Meslek Fabrikası'nın tarihi binasının tahsis istemi tartışma yarattı
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin Şaraphane'deki Meslek Fabrikası binasını Adıgüzel Vakfı'na tahsis ederek Tarım ve Teknoloji Üniversitesi kurulması yönündeki protokol, Büyükşehir Meclis toplantısında tartışma yarattı. AK Parti Meclis Üyesi Erhan Çalışkan'ın çıkışı üzerine önerge geri çekildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Ekim ayı Olağan Meclis toplantısı üçüncü bileşimin büyük bir tartışmaya sahne oldu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile Adıgüzel Eğitim, Kültür, Araştırma, Yardımlaşma ve Sağlık Vakfı arasında imzalanması planlanan protokol ile Meslek Fabrikası’nın bulunduğu tarihi binanın vakfa tahsisi Cumhur İttifakı tarafından sert bir dille eleştirildi. AK Partili Erhan Çalışkan'ın konuşması ve sorularıyla çıkmaza giren Büyükşehir, önerge konusunda geri adım attı.
“BAZI KARARLAR DAYATILIYOR”
İlgili madde hakkında konuşan AK Partili Meclis Üyesi Erhan Çalışkan, “Eğitime destek vermek bu konuda belediye meclis üyelerinden hiç kimsenin bir şüphesi olamaz ama bu üniversite kurmasıyla ilgili bir kaç hususa değineceğim. Bize bilgi veren daire başkanımıza sorduk. İzmir’de tarımla ilgili bir üniversiteye ihtiyaç var mı, yok mu? Araştırmanız var mı? İzmir’de bir ziraat fakültesi var. İki tane veterinerlik fakültesi var, buna gerçekten ihtiyacımız var mı yok mu bilmiyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi, daha önce de Ekonomi Üniversitesi kurulurken başka üniversiteler kurulurken hatta bizim dönemimizde üniversitenin taleplerini arsa ve bina taleplerini ret ettik. Şimdi bu üniversiteye en kıymetli arazilerimizden ve iki tane önemli yapıyı bedelsiz tahsis ediyoruz. Bunun gerekçesi nedir? Niçin bu üniversiteyi tercih ettik sorusuna da şu cevabı aldım: bizim bir tarım politikamız var, bir tarım lisesi kuruyoruz, bu tarım lisesinden sonrada bir tarım üniversitesi kuruyoruz. Şimdi tarım üniversitesi kuruyoruz ama herkes üniversite sınavına girecek. Üniversite sınavında kazananlar, tercih edilenler oraya girecek. Bu sizin yönlendirip de tek başınıza belirleyeceğiniz bir şey değil. Bunun otoritesinden görüş aldınız mı diye sorduk. Bu zaten ön bir beyandır. Biz üniversite kurabilirse vakıf kurabilirse kurar; kuramazsa burayı geri alırız dendi. Bu söylenenlere baktık. Çok kıymetli bir araziyi ve binayı tahsis ediyoruz. Bu meclis 1990’lı yıllarda hiç kimsenin unutmadığı hatta son dönemde basına yansıyan Ege Sağlık Vakfı’na Güzelbahçe’de bir arazi tahsis etti. Şart neydi; meclis kararına bakabilirsiniz. Bir hastane yapılmak üzere ki o dönemin belediye başkanımızda aynı zamanda o vakfın da başkanı. Hala da devam ediyor. Hastane yapılmadı, geri de alamadık. Dava açtı belediye bir sene sonra. yeni gelen başkan geri aldı, bir sürü problem oldu. Atıl biçimde duruyor. Geri de alamıyoruz, vakıfta vermiyor. Bir iş yaparken bu kadar önemli kararı veriyorsak bunun fizibilitesini yapmak gerekir. Tarıma destekleyeceksek protokole baktığınız zaman protokolde açılması gereken fakülte ve yüksekokul belli. Binaları verdiğimiz için kazanç gibi görünen konular var. Bir üniversitenin en büyük gideri ve yatırımı bina ve arazidir. Bu varsa gerisi işletme geliridir. Bu kadar kıymetli bir şeyi veriyorsak bizim bu vakfı ücret politikasına ya da bu vakıfla ilgili bir söz hakkı gerekmez mi? Eğer tarım politikasına yönlendireceksek eğer bizim düşüncelerimiz varsa böyle bir şey yapmamız gerekmez mi? Protokol bu kadar kıymetli bir arazinin alelacele bu şekilde değerlendirilmesi, kapı arasında, meclis arasında, bir gün sonra, bunlar doğru uygulamalar değil. Hata oluyor. Bu mecliste komisyonlarda ilk başladığımız gibi değil. Pek çok karar meclis üyesi arkadaşların katkılarıyla uygun biçimde değiştiriliyor ama nedense çok önemli böyle arada bazı konular getirilip dayatılıyor. Bu konuda ret oyu vermemizin sebebi eğitime karşı olmamız değil, hazırlığının ve içeriğinin bu protokolün doğru olmadığını düşündüğümüz için komisyonda ret oyu kullandık” diye konuştu.
“ÖN PROTOKOLDE OLSA BAĞLAYICIDIR”
İkinci söz alarak konuşan Çalışkan, “İfade edilen şey, İzmir Vakıf Üniversitesi kurulacak ve kurulacak vakıf üniversitesine de bir yer tahsis edilecek. Bu bir tahsis işlemi dediniz. Ancak şimdi dediniz ki biz ortak olacağız. Mütevelli heyetinde olacağız dediniz. Ben dedim ki bu protokol tanımlar içermeyen bir protokol. Ege sağlık vakfını örnek gösterdim. Sorunlar yaşıyoruz dedim geri alamıyoruz dedim. Şimdi sizden yeni öğreniyoruz. Eğer ortaklık yapacaksak neden orada yazmıyor. Mütevelli heyetinde olacaksak niçin orada yazmıyor? Bu protokol ön protokol olsa da bağlayıcıdır. Bu vakıf kurulduğunda şöyle demiyor, bu protokol hükümlerinde yazmıyor. İşletmeyle ilgili hükümler sonra düzeltilecektir, belediyenin katılmadığı hükümler olduğu takdirde iptal edilecektir yazmıyor. Niyet okuma diyorsunuz ya, evet insanların niyet okumaması gerekir. Ama sizin de şeffaf olmanız gerekir. Ben size şimdi şu soruyu soruyorum. İzmir’in STK’ları ile probleminiz mi var? STK’ların, vakıfların kurduğu ya da iş adamlarının kurduğu üniversitelerle probleminiz mi var? Neden onlara tahsis etmiyorsunuz da neden bu vakıf? Bu sorunun net cevabını istiyorum. Bize bilgi vermiyorsunuz. Bunların doğrusunu anlatmıyorsunuz. 9 tane üyenin 7’si oradaydı. Duydunuz mu ortak olacağımızı? Kimse size söyledi mi komisyonda? Söylenmedi. İkinci sorum, meclis üyelerimizden bir tanesi ön protokol olduğunu ve kanunen baktığımızı yasal olduğunu söyledi. Bizde plan bütçe komisyonu olarak bir kamu kaynağını tahsis edeceğiz. Bu kamu kaynağının tahsisinin yasalara uygun olması ve sayın Belediye Başkanımızın düşüncesinin bu olmasının değil, bu düşüncenin verimli bir şekilde kullanılıp kullanılmadığı, yerli bir yere tahsis ediliyor mu edilmiyor mu, bunun içinde kriterler nelerdir? Bir üniversite ile ilgili müracaat geldiğinde talep edilen kriterlerimiz mi vardır? Belediyemiz kriterler belirlemişte bütün vakıflar geldiğinde üniversite kurabilecek midir? Bunları da bize izah ederseniz sevinirim” dedi.
YORUMLAR