İzmir'in alt yapısı Meclis'te tartışıldı
AK Parti İzmir milletvekili Kırkpınar, İzmir’de alt yapı sorunu olduğunu CHP’nin genel başkanının bile kabul ettiğini belirtti. AK Parti İzmir Milletvekili ve Plan ve Bütçe Komisyonu Üyesi Yaşar Kırkpınar, İzmir’de yaşanan sel, su baskınları ve hortum olaylarını meclis gündemine taşıdı.
18 Şubat 2021 - 18:07
Türkiye Büyük millet Meclisi’nde gündem dışı söz alarak yaşananların bir doğal afet olduğunu ancak, İzmir’de alt yapının da yetersiz olduğunu kaydeden Kırkpınar, “Türkiye’nin 3’üncü büyükşehri olan İzmir’imizde yeterli alt yapı olmadığını hem Cumhuriyet Halk Partisi’nin genel başkanı kemal Kılıçdaroğlu hem de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı kabul ederken, CHP grup başkan vekili Özgür Özel’in bu çıkışı beyhudedir” ifadelerini kullandı.
Farklı tarihlerde yaşanan doğal afetlerde devletin bütün kurumlarıyla vatandaşın yanında yer aldığına dikkat çeken Kırkpınar, “Kent genelinde etkili olan yağışlardan ötürü Konak, Balçova, Karabağlar, Karaburun, Bayraklı ve Karşıyaka ilçelerimiz başta olmak üzere il geneli ev ve iş yerlerini su bastı, yolların su ile dolması sebebiyle trafik akışı sağlanamadı. Çeşme ilçemizde yaşanan hortum hadisesi ve dolu yağışı dolayısıyla, evler araçlar ve tarım arazileri hasar gördü, damların çökmesinden dolayı hayvanlar telef oldu. Tüm bu olaylar sonucunda devletimiz farklı tarihlerde yaşanan felaketlerin ilk anından itibaren tüm kurumları ve imkanlarıyla vatandaşının yanında yer aldı” şeklinde konuştu.
İzmir’in yerel anlamda siyasi bir kısır döngü içerisine çekilip yeteri kadar hizmet alamadığına dikkat çeken Kırkpınar açıklamasında şu ifadeler yer verdi:
“İzmir Türkiye’nin üçüncü büyük şehri, Ege Bölgesinin de incisi olmasına rağmen maalesef yerel anlamda siyasi bir kısır döngü etrafında bırakılıp birtakım hizmetlerden yoksun bırakılmaktadır. Buna zaman zaman İzmir’i ziyaret eden ana muhalefet lideri ve milletvekilleri de maalesef şahit olmaktadırlar. Altyapı, üst yapı, trafik, çarpık kentleşme, kötü koku ve Körfez başta olmak üzere İzmir’imizin kalıplaşmış ve çözülemeyen birçok sorunu mevcut. Deprem, sel, fırtına gibi afetler elbette doğal afetlerdir ancak tedbir almak hepimizin görevidir. Özellikle kentlerde belediyelerin bu tür doğal afetlerde oluşabilecek zararı en aza indirmek için çalışma yapması gerekmektedir. Ancak İzmir de bu ve buna benzer çalışmalar maalesef yapılmamaktadır. Türkiye’nin en yetersiz altyapısı maalesef İzmir’dedir. Hatta buna altyapı demek bile mümkün değildir. En küçük bir yağmurda bile kanalizasyon ve yağmur suyu aynı yetersiz şebekeden denize deşarj edilmeye çalışılıyor, sistem kaldıramayınca her tarafı kötü koku ve pislik atıkları kaplıyor. Yerel yönetimlerin asli görevlerini yapmak yerine Hükûmetimize karşı algı oluşturmaya çalışmaları da bizleri vatandaşlarımız adına derinden üzmektedir. Kimsenin İzmirli hemşehrilerimize eziyet çektirmesine göz yummayacağız. Yirmi beş yıldan beri İzmir'i yönetiyorsunuz, aslında fazla söze gerek yok, manzara ortada. Bizim İzmirliler olarak beklentimiz alışılagelmiş kolay siyaset oyunundan vazgeçip halkı yanlış bilgilendirmekten ziyade icraata geçip mağdur olan vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi ve en önemlisi de şehrin kronikleşmiş sorunlarının çözülmesidir. Tüm bunlar ortadayken, CHP grup başkanvekilinin bahsettiği rakamlar sadece İzmir’in yüzde 11’ine tekabül ediyor. Bizim vurgulamak istediğimiz ise İzmir’in yüzde 89’unda yağmursuyu ayrıştırma hattının olmamasıdır. Kaldı ki kendi genel başkanları da İzmir ziyaretinde alt yapının ne kadar yetersiz olduğunu açık açık ifade etmiştir.”
Farklı tarihlerde yaşanan doğal afetlerde devletin bütün kurumlarıyla vatandaşın yanında yer aldığına dikkat çeken Kırkpınar, “Kent genelinde etkili olan yağışlardan ötürü Konak, Balçova, Karabağlar, Karaburun, Bayraklı ve Karşıyaka ilçelerimiz başta olmak üzere il geneli ev ve iş yerlerini su bastı, yolların su ile dolması sebebiyle trafik akışı sağlanamadı. Çeşme ilçemizde yaşanan hortum hadisesi ve dolu yağışı dolayısıyla, evler araçlar ve tarım arazileri hasar gördü, damların çökmesinden dolayı hayvanlar telef oldu. Tüm bu olaylar sonucunda devletimiz farklı tarihlerde yaşanan felaketlerin ilk anından itibaren tüm kurumları ve imkanlarıyla vatandaşının yanında yer aldı” şeklinde konuştu.
İzmir’in yerel anlamda siyasi bir kısır döngü içerisine çekilip yeteri kadar hizmet alamadığına dikkat çeken Kırkpınar açıklamasında şu ifadeler yer verdi:
“İzmir Türkiye’nin üçüncü büyük şehri, Ege Bölgesinin de incisi olmasına rağmen maalesef yerel anlamda siyasi bir kısır döngü etrafında bırakılıp birtakım hizmetlerden yoksun bırakılmaktadır. Buna zaman zaman İzmir’i ziyaret eden ana muhalefet lideri ve milletvekilleri de maalesef şahit olmaktadırlar. Altyapı, üst yapı, trafik, çarpık kentleşme, kötü koku ve Körfez başta olmak üzere İzmir’imizin kalıplaşmış ve çözülemeyen birçok sorunu mevcut. Deprem, sel, fırtına gibi afetler elbette doğal afetlerdir ancak tedbir almak hepimizin görevidir. Özellikle kentlerde belediyelerin bu tür doğal afetlerde oluşabilecek zararı en aza indirmek için çalışma yapması gerekmektedir. Ancak İzmir de bu ve buna benzer çalışmalar maalesef yapılmamaktadır. Türkiye’nin en yetersiz altyapısı maalesef İzmir’dedir. Hatta buna altyapı demek bile mümkün değildir. En küçük bir yağmurda bile kanalizasyon ve yağmur suyu aynı yetersiz şebekeden denize deşarj edilmeye çalışılıyor, sistem kaldıramayınca her tarafı kötü koku ve pislik atıkları kaplıyor. Yerel yönetimlerin asli görevlerini yapmak yerine Hükûmetimize karşı algı oluşturmaya çalışmaları da bizleri vatandaşlarımız adına derinden üzmektedir. Kimsenin İzmirli hemşehrilerimize eziyet çektirmesine göz yummayacağız. Yirmi beş yıldan beri İzmir'i yönetiyorsunuz, aslında fazla söze gerek yok, manzara ortada. Bizim İzmirliler olarak beklentimiz alışılagelmiş kolay siyaset oyunundan vazgeçip halkı yanlış bilgilendirmekten ziyade icraata geçip mağdur olan vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi ve en önemlisi de şehrin kronikleşmiş sorunlarının çözülmesidir. Tüm bunlar ortadayken, CHP grup başkanvekilinin bahsettiği rakamlar sadece İzmir’in yüzde 11’ine tekabül ediyor. Bizim vurgulamak istediğimiz ise İzmir’in yüzde 89’unda yağmursuyu ayrıştırma hattının olmamasıdır. Kaldı ki kendi genel başkanları da İzmir ziyaretinde alt yapının ne kadar yetersiz olduğunu açık açık ifade etmiştir.”
YORUMLAR