İzmirli doktor, karısına karşı koruma kararı aldırdı
İzmirli ünlü genel cerrah Opr. Dr. Ö.D., boşanma davası açtığı 15 yıllık eşi İş Güvenliği Uzmanı Ö.D.D. hakkında kendisine karşı şiddet, tehdit ve hakaret uyguladığı iddiasıyla 2 ay uzaklaştırma ķararı aldırdı.
17 Eylül 2022 - 11:14
Bahri Karataş (KHA)
Obezite ve Metabolik Cerrahi ve Laparoskopil Cerrahisi uzmanı Opr. Dr. Ö.D, "Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle" avukatları Gökhan Uluhan-Bahar Uluhan aracılığıyla boşanmak için nöbetçi aile mahkemesine dilekçe verdi. Ö.D., müşterek çocukları E.D.'nin velayetinin dava devam ederken tedbiren ve karar kesinleştikten sonra kesin olarak kendisine verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 250 bin TL manevi tazminat talep etti.
Doktorun avukatları Bahar ve Gökhan Uluhan
Opr. Dr. Ö.D.'nin avukatları Bahar - Gökhan Uluhan, mahkemeye verdikleri boşanma dilekçesinde, "Müvekkil toplum içerisinde evlilik birliğinin önemine saygı duymuş, huzurlu bir evlilik hayatı yaşayacağına inanmış, eşine karşı her zaman müşfik bir eş olmuş ve davalıyı mutlu etmek için elinden gelen tüm çabayı göstermiştir. Müvekkil tarafından evlilik birliğinin kendisine yüklediği tüm sorumluluklar yerine getirilmiştir. Ancak müvekkilin tüm çabalarına rağmen davalının kavgacı ve geçimsiz tutumları sebebiyle taraflar arasında gerçek bir aile yaşantısı kurulamamıştır. Müvekkilimiz genel cerrahi doktorudur ve muayenehanesi vardır. Müvekkil mesleği gereği iş ve sosyal çevresinde sayılan, sevilen biridir. Müvekkil bir yandan iş hayatının verdiği zorluklarla mücadele ederken, diğer yandan da evdeki sinir harbi, sebepsiz kıskançlıklarla mücadele etmek zorunda kalmıştır. Davalının bu ve buna benzer davranışları müvekkili evlilik kurumundan soğutmuş, davalının bu tavırları müvekkilin aile kavramına olan inancının yitirilmesine neden olmuştur. Davalının kıskançlık krizleri müvekkilin iş hayatındaki saygınlığını ciddi derecede etkileyecek duruma gelmiştir. Müvekkilin yanında çalışan diyetisyen hanımı sürekli telefonla aramış, bununla yetinmeyerek sürekli müvekkilin iş yerine giderek, 'eşimle aranızda bir ilişki mi var' diye sorması akabinde diyetisinin müvekkile 'Hocam eşiniz böyle sorular soruyor, ben evliyim, ne yapacağım' diyerek yakınmış, bunun üzerine 2 ay sonrasında işten ayrılmıştır. Müvekkil halen yıllardır yanında çalışan diyetisyenin bu nedenle işten ayrılmasının üzüntüsü ve utanç duygusunu yaşamaktadır.
Müvekkilin muayenesine haber vermeksizin, baskın yapma kastıyla sürekli gelen davalı, müvekkilin sekreterine 'Ö’ün bugünkü programı nedir, nereye gidecek hepsini söyle' şeklinde anlamsız sorular sormuştur. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, müvekkilin ofisine gizlice hacker ile gelerek müvekkile ait tüm iş bilgisayar ve telefonlarında şifreleri kırdırmıştır. Müvekkilin telefonunu yanındayken de sürekli telefonu alarak kontrol etmeye çalışan davalı, müvekkilin telefonuna program yükleyerek tüm konuşmalarını dinlemiş, mesajlaşmalarını okumuştur. Yalnızca kuruntudan ibaret bu hareketleri ile davalının söz konusu kusurlu davranışları müvekkilimize evlilik birliğini çekilmez hale getirmiştir. Davalı yanın sapkın düşünceleri mevcuttur. Müvekkile 'Sen ablan ve yeğeninle fizikleri güzel olduğu için görüşüyorsun' demiştir. Bunun üzerine müvekkil adeta şok yaşamıştır.
Davalı aile toplantılarında sürekli tatsızlık çıkarmıştır. Müvekkile karşı anlamsız şekilde surat asmıştır. Müvekkil ise her seferinde konuşmaya çalışarak eşine yardımcı olmaya çalışmışsa da davalı yan kavganın şiddetini arttırarak, sürekli stres ve çatışmaya iten hareketleri ile müvekkili zor durumda bırakmıştır. Davalı yanın anlamsız saldırıları evlilik birliği boyunca devam etmiş, yukarıda izah edilen olaylar ise müvekkili çileden çıkaran son olaylardır. Saatlerce devam edebilen sataşmaların sonu ne yazık ki, müvekkilin yalvarması ile sona erebilmiştir."
Davalının aşırı kıskanç olması, müvekkili sürekli olarak iş yerinde zor duruma düşürmesi müvekkilin ruh sağlığını bozabilecek bir hal aldığına değinen avukatlar, "Evliliğin devamı toplumun düzenini zedeler hale gelmiş, toplum için sorun oluşturmaya başlamıştır. Müvekkil için evliliği sosyal ve ahlaki yönden çökmüştür ve bu durumda evliliğin devamında bir yarar kalmamıştır. Evlilik süresince davalı yanın kıskançlıkları yüzünden yaşadığı bunalımlar, gerek ailesine gerekse de arkadaş çevresi içerisinde davalı yanın bu davranışları yüzünden küçük düşürülmesi, erkeklik gururunu aşağılayan hareketlere maruz bırakılması müvekkilimizi büyük bir ızdıraba sevk etmiştir. Müvekkilin evlilik birliğine olan inancını yitirmesine neden olan davalı aleyhine 250 bin TL. manevi tazminat istiyoruz. Müvekkil için artık bu evliliğin devamında fayda kalmamıştır. Davalının aşırı kıskanç olması, müvekkilin gerek çocuğa gerekse de aile ve arkadaş çevresine karşı küçük düşürülmesi nedenleri ile evlilik birliğinin sona ermesinde davalının kusuru göz önüne alındığında müvekkil evlilik birliğini devam ettirmek istememektedir. Bu nedenle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ediyoruz" dedi.
Bu ayın sonunda ilk duruşması görülecek olan boşanma davası öncesi, Dr. Ö.D., peşine dedektif takan ve telefonla tehdit ve tacizde bulunup hakaret eden eşine karşı koruma kararı aldırdı. Avukatları tarafından 12. Aile Mahkemesi’ne verilen talepler doğrultusunda mahkeme 6284 Sayılı Kanuna göre 5/ 1,a,c,f maddelerine göre davalı kadın Ö.D.D'nin doktor eşi Ö.D.'ye karşı "Şiddet, tehdit, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmamasına, bulunduğu konuta ,okula ve işyerine yaklaşmamasına, iletişim araçlarıyla veya sair suretle 2 ay rahatsız etmemesine" karar verdi.
Mahkeme, karara uyulmaması durumunda zorla hapsinin de uygulanmasına, kararın bir örneğinin de Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'ne ( ŞÖNİM) derhal gönderilmesine, karara itiraz yolunun açık olduğunu belirtti.
Obezite ve Metabolik Cerrahi ve Laparoskopil Cerrahisi uzmanı Opr. Dr. Ö.D, "Evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle" avukatları Gökhan Uluhan-Bahar Uluhan aracılığıyla boşanmak için nöbetçi aile mahkemesine dilekçe verdi. Ö.D., müşterek çocukları E.D.'nin velayetinin dava devam ederken tedbiren ve karar kesinleştikten sonra kesin olarak kendisine verilmesini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 250 bin TL manevi tazminat talep etti.
Doktorun avukatları Bahar ve Gökhan Uluhan
Opr. Dr. Ö.D.'nin avukatları Bahar - Gökhan Uluhan, mahkemeye verdikleri boşanma dilekçesinde, "Müvekkil toplum içerisinde evlilik birliğinin önemine saygı duymuş, huzurlu bir evlilik hayatı yaşayacağına inanmış, eşine karşı her zaman müşfik bir eş olmuş ve davalıyı mutlu etmek için elinden gelen tüm çabayı göstermiştir. Müvekkil tarafından evlilik birliğinin kendisine yüklediği tüm sorumluluklar yerine getirilmiştir. Ancak müvekkilin tüm çabalarına rağmen davalının kavgacı ve geçimsiz tutumları sebebiyle taraflar arasında gerçek bir aile yaşantısı kurulamamıştır. Müvekkilimiz genel cerrahi doktorudur ve muayenehanesi vardır. Müvekkil mesleği gereği iş ve sosyal çevresinde sayılan, sevilen biridir. Müvekkil bir yandan iş hayatının verdiği zorluklarla mücadele ederken, diğer yandan da evdeki sinir harbi, sebepsiz kıskançlıklarla mücadele etmek zorunda kalmıştır. Davalının bu ve buna benzer davranışları müvekkili evlilik kurumundan soğutmuş, davalının bu tavırları müvekkilin aile kavramına olan inancının yitirilmesine neden olmuştur. Davalının kıskançlık krizleri müvekkilin iş hayatındaki saygınlığını ciddi derecede etkileyecek duruma gelmiştir. Müvekkilin yanında çalışan diyetisyen hanımı sürekli telefonla aramış, bununla yetinmeyerek sürekli müvekkilin iş yerine giderek, 'eşimle aranızda bir ilişki mi var' diye sorması akabinde diyetisinin müvekkile 'Hocam eşiniz böyle sorular soruyor, ben evliyim, ne yapacağım' diyerek yakınmış, bunun üzerine 2 ay sonrasında işten ayrılmıştır. Müvekkil halen yıllardır yanında çalışan diyetisyenin bu nedenle işten ayrılmasının üzüntüsü ve utanç duygusunu yaşamaktadır.
Müvekkilin muayenesine haber vermeksizin, baskın yapma kastıyla sürekli gelen davalı, müvekkilin sekreterine 'Ö’ün bugünkü programı nedir, nereye gidecek hepsini söyle' şeklinde anlamsız sorular sormuştur. Tüm bunlar yetmezmiş gibi, müvekkilin ofisine gizlice hacker ile gelerek müvekkile ait tüm iş bilgisayar ve telefonlarında şifreleri kırdırmıştır. Müvekkilin telefonunu yanındayken de sürekli telefonu alarak kontrol etmeye çalışan davalı, müvekkilin telefonuna program yükleyerek tüm konuşmalarını dinlemiş, mesajlaşmalarını okumuştur. Yalnızca kuruntudan ibaret bu hareketleri ile davalının söz konusu kusurlu davranışları müvekkilimize evlilik birliğini çekilmez hale getirmiştir. Davalı yanın sapkın düşünceleri mevcuttur. Müvekkile 'Sen ablan ve yeğeninle fizikleri güzel olduğu için görüşüyorsun' demiştir. Bunun üzerine müvekkil adeta şok yaşamıştır.
Davalı aile toplantılarında sürekli tatsızlık çıkarmıştır. Müvekkile karşı anlamsız şekilde surat asmıştır. Müvekkil ise her seferinde konuşmaya çalışarak eşine yardımcı olmaya çalışmışsa da davalı yan kavganın şiddetini arttırarak, sürekli stres ve çatışmaya iten hareketleri ile müvekkili zor durumda bırakmıştır. Davalı yanın anlamsız saldırıları evlilik birliği boyunca devam etmiş, yukarıda izah edilen olaylar ise müvekkili çileden çıkaran son olaylardır. Saatlerce devam edebilen sataşmaların sonu ne yazık ki, müvekkilin yalvarması ile sona erebilmiştir."
Davalının aşırı kıskanç olması, müvekkili sürekli olarak iş yerinde zor duruma düşürmesi müvekkilin ruh sağlığını bozabilecek bir hal aldığına değinen avukatlar, "Evliliğin devamı toplumun düzenini zedeler hale gelmiş, toplum için sorun oluşturmaya başlamıştır. Müvekkil için evliliği sosyal ve ahlaki yönden çökmüştür ve bu durumda evliliğin devamında bir yarar kalmamıştır. Evlilik süresince davalı yanın kıskançlıkları yüzünden yaşadığı bunalımlar, gerek ailesine gerekse de arkadaş çevresi içerisinde davalı yanın bu davranışları yüzünden küçük düşürülmesi, erkeklik gururunu aşağılayan hareketlere maruz bırakılması müvekkilimizi büyük bir ızdıraba sevk etmiştir. Müvekkilin evlilik birliğine olan inancını yitirmesine neden olan davalı aleyhine 250 bin TL. manevi tazminat istiyoruz. Müvekkil için artık bu evliliğin devamında fayda kalmamıştır. Davalının aşırı kıskanç olması, müvekkilin gerek çocuğa gerekse de aile ve arkadaş çevresine karşı küçük düşürülmesi nedenleri ile evlilik birliğinin sona ermesinde davalının kusuru göz önüne alındığında müvekkil evlilik birliğini devam ettirmek istememektedir. Bu nedenle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ediyoruz" dedi.
Bu ayın sonunda ilk duruşması görülecek olan boşanma davası öncesi, Dr. Ö.D., peşine dedektif takan ve telefonla tehdit ve tacizde bulunup hakaret eden eşine karşı koruma kararı aldırdı. Avukatları tarafından 12. Aile Mahkemesi’ne verilen talepler doğrultusunda mahkeme 6284 Sayılı Kanuna göre 5/ 1,a,c,f maddelerine göre davalı kadın Ö.D.D'nin doktor eşi Ö.D.'ye karşı "Şiddet, tehdit, hakaret, aşağılama veya küçük düşürmeyi içeren söz ve davranışlarda bulunmamasına, bulunduğu konuta ,okula ve işyerine yaklaşmamasına, iletişim araçlarıyla veya sair suretle 2 ay rahatsız etmemesine" karar verdi.
Mahkeme, karara uyulmaması durumunda zorla hapsinin de uygulanmasına, kararın bir örneğinin de Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü'ne ( ŞÖNİM) derhal gönderilmesine, karara itiraz yolunun açık olduğunu belirtti.
YORUMLAR