İnşaat sektörü bunalımda uyarısı
Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan, maliyetlerdeki kontrolsüz fiyat artışının, inşaat sektörünü bunalıma sürüklediğini belirterek çağrıda bulundu. Aslan, “İnşaat sektöründeki daralma; ekonominin tümünü olumsuz etkiliyor, işsizliği ve enflasyonu artırıyor, vatandaşın alım gücünü azaltıyor, ev sahibi olma hayalini belirsiz bir geleceğe erteliyor, yaşam kalitesini düşürüyor. Acil çözüm bulunmalı” dedi.
13 Eylül 2021 - 12:15
Ekonomistlerin hesaplama ve değerlendirmelerine göre; başta demir ve çimentoda olmak üzere, inşaat sektörünün tüm girdi maliyetlerinde büyük artış yaşandı. Çimentodaki yıllık fiyat artışı yüzde 120-150, demir çelikte yüzde 110 düzeyinde olurken, kerestenin ton fiyatı da 2020’de 516 dolar iken 2021’de 1000 dolara yükseldi. Doğrudan inşaat sektörünü etkileyen bu “aşırı” maliyet artışları, ekonomik dengeleri bozarak, vatandaşın yaşamını da olumsuz etkiledi diyen Aslan; “Temmuz 2021 sonu itibariyle birinci el konut satışı yıllık yüzde 52, bir önceki aya göre de yüzde 19 oranında bir düşüş gösterdi. İkinci el konut satışı da yıllık yüzde 22, bir önceki aya göre de yüzde 21 düşüş kaydetti. Toplam konut satışı yüzde 23, ipotekli konut satışı ise yüzde 19 azaldı. Önceki yıla göre de azalma yüzde 46’yı buldu. Bu bağlamda; konut satışlarındaki azalma, konut stokunun 1,5 milyon konuta ulaşmasına neden oldu.
“Fiyatlar ‘kontrolsüz’ artıyor”
Çimento sektörünün yıllık üretim kapasitesinin 120 milyon ton olmasına karşın “arz fazlası” olmasın diye 80 milyon ton üretildiğini belirten Aslan, “Bunun 35 milyon tonu ihraç ediliyor, geriye kalan 45 milyon tonun 35 milyon tonu hazır beton sektörüne satılıyor, 10 milyon tonu da inşaatta duvarda, sıvada ve yapı kimyasallarında kullanılıyor” dedi. Kısılan arz nedeniyle yaşanan talep ve keyfi fiyat artışının, çimentoda da “kontrolsüz” fiyat artışına yol açtığını belirten Aslan,“Sektörün temel girdisi olan çimentodaki bu spekülatif fiyat artışı, inşaata olumsuz yansıyor” şeklinde konuştu.
“Konut satışları azaldı”
Aslan, demir çelik, çimento ve kerestedeki inşaat maliyetleri artıkça konut fiyatlarının da artığını, bu durumun da güncel olarak konut satışlarının azalmasına sebep olduğunu vurguladı :
“Konut sektöründeki olumsuz gelişmenin genel ekonomiye yansıması bağlamında da; konut fiyatları enflasyonu, enflasyon da faizleri yükseltiyor, yükselen faizler de ipotekli konut satışlarının azalmasına yol açıyor”
“İşsizlik kapıda”
Ekonominin lokomotifi inşaat sektörünün, son yıllarda yaşanan maliyetlerdeki tüm bu “kontrolsüz” fahiş fiyat artışı nedeniyle sıkıntıda olduğunu anlatan Aslan; “İnşaat girdi fiyatlarındaki aşırı maliyet artışı, konut fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Vatandaş, giderek ev alma gücünü kaybediyor” dedi. Aslan, bunun sonucunda enflasyonun tetiklendiğini ve konut satışlarının azaldığını, inşaat firmalarının iflasa sürüklendiğini belirterek “Bu da, sektörde çalışan yüz binlerce kişinin işini kaybettiği anlamına gelir” diye konuştu.
Aslan sözlerine şöyle devam etti:
“Milli gelir içindeki doğrudan payı yüzde 5-6 arasında olan ve 200’den fazla alt sektörü doğrudan ya da dolaylı etkileyen inşaat sektörünün ekonomi içindeki payı yüzde 30, istihdamdaki payı da yüzde 7’dir. Yani inşaattaki girdi fiyatlarında oluşan “fahiş” fiyat artışı, vatandaşın ev alma gücünü ortadan kaldırmakla ve sektörü sıkıntıya sokmakla, iflaslara neden olmakla kalmıyor; bu bunalım aynı zamanda ekonominin tümüne de olumsuz yansıyor. Bu yalnızca sektör için değil, ülke için çok çok önemli bir durum. Acil çözüm bulunmalı”
“Fiyatlar ‘kontrolsüz’ artıyor”
Çimento sektörünün yıllık üretim kapasitesinin 120 milyon ton olmasına karşın “arz fazlası” olmasın diye 80 milyon ton üretildiğini belirten Aslan, “Bunun 35 milyon tonu ihraç ediliyor, geriye kalan 45 milyon tonun 35 milyon tonu hazır beton sektörüne satılıyor, 10 milyon tonu da inşaatta duvarda, sıvada ve yapı kimyasallarında kullanılıyor” dedi. Kısılan arz nedeniyle yaşanan talep ve keyfi fiyat artışının, çimentoda da “kontrolsüz” fiyat artışına yol açtığını belirten Aslan,“Sektörün temel girdisi olan çimentodaki bu spekülatif fiyat artışı, inşaata olumsuz yansıyor” şeklinde konuştu.
“Konut satışları azaldı”
Aslan, demir çelik, çimento ve kerestedeki inşaat maliyetleri artıkça konut fiyatlarının da artığını, bu durumun da güncel olarak konut satışlarının azalmasına sebep olduğunu vurguladı :
“Konut sektöründeki olumsuz gelişmenin genel ekonomiye yansıması bağlamında da; konut fiyatları enflasyonu, enflasyon da faizleri yükseltiyor, yükselen faizler de ipotekli konut satışlarının azalmasına yol açıyor”
“İşsizlik kapıda”
Ekonominin lokomotifi inşaat sektörünün, son yıllarda yaşanan maliyetlerdeki tüm bu “kontrolsüz” fahiş fiyat artışı nedeniyle sıkıntıda olduğunu anlatan Aslan; “İnşaat girdi fiyatlarındaki aşırı maliyet artışı, konut fiyatlarının yükselmesine neden oluyor. Vatandaş, giderek ev alma gücünü kaybediyor” dedi. Aslan, bunun sonucunda enflasyonun tetiklendiğini ve konut satışlarının azaldığını, inşaat firmalarının iflasa sürüklendiğini belirterek “Bu da, sektörde çalışan yüz binlerce kişinin işini kaybettiği anlamına gelir” diye konuştu.
Aslan sözlerine şöyle devam etti:
“Milli gelir içindeki doğrudan payı yüzde 5-6 arasında olan ve 200’den fazla alt sektörü doğrudan ya da dolaylı etkileyen inşaat sektörünün ekonomi içindeki payı yüzde 30, istihdamdaki payı da yüzde 7’dir. Yani inşaattaki girdi fiyatlarında oluşan “fahiş” fiyat artışı, vatandaşın ev alma gücünü ortadan kaldırmakla ve sektörü sıkıntıya sokmakla, iflaslara neden olmakla kalmıyor; bu bunalım aynı zamanda ekonominin tümüne de olumsuz yansıyor. Bu yalnızca sektör için değil, ülke için çok çok önemli bir durum. Acil çözüm bulunmalı”
YORUMLAR