• Reklam

Mal kaçırma iddiasıyla açılan davayı kazandı

İZMİR'de yaşayan Safiye Kaya (50); Şehri Ş.'nin (65) haciz ve ipotekli dairesinin 140 bin liralık borcunu ödeyip, 110 bin TL de bankadan havale ederek toplam 250 bin TL'ye satın aldı. Satıştan 3 yıl sonra Şehri Ş., bireysel kredisini ödeyemediği için banka takibine takıldı. Şehri Ş. ve evi alan Kaya, 'mal kaçırma kastıyla ev satma' iddiasıyla dava edildi. Mahkeme, satışın usulüne uygun yapıldığına karar verdi.

Mal kaçırma iddiasıyla açılan davayı kazandı
10 Nisan 2023 - 12:34 - Güncelleme: 10 Nisan 2023 - 12:38

​İzmir'de evli ve 2 çocuk annesi, ev kadını Safiye Kaya, 17 Temmuz 2019 yılında evli, 2 çocuk annesi ev kadını Şehri Ş.'ye ait üzerinde 7 ayrı haciz ve ipotek bulunan apartman dairesini 250 bin liraya almak için anlaştı. Konutun 140 bin lira olan ipotek ve haciz borcunu ödeyen Kaya, evi almak için anlaştığı paranın kalan kısmı olan 110 bin lirayı ise Şehri Ş.'nin hesabına havale yaptı. Şehri Ş., satıştan 3 yıl sonra bireysel kredisini ödeyemediği için takibe takıldı. Ev satışını gören banka yetkilileri, icra takibi başlatıp, 'mal kaçırma kastıyla evi sattığı' iddiasıyla satışın iptali için İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açtı. Bilirkişi incelemesinde, Kaya'nın toplam 250 bin lira ödeme yaptığı tespit edilirken, evin rayiç bedelinin 113 bin, evin güncel satış fiyatının ise 275 bin TL olduğunu ortaya konuldu. Ödeme yapılan 250 bin TL ile 275 bin arasındaki farkın az olduğunu belirlenmesi sonucu mahkeme, satışın usulüne uygun yapıldığına karar verdi.

'TAPUSUNU KAYBETMEKTEN KURTULDU'

Safiye Kaya'nın Avukatı Damlanur Kaya Uler, "Müvekkil 2019 yılında bir taşınmaz satın alıyor. Aldığı taşınmazın o günkü güncel bedeli 250 bin TL. Satıcıyla da bu fiyat üzerinde anlaşıyorlar. Konutun üzerinde 140 bin TL tutarında ipotek ve haciz var. Alıcı ve satıcının anlaşması üzerine müvekkilim bu borcu kapatıp, kalan 110 bin TL'yi bankadan satıcıya gönderiyor.

Satıcı kişi, 2018 yılında bir bankadan bireysel kredi kullanmış. 3 yıl sonra bu krediyi ödeyemiyor. Satıcıya yönelik tasarrufun iptali davası açılınca müvekkilim de yargılanıyor. 3 yıl sonra tasarrufun iptali davası açılıyor. Müvekkilim tapusunu kaybetme riskiyle karşılaşıyor. Akabinde müvekkilimin yaptığı ödemeler araştırılıyor. Tüm ödemelerin banka yoluyla yapıldığı ortaya konuluyor. Müvekkilimin 250 bin TL'lik bir ödeme yaptığı tespit ediliyor. Müvekkilim borcu ve kalan ödemeyi kendi hesabından banka yoluyla gönderdiğini ispat edebildiği için davacı davayı kaybetti. Müvekkilim tapusunu kaybetmekten kurtuldu" ifadelerini kullandı.

Vatandaşlara da bu konuda uyarılarda bulunan Uler, "Bu durum milyonlarca kişiyi ilgilendiriyor. Çünkü taşınmazı devraldığınızdan itibaren bu tarz davalarla karşı karşıya kalabilirsiniz. Ödeme elden değil mutlaka EFT veya havale yoluyla yapılıp, dekont saklanmalı ve alınan konutun bedeli tapuda doğru gösterilmelidir" diye konuştu. (DHA)


YORUMLAR

  • 0 Yorum