Magnesia'daki kazılarda Zeus Tapınağı ortaya çıkarıldı
AYDIN'ın Germencik ilçesi Magnesia Antik Kenti'ndeki kazı çalışmalarında, dönemin en iyi mimarı olarak bilinen Hermogenes tarafından yapılan, 2 bin 250 yıllık Zeus Tapınağı'nın 3'te 2'lik bölümü ortaya çıkarıldı. Tapınağın yıkılan sütunları, restorasyonla eski haline dönüştürüp, ziyaretçilere açılacak.
19 Kasım 2021 - 13:03 - Güncelleme: 19 Kasım 2021 - 13:04
Alman arkeologlar tarafından 1900'lü yılların başında kazılan Magnesia Antik Kenti'nde, bugüne kadar Artemis kutsal alanı, stadyum ve tiyatro alanı ortaya çıkarıldı. Kazılarda 80 heykel ile çeşitli tarihi eşyalar da bulundu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Doç. Dr. Görkem Kökdemir'in kazı başkanlığında 2021 yılında yapılan çalışmalarda ise 2 bin 250 yıllık Zeus Tapınağı'nın 3'te 2'lik bölümü ortaya çıkarıldı. 4 metre toprağın altına kalan tapınağa, 2 aylık çalışmayla ulaşıldı.
Yıl sonuna kadar kalan kısmında ortaya çıkarılması için çalışmaların sürdürüldüğünü hatırlatan Doç. Dr. Kökdemir, Almanya'nın Berlin Pergamon Müzesi'nde, Bergama Zeus Sunağı gibi tapınaktan parçalar kullanılarak, Magnesia Zeus Tapınağı'nın replikası yapıldığını ve halen sergilendiğini söyledi.
'BÜTÜN AGORA 4 METRELİK DOLGUNUN ALTINDA KALMIŞ'
Amaçlarının, buradaki tapınağın da ayağını kaldırarak ziyaretçilere açmak olduğunu kaydeden Doç. Dr. Kökdemir, "Magnesia'da 2021 yılı çalışmaları içerisinde bu tapınağı ortaya çıkarmayı planlıyorduk. 19'uncu yılların başında Almanlar tarafında yapılan kazılardan bu noktada, bir tapınak olduğunu zaten biliyorduk. Magnesia'nın ikinci büyük kültü olan Zeus Sosipolis, 'kentin kurtarıcısı' adına inşa edilmiş bu tapınağın bulunduğu yerdeki büyük bir kısmını ortaya çıkardık. 26 bin metrekarelik bütün agora 4 metrelik bir dolgunun altında kalmış. Daha önceki yapılan çalışmalarda buranın boyutunu ve konumunu biliyorduk. Planımız zaten sadece bu tapınak değil. 5 yıllık projemizde eğer başarabilirsek, 26 bin metrekareye yayılan bu agorayı tamamen 4 metrelik dolgu içerisinden gün yüzüne çıkarmak olacak. Türk Tarih Kurumu'nun desteğiyle son yaptığımız çalışmalarla tapınağın ön cephesi ve basamakları tamamen ortaya çıkarıldı. Tapınağın 3'te 2'lik bölümü ortaya çıktı. Tek eksik olarak doğuya doğru olan sütunlu bölüm kaldı. Hedefimiz; bu yıl bitmeden tapınağın tamamını ortaya çıkarmak" diye konuştu.
'MİMAR HERMOGENES OSMANLI DÖNEMİ'NDE MİMAR SİNAN İLE EŞ DEĞER'
Çalışmanın çok büyük keşif olduğunu aktaran Kazı Doç. Dr. Kökdemir, şunları kaydetti:
"Bunu yaşamak gerçekten gurur vericiydi. Ekibimle birlikte zor bir çalışmayı başardık. Mimar Hermogenes, Osmanlı Dönemi'nde Mimar Sinan ile eş değer, diyebileceğimiz Antik dönemin en ünlü mimarı. Bu mimarın başyapıtı olan Artemis Tapınağı Anadolu'nun 4'üncü büyük tapınağı, Magnesia Antik Kenti'ndeydi. Buradaki Zeus Tapınağı da Hermogenes'e mi ait yoksa mimarın bir çıraklık eseri miydi? Bu tartışma 100 yıl boyunca sürdü çünkü 4 metre dolgu altında kalan tapınakla ilgili hiçbir bilgi yoktu. Yaptığımız çalışmalarla tapınağın mimari detaylarıyla ilgili çok önemli bilgiler elde ettik. Çalışmamızı tamamladıktan ve bilim dünyasına sunduktan sonra başarabilirsek Hermogenes'in ünlü mimarın belki çıraklık yapıtı olan Zeus Tapınağı ile ilgili verilere ulaşacağız. Bu dünya mimarlık tarihi için çok önemli bir sonuç olacak. Ortaya çıkan bölümde yüzde 70 orijinal parçası yerinde duruyor. Berlin Pergamon Müzesi'nde bu tapınağın 15 metrelik 4 sütunlu cephesi şu an arkamızda duran yöndür. Almanlar, bunu yüzde 3 orijinal malzemeyle ve gerisini imitasyonla yaptı. Öngörümüz ve sonuçlarımıza bağlı olarak yüzde 70 orijinal malzemeyle aynı sergilemeyi bulunduğumuz yerde yapacağız. Gelecek yıl görkemli cephenin içerisinde fotoğraf çektireceğiz. Bu da Türk arkeolojisi ve Türkiye için çok önemli bir sonuç olacak. Artemis Tapınağı, Magnesia'nın en büyük tapınağı. Zeus'un o tapınaktan bile daha eski olduğu düşünülüyor."
KÜLTÜR MÜDÜRÜ TUNCER: HARİKA KEŞFE İMZA ATTIK
Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü Doç. Dr. Umut Tuncer ve Aydın Arkeoloji Müzesi Müdürü Abdulbari Yıldız da kazı çalışmalarını yerinde inceleyip, bilgi aldı. Doç. Dr. Tuncer, harika bir keşfe imza atıldığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Magnesia Antik Kenti'nin döneminde en popüler ve cazibe merkezi olduğunu zaten biliyorduk. Yaklaşık 50 bin kişilik stadyum bunu bize net olarak gösteriyordu. Aynı zamanda hem Artemis hem Apollon Tapınağı'na sahip olması ve bugün yaptığımız bu keşifle birlikte üçüncü halka olan Zeus Tapınağı'nı da buna ekleyerek, 3 tapınağı birden barındıran Magnesia'nın dini anlamda bir cazibe merkezi olduğunu ortaya çıkarmıştık ve böylece kanıtlamış olduk. Varlığı literatürde tartışılan bir tapınaktı. Kazı ekibi, çok yüksek bir performansla kısa zamanda bu tapınağı ortaya çıkarmayı başardı. Yaklaşık 2 aylık bir kazı sonucunda neredeyse tapınak yapısının bütünlüğüne ulaşmış olduk. Bugün bizim sorumluluğumuz tıpkı döneminde olduğu gibi Magnesia Antik Kenti'ni tapınaklarıyla görsel yapılarıyla dikey mimariye kavuşturmak, bir cazibe merkezine dönüştürmektir ardından da Aydın kültür ve turizmine armağan etmektir."
ZİYARETÇİ ORANINDA ARTIŞ BEKLENTİSİ
Kazı çalışmaları sonrasında ziyaretçi sayısında büyük artış bekledikleri belirten Doç. Dr. Tuncer, "Milattan önce 4'üncü yüzyıldan milattan sonra 6'ncı yüzyıla kadar kesintisiz bir yaşam görmüş olan Magnesia, antik dönemde büyük bir festival kenti olarak biliniyordu. Festival kenti olması vesilesiyle çok fazla mimari yapıyı bir arada görebiliyoruz. 12 aylık süreç içerisinde yapılacak kazı çalışmalarıyla tüm bu yapıların gün yüzüne çıkartılıp, restorasyon çalışmalarıyla birlikte kent turizmine kazandırılması hedefleniyor" diye konuştu.
Yıl sonuna kadar kalan kısmında ortaya çıkarılması için çalışmaların sürdürüldüğünü hatırlatan Doç. Dr. Kökdemir, Almanya'nın Berlin Pergamon Müzesi'nde, Bergama Zeus Sunağı gibi tapınaktan parçalar kullanılarak, Magnesia Zeus Tapınağı'nın replikası yapıldığını ve halen sergilendiğini söyledi.
'BÜTÜN AGORA 4 METRELİK DOLGUNUN ALTINDA KALMIŞ'
Amaçlarının, buradaki tapınağın da ayağını kaldırarak ziyaretçilere açmak olduğunu kaydeden Doç. Dr. Kökdemir, "Magnesia'da 2021 yılı çalışmaları içerisinde bu tapınağı ortaya çıkarmayı planlıyorduk. 19'uncu yılların başında Almanlar tarafında yapılan kazılardan bu noktada, bir tapınak olduğunu zaten biliyorduk. Magnesia'nın ikinci büyük kültü olan Zeus Sosipolis, 'kentin kurtarıcısı' adına inşa edilmiş bu tapınağın bulunduğu yerdeki büyük bir kısmını ortaya çıkardık. 26 bin metrekarelik bütün agora 4 metrelik bir dolgunun altında kalmış. Daha önceki yapılan çalışmalarda buranın boyutunu ve konumunu biliyorduk. Planımız zaten sadece bu tapınak değil. 5 yıllık projemizde eğer başarabilirsek, 26 bin metrekareye yayılan bu agorayı tamamen 4 metrelik dolgu içerisinden gün yüzüne çıkarmak olacak. Türk Tarih Kurumu'nun desteğiyle son yaptığımız çalışmalarla tapınağın ön cephesi ve basamakları tamamen ortaya çıkarıldı. Tapınağın 3'te 2'lik bölümü ortaya çıktı. Tek eksik olarak doğuya doğru olan sütunlu bölüm kaldı. Hedefimiz; bu yıl bitmeden tapınağın tamamını ortaya çıkarmak" diye konuştu.
'MİMAR HERMOGENES OSMANLI DÖNEMİ'NDE MİMAR SİNAN İLE EŞ DEĞER'
Çalışmanın çok büyük keşif olduğunu aktaran Kazı Doç. Dr. Kökdemir, şunları kaydetti:
"Bunu yaşamak gerçekten gurur vericiydi. Ekibimle birlikte zor bir çalışmayı başardık. Mimar Hermogenes, Osmanlı Dönemi'nde Mimar Sinan ile eş değer, diyebileceğimiz Antik dönemin en ünlü mimarı. Bu mimarın başyapıtı olan Artemis Tapınağı Anadolu'nun 4'üncü büyük tapınağı, Magnesia Antik Kenti'ndeydi. Buradaki Zeus Tapınağı da Hermogenes'e mi ait yoksa mimarın bir çıraklık eseri miydi? Bu tartışma 100 yıl boyunca sürdü çünkü 4 metre dolgu altında kalan tapınakla ilgili hiçbir bilgi yoktu. Yaptığımız çalışmalarla tapınağın mimari detaylarıyla ilgili çok önemli bilgiler elde ettik. Çalışmamızı tamamladıktan ve bilim dünyasına sunduktan sonra başarabilirsek Hermogenes'in ünlü mimarın belki çıraklık yapıtı olan Zeus Tapınağı ile ilgili verilere ulaşacağız. Bu dünya mimarlık tarihi için çok önemli bir sonuç olacak. Ortaya çıkan bölümde yüzde 70 orijinal parçası yerinde duruyor. Berlin Pergamon Müzesi'nde bu tapınağın 15 metrelik 4 sütunlu cephesi şu an arkamızda duran yöndür. Almanlar, bunu yüzde 3 orijinal malzemeyle ve gerisini imitasyonla yaptı. Öngörümüz ve sonuçlarımıza bağlı olarak yüzde 70 orijinal malzemeyle aynı sergilemeyi bulunduğumuz yerde yapacağız. Gelecek yıl görkemli cephenin içerisinde fotoğraf çektireceğiz. Bu da Türk arkeolojisi ve Türkiye için çok önemli bir sonuç olacak. Artemis Tapınağı, Magnesia'nın en büyük tapınağı. Zeus'un o tapınaktan bile daha eski olduğu düşünülüyor."
KÜLTÜR MÜDÜRÜ TUNCER: HARİKA KEŞFE İMZA ATTIK
Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü Doç. Dr. Umut Tuncer ve Aydın Arkeoloji Müzesi Müdürü Abdulbari Yıldız da kazı çalışmalarını yerinde inceleyip, bilgi aldı. Doç. Dr. Tuncer, harika bir keşfe imza atıldığını vurgulayarak, şöyle konuştu:
"Magnesia Antik Kenti'nin döneminde en popüler ve cazibe merkezi olduğunu zaten biliyorduk. Yaklaşık 50 bin kişilik stadyum bunu bize net olarak gösteriyordu. Aynı zamanda hem Artemis hem Apollon Tapınağı'na sahip olması ve bugün yaptığımız bu keşifle birlikte üçüncü halka olan Zeus Tapınağı'nı da buna ekleyerek, 3 tapınağı birden barındıran Magnesia'nın dini anlamda bir cazibe merkezi olduğunu ortaya çıkarmıştık ve böylece kanıtlamış olduk. Varlığı literatürde tartışılan bir tapınaktı. Kazı ekibi, çok yüksek bir performansla kısa zamanda bu tapınağı ortaya çıkarmayı başardı. Yaklaşık 2 aylık bir kazı sonucunda neredeyse tapınak yapısının bütünlüğüne ulaşmış olduk. Bugün bizim sorumluluğumuz tıpkı döneminde olduğu gibi Magnesia Antik Kenti'ni tapınaklarıyla görsel yapılarıyla dikey mimariye kavuşturmak, bir cazibe merkezine dönüştürmektir ardından da Aydın kültür ve turizmine armağan etmektir."
ZİYARETÇİ ORANINDA ARTIŞ BEKLENTİSİ
Kazı çalışmaları sonrasında ziyaretçi sayısında büyük artış bekledikleri belirten Doç. Dr. Tuncer, "Milattan önce 4'üncü yüzyıldan milattan sonra 6'ncı yüzyıla kadar kesintisiz bir yaşam görmüş olan Magnesia, antik dönemde büyük bir festival kenti olarak biliniyordu. Festival kenti olması vesilesiyle çok fazla mimari yapıyı bir arada görebiliyoruz. 12 aylık süreç içerisinde yapılacak kazı çalışmalarıyla tüm bu yapıların gün yüzüne çıkartılıp, restorasyon çalışmalarıyla birlikte kent turizmine kazandırılması hedefleniyor" diye konuştu.
YORUMLAR