Türkiye genelinde 569 Proje Lisesi bulunuyor.
Buna karşılık bu yıl LGS'ye giren öğrenci sayısı 1 milyon 29 bin 555.
Gelecek yıl LGS'ye girecek öğrenci sayısının yüzde 50'den fazla artacak. Zaten sayıca yetersiz olan Proje Liseleri'nin sayısı artırılmazsa taban puanlar iyice yükseleceği için bu okulları kazanmak daha da zorlaşacak. Durum böyle olunca da, öğrencilerin sınava çok daha iyi hazırlanması gerekiyor.
Önceki yazılarımda da üzerinde durmuştum. Okulda verilen eğitim ile MEB'in yaptığı sınav uyuşmuyor. Okulda yapılan çalışmalar yeterli olmadığı için, okul haricinde dershane ve özel ders takviyesine ihtiyaç duyuluyor.
Dershane ve özel ders takviyesi alan öğrencilerin, alamayan öğrencilere göre daha avantajlı olduğu da bir gerçek.
Proje okulları haricindeki adrese dayalı kayıt alan Anadolu Liselerine verilen kontenjanlar, geçmiş yıllara göre artırılmasına rağmen, talebi karşılayamadıkları için binlerce öğrenci açıkta kaldı. Kapasitesinin üzerinde öğrenci alan bu okulların sınıf mevcutları da arttı. Bir kısmı da ikili eğitime geçti.
Önümüzdeki yıl ikili eğitime geçecek lise sayısı daha fazla olacaktır. Bu da beraberinde eğitimde kalite sorununu getiriyor.
Meslek ve İmam Hatip Lislerini tercih etmeyen, açıkta kalan binlerce öğrenci velisi, çareyi özel okullarda arıyor. Bilinen gözde özel okullar, öğrencilerine akademik eğitim yanında bir çok sosyal imkan da sunuyor. Bu okulların yıllık ücretleri, servis ve yemek gibi kalemler eklendiğinde epey yükseliyor. Velilerin büyük çoğunluğu bu ücreti karşılayacak durumda değil.
Hem eğitimin sınav odaklı hale gelmesi, hem rağbet gören Anadolu Lisesi sayısının yeterli olmaması, hem de gözde özel okulların ücretlerinin yüksek olması, velileri alternatif aramaya yöneltti. Kendilerinin eğitimde yeni bir altenatif olduklarını iddia eden ve “Butik Kolej” olarak adlandırılan yeni yeni bir sürü apartman kolejleri türedi. Bunun yanında da eğitimin kamburu olan Temel Liseler isimlerini kolej olarak değiştirip bu kervana katıldılar. (Çok az sayıda temel lise kampusü ve sosyal olanaklarıyla gerçek bir koleje dönüştü).
Sosyal medyada reklamlarından geçilmiyor ve aralarında da büyük bir rekabet var.
Bu yeni tip kolejlerde, öğrencinin kültürel ve kişisel gelişmesini sağlayan resim, müzik, beden eğitimi ve yabancı dil gibi dersler ya olması gereken kadar yapılmıyor ya da sadece ders listesinde var.
Varsa yoksa üniversite sınavlarında sorusu çıkan dersler ve çokça da matematik dersi. Öyle ki bu durum velilere ve öğrencilere bir ayrıcalıkmış gibi sunuluyor.
Tamamen sınav odaklı bir sistem eğitim modeli değildir.
Çocuklarımıza okullarında, akademik eğitimin yanında sosyal imkanlar sağlanıp, sağlıklı ve iyi birer birey olarak yetiştirilmesi daha önemlidir.
YORUMLAR