Kuraklık, sivrisinek artışına ve hastalıklara neden olabilir
Kuraklık devam ederse insanlar sıtma, Batı Nil Virüsü ve Zika bulaşıcı hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalacak.
Uzmanlar, barajlardaki su seviyelerinin düşmesi sebebiyle oluşan bataklık ve küçük gölcüklerin sivrisinek artışına neden olacağını ve bunun da sıtma gibi tehlikeli hastalıklara sebebiyet vereceğini belirtti.
DHA‘ya konuşan Boğaziçi Üniversitesi İklim Değişikliği ve Politikaları Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, barajlardaki su seviyesinin düşük olması ve hava sıcaklığının sıfırın altına düşmemesi sebebiyle sivrisinek popülasyonunun artacağına işaret etti:
Sivrisineklerin üremesi için sulu ortamlara ya da durgun su kenarlarına yumurtalarını bırakıyorlar. Ayrıca bu su kış boyunca buz tutmayacak olursa sivrisinekler kışı geçirebiliyorlar. Burada korkulacak senaryo İstanbul, İzmit, İzmir bu tür yerlerde sıcaklıkların sıfırın altına düşmemesi. Sıcaklıklar düşmezse bu yumurtalar kışı geçirirler, kışı geçirirlerse bu sivrisinekler mart ayından itibaren üremeye başlar. Bunlar üreyerek sezona başlayacak olursa sivrisinek popülasyonunda ciddi bir artışla karşı karşıya kalırız. Maalesef iklim değişikliği de bizleri o senaryoya sürüklüyor.”
‘Sıtmanın görülmesine neden olabilir’
Prof. Kurnaz, sivrisinek oranında yaşanacak artışın sıtma gibi bazı tehlikeli hastalıklara sebep olabileceğine de dikkat çekti:
Barajlarımız çok düşük bir seviyede. Umuyoruz ki bu böyle kalmayacak. Ancak yaza doğru bu seviyelerde olacak olursa, su çekildikten sonra ortaya çıkan düzlükler var. Bunlar az sulu bol çamurlu bölgeler. Buralarda sivrisineklerin üremesi için ideal yerler. Buralardaki su artık bir noktada taban suyu ya da can suyu dediğimiz su olduğu için kullanılmaz hale gelecek. Bu da sağlık riskli oluşturduğu için o barajlardan su çekilmeye son verilecek. Bundan dolayı da oralarda çok derin olmayan gölcükler halinde kalacak. İstanbul’un çevresinde bu gölcüklerin olması uzun vadede sivrisineklerin üremesine neden olacaktır. Maalesef o sivrisinekler doğamızda çok fazla görülmeyen Batı Nil Virüsü, Zika gibi hastalıkların biraz daha fazla doğamıza girmesine ve en sonunda da en büyük düşmanlarımızdan olan sıtmanın görülmesine neden olabilir. Bunların hepsi önümüzdeki yaz için büyük tehlikeler.”
‘Sivrisinekler hastalık taşıyıcısı haline gelebilir’
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Fatih Dikmen de kuruyan barajların düzgün takip edilmemesi durumunda ortaya çıkan sivrisinek türlerinin Batı Nil Virüsü ve Zika gibi hastalıkların taşıyıcısı haline geleceğini vurguladı:
İklim değişikliğine bağlı etkilerden dolayı gerek suların azalması gerek yağış rejimindeki değişikliklerden dolayı muhtemelen farklı canlılarla karşılaşmaya başlayacağız. İstanbul özelinde düşünecek olursak İstanbul’da daha önce görmediğimiz sivrisinek türlerini daha sık görmeye başlayacağız. Kuraklığa bağlı olarak mikro habitatların ortaya çıkması bu duruma neden olabilir. Normalde bir göl ekosistemi çok rahatlıkla kontrol altında tutulabilir. O bölgelere balık atılarak ya da farklı mücadele yöntemleriyle sivrisinek popülasyonu düşürebilir. Göl ekosistemi ortadan kalkınca küçük küçük parça sular ortaya çıkıyor. Üzerinden beslenecek balıklar ya da biyolojik etmenler üzerinden kalkacak ve o küçük birikintiler larvalar için çok daha uygun üreme alanı haline gelecek. Eğer bunlar düzgün takip edilmezse çıkan sivrisinek türleri Batı Nil Virüsü ve Zika gibi hastalıkların taşıyıcısı haline gelecek.”
Dikmen, Türkiye’nin kuzey noktalarının, güney noktaları kadar ısınmaya başladığı için özellikle İstanbul’da bulaşıcı hastalık taşıyan böceklerle mücadele planları ortaya koyulması gerekeceğini de kaydetti.
YORUMLAR