İstediğimizi yapmayan NATO'ya giremez!
İspanya'daki NATO Liderler Zirvesi öncesi konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyeliği konusunda Türkiye'nin haklı taleplerinin dikkate alınmak zorunda olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, NATO Liderler Zirvesi'ne katılmak üzere yola çıkacağı İspanya seyahati öncesi Esenboğa Havalimanı'nda açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, zirve öncesi NATO'ya üyelik için Türkiye'nin vetosuna takılan İsveç ve Finlandiya'yla ilgili konuştu.
"PKK ve PYD'nin rahat hareket etmesinden duyduğumuz rahatsızlığı paylaşacağım"
İki ülkenin terör örgütlerinin yuvası haline geldiği için Türkiye'nin rahatsızlığını bir kez daha dile getireceğini söyleyen Erdoğan, "İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyelik başvurularına yaklaşımımız herkesin malumudur. Türkiye'nin hayati çıkarlarını tehdit eden PKK, PYD uzantılarının bu ülkelerde rahatça hareket etmesinden duyduğumuz rahatsızlık ve haklı tutumumuzu bir kez daha muhatapları ile paylaşacağım." şeklinde konuştu.
"İki ülke de bu talepleri dikkate almak zorunda"
Erdoğan konuyla ilgili son olarak, "İlgili ükelerin liderlerinin katılacağı bir dörtlü zirve de gerçekleştireceğiz. Bu talepleri dikkate almak zorundalar. Bunun aksi düşünülemez." dedi.
İspanya'da yapılacak NATO zirvesine ilişkin
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamalarının tamamı şu şekilde:
"Yarın başlayacak NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’ne katılmak üzere Madrid’e hareket edeceğiz. Zirve, Ukrayna’daki savaşın devam ettiği kritik bir dönemde gerçekleşiyor. Madrid’de, NATO’nun Avrupa Atlantik coğrafyasının güvenliği bakımından oynadığı asli rol teyit edilecek. Zirve aynı zamanda ittifakın kendini değişen güvenlik ortamına adapte etmesi bakımından önemli bir kilometre taşı olacaktır. Bu anlamda NATO’ya önümüzdeki vadede yön verecek yeni stratejik konsept kabul edilecek.
Zirve oturumlarda Ukrayna savaşını, ittifaka yansımalarını, NATO’nun caydırıcılık ve savunma gayretlerini, terörizmle mücadele başta olmak üzere güneyden neşet eden tehdit ve meydan okumaları ele alacağız. Zirveden temel beklentimiz ittifak dayanışmasının koşulsuz bir şekilde ortaya koyulmasıdır. Müttefiklerimizden terörizmin tüm tür ve tezahürleriyle mücadelede ayrım yapmamalarını, bir müttefike yönelik tehdidin aslında NATO’nun geneline yönelik tehdit anlamına geldiğini görmelerini bekliyoruz.
İsveç ve Finlandiya'nın NATO'ya üyeliği
İsveç ve Finlandiya’nın üyelik başvurularının ardından yaşanan süreç, tabiatıyla zirve bağlamında öne çıkan konulardan biri olacaktır. Bu hususa dair yaklaşımımız artık herkesin malumudur. En başından beri Türkiye’nin hayati çıkarlarını tehdit eden PKK’nın ve PYD/YPG’nin başta olmak üzere her türlü uzantısının bu ülkelerde rahatça hareket etmelerine mani olunmasına yönelik beklentimizi vurguluyoruz. Bu haklı tutumumuzu zirve vesilesiyle bir kere daha açıkça anlatacağım.
İkili görüşmelerimde de bu konu gündemde olacak.
Bugün Madrid’e gittiğimizde İsveç Başbakanı ve Finlandiya Cumhurbaşkanı ile Genel Sekreter’in de katılacağı bir dörtlü zirve gerçekleştireceğiz. NATO üyeliği çeşitli sorumlulukları da beraberinde getiriyor. İsveç ve Finlandiya NATO’ya üye olacaklarsa, ittifakın 70 yıllık mensubu Türkiye’nin güvenlik endişelerini dikkate almak zorundalar. Bunun aksi düşünülemez.
Ukrayna’daki savaşın bir an önce sona erdirilmesi için iki tarafla da temas halindeyiz. Hatırlanacağı üzere müzakerelerde yaşanan en önemli ilerleme mart ayında İstanbul’da düzenlediğimiz toplantı sayesinde olmuştur. Zirvede müttefiklerin Ukrayna’ya desteği sürerken, NATO’nun çözüm yolunda bir vizyon ortaya koyması gerektiğini de vurgulayacağım.
ürkiye, NATO misyon ve harekatlarına en fazla katkı yapan ilk 5 müttefikten biri olarak üzerine düşeni fazlasıyla yerine getirmektedir.
Karada, denizde ve havada en ileri teknolojilerden de yararlanarak ittifaka ciddi kuvvet ve yetenek sağlıyoruz. Aynı zamanda NATO’nun sınırları da olan güney hududumuzun ötesinde terörizmin ve Suriye başta olmak üzere göç hareketlerinin önlenmesinde kritik roller üstlenen bir ülkeyiz.
Tehditlerin çeşitlenerek arttığı bu dönemde de müttefiklerimizle birlikte Madrid’de ittifaka verdiğimiz önemi teyit edeceğiz. Zirve marjında bazı müttefik ülke, devlet ve hükümet başkanlarıyla ikili görüşmeler de yapacağım. Bu görüşmelerde hem gündemimizdeki ikili meseleleri hem NATO bünyesindeki iş birliğimizi hem de küresel gündemi özellikle değerlendireceğiz.
YORUMLAR