Günlük 2 hasta bakmayı reddetmişti, davayı kaybetti
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığının en az 2 hasta bakma kararını yargıya taşıyan profesöre mahkemeden kötü haber geldi. Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Olguner talebini reddeden mahkeme kararında akademik ve idari görevleri olsa da hasta bakma işleminin görevleri arasında olduğunu vurguladı.
31 Aralık 2022 - 17:51
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı 28 Ocak 2021 tarihinde aldığı kararla mesai dışı gelir getirici faaliyette bulunan ve bu gerekçe ile Uygulama ve Araştırma Merkezinde hasta bakmayı reddeden öğretim üyeleri ile mesai gelir getirici faaliyette bulunmamakla birlikte hasta bakmayı reddeden tüm öğretim üyelerinin günlük asgari 5 olmak üzere hasta kabul etmesi yönünde karar verdi. Bu sayı Anabilim Dalı Başkanlığı/Bilim Dalı Başkanlığı gibi idari görevleri bulunan öğretim görevlileri açısından 2 ile sınırlandırıldı.
‘EŞİTSİZLİK YARATAN BİR SÜREÇ’
Dekanlığın bu kararı DEÜ Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Olguner tarafından yargıya taşınarak iptali istedi. Kararı hukuka ve kamu yararına aykırı olduğunu ileri süren Prof. Olguner dava dilekçesinde mesai saatleri içinde ücretsiz olarak bakılabilecek hastalara bakılmasının önüne geçildiğini, asıl ihtiyacı olan hastaların tedavisine engel olunacağını, sağlık sisteminin basamaklı yapısına aykırı ve hastalar arasında eşitsizlik yaratan bir sürece sebep olacağını, 2547 sayılı Kanuna tabi bir öğretim üyesi olduğu ve asli görevinin bilimsel çalışmalar yapmak olduğunu, Anabilim Dalı Başkanlığı yanında birçok idari ve akademik görevleri bulunduğunu ileri sürdü. Olguner dilekçesinde yüzde 100 doluluk oranıyla çalıştığının da altını çizdi.
‘2 HASTAYA BAKMAMAK İÇİN DAVAYI AÇTI’
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü ise mahkemeye sunduğu dilekçesinde davacının Bilim Dalı Başkanı olduğu ve sadece günde 2 hastaya bakmamak için işbu davayı açtığını, dava konusu işlem ile hastaların alanında uzman hekimlere-öğretim üyelerine ulaşmasının sağlanmasına çalışıldığını, davacı dahil öğretim üyelerinin, makul düzeyde belirlenen sayıda hasta bakmayı reddetmesinin, idare tarafından vatandaşlara verilen sağlık hizmetlerinin aksamasına yol açacağını öğretim üyelerinin eğitim, öğretim, araştırma faaliyetleri dışında hasta hizmetlerini yürütmekle mükellef olduklarını, vatandaşların öğretim üyelerinden randevu alamadıklarını ve bazı özellikli rahatsızlıklara dair tedavilerde aksamalar yaşandığına dair çok sayıda şikayet alındığını ifade etti ve davanın reddedilmesini talep etti.
‘MEVZUATA AYKIRI DEĞİL’
Dosyayı inceleyen İzmir 3. İdare Mahkemesi söz konusu idari işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek Prof. Olguner’in talebini reddetti ve üniversiteyi haklı buldu. Karar istinafa taşınabilecek.
Mahkemenin kararında şu ifadeler yer aldı:
Olayda; davacının Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Başkanı olarak görev yaptığı, 2547 sayılı Yasada öğretim üyelerinin görevleri arasında yükseköğretim kurumlarında ve bu kanundaki amaç ve ilkelere uygun biçimde önlisans, lisans ve lisansüstü düzeylerde eğitim-öğretim ve uygulamalı çalışmalar yapmak ve yaptırmak ve yetkili organlarca verilecek görevleri yerine getirmenin sayıldığı, davacının yaptığı görev dikkate alındığında poliklinik hastası bakmanın uygulamalı çalışma kapsamında olduğu ve davacıya verilebilecek görevlerden olduğu görülmüş olup, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan; dava dilekçesinde Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Yönetim Kurulunun dava konusu işlemi tesis etme konusunda yetkisi bulunmadığı ileri sürülmüş ise de Merkezin faaliyette bulunan polikliniklerinin, kliniklerinin ve laboratuvar birimlerinin, idari ünitelerin, ortak kullanım sahalarının ve yeni kurulan ünitelerin etkin çalışması için yerleşim plânlarını yapmak ve koordinasyonu sağlamanın Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Uygulama Ve Araştırma Merkezi Yönetmeliği'nde Uygulama ve Araştırma Hastanesi Yönetim Kurulunun görevleri arasında sayıldığı anlaşıldığından anılan mevzuat hükmü uyarınca tesis edilen işlemde yetki unsuru yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı görüldüğünden davacının anılan iddiasının dava konusu işlemi kusurlandırmayacağı sonucuna varılmıştır. (Egedesonsöz)
‘EŞİTSİZLİK YARATAN BİR SÜREÇ’
Dekanlığın bu kararı DEÜ Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Olguner tarafından yargıya taşınarak iptali istedi. Kararı hukuka ve kamu yararına aykırı olduğunu ileri süren Prof. Olguner dava dilekçesinde mesai saatleri içinde ücretsiz olarak bakılabilecek hastalara bakılmasının önüne geçildiğini, asıl ihtiyacı olan hastaların tedavisine engel olunacağını, sağlık sisteminin basamaklı yapısına aykırı ve hastalar arasında eşitsizlik yaratan bir sürece sebep olacağını, 2547 sayılı Kanuna tabi bir öğretim üyesi olduğu ve asli görevinin bilimsel çalışmalar yapmak olduğunu, Anabilim Dalı Başkanlığı yanında birçok idari ve akademik görevleri bulunduğunu ileri sürdü. Olguner dilekçesinde yüzde 100 doluluk oranıyla çalıştığının da altını çizdi.
‘2 HASTAYA BAKMAMAK İÇİN DAVAYI AÇTI’
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü ise mahkemeye sunduğu dilekçesinde davacının Bilim Dalı Başkanı olduğu ve sadece günde 2 hastaya bakmamak için işbu davayı açtığını, dava konusu işlem ile hastaların alanında uzman hekimlere-öğretim üyelerine ulaşmasının sağlanmasına çalışıldığını, davacı dahil öğretim üyelerinin, makul düzeyde belirlenen sayıda hasta bakmayı reddetmesinin, idare tarafından vatandaşlara verilen sağlık hizmetlerinin aksamasına yol açacağını öğretim üyelerinin eğitim, öğretim, araştırma faaliyetleri dışında hasta hizmetlerini yürütmekle mükellef olduklarını, vatandaşların öğretim üyelerinden randevu alamadıklarını ve bazı özellikli rahatsızlıklara dair tedavilerde aksamalar yaşandığına dair çok sayıda şikayet alındığını ifade etti ve davanın reddedilmesini talep etti.
‘MEVZUATA AYKIRI DEĞİL’
Dosyayı inceleyen İzmir 3. İdare Mahkemesi söz konusu idari işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek Prof. Olguner’in talebini reddetti ve üniversiteyi haklı buldu. Karar istinafa taşınabilecek.
Mahkemenin kararında şu ifadeler yer aldı:
Olayda; davacının Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Çocuk Ürolojisi Bilim Dalı Başkanı olarak görev yaptığı, 2547 sayılı Yasada öğretim üyelerinin görevleri arasında yükseköğretim kurumlarında ve bu kanundaki amaç ve ilkelere uygun biçimde önlisans, lisans ve lisansüstü düzeylerde eğitim-öğretim ve uygulamalı çalışmalar yapmak ve yaptırmak ve yetkili organlarca verilecek görevleri yerine getirmenin sayıldığı, davacının yaptığı görev dikkate alındığında poliklinik hastası bakmanın uygulamalı çalışma kapsamında olduğu ve davacıya verilebilecek görevlerden olduğu görülmüş olup, kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan; dava dilekçesinde Dokuz Eylül Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Yönetim Kurulunun dava konusu işlemi tesis etme konusunda yetkisi bulunmadığı ileri sürülmüş ise de Merkezin faaliyette bulunan polikliniklerinin, kliniklerinin ve laboratuvar birimlerinin, idari ünitelerin, ortak kullanım sahalarının ve yeni kurulan ünitelerin etkin çalışması için yerleşim plânlarını yapmak ve koordinasyonu sağlamanın Dokuz Eylül Üniversitesi Sağlık Uygulama Ve Araştırma Merkezi Yönetmeliği'nde Uygulama ve Araştırma Hastanesi Yönetim Kurulunun görevleri arasında sayıldığı anlaşıldığından anılan mevzuat hükmü uyarınca tesis edilen işlemde yetki unsuru yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı görüldüğünden davacının anılan iddiasının dava konusu işlemi kusurlandırmayacağı sonucuna varılmıştır. (Egedesonsöz)
YORUMLAR