• Reklam

İnsanoğlunun kibrinin ceremesini çekiyoruz

İzmir'in Çeşme ilçesinde yaşayan Maria Elena, dünyanın karantina altında olduğu şu günlerde geçmişe özlem duyan yazı kaleme aldı... Diyor ki: Biz de insan ol(ama)mamızın bedelini ödüyoruz; ağır ağır...

İnsanoğlunun kibrinin ceremesini çekiyoruz
09 Nisan 2020 - 17:41

mariaelena.jpg

Ne güzel günlermiş... Sanki üzerinden bin yıl geçmiş gibi... Bu kadarı bana bile fazla geldi. Sporuma gidebileydim eyiydi...

Baharda deli dana gibi yüzdüğüm zamanlardı. O gün Gym’e gitmezsem eğer sabah ve öğleden sonra 3’er km yüzerdim non-stop...

Apaçiler köye inmemişken henüz... Denize işeyen yokken, sahillere bebek bezi, kadın pedi, içki şişeleri atılmadığı zamanlar... Yüksek oktav iğrenç müziklerin olmadığı, götüne Çin ordusu çıkartma yapmış gibi insanların bağırmadığı; sadece kuş seslerinin ve dalga seslerinin olduğu günler...

92799752-656232915214980-2005746974157963264-n.jpg

Güzel günlermiş...

Şimdi insanoğlunun kibrindeki inadının ceremesini çekiyoruz hepimiz...

2014 yılında jurnal’ime şöyle bir not düşmüşüm: “Artık, hayatın her yerine kapanlar konulmuş olduğuna inanıyorum. İnsanlar, fareler gibi bu kapanlara yakalanıyorlar. Kapan dediysem hain bir tuzak gibi değil bu söylemek istediğim. Sanırım herkes birbirinin çaresizliğinin kapanı... Ya da bunun gibi bir şey işte...”

2020’de bunun üzerini çizip yeni ve daha iyi bir cümle yazamıyorum.

Sadece diyebiliyorum ki: Gençler, hafif ve kolay şeyler ürkütücüdür. Çünkü yaşamın kendisi ağırdır. İstekler ağır ağır gerçekleşir, aksilikler ağır ağır giderilir, günahlar ağır ağır ödenir... Biz de insan ol(ama)mamızın bedelini ödüyoruz; ağır ağır...

O yüzden dostlarım Sokrates hocamızın milyor yıl önce söylediği şu söz, evrende hayat son bulana kadar da sürecek:
“Güç olan ölümden kaçınmak değil dostlarım, kötülükten kaçınmaktır. Çünkü kötülük ölümden daha hızlı koşar...”
Maria


YORUMLAR

  • 0 Yorum