İzmir Büyükşehir kuraklığı böyle yenecek
İzmir Büyükşehir Belediyesi azalan su kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlamak amacıyla hayvancılık sektörüne yönelik yeni bir projeyi hayata geçirdi. Bölge koşullarına uygun, suyu az tüketen ve yüksek besleme değerine sahip yem bitkisi üretimini teşvik için Büyükşehir Belediyesi tarafından Beydağ ve Bergama’da dağıtılan yem tohumları artık filizlendi. Üretici bu yeni uygulamadan memnun
16 Aralık 2020 - 15:08 - Güncelleme: 16 Aralık 2020 - 15:11
Kırsalda hayvancılık faaliyetlerini teşvik etmek amacıyla köylü ve çiftçisine önemli destekler sağlayan İzmir Büyükşehir Belediyesi, yeni bir projeyi daha hayata geçirdi. Hayvancılık faaliyetlerinin en önemli ihtiyaç kalemlerinden biri olan kaliteli kaba yem ve kuru ot ihtiyacının karşılanabilmesi ve su kaynaklarının verimli kullanılması için iklim dostu yem bitkisi yetiştiriciliğini yaygınlaştırmayı hedefleyen Büyükşehir, tohum desteklerine Beydağ ve Bergama’dan başladı. Beydağ'da 18 köyde 83 üreticiye 3 bin 350 kilo süt otu, 379 kilo Macar fiğ tohumu, Bergama'da ise beş köyde 35 üreticiye 500 kilo süt otu, bin 420 kilo yem bezelyesi ve bin 521 kilo Macar fiğ tohumu dağıtıldı.
Yanlış ürün seçimleri de etkili
Beydağ ve Bergama’da başlatılan iklim dostu yem tohumu desteğinin tüm ilçelerde yaygınlaştırılacağını söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bölgenin iklim koşullarına uygun, dirençli, soğuğa dayanıklı, suyu az tüketen yüksek besleme değerine sahip yem bitkisi üretimi ile bitkisel ve hayvansal üretimi destekliyoruz. İklim dostu yem bitkilerinin ekim alanlarını İzmir genelinde yaygınlaştırmak istememizin temel sebebi, her geçen gün daha da azalan su kaynaklarımızın daha verimli kullanılmasını sağlamak. Kontrolsüz ve bilinçsiz sulama ve yanlış ürün seçimleri gibi nedenlerle su rezervlerimizde önemli kayıplar yaşıyoruz. Bu durum sadece İzmir’in, Beydağ’ın, Menderes Havzası’nın veya ülkemizin değil, tüm dünyanın sorunu haline geldi. Eğer tarımda suyu bilinçsizce tüketmeye devam edersek, sadece bu bölgelerde değil, hiçbir yerde su bulamaz hale gelebiliriz” dedi.
Kuraklık tehlikesi vurgusu
Tarımda suyu az tüketen, suya daha az ihtiyaç duyan bir tarım planlamasına çok önem verdiklerini belirten Soyer, “Silajlık mısır, bu bereketli toprakları kurutuyor; çünkü çok su tüketiyor. Kiraz’da 7-8 metreden su çıkardı, şimdi 200-300 metre iniyorsun, su yok. Bu güzelim bereketli toprakları çölleştiriyoruz. Bu nedenle kırsalda fiğ gibi az su tüketen yem bitkilerini yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Dünya kuraklığa doğru gidiyor. Pandemiden, depremden sonra bizi bekleyen tehlike kuraklık olacak” dedi.
“Yem masrafı önemli bir sorun”
Beydağ Erikli Mahallesi’nde çiftçilik yapan 49 yaşındaki Burhanettin Uslu, hayvancılıkla geçindiğini, Büyükşehir Belediyesi’nin ücretsiz yem tohumu dağıtacağını öğrenince hemen müracaat ederek destekten faydalandığını söyledi. Yaklaşık altı dönümlük arazisinde süt otu yetiştirdiğini belirten Uslu, “Az suyla yetinmesi ve yüksek verimi nedeniyle çok değerli bir yem bitkisi. Yağmurlarla birlikte tohumlar da filizlenmeye başlayınca çok mutlu olduk. Ülkemizde ve kentimizde artan yem masrafı çok önemli bir sorun. Bu tür yem bitkilerinin ekimi ve üretimi yaygınlaştıkça hem maliyetlerimiz azalacak hem de su kaynaklarımız daha verimli kullanılacak” dedi.
Yanlış ürün seçimleri de etkili
Beydağ ve Bergama’da başlatılan iklim dostu yem tohumu desteğinin tüm ilçelerde yaygınlaştırılacağını söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Bölgenin iklim koşullarına uygun, dirençli, soğuğa dayanıklı, suyu az tüketen yüksek besleme değerine sahip yem bitkisi üretimi ile bitkisel ve hayvansal üretimi destekliyoruz. İklim dostu yem bitkilerinin ekim alanlarını İzmir genelinde yaygınlaştırmak istememizin temel sebebi, her geçen gün daha da azalan su kaynaklarımızın daha verimli kullanılmasını sağlamak. Kontrolsüz ve bilinçsiz sulama ve yanlış ürün seçimleri gibi nedenlerle su rezervlerimizde önemli kayıplar yaşıyoruz. Bu durum sadece İzmir’in, Beydağ’ın, Menderes Havzası’nın veya ülkemizin değil, tüm dünyanın sorunu haline geldi. Eğer tarımda suyu bilinçsizce tüketmeye devam edersek, sadece bu bölgelerde değil, hiçbir yerde su bulamaz hale gelebiliriz” dedi.
Kuraklık tehlikesi vurgusu
Tarımda suyu az tüketen, suya daha az ihtiyaç duyan bir tarım planlamasına çok önem verdiklerini belirten Soyer, “Silajlık mısır, bu bereketli toprakları kurutuyor; çünkü çok su tüketiyor. Kiraz’da 7-8 metreden su çıkardı, şimdi 200-300 metre iniyorsun, su yok. Bu güzelim bereketli toprakları çölleştiriyoruz. Bu nedenle kırsalda fiğ gibi az su tüketen yem bitkilerini yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Dünya kuraklığa doğru gidiyor. Pandemiden, depremden sonra bizi bekleyen tehlike kuraklık olacak” dedi.
“Yem masrafı önemli bir sorun”
Beydağ Erikli Mahallesi’nde çiftçilik yapan 49 yaşındaki Burhanettin Uslu, hayvancılıkla geçindiğini, Büyükşehir Belediyesi’nin ücretsiz yem tohumu dağıtacağını öğrenince hemen müracaat ederek destekten faydalandığını söyledi. Yaklaşık altı dönümlük arazisinde süt otu yetiştirdiğini belirten Uslu, “Az suyla yetinmesi ve yüksek verimi nedeniyle çok değerli bir yem bitkisi. Yağmurlarla birlikte tohumlar da filizlenmeye başlayınca çok mutlu olduk. Ülkemizde ve kentimizde artan yem masrafı çok önemli bir sorun. Bu tür yem bitkilerinin ekimi ve üretimi yaygınlaştıkça hem maliyetlerimiz azalacak hem de su kaynaklarımız daha verimli kullanılacak” dedi.
YORUMLAR