• Reklam

Manisa Ticaret Borsası'ndan 'Reform Paketi' değerlendirmesi

Manisa Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Sadık Özkasap, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından "Güven ve İstikrar" temelinde açıklanan, Türkiye'nin yatırım, istihdam ve ihracat kaynaklı verimlilikle, potansiyel büyümesini artırmasının hedeflendiği "Ekonomi Reform Paketi" ile ilgili değerlendirmede bulundu.

Manisa Ticaret Borsası'ndan 'Reform Paketi' değerlendirmesi
14 Mart 2021 - 14:45 - Güncelleme: 14 Mart 2021 - 14:45
Pandemi sürecine ve birikmiş tüm ekonomik zorluklara rağmen, kayıplar yaşanmış olsa da üretim alt yapısını ve faaliyetlerini koruma direncini gösteren Türkiye'nin, geçmişin yüklerini hafifletmesi ve salgın sonrası dönemin ekonomik yapılanmasına güçlü giriş yapması bakımından, açıklanan ekonomi reform paketinin uygulamada iyi sonuçlar getirecek nitelikte konu başlıkları taşıdığını belirten Manisa Ticaret Borsası Başkanı Sadık Özkasap, "Açıklanan ekonomi reform paketinde; yatırıma, üretime, piyasa istikrarına, istihdama ve ihracata yönelik olarak açıklanan hedefleri çok önemli buluyoruz. Bir süredir iş dünyamızı temsilen, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği çatısı altındaki istişare toplantılarında Hükümetimize aktardığımız tespitlerin, ekonomi reformları arasında yer aldığını görmek ise ayrıca memnun edici oldu. Ülkemizin; üretim ve iç piyasa canlılığı, buna bağlı ihracat, cari açık, istihdam ve büyüme oranları gibi hedeflerinin kaynağını teşkil eden her ölçekteki işletmenin, üretim-istihdam ve yatırım planlamalarında daha az risk ile daha uzun vadeli öngörülerde bulunabilmesinin sağlanması ilettiğimiz en hassas ve belki de finansman kadar önemli ihtiyaçlar arasındaydı. Çünkü risk ortamındaki finansmanın, borçlanma ya da sorunları ötelemeden başka bir sonuç getirmeme ihtimali de olur. Ayrıca; artan üretim maliyetleri ve düşen alım gücü, olumlu beklentilere pek fırsat vermiyordu. İhracat açısından baktığımızda ise, yurt dışı piyasa ve rekabet koşullarında, işletmelerin mevcut yurt içi maliyetleri ile yurt dışı fiyatlarını sürdürülebilir olarak tutturabilmesi ve rekabet etmesi kolay görünmemeye başlamıştı. Sektörde yapılan satışlar ağırlıklı olarak, kalite ve fiyat bileşeninde rekabetin hassas kriterlere tabi olduğu Avrupa Ülkelerine yapıldığından, İşletmeler için öncelik mevcut pazarın korunabilmesi haline dönüşmüştü. Bu da kalitenin ucuza satılması ve katma değer kayıpları anlamına gelir. Özetle son dönemde yapılan istişarelerde kilit noktalar olarak öne çıkan güven ve istikrar ihtiyacının, reformlarda karşılığını bulması oldukça anlamlı oldu. Çünkü; Türkiye'nin büyümeyi sağlarken, ek hazine borçlanması ve kamu maliyeti oluşmadan enflasyon ve faizi eş zamanlı düşürebilmesi, kur dengesi sağlaması, kamu ve özel sektörün borç yükünü azaltması, işsizliği azaltıcı yatırımları ve ihracatı artırması; üretmesine ve ürettiklerini satabilmesine bağlı. Bunun için de üretim ve tüketimde güvenin korunması gerekir. Doğru uygulamalarla istikrar da beraberinde gelir. Dolayısıyla ülkemiz menfaatleri adına, toplumun her kesiminin, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından resmi internet sitesinde yayınlanan 'Ekonomi Reformları Tanıtım Kitapçığı'na ulaşarak desteklerden haberdar olması ve gerekiyorsa piyasa istikrarında kendi payına düşen sorumluluğu alması faydalı olur" dedi.

"Ekonomi reformlarının zamanlaması oldukça yerinde"

2020 yılının kapanma, salgının etkilerine karşı yeni normali bulma ve dayanıklılık gösterme süreçlerinin devamında, küresel ekonomide 2021 yılında canlanma ve likidite artışı çabaları olduğunu vurgulayan Özkasap, değerlendirmesine şöyle devam etti: "Bunun somut göstergelerinden birisi ABD'de onaylanan 1,9 trilyon dolarlık ekonomik yardım paketi. Yani Amerikalı tüketicilerin eline büyük miktarlarda para veriliyor. Dünyanın en büyük ekonomisine ilaveten Çin de iyi durumda. Bu iki büyük güçteki hareketlilik gelişen piyasaları da etkileyecek. AB ülkeleri de daha iyi performans için planlamalar yapıyor. Buna bir de salgınla mücadelede başarı eklenir ve süreç uzamazsa, artan likiditenin Türkiye'de olumlu yansımaları olacaktır. Türk Lirası'nın istikrara kavuşması da burada devreye giriyor. İşte bu nedenle, anahtar kelimelerin güven ve istikrar olduğunu gördüğümüz ekonomi reformlarının zamanlaması oldukça yerinde. Reform içeriğinde herkesin mutabık kalacağı birçok yöntem ve yine ilk niteliğinde bazı destekler var. Geçmiş ekonomi politikalarında yapılan hataları telafi edici hedefler ve her ay düzenli olarak bir araya gelecek Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nun toplantı sonuçlarının kamuoyuyla paylaşacağının açıklanması da bu sefer uygulamada daha kararlı olunacağı mesajını veriyor. Zaten hedefe götürecek olan da uygulama. Sonuç olarak; ticareti kolaylaştıracak uygulamaların hayata geçirilmesi, piyasada haksız rekabetin etkin biçimde önlenmesi, ihracatın tabana yayılması, destek programlarının planlı ve öngörülebilir hedefler doğrultusunda hazırlanması ve diğer tüm konu başlıklarında, istişareyi ve sahanın taleplerini esas alan ekonomi yönetimimize ve katkı sağlayan tüm kurum ve kuruluşlarımıza teşekkür ediyoruz. Manisa özelinde de; pek çok ürün ve kategoride miktar ya da değer bazında ilk sıralarda üretmeye, iç ve dış ticaretimizi sürdürmeye, istihdam oranı ve diğer pek çok göstergede Türkiye ortalamasının üzerinde sonuçlar elde etmeye devam edeceğimize inanıyoruz. Manisa; çeşit ve ölçek bakımından sahip olduğu geniş üretici ve sanayici potansiyeli, hem iç pazara hizmet verebilen hem de ihracat pazarlarına ulaşabilen deneyimli özel sektör yapısı, ilgili kamu kurumlarımızın da sağlayacağı yapıcı uygulama destekleriyle, ülkemizin ekonomi reformlarında hedeflenen gelişmelere yine en iyi katkı örneklerini verecektir. Reformların ülkemiz ve tüm vatandaşlarımız için hayırlı olmasını diliyoruz"

YORUMLAR

  • 0 Yorum