İzmir'in ünlü restorancısı hayatını kaybetti
İzmir'in hem simge, hem de bir zamanların efsane restoranı "Erol'un Yeri"nin sahibi Erol Birkan, dün gece yaşamını yitirdi.
26 Haziran 2021 - 10:07 - Güncelleme: 26 Haziran 2021 - 12:17
Uzun süredir rahatsızlığı bulunan 88 yaşındaki Erol Birkan'ın ölüm haberini kendisi gibi bir zamanlar 'Radika' isimli restoranı işleten kızı Filizi Birkan, sosyal medya hesabından duyurdu. Filiz Birkan, "Bir tanecik babam hakka yürüdü, başımız sağolsun. Babamı öğle namazına müteakip son yolculuğuna uğurlayacağız" dedi.
Birkan, bugün (26 Haziran) öğleyin Alsancak Hocazade Cami'nden kılınacak cenaze namazının ardından Yukarı Narlıdere Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
EROL BİRKAN'IN ÖYKÜSÜ
Erol’un Yeri, ünlülerin buluşma adresiydi. İzmir’de pek çok restoran açıldı, hizmet verdi, sonra da kapandı. Hepsinin de kendine özgü bir hikayesi, bir fenomeni vardı. Ancak hiçbiri Erol’un Yeri kadar, özel bir üne sahip olamadı.
1957’den başlayarak 2003’e kadar Birinci Kordon’da, Alsancak İskelesi’nin karşısındaki bir binanın zemin katında hizmet veren Erol’un Yeri, sadece spesiyal yemekleri değil, ambiansı, personeli ve müşterileri kadar; sahibi Erol Birkan’la da özdeşleşmiş bir mekandı.
BABASINDAN ÖĞRENDİ
Erol Birkan’ın o markayı yaratmasının öncesinde bir meslek yaşamı var. Babası Ahmet Birkan; Ali ve Abbas Şükran’ın Kemeraltı’nda çalıştırdıkları Şükran Lokantası’nın şefliğini yapmış, oradan da aldığı teklif üzerine Aydın Gar Gazinosu’nun müstecirliğini üstlenmiş. Erol Birkan da askerlik nedeniyle bulunduğu Nazilli’de futbol oynuyormuş. O yıllarda Rahmetli kurt politikacı İsmet Sezgin de, Aydın Belediye Başkanı.
İSMET SEZGİN YÜZÜNDEN TAŞINDI
Gar Gazinosu’nun müşterileri arasında, kenti sık sık ziyaret eden dönemin Başbakanı Adnan Menderes de var. Erol Birkan, babasının çağrısına uyarak buraya gelmiş, Gar Gazinosu’nda yöneticiliği öğrenmiş babasından. Zaten onun övündüğü şey de bu. "Ben restorancıyım ama yemek yapmasını bilmem. Salon adamıyım" diyor.
Ama haksızlık edilmesin, akşamdan kalan yemekleri öyle bir harmanlarmış ki, insanın parmaklarını yemesi işten bile değil...
Evet, Erol Birkan’ın hikayesi böyle başladı. Babası, fiyat tarifesinde bonfileyi 75 kuruş yerine 1 lira yazınca İsmet Sezgin’le papaz oldular, müstecirliği bırakıp burada kazandıkları 34 lira ile İzmir’e geldiler. Basmane’de Toros Oteli’nin altındaki Toros Lokantası’nı açtılar.
MÜLK SAHİBİ ZAM YAPINCA..
Lezzetli yemekleri ile ünlenen bu restoranın müşterileri arasında Osman Kibar, Ethem Özakbaş, Ahmet Sevil, Özsaruhan Ailesi, Ethem Kantarcıoğlu, Doğan Kantarcıoğlu gibi dönemin ünlüleri var.
Ancak 5 yıl kontrat yapmalarına rağmen ikinci yılda mülk sahibi, kiraya yüklü bir zam yapmak isteyince burasını da kapadılar ve Birinci Kordon’da Necmi Mısırlıoğlu’na ait apartmanın zemin katını kiralayıp restoran olarak düzenlediler...
Necmi Mısırlıoğlu’nun damadı Şencan Fotocan, Erol Birkan’ın yakın arkadaşıydı. "Buranın adını Erol’un Yeri koyalım" dedi. Öyle yaptılar ve iyi yaptıklarını da zaman içinde daha iyi anladılar. Çünkü maya tutmuştu.
Zeki Müren, restoranın müdavimiydi.
ÜÇ AY PARA ALMADAN AĞIRLADI
Erol Birkan, restoranın önündeki beş locaya, Toros Lokantası’nın müdavim müşterileri ile tanıdık Musevileri üç ay süreyle kendilerinden para almadan ağırladı. Restoran, hep dolu görünüyordu.
O yıllarda Birinci Kordon’da Ekspres Restoranları ve İmbat vardı sadece. Bir de hemen Erol’un Yeri’nin karşısında Altay Lokali açılmıştı. Erol Birkan, farklı konseptiyle, özellikle ünlüleri restoranına çekmeyi başardı.
Müzeyyen Senar, adeta abone olmuştu. Birkan’la dostluğu da güçlüydü ünlü sanatçının. Erol Birkan, Müzeyyen Senar’ın katıldığı özel konserler düzenler, bu özel geceler için haftalar öncesinden yer ayırtılırdı...
Birkan, Senar’a para ödemediği gibi, onu gece evinde misafir eder, otele göndermezdi. Keza Zeki Müren, Safiye Ayla, Hamiyet Yüceses ve Nigar Uluerer gibi Türk Sanat Müziği’ne hizmet vermiş sanatçılar, program bitiminde soluğu burada alır, o sıcak atmosferde hem yemek yer, hem de moral bulur , yorgunluk atarlardı.
Erol Birkan, o günleri anlatırken şöyle diyor, "500 kişilik bir müşteri portföyüm vardı. Böyle özel gecelerde onlara telefon eder davet ederdim. 140 kişilik salonu bir kaç saat içinde doldurmuş olurdum. Hafta sonları büyük yoğunluk olurdu. Bu yüzden müşterilere birer numara verirdik. Çoğu kere de, o zamanlar deniz doldurulmadığı için, müşteriler, sıralarını caddenin karşı tarafında beklerlerdi... Bu süre, bazen bir saati bile bulurdu. Ben, hep kapıda dururdum. Diyelim ki, tanımadığım üç erkek, restorana girmek istiyor. Hemen onlara düğün davetiyeniz var mı? diye sorar, o gece sanki restoranın bir düğün için kapatıldığı mesajını verirdim. Onlar da mecburen, tabii en önemlisi kırılmadan çekip giderlerdi."
Gönül Yazar, İzmir'e gelince Erol'un yerine mutlaka uğrardı.
AŞÇISI DA ÜNLÜYDÜ
Erol’un Yeri’nde mutfakta İzmir’in en ünlü balık pişiricilerinden Kemal Usta yer alırdı. Kemal Usta’nın özellikle balık kavurmasını yemek için, İstanbul’dan günü birlik gelenler olurdu. Keza midye dolma ve kalamar gibi spesiyaller de Erol’un Yeri’nin prestij menüleri arasında yer alırdı...
Birkan, "O zamanlar her şey hormonsuzdu. O yüzden her yemek lezzetle ve güvenle yenirdi. Hesaplar da uygundu. Son zamanlarda Udi Koray’ı çalıştırdık restoranda. Herkesin çok hoşuna gitti. Türk Sanat Müziği, İstanbul’da Fahrettin Aslan’dan, İzmir’de de Bergama Restoran’dan sonra yok oldu gitti. Bunun bir ayağı da bizdik. Çünkü müşterilerimizin çoğu Türk Sanat Müziği’nin zirvedeki sanatçılarıydı" diyor.
45 YILLIK LEZZETE KEPENK
2003 yılına gelindiğinde, restoranın bulunduğu apartmanda mirasçılar, birahane açmak istediklerini söyleyip bu kararlarını kendisine bildirdiklerinde önünde kontrat gereği iki yıllık süre olmasına rağmen Erol Birkan, restoranı kapatma kararı aldı. Başkan Özdemir Arnas’la anlaşarak Göztepe Lokali’ni çalıştırmaya başladı. Ve Erol’un Yeri, pek çok güzellik gibi tarih oldu. Yaklaşık 45 yıl, lezzetin, dostluğun durağı olan bu güzel mekan, onunla özdeşleşen sahibinin gözyaşlarıyla kepenk indirdi. (Kaynak: karsiyaka.blog)
Birkan, bugün (26 Haziran) öğleyin Alsancak Hocazade Cami'nden kılınacak cenaze namazının ardından Yukarı Narlıdere Mezarlığı'nda toprağa verilecek.
EROL BİRKAN'IN ÖYKÜSÜ
Erol’un Yeri, ünlülerin buluşma adresiydi. İzmir’de pek çok restoran açıldı, hizmet verdi, sonra da kapandı. Hepsinin de kendine özgü bir hikayesi, bir fenomeni vardı. Ancak hiçbiri Erol’un Yeri kadar, özel bir üne sahip olamadı.
1957’den başlayarak 2003’e kadar Birinci Kordon’da, Alsancak İskelesi’nin karşısındaki bir binanın zemin katında hizmet veren Erol’un Yeri, sadece spesiyal yemekleri değil, ambiansı, personeli ve müşterileri kadar; sahibi Erol Birkan’la da özdeşleşmiş bir mekandı.
BABASINDAN ÖĞRENDİ
Erol Birkan’ın o markayı yaratmasının öncesinde bir meslek yaşamı var. Babası Ahmet Birkan; Ali ve Abbas Şükran’ın Kemeraltı’nda çalıştırdıkları Şükran Lokantası’nın şefliğini yapmış, oradan da aldığı teklif üzerine Aydın Gar Gazinosu’nun müstecirliğini üstlenmiş. Erol Birkan da askerlik nedeniyle bulunduğu Nazilli’de futbol oynuyormuş. O yıllarda Rahmetli kurt politikacı İsmet Sezgin de, Aydın Belediye Başkanı.
İSMET SEZGİN YÜZÜNDEN TAŞINDI
Gar Gazinosu’nun müşterileri arasında, kenti sık sık ziyaret eden dönemin Başbakanı Adnan Menderes de var. Erol Birkan, babasının çağrısına uyarak buraya gelmiş, Gar Gazinosu’nda yöneticiliği öğrenmiş babasından. Zaten onun övündüğü şey de bu. "Ben restorancıyım ama yemek yapmasını bilmem. Salon adamıyım" diyor.
Ama haksızlık edilmesin, akşamdan kalan yemekleri öyle bir harmanlarmış ki, insanın parmaklarını yemesi işten bile değil...
Evet, Erol Birkan’ın hikayesi böyle başladı. Babası, fiyat tarifesinde bonfileyi 75 kuruş yerine 1 lira yazınca İsmet Sezgin’le papaz oldular, müstecirliği bırakıp burada kazandıkları 34 lira ile İzmir’e geldiler. Basmane’de Toros Oteli’nin altındaki Toros Lokantası’nı açtılar.
MÜLK SAHİBİ ZAM YAPINCA..
Lezzetli yemekleri ile ünlenen bu restoranın müşterileri arasında Osman Kibar, Ethem Özakbaş, Ahmet Sevil, Özsaruhan Ailesi, Ethem Kantarcıoğlu, Doğan Kantarcıoğlu gibi dönemin ünlüleri var.
Ancak 5 yıl kontrat yapmalarına rağmen ikinci yılda mülk sahibi, kiraya yüklü bir zam yapmak isteyince burasını da kapadılar ve Birinci Kordon’da Necmi Mısırlıoğlu’na ait apartmanın zemin katını kiralayıp restoran olarak düzenlediler...
Necmi Mısırlıoğlu’nun damadı Şencan Fotocan, Erol Birkan’ın yakın arkadaşıydı. "Buranın adını Erol’un Yeri koyalım" dedi. Öyle yaptılar ve iyi yaptıklarını da zaman içinde daha iyi anladılar. Çünkü maya tutmuştu.
Zeki Müren, restoranın müdavimiydi.
ÜÇ AY PARA ALMADAN AĞIRLADI
Erol Birkan, restoranın önündeki beş locaya, Toros Lokantası’nın müdavim müşterileri ile tanıdık Musevileri üç ay süreyle kendilerinden para almadan ağırladı. Restoran, hep dolu görünüyordu.
O yıllarda Birinci Kordon’da Ekspres Restoranları ve İmbat vardı sadece. Bir de hemen Erol’un Yeri’nin karşısında Altay Lokali açılmıştı. Erol Birkan, farklı konseptiyle, özellikle ünlüleri restoranına çekmeyi başardı.
Müzeyyen Senar, adeta abone olmuştu. Birkan’la dostluğu da güçlüydü ünlü sanatçının. Erol Birkan, Müzeyyen Senar’ın katıldığı özel konserler düzenler, bu özel geceler için haftalar öncesinden yer ayırtılırdı...
Birkan, Senar’a para ödemediği gibi, onu gece evinde misafir eder, otele göndermezdi. Keza Zeki Müren, Safiye Ayla, Hamiyet Yüceses ve Nigar Uluerer gibi Türk Sanat Müziği’ne hizmet vermiş sanatçılar, program bitiminde soluğu burada alır, o sıcak atmosferde hem yemek yer, hem de moral bulur , yorgunluk atarlardı.
Erol Birkan, o günleri anlatırken şöyle diyor, "500 kişilik bir müşteri portföyüm vardı. Böyle özel gecelerde onlara telefon eder davet ederdim. 140 kişilik salonu bir kaç saat içinde doldurmuş olurdum. Hafta sonları büyük yoğunluk olurdu. Bu yüzden müşterilere birer numara verirdik. Çoğu kere de, o zamanlar deniz doldurulmadığı için, müşteriler, sıralarını caddenin karşı tarafında beklerlerdi... Bu süre, bazen bir saati bile bulurdu. Ben, hep kapıda dururdum. Diyelim ki, tanımadığım üç erkek, restorana girmek istiyor. Hemen onlara düğün davetiyeniz var mı? diye sorar, o gece sanki restoranın bir düğün için kapatıldığı mesajını verirdim. Onlar da mecburen, tabii en önemlisi kırılmadan çekip giderlerdi."
Gönül Yazar, İzmir'e gelince Erol'un yerine mutlaka uğrardı.
AŞÇISI DA ÜNLÜYDÜ
Erol’un Yeri’nde mutfakta İzmir’in en ünlü balık pişiricilerinden Kemal Usta yer alırdı. Kemal Usta’nın özellikle balık kavurmasını yemek için, İstanbul’dan günü birlik gelenler olurdu. Keza midye dolma ve kalamar gibi spesiyaller de Erol’un Yeri’nin prestij menüleri arasında yer alırdı...
Birkan, "O zamanlar her şey hormonsuzdu. O yüzden her yemek lezzetle ve güvenle yenirdi. Hesaplar da uygundu. Son zamanlarda Udi Koray’ı çalıştırdık restoranda. Herkesin çok hoşuna gitti. Türk Sanat Müziği, İstanbul’da Fahrettin Aslan’dan, İzmir’de de Bergama Restoran’dan sonra yok oldu gitti. Bunun bir ayağı da bizdik. Çünkü müşterilerimizin çoğu Türk Sanat Müziği’nin zirvedeki sanatçılarıydı" diyor.
45 YILLIK LEZZETE KEPENK
2003 yılına gelindiğinde, restoranın bulunduğu apartmanda mirasçılar, birahane açmak istediklerini söyleyip bu kararlarını kendisine bildirdiklerinde önünde kontrat gereği iki yıllık süre olmasına rağmen Erol Birkan, restoranı kapatma kararı aldı. Başkan Özdemir Arnas’la anlaşarak Göztepe Lokali’ni çalıştırmaya başladı. Ve Erol’un Yeri, pek çok güzellik gibi tarih oldu. Yaklaşık 45 yıl, lezzetin, dostluğun durağı olan bu güzel mekan, onunla özdeşleşen sahibinin gözyaşlarıyla kepenk indirdi. (Kaynak: karsiyaka.blog)
YORUMLAR