İki kez kanseri yenen Şükran çocuklara umut dağıtıyor
İZMİR'de Şükran Şahin (14), halk arasında yumuşak doku tümörü olarak bilinen 'rabdomyosarkom' ile verdiği mücadeleyi iki kez kazandı. Doktorların 9 santimetrelik tümör nedeniyle 'Ya bağırsakların dışarıya alınacak ya da yüzde 98 hayatını kaybetme riskin olacak' dedikleri Şahin, mucizevi şekilde bağırsakları dışarı alınmadan hastalığı atlattı. Hayata yeniden tutunan genç kız, şimdi kendisi gibi diğer onkoloji hastası çocuklara yaşadıklarını anlatarak umut dağıtıyor.
04 Aralık 2021 - 12:11 - Güncelleme: 04 Aralık 2021 - 12:18
Bornova ilçesindeki Fethiye-Gönül Güzelcan Anadolu Lisesi'nde 10'uncu sınıf öğrencisi olan Şükran Şahin, 2 yıl önce rahim ağzında oluşan şişlik nedeniyle Ege Üniversitesi Hastanesi'ne başvurdu. Burada yapılan tetkiklerde 9 santimetre büyüklüğündeki şişliğe halk arasında yumuşak doku tümörü olarak bilinen 'rabdomyosarkom' tanısı konuldu. Kemoterapi görmeye başlayan Şahin, 2019'da geçirdiği ameliyatın ardından iyileşse de hastalık peşini bırakmadı. 2020 yılında ikinci kez kansere yakalanan Şahin'e Ege Üniversitesi Tülay Aktaş Onkoloji Hastanesi'nde görevli doktorlar bağırsaklarının dışarıya alınması gerektiğini, aksi halde yüzde 98 hayatını kaybetme riski bulunduğunu söyledi. Bunun üzerine biyopsi için ameliyata alınan Şahin, mucizevi şekilde bağırsakları dışarı alınmadan tedavi edildi. Bunu duyduğu an yaşadığı mutluluğu anlatan Şahin, "Ameliyatta bir mucize oldu. Tümörü doğrudan temizlediler ve bağırsaklarımın dışarı çıkarılmasına gerek kalmadı. Ameliyathaneden çıktığımda tam olarak kendime gelmemiştim. Annemin kapıda birileriyle konuştuğunu ve iyi haberi verdiğini duydum. O an dünyalar benim oldu. Kendimizi kötü senaryoya hazırlamıştık. Bizim için inanılmazdı" dedi.
'ÖLECEĞİMİ SÖYLEDİLER'
İkinci ameliyatının oldukça zorlu bir süreç olduğunu anlatan Şahin, "2020 yılı temmuz ayında kanser hücresi yeniden nüksetti. Doktorlar ömür boyu bağırsaklarımın dışarıda olması gerektiğini ve böyle yaşamam gerektiğini söyledi. Tümör bağırsaklarıma çok yakınmış. Bir daha tekrarlamaması için bağırsaklarım dışarıda yaşamam gerekiyormuş. Hayatım boyunca o şekilde kalacağımı söylediler. Böyle olmasını istemedim. Doktoruma da bunu söyledim. Eğer kabul etmezsem yüzde 98 oranında öleceğimi söylediler. Biyopsi yapılması için ameliyata alındım" ifadelerini kullandı.
'YAŞAMIN DEĞERİNİ ANLADIM'
Ameliyatın ardından hastalığı atlattığını anlatan Şahin, daha sonra kendisi gibi onkoloji hastası çocuklara moral vermeye karar verdi. Bunun için çocuklara hediyeler alarak onlara yaşadıkları zorlukları anlatan Şahin, "2 yıl boyunca hastanede tedavi gördüm. İzin verildiği oranda benden daha küçük çocukların odasına giderdim. Benim de canım çok sıkılıyordu. Böyle olduğunda canım daha çok acıyordu. Bu nedenle ben de diğer çocuklara az da olsa kötü şeyleri unutturmak istiyordum. Normalde kemoterapiden çıktığım zaman bir hafta boyunca doğru düzgün yemek yiyip, yürüyemiyorum. Bir yerden sonra kendimi hastaneden çıktığım anda bütün etkileri bitiyormuş gibi hissetmeye odakladım. Diğer çocuklara da aynısını anlatıyorum ve yardımcı olmaya çalışıyorum. Zorlu süreç hiç bitmeyecekmiş gibi geliyordu. Her defasında 'Artık istemiyorum' diyordum. Yine de ne kadar uzunmuş gibi gözükse de bir anda her şey bitti. Geriye baktığım zaman bazı kötü anları hatırlamıyorum bile. Bir yandan mutluyum çünkü hayata bakış açım tamamen değişti. Yaşamak her şeyden daha önemli. Bunun değerini anladım" dedi.
AİLESİ DE DESTEK OLDU
Dokuz Eylül Üniversitesi işletme bölümü son sınıf öğrencisi olan Şükran Şahin'in ağabeyi Salih Şahin, (23) "Birlikte zorlu bir süreç yaşadık. Şimdi kardeşim hasta ve sağlıklı diğer çocukları sevindiriyor. Ben de ona destek oluyorum. Hastanede tedavi gören çocukların listelerini çıkarıyoruz, onlara hediyeler alıp sürpriz bir şekilde teslim ediyoruz. Bu çocukların yapabilecekleri şeyler kısıtlı. Tedavileri nedeniyle bir yere götürme şansımız yok. Yiyecekleri şeyler bile kısıtlı. Onlar için yapılabilecek en iyi şey hediyelerle moral vermek. Kardeşim tedavi gördüğü sürede de bunu birebir yaşadık. Şimdi bu kampanya kardeşime de çok iyi geliyor. Onun hayata atılmasını ve mutlu olmasını sağlıyor" dedi.
Şükran Şahin'in annesi ev kadını Fatma Şahin ise (43) ,"Kızım çok zor bir tedavi atlattı. İlk duyduğum anda bir anne olarak yıkıldım. Özellikle ikinci ameliyat dönemi çok zordu. Bir mucize oldu ve kızım sağlığına kavuştu. Şükran, şimdi oldukça sağlıklı. Kendisi gibi onkoloji hastası çocukların yanında olmak, onları sevindirmek istiyor. Biz de ailesi olarak destekçisiyiz. Diğer çocuklar kızımın desteği ve sürprizleriyle moral buluyor" diye konuştu.
'ÖLECEĞİMİ SÖYLEDİLER'
İkinci ameliyatının oldukça zorlu bir süreç olduğunu anlatan Şahin, "2020 yılı temmuz ayında kanser hücresi yeniden nüksetti. Doktorlar ömür boyu bağırsaklarımın dışarıda olması gerektiğini ve böyle yaşamam gerektiğini söyledi. Tümör bağırsaklarıma çok yakınmış. Bir daha tekrarlamaması için bağırsaklarım dışarıda yaşamam gerekiyormuş. Hayatım boyunca o şekilde kalacağımı söylediler. Böyle olmasını istemedim. Doktoruma da bunu söyledim. Eğer kabul etmezsem yüzde 98 oranında öleceğimi söylediler. Biyopsi yapılması için ameliyata alındım" ifadelerini kullandı.
'YAŞAMIN DEĞERİNİ ANLADIM'
Ameliyatın ardından hastalığı atlattığını anlatan Şahin, daha sonra kendisi gibi onkoloji hastası çocuklara moral vermeye karar verdi. Bunun için çocuklara hediyeler alarak onlara yaşadıkları zorlukları anlatan Şahin, "2 yıl boyunca hastanede tedavi gördüm. İzin verildiği oranda benden daha küçük çocukların odasına giderdim. Benim de canım çok sıkılıyordu. Böyle olduğunda canım daha çok acıyordu. Bu nedenle ben de diğer çocuklara az da olsa kötü şeyleri unutturmak istiyordum. Normalde kemoterapiden çıktığım zaman bir hafta boyunca doğru düzgün yemek yiyip, yürüyemiyorum. Bir yerden sonra kendimi hastaneden çıktığım anda bütün etkileri bitiyormuş gibi hissetmeye odakladım. Diğer çocuklara da aynısını anlatıyorum ve yardımcı olmaya çalışıyorum. Zorlu süreç hiç bitmeyecekmiş gibi geliyordu. Her defasında 'Artık istemiyorum' diyordum. Yine de ne kadar uzunmuş gibi gözükse de bir anda her şey bitti. Geriye baktığım zaman bazı kötü anları hatırlamıyorum bile. Bir yandan mutluyum çünkü hayata bakış açım tamamen değişti. Yaşamak her şeyden daha önemli. Bunun değerini anladım" dedi.
AİLESİ DE DESTEK OLDU
Dokuz Eylül Üniversitesi işletme bölümü son sınıf öğrencisi olan Şükran Şahin'in ağabeyi Salih Şahin, (23) "Birlikte zorlu bir süreç yaşadık. Şimdi kardeşim hasta ve sağlıklı diğer çocukları sevindiriyor. Ben de ona destek oluyorum. Hastanede tedavi gören çocukların listelerini çıkarıyoruz, onlara hediyeler alıp sürpriz bir şekilde teslim ediyoruz. Bu çocukların yapabilecekleri şeyler kısıtlı. Tedavileri nedeniyle bir yere götürme şansımız yok. Yiyecekleri şeyler bile kısıtlı. Onlar için yapılabilecek en iyi şey hediyelerle moral vermek. Kardeşim tedavi gördüğü sürede de bunu birebir yaşadık. Şimdi bu kampanya kardeşime de çok iyi geliyor. Onun hayata atılmasını ve mutlu olmasını sağlıyor" dedi.
Şükran Şahin'in annesi ev kadını Fatma Şahin ise (43) ,"Kızım çok zor bir tedavi atlattı. İlk duyduğum anda bir anne olarak yıkıldım. Özellikle ikinci ameliyat dönemi çok zordu. Bir mucize oldu ve kızım sağlığına kavuştu. Şükran, şimdi oldukça sağlıklı. Kendisi gibi onkoloji hastası çocukların yanında olmak, onları sevindirmek istiyor. Biz de ailesi olarak destekçisiyiz. Diğer çocuklar kızımın desteği ve sürprizleriyle moral buluyor" diye konuştu.
YORUMLAR