Manisa TSO Başkanı Mehmet Yılmaz: Manisa'da yeterli konut yok
MANİSA Ticaret ve Sanayi Odası (Manisa TSO) Haziran ayı olağan meclis toplantısı Manisa TSO hizmet binasında gerçekleştirildi. Manisa'nın acilen konut, konut ticari ve ticari imarlı arsa ihtiyacı olduğunu belirten Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, "Manisa imar çıkmadığı için sıkışmış durumda. Her gün 35-37 bin çalışan emekçi arkadaşlarımız Manisa'ya gidip geliyor. Bunun en büyük sebebi Manisa'da yeterli konut sayısının olmayışı" dedi.
Manisa Ticaret ve Sanayi Odası (Manisa TSO) Haziran ayı meclis toplantısını, meclis üyelerinin katılımıyla Manisa TSO hizmet binasında gerçekleştirildi. Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Ümit Türek'in başkanlığında gerçekleşen toplantıda ekonomideki güncel konular ele alındı. Türek, "Haziran ayı içerisinde birçok gün ve haftayı kutladık. Bununla birlikte yeni kabinenin gelmesi ile iş dünyası olarak gözlerimiz ekonomide atılacak adımlara çevrildi. Üzülerek söylüyorum ki hala nakitte erişemiyoruz. Bankalar kredi musluklarını açmıyor. Girdi maliyetleri dövizin artması sonucu her geçen gün değişiyor. Bu tabloda iş dünyasının nakit ihtiyacı karşılanmalı ve ekonomik olarak daha net bir tablo oluşmalı. Şu an için önümüzü görmekte zorlanıyoruz. Ümit ediyoruz ki atılacak adımlar ile ekonomide taşlar yerine oturur. Artık rayına giren bir ekonomi ile önümüzü görmek istiyoruz" ifadelerini kullandı.
'İMAR PLANININ SONUNA KADAR ARKASINDAYIZ'
Manisa'nın imar planı ile ilgili söz alıp Manisa Büyükşehir Belediyesi'nin imar planının sonuna kadar arkasında olduklarını ifade eden Manisa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Yılmaz, "Maalesef ki Manisa'mızın sorunlarına dışarıdan müdahaleler oluyor. İzmir Mimarlar Odası ve İzmir Şehir Plancıları Odası Manisa Büyükşehir Belediyesi'nin hazırladığı, şehrimizin gelecek 30 yılını planlayan imarının durdurulması ve iptali için açtığı davada taraf olacağız. Manisa'da yaşamayan, Manisa'nın sorunları ile uzaktan yakından ilgisi olmayan bu iki odanın açmış oldukları davanın gerekçelerini okuyunca akıl tutulması yaşıyorsunuz. Manisa imar çıkmadığı için sıkışmış durumda. Manisa'nın acilen konut, konut ticari ve ticari imarlı arsa ihtiyacı var. Her gün 35-37 bin çalışan emekçi arkadaşlarımız Manisa'ya gidip geliyor. Servis veya şahsi araçları ile sabah çıkıp akşam yerleşim yerlerine dönüyorlar. Bunun en büyük sebebi Manisa'da yeterli konut sayısının olmayışı" dedi.
'KAYBEDİLECEK ZAMAN YOK'
270 tane yatırımcının sanayi imarlı yer olmadığı için kente yatırım yapamadığına dikkati çeken Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yapılamayan yatırım miktarı 3 milyar dolar seviyesinde. Ayrıca fabrikalarda çalıştıracak eleman sıkıntısı da var. Manisa'da konut olmadığı için çevre illerden gelen çalışanların maliyeti yüksek oluyor. Manisa'nın sorunlarından bir haber olan kurumlar sırf laf olsun diye Manisa'nın geleceği açısından çok önemli olan imar planı ile ilgili açtıkları dava ile zaman kaybına sebep oluyorlar. Biz bu davada Manisa'mız adına tarafız. Manisa Büyükşehir Belediyesi'nin hazırlamış olduğu imar planını sonuna kadar destekliyoruz. Tüm gelişmeler ilgili mevzuatlara uygun olarak yapılmış olup itirazların hiçbir yasal ve gerekli dayanağı yoktur. Ayrıca imar planının Manisa Büyükşehir Belediyesi meclisindeki tüm siyasi parti temsilcilerinin oy birliği geçtiğini belirtmek isterim. İmar konusu Manisa'nın kanayan yarasıdır ve kaybedilecek zaman yok" ifadelerini kullandı.
'EKONOMİMİZ SON 10 YILIN EN SIKINTILI DÖNEMİNDEN GEÇİYOR'
Sözlerine ülke ekonomisinde yaşanan gelişmeler ile devam eden Yılmaz, "Ülkemiz ekonomisi son 10 yılın en sıkıntılı döneminden geçiyor. İhracat geriliyor, cari açık artıyor, net rezervler eksiye geçiyor, bütçe açığı büyüyor, hayat pahalılığı satın alma gücünü düşürüyor, yüksek enflasyon bilançoları bozuyor ve işlem maliyetlerini artırıyor, mevduat ve kredi faiz oranları yükseliyor, politika faiz oranının düşüklüğüne rağmen yatırımlar canlanmıyor, TL değer kaybediyor, yabancı yatırımcı gelmiyor. Depremin arz-talep dengesizliği yaratması, asgari ücret artışlarının etkisi, TL'de yaşanan değer kaybı gibi etkiler enflasyonun daha da artmasına neden oluyor. Sorunların çözümü için yapısal reformların bir an evvel hayata geçirilmesi, makroekonomik istikrarın sağlanmasının yanı sıra, hukuk sistemi, kurumların işlerliğinin artırılması, bağımsızlığın yeniden tesis edilmesi, iş gücünün niteliğinin artırılması için eğitim sisteminin yeniden şekillendirilmesi gibi konuların acilen çözümlenmesi gerekiyor" açıklamalarında bulundu.
'ENFLASYON ARTTIKÇA İNSANLARIN PARADAN KAÇIŞI HIZLANIR'
Sözlerine büyüme rakamları ile ilgili devam eden Yılmaz, "Türkiye ekonomisi, 2023 yılının ilk çeyreğinde, yıllık bazda yüzde 4 büyüme kaydetti. Yatırım harcamalarının büyümeye katkısı 1,2 puan düzeyinde gerçekleşmiştir. Net ihracat ise büyümeyi 2,8 puan aşağı çekmiştir. Türkiye ekonomisi deprem felaketi nedeniyle bir miktar ivme kaybetmesine rağmen tüketim harcamalarının desteğiyle uzun dönemli ortalamasına yakın bir ekonomik büyüme performansı kaydetti. Türkiye'nin, büyüme modeli, tüketimi teşvik etmek ve bu yolla talep yaratarak üretimi artırmak yaklaşımı üzerine kuruludur. Bu yaklaşım enflasyonu düşürmeyi değil tam tersine artırmayı teşvik eder. Çünkü enflasyon arttıkça insanların paradan kaçışı hızlanır, tüketim harcamaları artar bu da üretim artışı yaratarak büyümenin yüksek olmasını sağlar. Bu modeli yaşatmanın yolu faizi enflasyonun altında belirlemek ve/veya ücretleri sürekli artırarak harcama gücünü canlı tutmaktan geçer. Enflasyonu düşürmek için faizi yükselterek tüketimi kısıtlayıp büyümenin düşmesine ve işsizliğin artmasına katlanmak gerekir" dedi.
'YENİ DÖNEM İŞ DÜNYAMIZA HAYIRLI OLSUN'
Sözlerine geçtiğimiz haftalarda yapılan Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) seçimleri ile ilgili konuşarak devam eden Yılmaz, "TOBB 79. Genel Kurul'da yapılan seçimde, Sayın M. Rifat Hisarcıklıoğlu 4 yıl süreyle yeniden TOBB başkanı oldu. Kendisini bir kez daha kutluyor, 79. Genel Kurul'un ülkemize ve iş dünyamıza hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bununla birlikte, genel kurul kapsamında gerçekleştirilen ticaret ve sanayi odaları konseyi seçiminde asil üyeliğe seçilmiş bulunmaktayım. Ayrıca, yönetim kurulu üyesi olduğum Gümrük ve Turizm İşletmeleri Ticaret A.Ş.'nin 2022 olağan genel kurulunda yönetim kurulu üyeliğine tekrar layık görüldüm" diye konuştu.
YORUMLAR