'Sanal ortamda işlenen suçlar gerçek suçlardır'

İzmir İl Emniyet Müdürlüğü ve İzmir Ticaret Borsası(İTB) iş birliğinde 'Şirketlere ve Kişilere Siber Saldırılar ve Alınabilecek Önemler' konulu seminer düzenlendi. İzQ İnovasyon Merkezi'nde gerçekleştirilen seminerde, İzmir Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü uzmanları tarafından 'Kişisel Verilerin Korunması İçin Alınabilecek Önlemler' isimli sunum yapıldı. Siber suçların gerçekleşmeden engellenmesi, maddi ve manevi zararların en aza indirgenmesi, güvenli internet kullanımı için kullanıcılara yol göstermesi, kişisel veya şirket olarak internet üzerinden alınan saldırılara karşı farkındalık oluşması amacıyla şirket sahiplerine ve ilgili çalışanlarına yönelik yapılan seminere, İzmir Emniyet Müdür Yardımcısı Gülden Türkal, İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer ve İTB Yönetim Kurulu Üyeleri katıldı.

'39 SANAYİDE BİR SİBER SUÇ İŞLENİYOR'

Dünya Ekonomik Forumu Global Risk Raporuna göre dünyada 39 saniyede bir siber suç işlendiğini dile getiren İzmir İl Emniyet Müdür Yardımcısı Gülden Türkal, bir günde 2 bin 212 siber suç saldırıların gerçekleştiğini belirtti. Yakın gelecekte yapay zeka sistemlerinin gelişmesi ile kişi, kurum ve devletlerin karşı karşıya kalacağı risk ve zararın daha da artacağını dikkat çeken Türkal, bilişim teknolojilerin yeni suçların ortaya çıkmasını sağladığını belirtip, "Bunu en yakın biz yaşıyoruz. Uzun yıllardır teşkilatta görev yapıyorum. Her gün yeni bir suçla karşılaşabiliyoruz. Yarın ne yaşayacağımızı bilmiyoruz. Bu siber suçları işleyenler her zaman bizden bir adım önde gidiyorlar. Biz de var gücümüzle onları yakalamaya çalışıyoruz. Bu durumun oluşmasında suçların gerçek ortama kıyasla sanal ortamda daha az iz bırakılması ya da az takip edilebiliyor olması rol oynuyor. Siber suçlar gerçek suçlardır ama şüphelilere ulaşmak çok daha uzun süreç almaktadır. Dünya genelinde yapılan araştırmada, diğer suçlarda oranla siber suçların failinin yakalanması daha az. Bu durumun temel nedenleri arasında suçların dünyanın her yerine ulaşabilmesi ve ülkeler arasında aksaklıkların yaşanmasıdır. Bazı yazışma süreçlerimiz 2 yıl sürebiliyor bazen cevapsız kalıyor. Bu süreçleri yürütmek kolay değil" dedi

'SOSYAL MEDYADA GEÇİRİLEN SÜRE SALDIRI RİSKİNİ ARTIRIYOR'

İnternet kullanımı ve sosyal medyada geçirilen sürenin armasıyla siber saldırılara karşı karşıya kalma riskini artırdığını vurgulayan Türkal, "İnternet kullanımında dünya ortalamasının günlük 6 saat 54 dakika olduğu görülürken, Türkiye'de 7 saat 57 dakika ile dünya ortalamasının üzerinde olduğu görüldü. Sosyal medyada geçirilen günlük süre dünyada 2 saat 25 dakika iken, Türkiye'de 2 saat 57 dakikayla ortalamanın üzerinde. Bu da siber saldırılara karşı karşıya kalma riskini doğru orantılı etkilemektedir. Bireysel anlamda işlenen siber suçlarda; taciz, cinsel istismar, şantaj, tehdit, hakaret, bilişim sistemleri kullanılarak yapılan dolandırıcılıklar ön planda geliyor. Kurumsal anlamda zararlı ve fidyeci yazılımlar, verilerin ele geçirilmesi, sistem erişimini engelleme gibi suçlar öne çıkmaktadır. Siber güvenlik son yıllarda tartışılan konuların başında gelmektedir. Siber saldırılara karşı hiçbir zaman yüzde yüz koruma mümkün olamayacağı gibi, mevcut riski en aza indirmek için kararlı, verimli ve güncel bir ağ sistemi oluşturmak önemlidir. Siber saldırıdan zarar görmeden önce alınacak önlemlerin maliyeti, siber saldırıdan sonra karşılaşılan zararın oldukça altında kalmaktadır. Unutmayalım ki sanal ortamda işlenen suçlar gerçek suçlardır ve kendinizi korumak için yapılacak tedbirlerin maliyetinden kaçınmazsanız bunun sonucu çok daha güzel dönecektir' ifadelerini kullandı.

'ŞİRKETLER TEHDİTLE KARŞILAŞMADAN AKSİYON ALMIYOR'

Şirketlerin tehditle karşılaşmadan aksiyon almadığını dikkat çeken İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, "O güne kadar herhangi bir siber saldırıya maruz kalınmamış olması, siber güvenlik konusunun şirket gündeminde alt maddeler arasında yer almasına sebep oluyor. Oysa tam tersi olmalı. Çünkü bir siber saldırı bir kişi, kurum veya şirketi geri dönülmesi zor maddi ve manevi kayıplarla baş başa bırakabilir. Hatta önceden tedbir almak için harcanmayan bedelin kat be kat fazlasını harcamak bile yaraların sarılmasına yetmeyebilir. Bu nedenle sadece patronların, bilişim teknolojileri departmanı uzmanlarının değil, en deneyimli çalışandan o şirkette veya kurumda staj yapanlara kadar herkesin siber riskler hakkında bilgi sahibi olması; bir mail uzantısını açarken bile durup düşünecek bilince erişmesi şart" diye konuştu.
İzmir Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Adli Bilişim Büro Amirliğinden Polis Memuru Onur Durukan,  İzmir Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Önleme Büro Amirliğinden Polis Memuru Sadettin Karatepe, seminerde, 'Kurumsal Verilerin Korunması İçin Alınabilecek Önlemler' başlıklı sunum gerçekleştirdi. (DHA)