Sağlıkçılara şiddet raporu: 10 dayak, 2 hakaret, 1 taciz
Sağlık-Sen İzmir 2 Nolu Şube Başkanlığı tarafından Ocak ayı sağlıkta şiddet raporu açıklandı.
12 Şubat 2021 - 17:38 - Güncelleme: 12 Şubat 2021 - 17:48
Sağlık-Sen tarafından kamuoyuna yansıyan sağlıkta şiddet olayları ile ilgili yazılı bir açıklama yapan Sağlık-Sen İzmir 2 nolu Şube Başkanı Ekrem Özdemir, “Şiddet, sağlık emekçilerinin en yaygın ve en bilinen sorunudur” ifadelerini kullandı.
Özdemir, “Sorunun başlıca sebepleri ve aktörleri, sağlık sistemi dışındaki sosyal çevreden ve faktörlerden kaynaklansa da mağduru sağlık çalışanlarıdır. Böyle olduğu için de sorun yani şiddet en nihayetinde sağlık sistemini hedef alan bir dış tehdit unsuruna dönüşmektedir. Meselenin temelinde insan olduğu için de sağlıkta şiddet sorununu sıfırlamak mümkün değildir ancak istisnai hale getirmek elbette mümkündür. Ancak bunun için alınacak yegâne tedbirin, sağlık birimlerindeki iç güvenlik önlemlerini artırmak olmadığı da açıktır. Çözüm yolu, yaşlısından gencine, hastasından sağlıklısına 84 milyonun topyekün duyarlılık göstermesinden geçmektedir. Bunun da yolu 'bir sağlık çalışanına uygulanan şiddetin, 84 milyona yönelik olduğu' anlayışının içselleştirilmesinden ve ona göre tavır alınmasından geçmektedir. İnsani olan da ahlaki olan da hukuki olan da budur. Sağlık çalışanlarının şifa dağıtan ellerinin, şiddet korkusundan yüzlere siper edilmesinden daha korkunç bir durumun olamayacağını herkesin kendi hafızasına nakşetmesi gerekmektedir” dedi.
“2021 YILINI HERKES MİLAT KABUL ETMELİ”
Açıklamasında 2021 yılının tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlık çalışanları yılı ilan edildiğine dikkat çeken Şube Başkanı Ekrem Özdemir, “BM tarafından tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de “Sağlık Çalışanları Yılı” ilan edilen 2021 yılının, bu bağlamda herkesin milat kabul etmesi gerekmektedir. Aksi durumda, her geçen gün kararan şiddet bulutu, sağlık çalışanlarını çok daha fazla mağdur edecektir. Ne yazı ki önceki aylarda olduğu gibi yeni yılın Ocak verileri de bu endişemizi haklı çıkarmaktadır. Ocak ayı boyunca, sağlık birimlerinde kamuoyuna yansıyan 13 şiddet olayı yaşandı. Bu olaylara sebebiyet veren 45 saldırgan, pandemiyle korakor mücadele eden 19 sağlık çalışanını mağdur etti. 13 şiddet olayının 10’u hasta ve hasta yakınları, 1’i yönetici, 2’si de kendini bilmez kimseler tarafından gerçekleştirildi. 13 olayın 10’u hem sözlü hem fiili, 2’si sözlü, 1’i ise taciz şeklinde yaşanmıştır. Bu veriler; şiddetin kaynağının da şeklinin de yeni yılın ilk ayında değişmediğini göstermektedir. Saldırganlara yönelik adli işlemlere baktığımızda, önceki aylara benzer bir tabloyla karşılaşıyoruz. Buna göre, yaşanan olaylarda 22 şahıs ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmıştır. Tutuklama kararı verilen şahıs sayısı 2 olurken, 19 kişi hakkında da hiçbir işlem yapılmamış, 2 saldırgan hakkında ise adli soruşturma başlatılmıştır. Şiddet olaylarının Ocak ayında da adres ayrımı yapmadığını görüyoruz. Olayların 11’i hastanelerde, 2 saldırı ise saha çalışmalarında vuku bulmuştur.
Ocak ayı süresince, yine birçok farklı alanda görev yapan sağlık personelinin şiddete maruz kaldığını görmekteyiz. Bunların; 6’sı doktor, 6’sı hemşire, 4’ü 112 çalışanı, 3’ü de farklı farklı alanlarda görev yapan sağlık çalışanlarıdır. Ocak ayında adli mekanizmalar tarafından, geçmiş dönemlerde yaşanan şiddet olayları ile ilgili de çeşitli kararlar verildi. Geçtiğimiz yıl Bursa'da, dişini çekerken canını yaktığını iddia ettiği hekimi bıçakla yaralayan şahsa verilen 11 yıl 8 aylık hapis cezası İstinaf Mahkemesi tarafından bozuldu. Doktora yönelik bıçaklama eylemine devam etmemiş olması sebebiyle sanığın cezası 6 yıl 3 aya indirildi. Sanık kararla birlikte tahliye edildi. Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 21 Eylül 2020 akşamı sağlık emekçilerinin kendilerini korumak için kapıyı tutmak zorunda kaldıkları olayları çıkaran 2 saldırganı mahkeme adli kontrol şartıyla tahliye etti. Mahkemenin, hem de pandemi döneminde saldırganlara getirdiği tek yasağın "konutu terk etmeme" olması çok manidardır” şeklinde konuştu.
“SALDIRGANLARIN MAĞRUR OLMALARINA İZİN VERİLMEMELİ”
Raporu değerlendiren Sağlık-Sen Şube Başkanı Özdemir, 2021’in “Sağlık Çalışanları Yılı” olduğunu hatırlatarak, “Böyle bir yılda, sağlık çalışanlarının şiddetle anılması, şiddetin mağduru olmaları kabul edilebilir bir tablo değil” dedi.
Özdemir, şunları kaydetti: “2020 sağlık çalışanları için zor bir yıl oldu. Pandemi süreciyle sağlık çalışanlarımız yıprandı, tükendi ve yoruldu. Bunların yanında bir de şiddet olayları ile karşı karşıya kaldılar. Canımızı yakan ve kronik bir sorun haline gelen şiddet için herkes elini taşın altına koymalı. Madem sağlık çalışanlarının fedakârlığı dilden dile dolaşıyor, madem 2021 sağlık çalışanlarının yılı o halde, şiddet olaylarının önüne geçmek için yeni bir eylem planı oluşturulmalı. Tüm taraflar bir araya gelerek acilen eylem planını hayata geçirmeliyiz. Şiddet, görevlerini fedakarlıkla yürüten sağlık çalışanlarının kaderi olamaz, olmamalıdır. Bu konuda herkesin her kurumun samimi olması gerekir. Ne var ki bu samimiyeti göremiyoruz. Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kapıların siper edildiği şiddet olayı hala hafızalarda. Saldırganlar, konutlarını terk etmeme şartıyla salıverildiler. Sağlıkta şiddetle bu şekilde mücadele edilmez. Saldırganların kendilerini mağrur görmelerine neden olan tasarruflar sadece sağlık çalışanlarını mağdur etmez, gün gelir herkese zarar verir.”
Özdemir, “Sorunun başlıca sebepleri ve aktörleri, sağlık sistemi dışındaki sosyal çevreden ve faktörlerden kaynaklansa da mağduru sağlık çalışanlarıdır. Böyle olduğu için de sorun yani şiddet en nihayetinde sağlık sistemini hedef alan bir dış tehdit unsuruna dönüşmektedir. Meselenin temelinde insan olduğu için de sağlıkta şiddet sorununu sıfırlamak mümkün değildir ancak istisnai hale getirmek elbette mümkündür. Ancak bunun için alınacak yegâne tedbirin, sağlık birimlerindeki iç güvenlik önlemlerini artırmak olmadığı da açıktır. Çözüm yolu, yaşlısından gencine, hastasından sağlıklısına 84 milyonun topyekün duyarlılık göstermesinden geçmektedir. Bunun da yolu 'bir sağlık çalışanına uygulanan şiddetin, 84 milyona yönelik olduğu' anlayışının içselleştirilmesinden ve ona göre tavır alınmasından geçmektedir. İnsani olan da ahlaki olan da hukuki olan da budur. Sağlık çalışanlarının şifa dağıtan ellerinin, şiddet korkusundan yüzlere siper edilmesinden daha korkunç bir durumun olamayacağını herkesin kendi hafızasına nakşetmesi gerekmektedir” dedi.
“2021 YILINI HERKES MİLAT KABUL ETMELİ”
Açıklamasında 2021 yılının tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sağlık çalışanları yılı ilan edildiğine dikkat çeken Şube Başkanı Ekrem Özdemir, “BM tarafından tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de “Sağlık Çalışanları Yılı” ilan edilen 2021 yılının, bu bağlamda herkesin milat kabul etmesi gerekmektedir. Aksi durumda, her geçen gün kararan şiddet bulutu, sağlık çalışanlarını çok daha fazla mağdur edecektir. Ne yazı ki önceki aylarda olduğu gibi yeni yılın Ocak verileri de bu endişemizi haklı çıkarmaktadır. Ocak ayı boyunca, sağlık birimlerinde kamuoyuna yansıyan 13 şiddet olayı yaşandı. Bu olaylara sebebiyet veren 45 saldırgan, pandemiyle korakor mücadele eden 19 sağlık çalışanını mağdur etti. 13 şiddet olayının 10’u hasta ve hasta yakınları, 1’i yönetici, 2’si de kendini bilmez kimseler tarafından gerçekleştirildi. 13 olayın 10’u hem sözlü hem fiili, 2’si sözlü, 1’i ise taciz şeklinde yaşanmıştır. Bu veriler; şiddetin kaynağının da şeklinin de yeni yılın ilk ayında değişmediğini göstermektedir. Saldırganlara yönelik adli işlemlere baktığımızda, önceki aylara benzer bir tabloyla karşılaşıyoruz. Buna göre, yaşanan olaylarda 22 şahıs ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmıştır. Tutuklama kararı verilen şahıs sayısı 2 olurken, 19 kişi hakkında da hiçbir işlem yapılmamış, 2 saldırgan hakkında ise adli soruşturma başlatılmıştır. Şiddet olaylarının Ocak ayında da adres ayrımı yapmadığını görüyoruz. Olayların 11’i hastanelerde, 2 saldırı ise saha çalışmalarında vuku bulmuştur.
Ocak ayı süresince, yine birçok farklı alanda görev yapan sağlık personelinin şiddete maruz kaldığını görmekteyiz. Bunların; 6’sı doktor, 6’sı hemşire, 4’ü 112 çalışanı, 3’ü de farklı farklı alanlarda görev yapan sağlık çalışanlarıdır. Ocak ayında adli mekanizmalar tarafından, geçmiş dönemlerde yaşanan şiddet olayları ile ilgili de çeşitli kararlar verildi. Geçtiğimiz yıl Bursa'da, dişini çekerken canını yaktığını iddia ettiği hekimi bıçakla yaralayan şahsa verilen 11 yıl 8 aylık hapis cezası İstinaf Mahkemesi tarafından bozuldu. Doktora yönelik bıçaklama eylemine devam etmemiş olması sebebiyle sanığın cezası 6 yıl 3 aya indirildi. Sanık kararla birlikte tahliye edildi. Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde 21 Eylül 2020 akşamı sağlık emekçilerinin kendilerini korumak için kapıyı tutmak zorunda kaldıkları olayları çıkaran 2 saldırganı mahkeme adli kontrol şartıyla tahliye etti. Mahkemenin, hem de pandemi döneminde saldırganlara getirdiği tek yasağın "konutu terk etmeme" olması çok manidardır” şeklinde konuştu.
“SALDIRGANLARIN MAĞRUR OLMALARINA İZİN VERİLMEMELİ”
Raporu değerlendiren Sağlık-Sen Şube Başkanı Özdemir, 2021’in “Sağlık Çalışanları Yılı” olduğunu hatırlatarak, “Böyle bir yılda, sağlık çalışanlarının şiddetle anılması, şiddetin mağduru olmaları kabul edilebilir bir tablo değil” dedi.
Özdemir, şunları kaydetti: “2020 sağlık çalışanları için zor bir yıl oldu. Pandemi süreciyle sağlık çalışanlarımız yıprandı, tükendi ve yoruldu. Bunların yanında bir de şiddet olayları ile karşı karşıya kaldılar. Canımızı yakan ve kronik bir sorun haline gelen şiddet için herkes elini taşın altına koymalı. Madem sağlık çalışanlarının fedakârlığı dilden dile dolaşıyor, madem 2021 sağlık çalışanlarının yılı o halde, şiddet olaylarının önüne geçmek için yeni bir eylem planı oluşturulmalı. Tüm taraflar bir araya gelerek acilen eylem planını hayata geçirmeliyiz. Şiddet, görevlerini fedakarlıkla yürüten sağlık çalışanlarının kaderi olamaz, olmamalıdır. Bu konuda herkesin her kurumun samimi olması gerekir. Ne var ki bu samimiyeti göremiyoruz. Ankara Keçiören Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde kapıların siper edildiği şiddet olayı hala hafızalarda. Saldırganlar, konutlarını terk etmeme şartıyla salıverildiler. Sağlıkta şiddetle bu şekilde mücadele edilmez. Saldırganların kendilerini mağrur görmelerine neden olan tasarruflar sadece sağlık çalışanlarını mağdur etmez, gün gelir herkese zarar verir.”
YORUMLAR