Kemik erimesi 30'lu yaşlarda başlıyor
Halk arasında 'kemik erimesi' olarak bilinen 'osteoporoz', vücuttaki tüm kemikleri etkileyen, kemiğin yoğunluğunun ve kalitesinin azaldığı sistematik bir hastalık olarak gösteriliyor. Daha çok 50'li yaşlarda görülen hastalık, kemiği zayıflatan ve kırılma riskini artıran bir problem olarak yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor
20 Ekim 2020 - 11:57 - Güncelleme: 20 Ekim 2020 - 12:00
Kemik erimesinin sinsi bir hastalık olduğunu söyleyen VM Medical Park Samsun Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Kliniğinden Uzm. Dr. Ayşegül Başar, "Kemik kaybı genellikle 30'lu yaşlarda başlar. Ancak kemik erimesinin ortaya çıkması sıklıkla 50'li yaşlarda olmaktadır. Hastalık kemikler kırılana kadar bulgu vermeyebilir, bu nedenle menopoz sonrası dönemde mutlaka kemik dansitometresi ölçümü yapılmalıdır" uyarısında bulundu.
![""]("https://www.mansetturkiye.com/images/files/2020/10/5f8ea70d4fde0.jpg")
"Kırıklar hafif bir travma ile bile oluşabilir"
Osteoporoza hafif travmanın bile etki edebileceğini söyleyen Uzm. Dr. Başar, hastalığın özellikle kalça omurga ve el bileğinde oluşuğunu anlattı. Dr. Başar, "Osteoporoz hastalığında kemik yapımının azalması sonucunda kemikler gözenekli bir yapı alır. Gözenekli kemik, kırılgan ve zayıf yapıdadır. Kemik kaybı genellikle 30'lu yaşlarda başlar. Ancak hastalığın ortaya çıkması sıklıkla 50'li yaşlarda olmaktadır" dedi.
"Kemik erimesi sadece kadın hastalığı değildir"
Osteoporoz hastalığının toplumda kadın hastalığı olarak bilindiğini ancak bunun doğru olmadığını aktaran Uzm. Dr. Başar, hastalığı tetikleyen başka unsurların da olabileceğine dikkat çekerek, "Kemik erimesi hastalığı; tiroit hastalıkları, diyabet, kronik obstrüktif akciğer hastalıkları, uzun süreli alkol kullanımı, uzun süreli kortizon, anti epileptik ilaçlar, antiasit kullanımı, kronik böbrek hastalığı gibi rahatsızlıklara da sık olarak eşlik etmektedir. Bu nedenle kişi bahsedilen rahatsızlıklara sahipse veya menopoz sonrası dönemdeyse 'kemik dansitometrisi' ölçümünü yaptırarak sonuçlar hekim tarafından riskli bulunduğu takdirde tedavi görmelidir. Kemik dansitometri testi, kemik yoğunluğu kaybını değerlendirmek ve kemik mineral kaybını ölçmek amacıyla uygulanan bir tarama testidir" diye konuştu.
"Kemik erimesi doğru beslenmeyle önlenebilir"
Kemik erimesini engelleyerek sağlıklı kemik yapısına sahip olmak için de önerilerde bulunan Uzm. Dr. Ayşegül Başar, "Süt, yumurta, somon balığı, koyu yeşil sebzeler bol tüketilmelidir. Proteinden zengin beslenilmeli ve düzenli egzersize de önem verilmelidir" şeklinde konuştu.
"Kırıklar hafif bir travma ile bile oluşabilir"
Osteoporoza hafif travmanın bile etki edebileceğini söyleyen Uzm. Dr. Başar, hastalığın özellikle kalça omurga ve el bileğinde oluşuğunu anlattı. Dr. Başar, "Osteoporoz hastalığında kemik yapımının azalması sonucunda kemikler gözenekli bir yapı alır. Gözenekli kemik, kırılgan ve zayıf yapıdadır. Kemik kaybı genellikle 30'lu yaşlarda başlar. Ancak hastalığın ortaya çıkması sıklıkla 50'li yaşlarda olmaktadır" dedi.
"Kemik erimesi sadece kadın hastalığı değildir"
Osteoporoz hastalığının toplumda kadın hastalığı olarak bilindiğini ancak bunun doğru olmadığını aktaran Uzm. Dr. Başar, hastalığı tetikleyen başka unsurların da olabileceğine dikkat çekerek, "Kemik erimesi hastalığı; tiroit hastalıkları, diyabet, kronik obstrüktif akciğer hastalıkları, uzun süreli alkol kullanımı, uzun süreli kortizon, anti epileptik ilaçlar, antiasit kullanımı, kronik böbrek hastalığı gibi rahatsızlıklara da sık olarak eşlik etmektedir. Bu nedenle kişi bahsedilen rahatsızlıklara sahipse veya menopoz sonrası dönemdeyse 'kemik dansitometrisi' ölçümünü yaptırarak sonuçlar hekim tarafından riskli bulunduğu takdirde tedavi görmelidir. Kemik dansitometri testi, kemik yoğunluğu kaybını değerlendirmek ve kemik mineral kaybını ölçmek amacıyla uygulanan bir tarama testidir" diye konuştu.
"Kemik erimesi doğru beslenmeyle önlenebilir"
Kemik erimesini engelleyerek sağlıklı kemik yapısına sahip olmak için de önerilerde bulunan Uzm. Dr. Ayşegül Başar, "Süt, yumurta, somon balığı, koyu yeşil sebzeler bol tüketilmelidir. Proteinden zengin beslenilmeli ve düzenli egzersize de önem verilmelidir" şeklinde konuştu.
YORUMLAR