İzmir'de sergileniyor! İnsan yüzlü levha 5 bin, çömlek 4 bin yaşında
İZMİR Arkeoloji Müzesi'nde, Erken Tunç Çağı'na ait, dua eden kişinin siluetinin tasvir edildiği kireç taşından yapılmış 5 bin yıllık tarihi stel (levha) ile üzerinde insan yüzü betimlemesi bulunan 4 bin yıllık pişmiş toprak çömlek, İzmir Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmeye başlandı.
11 Şubat 2022 - 11:50 - Güncelleme: 11 Şubat 2022 - 11:51
İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürü Hünkar Keser, "Stel, düşmana karşı savunma amaçlı bir ritüeli gösteriyor. Bu eser, dışarıdan gelecek tehlikelere karşı caydırıcı olması için sur duvarının kapısında kullanmış olabilir" dedi. Müze Müdürlüğü Uzmanı Elvan Tural ise pişmiş kabın buğday tohumu veya kutsal sıvıların saklanması için tören kabı olarak kullanıldığını düşündüklerini belirtti.
İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü'nce hayata geçirilen '12 Ay 12 Sergi' projesi ile müze envanterine kayıtlı olup, daha önce sergiye çıkarılmamış eserler, bir süre önce ziyaretçilerle buluşturulmaya başlandı. Yetkililerin müze koleksiyonundan seçtiği kült ve ritüel eserler, İzmir Müze Müdürlüğü Arkeoloji Müzesi Hazine Odası'nın merkezi konumundaki vitrin ile etrafında ve fuayede konumlandırıldı. Bu ay düzenlenen sergide, Erken Tunç Çağı'na ait nadide 2 eser daha tarih meraklılarının ilgisine sunuldu. Bu eserlerden ilki Menemen ilçesindeki Höyücek Höyük eteğinden geçen DSİ kanalının 1990'lı yıllarda yapımı sırasında gün yüzüne çıkarılan, kent sakinlerini olası düşmana karşı koruduğuna inanılan ve sur kapısına asılan 5 bin yıllık tarihi stel oldu. Urla'daki Liman Tepe Höyüğü'nde 2012 yılında bulunan pişmiş topraktan yapılmış 4 bin yıllık çömlek de sergilenen bir değer eser olarak yer aldı.
SALDIRILARA KARŞI KENTİ KORUDUĞUNA İNANILIYOR
İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürü Hünkar Keser, "Höyücek steli, bir alt yapı çalışması sırasında 1990'lı yıllarda 2 parça halinde ve 2 farklı zamanda ortaya çıkarıldı. Erken Tunç Çağı'na tarihleyebiliyoruz. 5 bin yıl öncesine ait inanç, kültür ve ritüellerine ait bilgi veriyor. Eserde görülen kişinin, dua ettiği hissiyatını yaşıyoruz. Bu tip figürlerin bir inancı temsil ettiği, korunma amaçlı olduğunu düşünüyoruz. Düşmana karşı savunma amaçlı bir ritüeli gösteriyor. Bu eser, dışarıdan gelecek tehlikelere karşı caydırıcı olması için sur duvarının kapısında kullanmış olabilir" dedi.
'İNSAN YÜZÜ BETİMLEMESİ BULUNUYOR'
Müze Müdürlüğü Uzmanı Elvan Tural ise pişmiş toprak çömleğin günümüzden yaklaşık 4 bin öncesine ait bir eser olduğuna dikkat çekerek, "Döneminin özelliğini yansıtıyor. Çömlekte, insan yüzü betimlemesi bulunuyor. İçinde kutsal sıvı ya da buğday depolandığını düşünüyoruz. Bunlar özel kaplar. Bu kaplar bir ritüel gerçekleştirilirken, tören yapılırken kullanılıyor. Bu tür kaplarla çok sık karşılaşmıyoruz" diye konuştu.
İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürlüğü'nce hayata geçirilen '12 Ay 12 Sergi' projesi ile müze envanterine kayıtlı olup, daha önce sergiye çıkarılmamış eserler, bir süre önce ziyaretçilerle buluşturulmaya başlandı. Yetkililerin müze koleksiyonundan seçtiği kült ve ritüel eserler, İzmir Müze Müdürlüğü Arkeoloji Müzesi Hazine Odası'nın merkezi konumundaki vitrin ile etrafında ve fuayede konumlandırıldı. Bu ay düzenlenen sergide, Erken Tunç Çağı'na ait nadide 2 eser daha tarih meraklılarının ilgisine sunuldu. Bu eserlerden ilki Menemen ilçesindeki Höyücek Höyük eteğinden geçen DSİ kanalının 1990'lı yıllarda yapımı sırasında gün yüzüne çıkarılan, kent sakinlerini olası düşmana karşı koruduğuna inanılan ve sur kapısına asılan 5 bin yıllık tarihi stel oldu. Urla'daki Liman Tepe Höyüğü'nde 2012 yılında bulunan pişmiş topraktan yapılmış 4 bin yıllık çömlek de sergilenen bir değer eser olarak yer aldı.
SALDIRILARA KARŞI KENTİ KORUDUĞUNA İNANILIYOR
İzmir Arkeoloji Müzesi Müdürü Hünkar Keser, "Höyücek steli, bir alt yapı çalışması sırasında 1990'lı yıllarda 2 parça halinde ve 2 farklı zamanda ortaya çıkarıldı. Erken Tunç Çağı'na tarihleyebiliyoruz. 5 bin yıl öncesine ait inanç, kültür ve ritüellerine ait bilgi veriyor. Eserde görülen kişinin, dua ettiği hissiyatını yaşıyoruz. Bu tip figürlerin bir inancı temsil ettiği, korunma amaçlı olduğunu düşünüyoruz. Düşmana karşı savunma amaçlı bir ritüeli gösteriyor. Bu eser, dışarıdan gelecek tehlikelere karşı caydırıcı olması için sur duvarının kapısında kullanmış olabilir" dedi.
'İNSAN YÜZÜ BETİMLEMESİ BULUNUYOR'
Müze Müdürlüğü Uzmanı Elvan Tural ise pişmiş toprak çömleğin günümüzden yaklaşık 4 bin öncesine ait bir eser olduğuna dikkat çekerek, "Döneminin özelliğini yansıtıyor. Çömlekte, insan yüzü betimlemesi bulunuyor. İçinde kutsal sıvı ya da buğday depolandığını düşünüyoruz. Bunlar özel kaplar. Bu kaplar bir ritüel gerçekleştirilirken, tören yapılırken kullanılıyor. Bu tür kaplarla çok sık karşılaşmıyoruz" diye konuştu.
YORUMLAR