah saatlerinde bu balığı avlarken, eylül ayında gece avlamaya başlarız. Eskiye göre çok fark var. Eskiden ırp dediğimiz ağı açardık, çayımızı demlerdik, balık içine dolardı. Kaç ton lazım diye firmayı arardık. Onlar da bize mesela 7 ton derdi. Bir çekerdik ağımızı, 10 ton balık var... Şimdi ise 1 ton tutan seviniyor. Biz de eskiden bu gölde gümüş tutan 5 balıkçıydık. Şimdi 40 balıkçı olduk. Göl bu kadar avlanmayı kaldırmıyor. Bu gölün bir kapasitesi var. 40 balıkçı günde 1 ton tutsa, 40 ton gümüş balığı yapar. Firmalar diyor ki, 'Sen tutmasan diğeri tutuyor'. Bunlar balık azlığına sebep oluyor. Nisan,Mmayıs ayında bu gölden balık tutturulmaması gerekiyor. Yumurta zamanı avcılığa kapanması lâzım" dedi.
YORUMLAR