İzmir'de sanat merkezi gibi mahalle
İzmir'in Konak ilçesinde bulunan ve geçmişte endüstriyel bir bölge olan Umurbey Mahallesi, sanatçılar ve bölgede yaşayanların desteğiyle adeta bir sanat merkezi haline dönüştü. Hemen hemen her duvarda bir resmin yer aldığı mahalle, Türkiye'nin çeşitli noktalarından ziyarete gelen herkesin ilgisini çekiyor.
30 Mart 2021 - 12:36 - Güncelleme: 30 Mart 2021 - 12:38
Konak ilçesinde bulunan Umurbey Mahallesi, geçmişte endüstriyel bir bölge olarak kullanılıyordu. Mahallenin sanat merkezi haline dönüşme hikayesi ise 6 yıl önce Güzel Sanatlar Fakültesi öğrencilerinin bölgede atölye aramasıyla başladı. Bölgeye gelen öğrenciler, birçok kişi ve Umurbey Mahallesi Muhtarı Fatma Kaçaro ile görüştü. Bu sırada muhtar ve mahalleli, atölye arayan öğrencilere yol göstererek, kendi evlerinin duvarını açtı.
2015 yılında mahalledeki duvara ilk resmini yapan öğrenciler, aradan zaman geçmesiyle beraber bölgeyi adeta sanat merkezi haline dönüştürdü. Öğrenciler mezun olmasının ardından ise mahallede yılmadan çalışmalarına devam etti ve Darağaç Sanat Kolektifi adıyla bütünleşti. Gündelik siyasetten uzak bir yaşam süren ve mahallede sanat alanında çalışmalar yürüten öğrenciler, mahalledeki hemen hemen her duvara sanat alanında bir iz bıraktı. Öğrencilerin duvarlara yaptığı murâl çalışmalarında, mahallede eski yaşamış kişilerin resmini kullandı.
Farklı illerden sanatçılar mahalleye geliyor
Sanat merkezi haline dönen mahalle, Türkiye'nin çeşitli yerlerinden sanatçılarında uğrak noktası oldu. Darağaç Sanat Kolektifi sanatçılarından Ali Cem Doğan, "Darağaç Mahallesi, aslında resmi adıyla Umurbey Mahallesi İzmir'in merkezine çok yakın bir mahalle. Alsancak'tan Halkapınar tarafına doğru aşağıya indiğinizde sağ tarafınızda kalan mahalle oluyor. Mahalleye sanatçıların taşınmasıyla beraber, mahalleli ile bir diyalog zemini oluşturuldu. Aslında bu ilişki daha çok komşuluk ilişkileri üzerinden ilerleyen organik bir ilişkiydi. Mahallelinin de önerisiyle beraber burada yaşayan sanatçıların sanat eserlerinin sokağa asılması gibi bir öneri ortaya çıktı. Burada yaşayan sanatçılar, bu öneriyi değerlendirip sanat eserlerini sokaklarda sergilemeye başladılar. Bu altı yıllık süreç içerisinde bu tip yaklaşımlar daha da gelişerek her sene tekrar eden ve Türkiye'nin çeşitli yerlerinden sanatçıların mahalleye gelip mahalleyi deneyimlediği ve burada işler ürettiği birtakım sergiler serisi halini aldı. Bu sene Darağaç'ın altıncı yılında eylül ayının son haftasında bu etkinlikler serisini tekrar ettirme niyeti var. Darağaç Kolektifi 6 yıl boyunca mahalle içerisinde farklı disiplinlerde etkinlikler düzenledi ve etkinliklerine de devam etmekte. Bu mahalledeki sanatçıların varlığı mahalleli tarafından özümsendi. Onlarla karşılıklı diyaloglar halinde biçimlenerek dönüştü ve bu günlere kadar geldi" dedi.
"Duvarların uygulandığı alanların hepsi mahalledeki komşularımızın izin verdikleri yerler"
Bir diğer Darağaç Sanat Kolektifi sanatçılarından olan Cenkhan Aksoy ise duvar resimlerinin hikayesini anlattı. Aksoy, "Mahalledeki duvar resimlerinin aslında hikayeleri şöyle oluyor; biz en başından beri hatta komşularımızla, ustalarımızla, muhtarımız Fatma Teyze ve esnafla hepsiyle çok yakın temas ve diyalog halindeyiz. 2019 yılında yaptığımız murâl etkinliği sırasında bu iletişim stratejisini biraz daha ileriye taşımak istedik ve hatta şöyle gerçekleşti o proje; etkinliğin adı 'Mevzu Sokak Sanatı' idi. Davet ettiğimiz sanatçı arkadaşlarımız, Diyarbakır'dan, Ankara'dan, İstanbul'dan ve İzmir'in farklı bölgelerinden gelen arkadaşlarımız, mahallede en az bir hafta ya da on gün zaman geçirerek mahallede tanıştıkları karakterlerle, tanıştıkları kişiliklerle, tanıştıkları tarihsel ya da daha sosyolojik nüanslarla beraber mahallede kaldılar. Mahallede çalışma yaptığımız, duvarların uygulandığı alanların hepsi, mahalledeki komşularımızın izin verdikleri yerler. O süreçte yaşadıkları diyaloglardan, tanıştıkları yeni insanlardan, tanıştıkları diğer farklı karakterler ile beraber, onları harmanlayarak yeni işler ürettiler. Mahalledeki ustalarla, ustaların bazı parçalarıyla, sanatçılara böyle bir dönemde, belki destek olması için ekonomik destek sağlayacak çözümler üretme planımız var. Çalışmalara, bir web sitesi ya da portal gibi bir alanda, tırnak içinde bir pazar oluşturmak istiyoruz. Oradan hem ekonomik olarak bir kazanım hem de sanatçıların işlerinin daha hızlı yayılması ya da daha farklı noktalara ulaşmasını düşünüyoruz" diyerek mahalle ve çalışmalar hakkında detaylı bir açıklama yaptı.
"Biz memnunuz, böylelikle bizim adımız duyuluyor"
Mahalleliler ve mahalledeki sanatçılar tarafından oldukça çok sevilen Umurbey Mahallesi Muhtarı Fatma Kaçaro da, son olarak şöyle konuştu:
"Ben sadece arkalarındayım. Bir şey istediklerinde, yardım ederim. Yoksa ben katkıda bulunmuyorum. Sadece 'ne yaparsanız yapın ben arkanızdayım' diyorum. Başka bir şey yok. Biz memnunuz, böylelikle bizim adımız duyuluyor. Komşuların hoşlarına gidiyor. O resimleri gördükçe gelen giden de çok oluyor. Bizim buraya baya öğretim görevlisi geldi. Bunlar bizi çok memnun etti. Bütün mahalleli, hepsi çok memnun. O resimleri gördükçe ne kadar güzel olmuş diyorlar. Biz çok mutluyuz ve bizim hiçbir problemimiz yok. Dışarıdan gelen ziyaretçiler de hoşnut oluyorlar. Adımız duyuluyor hiç olmazsa" şeklinde konuştu.
2015 yılında mahalledeki duvara ilk resmini yapan öğrenciler, aradan zaman geçmesiyle beraber bölgeyi adeta sanat merkezi haline dönüştürdü. Öğrenciler mezun olmasının ardından ise mahallede yılmadan çalışmalarına devam etti ve Darağaç Sanat Kolektifi adıyla bütünleşti. Gündelik siyasetten uzak bir yaşam süren ve mahallede sanat alanında çalışmalar yürüten öğrenciler, mahalledeki hemen hemen her duvara sanat alanında bir iz bıraktı. Öğrencilerin duvarlara yaptığı murâl çalışmalarında, mahallede eski yaşamış kişilerin resmini kullandı.
Farklı illerden sanatçılar mahalleye geliyor
Sanat merkezi haline dönen mahalle, Türkiye'nin çeşitli yerlerinden sanatçılarında uğrak noktası oldu. Darağaç Sanat Kolektifi sanatçılarından Ali Cem Doğan, "Darağaç Mahallesi, aslında resmi adıyla Umurbey Mahallesi İzmir'in merkezine çok yakın bir mahalle. Alsancak'tan Halkapınar tarafına doğru aşağıya indiğinizde sağ tarafınızda kalan mahalle oluyor. Mahalleye sanatçıların taşınmasıyla beraber, mahalleli ile bir diyalog zemini oluşturuldu. Aslında bu ilişki daha çok komşuluk ilişkileri üzerinden ilerleyen organik bir ilişkiydi. Mahallelinin de önerisiyle beraber burada yaşayan sanatçıların sanat eserlerinin sokağa asılması gibi bir öneri ortaya çıktı. Burada yaşayan sanatçılar, bu öneriyi değerlendirip sanat eserlerini sokaklarda sergilemeye başladılar. Bu altı yıllık süreç içerisinde bu tip yaklaşımlar daha da gelişerek her sene tekrar eden ve Türkiye'nin çeşitli yerlerinden sanatçıların mahalleye gelip mahalleyi deneyimlediği ve burada işler ürettiği birtakım sergiler serisi halini aldı. Bu sene Darağaç'ın altıncı yılında eylül ayının son haftasında bu etkinlikler serisini tekrar ettirme niyeti var. Darağaç Kolektifi 6 yıl boyunca mahalle içerisinde farklı disiplinlerde etkinlikler düzenledi ve etkinliklerine de devam etmekte. Bu mahalledeki sanatçıların varlığı mahalleli tarafından özümsendi. Onlarla karşılıklı diyaloglar halinde biçimlenerek dönüştü ve bu günlere kadar geldi" dedi.
"Duvarların uygulandığı alanların hepsi mahalledeki komşularımızın izin verdikleri yerler"
Bir diğer Darağaç Sanat Kolektifi sanatçılarından olan Cenkhan Aksoy ise duvar resimlerinin hikayesini anlattı. Aksoy, "Mahalledeki duvar resimlerinin aslında hikayeleri şöyle oluyor; biz en başından beri hatta komşularımızla, ustalarımızla, muhtarımız Fatma Teyze ve esnafla hepsiyle çok yakın temas ve diyalog halindeyiz. 2019 yılında yaptığımız murâl etkinliği sırasında bu iletişim stratejisini biraz daha ileriye taşımak istedik ve hatta şöyle gerçekleşti o proje; etkinliğin adı 'Mevzu Sokak Sanatı' idi. Davet ettiğimiz sanatçı arkadaşlarımız, Diyarbakır'dan, Ankara'dan, İstanbul'dan ve İzmir'in farklı bölgelerinden gelen arkadaşlarımız, mahallede en az bir hafta ya da on gün zaman geçirerek mahallede tanıştıkları karakterlerle, tanıştıkları kişiliklerle, tanıştıkları tarihsel ya da daha sosyolojik nüanslarla beraber mahallede kaldılar. Mahallede çalışma yaptığımız, duvarların uygulandığı alanların hepsi, mahalledeki komşularımızın izin verdikleri yerler. O süreçte yaşadıkları diyaloglardan, tanıştıkları yeni insanlardan, tanıştıkları diğer farklı karakterler ile beraber, onları harmanlayarak yeni işler ürettiler. Mahalledeki ustalarla, ustaların bazı parçalarıyla, sanatçılara böyle bir dönemde, belki destek olması için ekonomik destek sağlayacak çözümler üretme planımız var. Çalışmalara, bir web sitesi ya da portal gibi bir alanda, tırnak içinde bir pazar oluşturmak istiyoruz. Oradan hem ekonomik olarak bir kazanım hem de sanatçıların işlerinin daha hızlı yayılması ya da daha farklı noktalara ulaşmasını düşünüyoruz" diyerek mahalle ve çalışmalar hakkında detaylı bir açıklama yaptı.
"Biz memnunuz, böylelikle bizim adımız duyuluyor"
Mahalleliler ve mahalledeki sanatçılar tarafından oldukça çok sevilen Umurbey Mahallesi Muhtarı Fatma Kaçaro da, son olarak şöyle konuştu:
"Ben sadece arkalarındayım. Bir şey istediklerinde, yardım ederim. Yoksa ben katkıda bulunmuyorum. Sadece 'ne yaparsanız yapın ben arkanızdayım' diyorum. Başka bir şey yok. Biz memnunuz, böylelikle bizim adımız duyuluyor. Komşuların hoşlarına gidiyor. O resimleri gördükçe gelen giden de çok oluyor. Bizim buraya baya öğretim görevlisi geldi. Bunlar bizi çok memnun etti. Bütün mahalleli, hepsi çok memnun. O resimleri gördükçe ne kadar güzel olmuş diyorlar. Biz çok mutluyuz ve bizim hiçbir problemimiz yok. Dışarıdan gelen ziyaretçiler de hoşnut oluyorlar. Adımız duyuluyor hiç olmazsa" şeklinde konuştu.
YORUMLAR