Öldüren botoks'a dava açıldı!
İstanbul Beylikdüzü'nde bir rezidansta bulunan güzellik merkezinde kalçasına botoks yaptırdıktan sonra yaşamını yitiren Kübra Boyraz Solmazgil'in(38) ölümüyle ilgili soruşturma tamamlandı. Savcılık, 2'si tutuklu 4 şüpheli hakkında dava açtı.
30 Ocak 2021 - 13:39
Büyükçekmece Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Kübra Boyraz'ın 9 Temmuz 2020'de kendisi Melih diye tanıştıran şüpheli Ömer E.'den randevu aldığı, uzmanlık eğitimi ve sertifikası bulunmayan pratisyen hekim Öner Ö. tarafından kalça dolgusu yapıldığı anlatıldı. 19 Eylül'de yeniden Ömer E.'den randevu alan Kübra Boyraz'ın saat 17.54'te geldiği iş yerinden saat 20.20'de bu kez yarı baygın şekilde çıktığı, burada bacaklarından kucaklanıp gelen araca bindirilerek iş yerinde çalışan Kadriye A.'nın kolunda evine getirilerek babasına teslim edildiği anlatıldı. Kızının fenalaştığını gören baba Ekrem Solmazgül tarafından haber verilerek önce bir devlet hastanesine oradan da özel bir hastaneye kaldırılan Kübra Boyraz'ın, ertesi gün 20 Eylül 2020'de hayatını kaybettiği kaydedildi.
Şüpheli doktor Öner Ö.'nün ifadesinde, olay günü yorgun ve boynunun da fıtık olduğu için işlemi yapmak istemediği, orada çalışan diğer şüpheli Erdal D.'nin 'Ben yaparım' diyerek branür cihazı ile 4-5 kez sol kalça deri altına enjeksiyon yaptığı, maktulün ağrısı olduğunu söyleyince ara verdiğini, tansiyonunun düştüğünü söyleyen Kübra Boyraz'ın teklif etmelerine rağmen hastaneye gitmek istemediğini söylediğine yer verildi.
Şüpheli Erdal D.'nin ise ifadesinde, söz konusu işlemi kendisinin değil, Öner Ö.'nün yaptığını belirterek suçlamayı reddettiği kaydedildi. Şüpheli Bülent B. de işyerini kendisinin kiraladığını ancak daha çok ayak işleri ile şoförlüklerini yaptığını ve müdahaleden haberi olmadığını söyledi. Şüpheli Ömer E., Kübra Boyraz'a işlemi Öner Ö.'nün yaptığını söyledi.
İddianamede otopsi raporunda, “Her iki kalçada enjeksiyona bağlı kanama ve yağlı madde birikimi olduğu, kimyasal ve toksikolojik inceleme sonucunda kanda ve akciğer dokusunda silisyum tespit edildiği, ölümün yağ embolisi (silisyum içerikli madde enjeksiyonundan ileri gelen) ve beraberinde gelişen komplikasyon sonucu meydana geldiği" ifade edildi.
İddianamede pratisyen hekim Öner Ö.'nün, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu raporuna göre 2009 yılında yine birçok kişiye tıbben uygun olmayan maddeleri estetik amaçlı enjekte etmesi sonucu yaraladığı gerekçesiyle şikayet edildiği bilgisine de yer verildi.
İddianamede, şüpheliler Erdal D. ve Öner Ö'nün tıbben uygun olmayan dolgu maddesini hatalı şekilde Kübra Boyraz'a enjekte etmek suretiyle bilinçli taksir niteliğindeki eylemleri sonucu ölüme sebebiyet verdikleri belirtildi. Şüpheliler doktor Öner Ö. ve Erdal D.'nin "Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme" ve "Sağlık hizmetleri temel kanununa muhalefet" suçlarından toplam 5 yıldan 12 yıla kadar hapisleri talep edildi. Şüpheli Erdal D'nin ayrıca doktor olmadığı halde hasta tedavi etmesinden dolayı da 1219 sayılı madde uyarınca 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Diğer şüpheliler Ömer E., ve Bülent B.'nin ise "Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'na muhalefet" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi istendi.
Davanın ilk duruşması, Büyükçekmece 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde Şubat ayında görülecek.
Kübra Boyraz ailesinin avukatı Fahri Solmazgül ise ölüm olayının "Bilinçli taksirle" değil, "kasıtla" işlendiğini belirterek, "Şüphelilerin en ağır şekilde cezalandırılmaları için davanın asliye ceza mahkemesi yerine, ağır ceza mahkemesinde görülmesi için itirazda bulunacağız" dedi.
Şüpheli doktor Öner Ö.'nün ifadesinde, olay günü yorgun ve boynunun da fıtık olduğu için işlemi yapmak istemediği, orada çalışan diğer şüpheli Erdal D.'nin 'Ben yaparım' diyerek branür cihazı ile 4-5 kez sol kalça deri altına enjeksiyon yaptığı, maktulün ağrısı olduğunu söyleyince ara verdiğini, tansiyonunun düştüğünü söyleyen Kübra Boyraz'ın teklif etmelerine rağmen hastaneye gitmek istemediğini söylediğine yer verildi.
Şüpheli Erdal D.'nin ise ifadesinde, söz konusu işlemi kendisinin değil, Öner Ö.'nün yaptığını belirterek suçlamayı reddettiği kaydedildi. Şüpheli Bülent B. de işyerini kendisinin kiraladığını ancak daha çok ayak işleri ile şoförlüklerini yaptığını ve müdahaleden haberi olmadığını söyledi. Şüpheli Ömer E., Kübra Boyraz'a işlemi Öner Ö.'nün yaptığını söyledi.
İddianamede otopsi raporunda, “Her iki kalçada enjeksiyona bağlı kanama ve yağlı madde birikimi olduğu, kimyasal ve toksikolojik inceleme sonucunda kanda ve akciğer dokusunda silisyum tespit edildiği, ölümün yağ embolisi (silisyum içerikli madde enjeksiyonundan ileri gelen) ve beraberinde gelişen komplikasyon sonucu meydana geldiği" ifade edildi.
İddianamede pratisyen hekim Öner Ö.'nün, Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu raporuna göre 2009 yılında yine birçok kişiye tıbben uygun olmayan maddeleri estetik amaçlı enjekte etmesi sonucu yaraladığı gerekçesiyle şikayet edildiği bilgisine de yer verildi.
İddianamede, şüpheliler Erdal D. ve Öner Ö'nün tıbben uygun olmayan dolgu maddesini hatalı şekilde Kübra Boyraz'a enjekte etmek suretiyle bilinçli taksir niteliğindeki eylemleri sonucu ölüme sebebiyet verdikleri belirtildi. Şüpheliler doktor Öner Ö. ve Erdal D.'nin "Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme" ve "Sağlık hizmetleri temel kanununa muhalefet" suçlarından toplam 5 yıldan 12 yıla kadar hapisleri talep edildi. Şüpheli Erdal D'nin ayrıca doktor olmadığı halde hasta tedavi etmesinden dolayı da 1219 sayılı madde uyarınca 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Diğer şüpheliler Ömer E., ve Bülent B.'nin ise "Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu'na muhalefet" suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi istendi.
Davanın ilk duruşması, Büyükçekmece 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde Şubat ayında görülecek.
Kübra Boyraz ailesinin avukatı Fahri Solmazgül ise ölüm olayının "Bilinçli taksirle" değil, "kasıtla" işlendiğini belirterek, "Şüphelilerin en ağır şekilde cezalandırılmaları için davanın asliye ceza mahkemesi yerine, ağır ceza mahkemesinde görülmesi için itirazda bulunacağız" dedi.
YORUMLAR