İzmir Büyükşehir'e Sayıştay'dan büyük uyarı
Sayıştay, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin harcamalarıyla ilgili raporu tamamladı. Yapılan bulgularda KHK ile memuriyetten ihraç edilen ve Paris’te yaşayan Ayşen Uysal’ın Grand Plaza’daki görevine son verilmesi istendi. Heykel sayma ihalesi de dahil olmak üzere bazı faaliyetlerin ihale yapılmadan personelce yürütülmesinin gerektiği belirtilirken belediyenin şirketlerinde yaşanan zararın telafisi için fuar gibi etkinliklerden kar edilmesinin gerektiği aktarıldı.
09 Kasım 2022 - 17:04
Kurumları mali açıdan denetleyen en büyük kurum olan Sayıştay, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin mali hesaplarını ve harcamalarını inceledi.
Sayıştay, hazırladığı raporda, mevzuata aykırı olduğu belirtilen bazı sorunların giderilmesi için Büyükşehir tarafından düzenleme yapılmasını istedi. Mali yapı ile ilgili yapılan incelemelerde bütçe denkliğinin sağlandığı belirtildi.
KHK’LI AYŞEN UYSAL YÖNETİMDE OLMASI UYGUN DEĞİL
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait Grand Plaza A.Ş. Yönetim Kurulu’nda yer alan ve muhalefet tarafından da yoğun eleştiriye neden olan Ayşen Uysal’ın durumu da Sayıştay raporuna yansıdı. Uysal’ın memuriyetten KHK ile atılması üzerinden yapılan tespitte memuriyeti son verilen kişilerin belediye şirketlerine yönetici olarak atanmasının uygun olmadığı belirtildi.
HEYKEL SAYMA İŞİ İÇİN İHALEYE GEREK YOK!
Sayıştay ayrıca özel ve teknik gerektirmeyen bazı işlerin ihaleye çıkarıldığı ancak mevcut belediye personeli ile bu çalışmaların giderilebileceğinin vurgusunu yaptı. Koni dizme, süs havuzu temizleme, heykel sayma gibi işlerin mevcut belediye personeli ile de yapılabileceğini kaydeden Sayıştay, “Belediye hesap ve işlemlerinde yapılan incelemelerde Belediyenin kendi imkânlarıyla gerçekleştirebileceği herhangi bir özel veya teknik beceri gerektirmeyen hizmet işlerinin ihale edilerek üçüncü şahıslara yaptırıldığı görülmüştür. Büyükşehir Belediyesinin personel sayısı 3.683 memur, 434 sözleşmeli personel, 447 kadrolu işçi ve 9074 şirket personeli olmak üzere toplam 13.638 olmuştur. Görüleceği üzere belediye personel sayısı 696 sayılı KHK ile oldukça artmıştır. Ancak Belediyenin hizmet alımları incelendiğinde; koni dizme, heykel sayma, süs havuzu temizleme gibi Belediyenin kendi personeliyle yapabileceği hizmetlerin, personelinin esnek çalışma döneminde de, üçüncü şahıslara ihale yoluyla yaptırıldığı görülmüştür. Yukarıda yer alan gerekçelerle Belediyenin kendi kaynakları ile yapabileceği iş ve hizmetlerin dışarıdan hizmet satın alınarak yapılmaması ve öncelikle idare kaynakları kullanılarak yapılması uygun olacaktır” dedi.
ZARAR UYARISI: FUAR VE ETKİNLİKLERLE KAR SAĞLANMALI
Sayıştay tarafından yapılan bulguda belediye şirketlerinin son 4 yılda sürekli zarar ettiği kaydedildi. Belediyenin zarar eden şirketleri için yapmış olduğu sermaye artırım tutarı 2.722.940.716,67 TL olarak tespit edildiği belirtilirken belediye verdiği yanıtta personel ihtiyacı ve artan maliyetlerle dikkat çekti. Sayıştay yaptığı açıklamada “belediyelerin ekonomi ve ticari alanda rol almasının en kolay yöntemi olarak seçilen iktisadi teşebbüslerin belediyenin sosyal maliyet olarak yüklenmesi zorunlu alanlarda zarar etmesi makul karşılanması gerekirken; Fuar, park, restoran, tesis işletmeciliği gibi kar edilmesi olağan belediye faaliyetlerinde ise kar elde edilmesi ve elde edilen bu kar sonucu Belediye bütçesine katkıda bulunulması gerekmektedir” açıklamasını yaptı.
DANIŞMANLARA, MECLİS BAŞKANVEKİLİNE ARAÇ VERİLMESİ
Sayıştay ayrıca İZBETON’a ait kontrol amaçlı olarak kullanılan araçların amaç dışı kullanıldığına dikkat çekti. Araçların şoförü ile birlikte başkan danışmanı, meclis başkanvekili, basın iletişim koordinatörü gibi üst düzey bürokratlarca kullanıldığı tespit edildiği kaydedildi. Tespitte şunlara yer verildi:
“Yapılan incelemelerde İzmir Büyükşehir Belediyesi Beton ve Asfalt Enerji Üretim ve Dağıtım Tesisleri Su Kanalizasyon Tic. ve San. AŞ tarafından Belediyeye yapım işinin kontrollük hizmeti için verilen araçların amacı dışında kullanıldığı görülmüştür. İzmir Büyükşehir Belediyesi Beton ve Asfalt Enerji Üretim Ve Dağıtım Tesisleri Su Kanalizasyon Tic. Ve San. AŞ'nin yüklenicisi olduğu “İl Sınırları İçindeki Ulaşım Yollarının Asfalt Kaplaması Bakım ve Onarımının Yapılması” yapım işinin sözleşme maddesinde: “Kontrollük hizmetlerinin yerine getirilebilmesi amacıyla yüklenici tarafından beş ve beş yaşından küçük otuz beş adet binek araç temin edilecektir. Araçların her türlü masrafı: Yakıt, tamir, şöför vb giderler yükleniciye aittir.” denilmektedir. Ancak Belediyenin taşıtlarının incelenmesi neticesinde şirket tarafından şoför dâhil her türlü giderinin karşılandığı bu araçların yapım işi bünyesinde kontrollük hizmeti kapsamında kullanılması gerekirken başkan danışmanı, meclis başkanvekili, basın iletişim koordinatörü gibi üst düzey bürokratlarca kullanıldığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak, 2020 yılı Sayıştay Denetim Raporunda da belirtildiği üzere bu araçların yapım işi kapsamında kontrollük hizmeti amacına uygun şekilde kullanılması gerekmektedir.”
BÜYÜKŞEHİR TARIMSAL YAPI KARARINA VETO!
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarımsal amaçlı yapı yapılması konusunda aldığı karar da Sayıştay’ın itirazına yol açtı. Büyükşehir Belediyesi itiraz ile ilgili olarak mevzuat hükümlerinde de parsel büyüklüğü şartının olmadığı, yine bağ ve çiftlik evi yapmak için İl Tarım ve Orman Müdürlüklerince incelenip izin alınması gerektiği belirtilerek tarımsal üretim için toprak üstünde yer alan donanımların önemli olduğu yine plan notu değişikliği ile tarımsal üretimin desteklenmesi ve bu noktadaki çıkmazların giderilmesi amaçlandığı ifade edildi. Sayıştay ise verdiği yanıtta tarım arazilerinin belirtilen istisnalar dışında tarımsal üretim amacı dışında kullanılmayacağı belirtilerek karardan vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı.
KONAK PİER SİGORTASIZ!
İşletme hakkı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde olan Konak Pier sigortalatılmadığı kaydedildi. Bulgu ile ilgili yapılan açıklamada “İzmir Büyükşehir Belediyesinin şirketi Ege Şehir Planlaması Enerji ve Teknolojik İşbirliği Merkezi AŞ ile Büyükşehir Belediyesinin eski şirketi Tanşaş'ın iştirakı İzbeltur Turizm İşletmeciliği Yatırım Ticaret Ltd.Şti' nin üst hakkı elde ettiği İzmir Konak Eski Balık Hali (Konak Pier) İşletme Sözleşmesine aykırı olarak sigortalatılmadığı ve sigorta kontrolünün İdare veya şirketi tarafından yapılmadığı görülmüştür. Yapılan sözleşme esasları çerçevesinde ilgili tesisin sigortalatılıp sigortalatılmadığı kontrol edilerek Belediyenin izin verdiği bir sigorta şirketi üzerinden tesisin sigortalatılması sağlanmalıdır” denildi.
YA SPOR ALANI YAP YA DA KONAK BELEDİYESİ’NE DEVRET!
İnciraltı’nda bulunan ESHOT Garajı ile Balçova Belediyesi’ne ait küçük hizmet binasının arazisi ile ilgili olarak intifa hakkı sorununa dikkat çekildi. 90’lı yıllarda Konak Belediyesi’ne ait olan ve İnciraltı Gençlik Merkezi (Rekreasyon Alanı) ve Spor Tesisler alanında kalması kalması sebebiyle kamulaştırılıp devredilen arazilerin kamulaştırma amacına uygun kullanılmadığı belirtildi. Ayrıca Konak Belediyesi’ne ait KONBEL A.Ş. Şirketi’ne arazinin kullanımı ile ilgili intifa hakkı verildiği vurgulandı. Büyükşehir tarafından yapılan savunmada intifa hakkının Konak Belediyesi ile yapılan yazışmalara rağmen kendilerine verilmediği belirtildi. Sayıştay tarafından yapılan öneride “Büyükşehir Belediyesi tarafından Konak Belediyesinden kamulaştırılan taşınmazların üzerine belediye şirketi lehine bulunan intifa hakkının kamulaştırma sonucu sona erdirilmesi gerekmekte olup 44.880,75 m² taşınmazdan Belediye tarafından kamulaştırma gerekçesine uygun olarak faydalanılması gerekmektedir” denildi.
BASMANE ÇUKURU İÇİN UYARI
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin de ortaklığında olan ve halk arasında 'Basmane Çukuru' olarak bilinen taşınmazın kente kazandırılması konusunda adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Sayıştay müfettişleri raporda “İzmir ilinin şehir merkezinde bulunan 20.866,10 m² bir taşınmazın 1997 yılından itibaren şantiye alanı olarak kalması hem şehirde yaşayan insanların güvenliği açısından Belediye sorumluluğu doğurmakta hem de kamu kaynağı olan taşınmazın etkili, ekonomik ve verimli kullanılmadığını göstermektedir. Bu sebeple yürürlükte bulunan imar planları doğrultusunda söz konusu taşınmazın Belediye tarafından İzmir iline yeniden kazandırılması gerekmekte olup kamu kaynağı olan taşınmazın kullanımı sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
UZUNDERE’DE 42 ADET KONUTUN YÜKLENİCİYE VERİLMESİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen kentsel dönüşüm projesi ile ilgili de Sayıştay’dan uyarı geldi. Uzundere 1. Ve 2. Etaplarda yapılan konutlarda 42 ayrı konutun yüklenici lehine arttırıldığı kaydedildi. Yapılan açıklamada “sözleşmelerde değişiklik yapılarak proje revizyonları kapsamında bağımsız bölüm sayısı artışından oransal olarak Belediye lehine pay alınması kamu kaynağının etkin kullanımı açısından gereklidir” ifadeleri kullanıldı.
32 DÖNÜMLÜK ARAZİYİ GERİ ALIN!
Denetim bulgularında Güzelbahçe’nin Yaka Mahallesi’nde bulunan ve 1994 yılında hastane inşaatı yapılması karşılığında 49 yıllığına bir vakfa verilen 32 bin dönümlük arazinin Büyükşehir tarafından geri alınması için Büyükşehir’in hukuki süreç başlatması gerektiği vurgulandı. Daha önce yürütülen hukuki sürecin Büyükşehir’in aleyhine olduğunu hatırlatan Sayıştay, vakfın 27 yıldır alanda hiçbir çalışma yapmamasını hakkaniyetli bulmadı. Yapılan açıklamada “4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 2’nci maddesinde “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” denilmiş olup bu kavram hâkim tarafından resen dikkate alınması gereken bir kavramdır. Belediye taşınmazı üzerine hastane yapılması amacıyla verilen intifa hakkının vakıf tarafından 30 yıl boyunca hareketsiz ve atıl bırakılması maddede belirtilen dürüstlük kuralına aykırı olup mevcut olayda bir hakkın uzun süre kullanılmaması ve uzun süre hareketsiz kalması dürüstlük kuralına göre o haktan feragat ettiğine ilişkin örtülü bir irade açıklaması olarak yorumlanmalıdır. Sonuç olarak 2020 Yılı Sayıştay Denetim Raporunda da belirtildiği üzere Belediye tarafından söz konusu intifa hakkının sonlandırılması için dava sürecinin işletilmesi gerekmekte olup ilgili hakkın sonlandırılarak 32.984,38 m² bir kamu kaynağının verimsiz kullanımı sonlandırılmalıdır” denildi.
DİDİM’DEKİ İKİ ARAZİ KAYDA ALINMALI
Sayıştay ayrıca Didim’de bulunan ve taşınmaz kayıtlarına geçmeyen iki ayrı parselin kayıt altına alınması konusunda Büyükşehir’i yeniden uyardı. Önceki raporda alınan karareı hatırlatan Sayıştay “2020 Yılı Sayıştay Denetim Raporunda da belirtildiği üzere Belediyenin mülkiyetinde olan ve farklı bir ilde bulunan bu taşınmazın kayıtlarda yer almadığı ve bu taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunmadığı görülmüştür. Sonuç olarak kamu kaynağı olan bu taşınmaz kurum kayıtlarına alınarak taşınmazın değerinden ve mülkiyetinden Belediye tarafından faydalanılması gerekmektedir” değerlendirmesini yaptı.
BEYOĞLU’NDAKİ ARAZİ İÇİN İŞLEM YAPIN
Sayıştay ayrıca İstanbul-Beyoğlu’nda bulunan Büyükşehir’e ait arazinin kullanımı konusunda uyarısını yeniledi. Arazi üzerinde yiyecek-içecek satışı yapan işletmeler olduğunu açıklayan Sayıştay, “1959 yılında satın alınıp Belediye mülkiyetine kazandırılan bu taşınmazın Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanılmaması ve üçüncü şahıslarca üzerine çay bahçesi ve yiyecek satışlarının yapıldığı imarsız dükkanların inşa edilerek işletilmesi kamu kaynaklarının etkin, ekonomik ve verimli olarak kullanılmadığını göstermektedir. Sonuç olarak, 2020 Yılı Sayıştay Denetim Raporunda da belirtildiği üzere kamu kaynağı olan bu taşınmaz üzerindeki üçüncü şahısların kullanımı sonlandırılarak taşınmazın değerinden ve mülkiyetinden Belediye tarafından faydalanılması gerekmektedir” uyarısını yaptı.
PINARBAŞI HAMAMI’NI KURTARIN
Bornova’da bulunan 15. yüzyıldan kalma Tarihi Pınarbaşı Hamamı, Büyükşehir tarafından restore edildikten sonra İzmir Hamamcılar ve Banyocular Odası’na devredilmişti. Ancak kiraya verilen tarihi hamamın Büyükşehir Belediyesi tarafından gerekli önlemlerin alınmaması sebebi ile kullanılamaz hale geldiği tespit edildi. Sayaıştay, Büyükşehir Belediyesi’nin esnaf odasının restorasyon projesine aykırı uygulamalarının tespit etmesine karşın gerekli tahliye işlemlerini yapmadığını ve bu sebeple tarihi hamamın kaderine terk edilerek kullanılamaz hale geldiğini tespit etti. Yapılan uyarıda “Tarihi Pınarbaşı Hamamının ivedilikle restorasyon projesine uygun hale getirilmesi ve kamu kaynağı niteliğinde olan taşınmazın etkili, ekonomik ve verimli kullanımı açısından İzmir Büyükşehir Belediyesinin, Vakıflar Genel Müdürlüğü İzmir Bölge Müdürlüğü ile koordineli olarak gerekli önlemleri alması gerekmektedir” denildi.
37 BİN 574 ZEYTİN AĞACI NE OLACAK?
Diğer yandan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait 37 bin 574 adet zeytin ağacının bulunduğu ancak belediyenin bu ağaçlardan faydalanmadığı kaydedildi. Yapılan uyarıda Belediyenin stratejik planlarında yer alan tarımsal faaliyetlerin desteklenmesi amacına yönelik olarak bu ağaçların tarımsal faaliyete kazandırılması ve söz konusu taşınmazların cins tashihi yapılması gerekenlerin tashihlerinin yapılması gerekmektedir. Böylece bu faaliyetler neticesinde elde edilecek tarımsal ürünler Belediye bütçesine artı bir kaynak yaratacak ve kamu kaynağı olan söz konusu ağaçların etkin kullanımı sağlanacaktır” denildi.
7 İLÇE İLÇEYE NAZIM İMAR PLANI YAPILSIN
Sayıştay ayrıca Kiraz ve Beydağ ilçeleri ile Dikili-Çandarlı, Bornova-Pınarbaşı, Kemalpaşa-Armutlu-Yukarıkızılca ve Bağyurdu, Tire-Gökçen, Bergama-Bölcek mahalleleri ile ve Çeşme- Reisdere Germiyanyalısı mevkiinde nazım imar planlarının yapılmadığını kaydetti. Yapılan açıklamada “üst kademe planlar, alt kademedeki planlara mekânsal nitelikte hedef koyan, yol gösteren, ilke belirleyen, yönlendiren ve standart getiren planlar olması sebebiyle düzenli kentleşme için Belediyenin görevi olan bu planların yapılması gerekmektedir” ifadeleri kullanıldı.
ENGELLİ İSTİHDAMI VE TEKERLEKLİ SANDALYELER
Sayıştay ayrıca Büyükşehir Belediye Meclis kararıyla engelli birey ve kadınların istihdamına katkıda bulunmak ve engelli vatandaşların akülü tekerlekli sandalyelerinin temin edilmesi konusunda yaşanan sorunlara dikkat çekildi. Yapılan açıklamada “02.06.2021 tarihli protokolün “Tarafların yükümlülükleri” başlıklı 5’inci maddesinde: Büfelerin, ekli paftada işaretli yerlerde olmak üzere Halkapınar Aktarma Alanı’na 2 adet, Stadyum Metro Durağı’na 1 adet olmak üzere büfe konulmasına ilişkin işlemleri Belediyenin yükümlülüğü olarak belirlenmiştir. Maddenin devamında Belediye tarafından belirlenen yerlere projeye uygun olarak büfelerin yerleştirilmesi ve Belediyeden herhangi bir bedel talep edilmeden her yıl Belediyenin belirleyeceği standartlarda 24 adet akülü tekerlekli sandalyenin Büyükşehir Belediyesine teslim edilmesi, söz konusu büfelerde bir engelli ve kadın sığınma evinden faydalanan bir kişi olmak üzere toplam iki kişinin istihdam edilmesi de karşı tarafın yükümlülüğü olarak hüküm altına alınmıştır.
TEOS YAZAR EVİ’Nİ DEVRALIN
Başka bir bulguda ise Seferihisar’da bulunan Teos Yazarlar Evi ve Araştırma Merkezi’nin ilçe belediyesi tarafından kullanıldığı, taşınmazın bir bölümünde bulunan restoranın da ilçe belediyesinin şirketi tarafından işletildiği ve Belediye tarafından herhangi bir ecrimisil tahakkuk ettirilmediği görüldüğü kaydedildi. Sayıştay uyarısında “mevzuat çerçevesinde Belediye tarafından ilçe belediyesinden taşınmazın fiili olarak devralınması gerekmekte olup geçmiş kullanımlar için ilgililere ecrimisil tahakkuk ettirilmesi ve söz konusu taşınmazın Belediye hizmetlerinde kullanılması uygun olacaktır” denildi.
OTOGAR GİRİŞ-ÇIKIŞINDA KONTROL UYARISI!
Sayıştay Raporu’nda dikkat çeken bir diğer detay ise Yap-İşlet-devret Modeli’yle işletien İzmir Otogarı’nda kapı girişi ve çıkışlarında belediye personelinin bulunmaması ve belediye payının kontrol edilmediği belirtildi. Açıklamada “İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Yap-İşlet-Devret Modeli ile yaptırılan İzmir Şehirler Arası Otobüs Terminali sözleşmede öngörülen kapı giriş ve çıkışları kontrol noktasında belediye personelinin olmaması sebebiyle belediye payının kontrolünün yapılmadığı görülmüştür. Belediye tarafından gerekli kontroller yapılmayarak yatırımcının beyan etmiş olduğu tutar geçerli kabul edilmiş ve bu tutar üzerinden tahakkuk ve tahsilat işlemleri yapılmıştır. Yine iç denetim raporunda payın hesaplanmasını gösterir bilgi ve belgelerin Belediyeye sunulmadığı ve yatırımcının inisiyatifine bırakıldığı ifade edilmiştir. 2020 Yılı Sayıştay Denetim Raporunda da belirtildiği üzere, yatırımcı firma ile yapılan asıl sözleşmede firmanın ödemeye ilişkin yükümlülükleri, hesaplama yöntemi ve ödeme süreleri tam olarak belirlenmiştir. Bu hesaplamaların tamamen işleticinin inisiyatifine bırakılmadan Belediye personeli tarafından kontrol edilmesi gerekmekte olup yatırımın devrinden önce Belediye tarafından kurulacak komisyon marifetiyle otogar işletmesinin kapı giriş çıkışlarının detaylı olarak tespit edilmesi ve bu tespit sonucu fark çıkarsa bu farkın yatırımcıdan tahsil edilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullanıldı.
SKUTER İŞLETMECİLERİNE CEZA VERİLMELİ!
Elektrikli skuter işletmeciliğinde ise iki ayrı bulguya yer verildi. Yapılan incelemelerde skuter işletmeciliğinden doğan işgal harcının Belediye tarafından alınmadığı ve söz konusu harçların ilçe belediyeleri tarafından tahsil edildiği, işleticilerinin bazılarının mevzuatta belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediği ve Belediye tarafından bu yükümlülüklerin kontrol edilmemesi sebebiyle söz konusu işleticilere uygulanması gereken yaptırımların uygulanmadığı görüldüğü belirtildi. Açıklamada “UKOME kararıyla 7 işleticiye toplam 11.236 adet e-skuter işletme yetkisi verilmiştir. Ancak iki işleticiye ait olan toplam 3990 elektrikli skuter işletme yetkisi bulunmasına rağmen yılsonu itibarıyla sahada ilgili işleticilere ait hiç e-skuter bulunmadığı, Belediye tarafından bu işleticilere mevzuatta belirtilen yaptırımların uygulanmadığı” belirtildi.
PLAKA İHALELERİNDE “SÜRE” UYARISI!
Büyükşehir Belediyesi ile servisçileri zaman zaman karşı karşıya getiren plaka hatları ile ilgili ihale konusunda Sayıştay’da “süre” uyarısı verildi. İhalelerin süresiz yapılmasının sakıncalı olduğunu kaydeden Sayıştay, “İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde 12 adet dolmuş plaka (D plaka), 3605 adet taksi plaka (T plaka), 6275 adet servis plaka (S plaka) ve 1117 adet minibüs plaka (M plaka) hatlarının süresiz olarak çalıştıkları görülmüştür. Söz konusu ihalenin yine Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre yapılması gerektiği, ruhsatın süresiz bir şekilde değil, belli bir süre dâhilinde verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yolcu taşıma faaliyetinde bulunulması için verilecek plakaların 5393 sayılı Kanun’da gösterilen usuller ve 2886 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak ihale edilmesi gerekmektedir” denildi.
BÜYÜKŞEHİR, İLÇE BELEDİYELERİN YAPACAĞI ASFALT İŞLERİNİ YAPMAMALI
Yine yapılan incelemelerde Büyükşehir Belediyesi tarafından ilçe belediyelerin görev sahasına giren bölgelerde asfalt ve parke yapıldığı görüldüğü belirtildi. Mevzuat gereği çalışmaların ilçe belediyesi tarafından yapılması gerektiği belirtilen bulguda” Büyükşehir Belediyesi tarafından ilçe belediyelerinin görev sahasına giren bölgelerde de asfalt, yol bakım onarım, parke döşemesi gibi imalatlar sonucu bütçe gideri yapıldığı tespit edilmiştir. 2020 yılı örneklem olarak seçildiğinde bu tutar 198.812.628,00 TL olarak gerçekleştiği görülmüştür. 2021 yılında da bu uygulamanın devam ettiği tespit edilmiştir. Büyükşehir Belediyesinin görev sahası içinde bu faaliyetlerin yapılması gerekmekte olup ilçe belediyelerinin görev sahasına ilişkin yapılacak faaliyetlerin 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 75’inci maddesi doğrultusunda yapılması uygun olacaktır” açıklaması yapıldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait Meslek Fabrikası binasının Adıgüzel Eğitim Kültür Araştırma Yardımlaşma ve Sağlık Vakfı'na devredilmesi devredilmesi konusunda uyarısını yaptı. Sayıştay itirazda bulundu. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Taşınmaz tahsisi” başlıklı 47’nci maddesini hatırlatan Sayıştay, özel vakıfların bu kapsamda yer almadığı kaydedildi.
Sayıştay, hazırladığı raporda, mevzuata aykırı olduğu belirtilen bazı sorunların giderilmesi için Büyükşehir tarafından düzenleme yapılmasını istedi. Mali yapı ile ilgili yapılan incelemelerde bütçe denkliğinin sağlandığı belirtildi.
KHK’LI AYŞEN UYSAL YÖNETİMDE OLMASI UYGUN DEĞİL
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait Grand Plaza A.Ş. Yönetim Kurulu’nda yer alan ve muhalefet tarafından da yoğun eleştiriye neden olan Ayşen Uysal’ın durumu da Sayıştay raporuna yansıdı. Uysal’ın memuriyetten KHK ile atılması üzerinden yapılan tespitte memuriyeti son verilen kişilerin belediye şirketlerine yönetici olarak atanmasının uygun olmadığı belirtildi.
HEYKEL SAYMA İŞİ İÇİN İHALEYE GEREK YOK!
Sayıştay ayrıca özel ve teknik gerektirmeyen bazı işlerin ihaleye çıkarıldığı ancak mevcut belediye personeli ile bu çalışmaların giderilebileceğinin vurgusunu yaptı. Koni dizme, süs havuzu temizleme, heykel sayma gibi işlerin mevcut belediye personeli ile de yapılabileceğini kaydeden Sayıştay, “Belediye hesap ve işlemlerinde yapılan incelemelerde Belediyenin kendi imkânlarıyla gerçekleştirebileceği herhangi bir özel veya teknik beceri gerektirmeyen hizmet işlerinin ihale edilerek üçüncü şahıslara yaptırıldığı görülmüştür. Büyükşehir Belediyesinin personel sayısı 3.683 memur, 434 sözleşmeli personel, 447 kadrolu işçi ve 9074 şirket personeli olmak üzere toplam 13.638 olmuştur. Görüleceği üzere belediye personel sayısı 696 sayılı KHK ile oldukça artmıştır. Ancak Belediyenin hizmet alımları incelendiğinde; koni dizme, heykel sayma, süs havuzu temizleme gibi Belediyenin kendi personeliyle yapabileceği hizmetlerin, personelinin esnek çalışma döneminde de, üçüncü şahıslara ihale yoluyla yaptırıldığı görülmüştür. Yukarıda yer alan gerekçelerle Belediyenin kendi kaynakları ile yapabileceği iş ve hizmetlerin dışarıdan hizmet satın alınarak yapılmaması ve öncelikle idare kaynakları kullanılarak yapılması uygun olacaktır” dedi.
ZARAR UYARISI: FUAR VE ETKİNLİKLERLE KAR SAĞLANMALI
Sayıştay tarafından yapılan bulguda belediye şirketlerinin son 4 yılda sürekli zarar ettiği kaydedildi. Belediyenin zarar eden şirketleri için yapmış olduğu sermaye artırım tutarı 2.722.940.716,67 TL olarak tespit edildiği belirtilirken belediye verdiği yanıtta personel ihtiyacı ve artan maliyetlerle dikkat çekti. Sayıştay yaptığı açıklamada “belediyelerin ekonomi ve ticari alanda rol almasının en kolay yöntemi olarak seçilen iktisadi teşebbüslerin belediyenin sosyal maliyet olarak yüklenmesi zorunlu alanlarda zarar etmesi makul karşılanması gerekirken; Fuar, park, restoran, tesis işletmeciliği gibi kar edilmesi olağan belediye faaliyetlerinde ise kar elde edilmesi ve elde edilen bu kar sonucu Belediye bütçesine katkıda bulunulması gerekmektedir” açıklamasını yaptı.
DANIŞMANLARA, MECLİS BAŞKANVEKİLİNE ARAÇ VERİLMESİ
Sayıştay ayrıca İZBETON’a ait kontrol amaçlı olarak kullanılan araçların amaç dışı kullanıldığına dikkat çekti. Araçların şoförü ile birlikte başkan danışmanı, meclis başkanvekili, basın iletişim koordinatörü gibi üst düzey bürokratlarca kullanıldığı tespit edildiği kaydedildi. Tespitte şunlara yer verildi:
“Yapılan incelemelerde İzmir Büyükşehir Belediyesi Beton ve Asfalt Enerji Üretim ve Dağıtım Tesisleri Su Kanalizasyon Tic. ve San. AŞ tarafından Belediyeye yapım işinin kontrollük hizmeti için verilen araçların amacı dışında kullanıldığı görülmüştür. İzmir Büyükşehir Belediyesi Beton ve Asfalt Enerji Üretim Ve Dağıtım Tesisleri Su Kanalizasyon Tic. Ve San. AŞ'nin yüklenicisi olduğu “İl Sınırları İçindeki Ulaşım Yollarının Asfalt Kaplaması Bakım ve Onarımının Yapılması” yapım işinin sözleşme maddesinde: “Kontrollük hizmetlerinin yerine getirilebilmesi amacıyla yüklenici tarafından beş ve beş yaşından küçük otuz beş adet binek araç temin edilecektir. Araçların her türlü masrafı: Yakıt, tamir, şöför vb giderler yükleniciye aittir.” denilmektedir. Ancak Belediyenin taşıtlarının incelenmesi neticesinde şirket tarafından şoför dâhil her türlü giderinin karşılandığı bu araçların yapım işi bünyesinde kontrollük hizmeti kapsamında kullanılması gerekirken başkan danışmanı, meclis başkanvekili, basın iletişim koordinatörü gibi üst düzey bürokratlarca kullanıldığı tespit edilmiştir. Sonuç olarak, 2020 yılı Sayıştay Denetim Raporunda da belirtildiği üzere bu araçların yapım işi kapsamında kontrollük hizmeti amacına uygun şekilde kullanılması gerekmektedir.”
BÜYÜKŞEHİR TARIMSAL YAPI KARARINA VETO!
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin tarımsal amaçlı yapı yapılması konusunda aldığı karar da Sayıştay’ın itirazına yol açtı. Büyükşehir Belediyesi itiraz ile ilgili olarak mevzuat hükümlerinde de parsel büyüklüğü şartının olmadığı, yine bağ ve çiftlik evi yapmak için İl Tarım ve Orman Müdürlüklerince incelenip izin alınması gerektiği belirtilerek tarımsal üretim için toprak üstünde yer alan donanımların önemli olduğu yine plan notu değişikliği ile tarımsal üretimin desteklenmesi ve bu noktadaki çıkmazların giderilmesi amaçlandığı ifade edildi. Sayıştay ise verdiği yanıtta tarım arazilerinin belirtilen istisnalar dışında tarımsal üretim amacı dışında kullanılmayacağı belirtilerek karardan vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı.
KONAK PİER SİGORTASIZ!
İşletme hakkı İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde olan Konak Pier sigortalatılmadığı kaydedildi. Bulgu ile ilgili yapılan açıklamada “İzmir Büyükşehir Belediyesinin şirketi Ege Şehir Planlaması Enerji ve Teknolojik İşbirliği Merkezi AŞ ile Büyükşehir Belediyesinin eski şirketi Tanşaş'ın iştirakı İzbeltur Turizm İşletmeciliği Yatırım Ticaret Ltd.Şti' nin üst hakkı elde ettiği İzmir Konak Eski Balık Hali (Konak Pier) İşletme Sözleşmesine aykırı olarak sigortalatılmadığı ve sigorta kontrolünün İdare veya şirketi tarafından yapılmadığı görülmüştür. Yapılan sözleşme esasları çerçevesinde ilgili tesisin sigortalatılıp sigortalatılmadığı kontrol edilerek Belediyenin izin verdiği bir sigorta şirketi üzerinden tesisin sigortalatılması sağlanmalıdır” denildi.
YA SPOR ALANI YAP YA DA KONAK BELEDİYESİ’NE DEVRET!
İnciraltı’nda bulunan ESHOT Garajı ile Balçova Belediyesi’ne ait küçük hizmet binasının arazisi ile ilgili olarak intifa hakkı sorununa dikkat çekildi. 90’lı yıllarda Konak Belediyesi’ne ait olan ve İnciraltı Gençlik Merkezi (Rekreasyon Alanı) ve Spor Tesisler alanında kalması kalması sebebiyle kamulaştırılıp devredilen arazilerin kamulaştırma amacına uygun kullanılmadığı belirtildi. Ayrıca Konak Belediyesi’ne ait KONBEL A.Ş. Şirketi’ne arazinin kullanımı ile ilgili intifa hakkı verildiği vurgulandı. Büyükşehir tarafından yapılan savunmada intifa hakkının Konak Belediyesi ile yapılan yazışmalara rağmen kendilerine verilmediği belirtildi. Sayıştay tarafından yapılan öneride “Büyükşehir Belediyesi tarafından Konak Belediyesinden kamulaştırılan taşınmazların üzerine belediye şirketi lehine bulunan intifa hakkının kamulaştırma sonucu sona erdirilmesi gerekmekte olup 44.880,75 m² taşınmazdan Belediye tarafından kamulaştırma gerekçesine uygun olarak faydalanılması gerekmektedir” denildi.
BASMANE ÇUKURU İÇİN UYARI
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin de ortaklığında olan ve halk arasında 'Basmane Çukuru' olarak bilinen taşınmazın kente kazandırılması konusunda adımlar atılması gerektiğini vurgulayan Sayıştay müfettişleri raporda “İzmir ilinin şehir merkezinde bulunan 20.866,10 m² bir taşınmazın 1997 yılından itibaren şantiye alanı olarak kalması hem şehirde yaşayan insanların güvenliği açısından Belediye sorumluluğu doğurmakta hem de kamu kaynağı olan taşınmazın etkili, ekonomik ve verimli kullanılmadığını göstermektedir. Bu sebeple yürürlükte bulunan imar planları doğrultusunda söz konusu taşınmazın Belediye tarafından İzmir iline yeniden kazandırılması gerekmekte olup kamu kaynağı olan taşınmazın kullanımı sağlanmalıdır” ifadelerini kullandı.
UZUNDERE’DE 42 ADET KONUTUN YÜKLENİCİYE VERİLMESİ
İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen kentsel dönüşüm projesi ile ilgili de Sayıştay’dan uyarı geldi. Uzundere 1. Ve 2. Etaplarda yapılan konutlarda 42 ayrı konutun yüklenici lehine arttırıldığı kaydedildi. Yapılan açıklamada “sözleşmelerde değişiklik yapılarak proje revizyonları kapsamında bağımsız bölüm sayısı artışından oransal olarak Belediye lehine pay alınması kamu kaynağının etkin kullanımı açısından gereklidir” ifadeleri kullanıldı.
32 DÖNÜMLÜK ARAZİYİ GERİ ALIN!
Denetim bulgularında Güzelbahçe’nin Yaka Mahallesi’nde bulunan ve 1994 yılında hastane inşaatı yapılması karşılığında 49 yıllığına bir vakfa verilen 32 bin dönümlük arazinin Büyükşehir tarafından geri alınması için Büyükşehir’in hukuki süreç başlatması gerektiği vurgulandı. Daha önce yürütülen hukuki sürecin Büyükşehir’in aleyhine olduğunu hatırlatan Sayıştay, vakfın 27 yıldır alanda hiçbir çalışma yapmamasını hakkaniyetli bulmadı. Yapılan açıklamada “4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 2’nci maddesinde “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz” denilmiş olup bu kavram hâkim tarafından resen dikkate alınması gereken bir kavramdır. Belediye taşınmazı üzerine hastane yapılması amacıyla verilen intifa hakkının vakıf tarafından 30 yıl boyunca hareketsiz ve atıl bırakılması maddede belirtilen dürüstlük kuralına aykırı olup mevcut olayda bir hakkın uzun süre kullanılmaması ve uzun süre hareketsiz kalması dürüstlük kuralına göre o haktan feragat ettiğine ilişkin örtülü bir irade açıklaması olarak yorumlanmalıdır. Sonuç olarak 2020 Yılı Sayıştay Denetim Raporunda da belirtildiği üzere Belediye tarafından söz konusu intifa hakkının sonlandırılması için dava sürecinin işletilmesi gerekmekte olup ilgili hakkın sonlandırılarak 32.984,38 m² bir kamu kaynağının verimsiz kullanımı sonlandırılmalıdır” denildi.
DİDİM’DEKİ İKİ ARAZİ KAYDA ALINMALI
Sayıştay ayrıca Didim’de bulunan ve taşınmaz kayıtlarına geçmeyen iki ayrı parselin kayıt altına alınması konusunda Büyükşehir’i yeniden uyardı. Önceki raporda alınan karareı hatırlatan Sayıştay “2020 Yılı Sayıştay Denetim Raporunda da belirtildiği üzere Belediyenin mülkiyetinde olan ve farklı bir ilde bulunan bu taşınmazın kayıtlarda yer almadığı ve bu taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunmadığı görülmüştür. Sonuç olarak kamu kaynağı olan bu taşınmaz kurum kayıtlarına alınarak taşınmazın değerinden ve mülkiyetinden Belediye tarafından faydalanılması gerekmektedir” değerlendirmesini yaptı.
BEYOĞLU’NDAKİ ARAZİ İÇİN İŞLEM YAPIN
Sayıştay ayrıca İstanbul-Beyoğlu’nda bulunan Büyükşehir’e ait arazinin kullanımı konusunda uyarısını yeniledi. Arazi üzerinde yiyecek-içecek satışı yapan işletmeler olduğunu açıklayan Sayıştay, “1959 yılında satın alınıp Belediye mülkiyetine kazandırılan bu taşınmazın Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanılmaması ve üçüncü şahıslarca üzerine çay bahçesi ve yiyecek satışlarının yapıldığı imarsız dükkanların inşa edilerek işletilmesi kamu kaynaklarının etkin, ekonomik ve verimli olarak kullanılmadığını göstermektedir. Sonuç olarak, 2020 Yılı Sayıştay Denetim Raporunda da belirtildiği üzere kamu kaynağı olan bu taşınmaz üzerindeki üçüncü şahısların kullanımı sonlandırılarak taşınmazın değerinden ve mülkiyetinden Belediye tarafından faydalanılması gerekmektedir” uyarısını yaptı.
PINARBAŞI HAMAMI’NI KURTARIN
Bornova’da bulunan 15. yüzyıldan kalma Tarihi Pınarbaşı Hamamı, Büyükşehir tarafından restore edildikten sonra İzmir Hamamcılar ve Banyocular Odası’na devredilmişti. Ancak kiraya verilen tarihi hamamın Büyükşehir Belediyesi tarafından gerekli önlemlerin alınmaması sebebi ile kullanılamaz hale geldiği tespit edildi. Sayaıştay, Büyükşehir Belediyesi’nin esnaf odasının restorasyon projesine aykırı uygulamalarının tespit etmesine karşın gerekli tahliye işlemlerini yapmadığını ve bu sebeple tarihi hamamın kaderine terk edilerek kullanılamaz hale geldiğini tespit etti. Yapılan uyarıda “Tarihi Pınarbaşı Hamamının ivedilikle restorasyon projesine uygun hale getirilmesi ve kamu kaynağı niteliğinde olan taşınmazın etkili, ekonomik ve verimli kullanımı açısından İzmir Büyükşehir Belediyesinin, Vakıflar Genel Müdürlüğü İzmir Bölge Müdürlüğü ile koordineli olarak gerekli önlemleri alması gerekmektedir” denildi.
37 BİN 574 ZEYTİN AĞACI NE OLACAK?
Diğer yandan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait 37 bin 574 adet zeytin ağacının bulunduğu ancak belediyenin bu ağaçlardan faydalanmadığı kaydedildi. Yapılan uyarıda Belediyenin stratejik planlarında yer alan tarımsal faaliyetlerin desteklenmesi amacına yönelik olarak bu ağaçların tarımsal faaliyete kazandırılması ve söz konusu taşınmazların cins tashihi yapılması gerekenlerin tashihlerinin yapılması gerekmektedir. Böylece bu faaliyetler neticesinde elde edilecek tarımsal ürünler Belediye bütçesine artı bir kaynak yaratacak ve kamu kaynağı olan söz konusu ağaçların etkin kullanımı sağlanacaktır” denildi.
7 İLÇE İLÇEYE NAZIM İMAR PLANI YAPILSIN
Sayıştay ayrıca Kiraz ve Beydağ ilçeleri ile Dikili-Çandarlı, Bornova-Pınarbaşı, Kemalpaşa-Armutlu-Yukarıkızılca ve Bağyurdu, Tire-Gökçen, Bergama-Bölcek mahalleleri ile ve Çeşme- Reisdere Germiyanyalısı mevkiinde nazım imar planlarının yapılmadığını kaydetti. Yapılan açıklamada “üst kademe planlar, alt kademedeki planlara mekânsal nitelikte hedef koyan, yol gösteren, ilke belirleyen, yönlendiren ve standart getiren planlar olması sebebiyle düzenli kentleşme için Belediyenin görevi olan bu planların yapılması gerekmektedir” ifadeleri kullanıldı.
ENGELLİ İSTİHDAMI VE TEKERLEKLİ SANDALYELER
Sayıştay ayrıca Büyükşehir Belediye Meclis kararıyla engelli birey ve kadınların istihdamına katkıda bulunmak ve engelli vatandaşların akülü tekerlekli sandalyelerinin temin edilmesi konusunda yaşanan sorunlara dikkat çekildi. Yapılan açıklamada “02.06.2021 tarihli protokolün “Tarafların yükümlülükleri” başlıklı 5’inci maddesinde: Büfelerin, ekli paftada işaretli yerlerde olmak üzere Halkapınar Aktarma Alanı’na 2 adet, Stadyum Metro Durağı’na 1 adet olmak üzere büfe konulmasına ilişkin işlemleri Belediyenin yükümlülüğü olarak belirlenmiştir. Maddenin devamında Belediye tarafından belirlenen yerlere projeye uygun olarak büfelerin yerleştirilmesi ve Belediyeden herhangi bir bedel talep edilmeden her yıl Belediyenin belirleyeceği standartlarda 24 adet akülü tekerlekli sandalyenin Büyükşehir Belediyesine teslim edilmesi, söz konusu büfelerde bir engelli ve kadın sığınma evinden faydalanan bir kişi olmak üzere toplam iki kişinin istihdam edilmesi de karşı tarafın yükümlülüğü olarak hüküm altına alınmıştır.
TEOS YAZAR EVİ’Nİ DEVRALIN
Başka bir bulguda ise Seferihisar’da bulunan Teos Yazarlar Evi ve Araştırma Merkezi’nin ilçe belediyesi tarafından kullanıldığı, taşınmazın bir bölümünde bulunan restoranın da ilçe belediyesinin şirketi tarafından işletildiği ve Belediye tarafından herhangi bir ecrimisil tahakkuk ettirilmediği görüldüğü kaydedildi. Sayıştay uyarısında “mevzuat çerçevesinde Belediye tarafından ilçe belediyesinden taşınmazın fiili olarak devralınması gerekmekte olup geçmiş kullanımlar için ilgililere ecrimisil tahakkuk ettirilmesi ve söz konusu taşınmazın Belediye hizmetlerinde kullanılması uygun olacaktır” denildi.
OTOGAR GİRİŞ-ÇIKIŞINDA KONTROL UYARISI!
Sayıştay Raporu’nda dikkat çeken bir diğer detay ise Yap-İşlet-devret Modeli’yle işletien İzmir Otogarı’nda kapı girişi ve çıkışlarında belediye personelinin bulunmaması ve belediye payının kontrol edilmediği belirtildi. Açıklamada “İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından Yap-İşlet-Devret Modeli ile yaptırılan İzmir Şehirler Arası Otobüs Terminali sözleşmede öngörülen kapı giriş ve çıkışları kontrol noktasında belediye personelinin olmaması sebebiyle belediye payının kontrolünün yapılmadığı görülmüştür. Belediye tarafından gerekli kontroller yapılmayarak yatırımcının beyan etmiş olduğu tutar geçerli kabul edilmiş ve bu tutar üzerinden tahakkuk ve tahsilat işlemleri yapılmıştır. Yine iç denetim raporunda payın hesaplanmasını gösterir bilgi ve belgelerin Belediyeye sunulmadığı ve yatırımcının inisiyatifine bırakıldığı ifade edilmiştir. 2020 Yılı Sayıştay Denetim Raporunda da belirtildiği üzere, yatırımcı firma ile yapılan asıl sözleşmede firmanın ödemeye ilişkin yükümlülükleri, hesaplama yöntemi ve ödeme süreleri tam olarak belirlenmiştir. Bu hesaplamaların tamamen işleticinin inisiyatifine bırakılmadan Belediye personeli tarafından kontrol edilmesi gerekmekte olup yatırımın devrinden önce Belediye tarafından kurulacak komisyon marifetiyle otogar işletmesinin kapı giriş çıkışlarının detaylı olarak tespit edilmesi ve bu tespit sonucu fark çıkarsa bu farkın yatırımcıdan tahsil edilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullanıldı.
SKUTER İŞLETMECİLERİNE CEZA VERİLMELİ!
Elektrikli skuter işletmeciliğinde ise iki ayrı bulguya yer verildi. Yapılan incelemelerde skuter işletmeciliğinden doğan işgal harcının Belediye tarafından alınmadığı ve söz konusu harçların ilçe belediyeleri tarafından tahsil edildiği, işleticilerinin bazılarının mevzuatta belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediği ve Belediye tarafından bu yükümlülüklerin kontrol edilmemesi sebebiyle söz konusu işleticilere uygulanması gereken yaptırımların uygulanmadığı görüldüğü belirtildi. Açıklamada “UKOME kararıyla 7 işleticiye toplam 11.236 adet e-skuter işletme yetkisi verilmiştir. Ancak iki işleticiye ait olan toplam 3990 elektrikli skuter işletme yetkisi bulunmasına rağmen yılsonu itibarıyla sahada ilgili işleticilere ait hiç e-skuter bulunmadığı, Belediye tarafından bu işleticilere mevzuatta belirtilen yaptırımların uygulanmadığı” belirtildi.
PLAKA İHALELERİNDE “SÜRE” UYARISI!
Büyükşehir Belediyesi ile servisçileri zaman zaman karşı karşıya getiren plaka hatları ile ilgili ihale konusunda Sayıştay’da “süre” uyarısı verildi. İhalelerin süresiz yapılmasının sakıncalı olduğunu kaydeden Sayıştay, “İzmir Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisinde 12 adet dolmuş plaka (D plaka), 3605 adet taksi plaka (T plaka), 6275 adet servis plaka (S plaka) ve 1117 adet minibüs plaka (M plaka) hatlarının süresiz olarak çalıştıkları görülmüştür. Söz konusu ihalenin yine Devlet İhale Kanunu hükümlerine göre yapılması gerektiği, ruhsatın süresiz bir şekilde değil, belli bir süre dâhilinde verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yolcu taşıma faaliyetinde bulunulması için verilecek plakaların 5393 sayılı Kanun’da gösterilen usuller ve 2886 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak ihale edilmesi gerekmektedir” denildi.
BÜYÜKŞEHİR, İLÇE BELEDİYELERİN YAPACAĞI ASFALT İŞLERİNİ YAPMAMALI
Yine yapılan incelemelerde Büyükşehir Belediyesi tarafından ilçe belediyelerin görev sahasına giren bölgelerde asfalt ve parke yapıldığı görüldüğü belirtildi. Mevzuat gereği çalışmaların ilçe belediyesi tarafından yapılması gerektiği belirtilen bulguda” Büyükşehir Belediyesi tarafından ilçe belediyelerinin görev sahasına giren bölgelerde de asfalt, yol bakım onarım, parke döşemesi gibi imalatlar sonucu bütçe gideri yapıldığı tespit edilmiştir. 2020 yılı örneklem olarak seçildiğinde bu tutar 198.812.628,00 TL olarak gerçekleştiği görülmüştür. 2021 yılında da bu uygulamanın devam ettiği tespit edilmiştir. Büyükşehir Belediyesinin görev sahası içinde bu faaliyetlerin yapılması gerekmekte olup ilçe belediyelerinin görev sahasına ilişkin yapılacak faaliyetlerin 5393 sayılı Belediye Kanunu’nun 75’inci maddesi doğrultusunda yapılması uygun olacaktır” açıklaması yapıldı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ait Meslek Fabrikası binasının Adıgüzel Eğitim Kültür Araştırma Yardımlaşma ve Sağlık Vakfı'na devredilmesi devredilmesi konusunda uyarısını yaptı. Sayıştay itirazda bulundu. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun “Taşınmaz tahsisi” başlıklı 47’nci maddesini hatırlatan Sayıştay, özel vakıfların bu kapsamda yer almadığı kaydedildi.
YORUMLAR